Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
istanbul

İstanbul

Eski 05-04-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

İstanbul



İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti Tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle Dünyada 34 sırada yer alır Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur



İstanbul'un konumu


İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti Yüzölçümü 5712 km2 olan İstanbul ili doğuda Kocaeli, güneyde Bursa ve Marmara Denizi, batıda Tekirdağ, kuzeyde de Karadeniz'le çevrilidir Marmara Denizindeki Adalarİstanbul Boğazı, hem il topraklarını, hem de şehri Asya yakası ve Avrupa yakası olmak üzere ikiye böler Batıda il sınırlarına yaklaşan İstanbul metropoliten alanı, doğuda il sınırlanın aşarak yönetsel bakımdan Kocaeli'ye bağlı olan Gebze'yi de içine alır

İstanbul, tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, Türkiye'nin ve Avrupa'nın en kalabalık şehri

Yaklaşık 12 milyonluk nüfusuyla dünyada kalabalık şehirlerinden biridir 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle dünyada 34 sırada yer alır Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur İstanbul'un Avrupa'daki bölümüne Rumeli yakası, Asya'daki bölümüne ise Anadolu yakası denir Dünyada iki kıta üzerinde kurulu tek metropoldür 40 ilçesi vardır

Dünyanın en eski şehirlerinden olan İstanbul, 330 - 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları arasında Bizans İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin İmparatorluğu ve son olarak 1454 - 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır

yönetsel bakımdan İstanbul'a bağlı ilçedir Kuzey-güney doğrultusunda uzanarak Karadeniz ile Marmara'yı birleştiren Konumu

İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır İstanbul Boğazı boyunca ve Haliç'i çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur İstanbul, batıda Avrupa yakası ve doğuda Asya yakası olmak üzere iki kıta üzerinde kurulu tek metropoldür 32 ilçesi vardır Sanal olarak 360trhttp://www360trcomüzerinden gezilebilir

Dünyanın en eski şehirlerinden olan İstanbul, 330 - 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları arasında Bizans İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin İmparatorluğu ve son olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır

Etimoloji

MÖ 667 yılında; İstanbul'a yerleşim kuran kolonist Megaralılar şehri o dönemdeki kralı Byzas için " Bizantium" ismini koymuştur MS 196 yılında da Roma İmparatoru Septimius Severus şehri bir saldırı sonrasında ele geçirmiş, ancak bu sırada şehir bir harabe haline gelmiştir Şehri yeniden onarınca, bir çok Romalı da İstanbul'a göç etmiştir Her ne kadar Severus şehre oğlunun ismi Augusta Antonina (İmparator olunca ismi Antoninus Caracalla olmuştur) vermek istese de rivayete göre, Konstantin şehre Konstantinopolis ismini vermesinden öncesine kadar halk arasında bu şehre Nova Roma (Yeni Roma) deniliyordu

Konstantin de en başında şehrin resmi ismini Nova Roma koymak istedi; ancak dini anlaşmazlıklar çıkınca bundan vazgeçti İstanbul adının kökeninin Antik Yunancaya da dayandığı rivayet edilir Türkler İstanbul'u ele geçirmesi sırasında ve öncesinde; Selçuklularda olduğu gibi şehre Stamboul-Stambul demekteydiler Türklerin yanı sıra; 10'uncu yüzyılda Arapların 12'inci yüzyılda da Ermenilerin şehre bu isimle çağırdıklarını öngörürler Ancak; devlet işlerinde Osmanlı İmparatorluğu Konstantiniyye ismini kullanır

Şehrin İstanbul-İstambol ismini sık kullanması ise 17'inci yüzyılda; Evliya Çelebi'nin şehirden bu isimle bahsetmesiyle başlar İstanbul kelimesi Yunanca "εις την Πόλιν" ya da "στην Πόλη" (eis tén pólin ya da sten pole =şehire doğru ya da şehirde ) tümcesinden gelir 18'inci yüzyılda III Mustafa döneminde ise; paraların üzerinden Konstantiniyye kaldırılarak, İstambol'u koyunca resmiyete dönüşür ( 1770)

İstanbul'a farklı isimler veren pek çok dil vardır:

Rumca: Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis, Vizantion
Latince: Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma
Slavca: Çargrad, Konstantingrad
İbranice: איסטנבול (İs-tan-''bul''), Ortaçağ'da קושטא (''Kuş''-ta)
Vikingce: Miklagard
Ermenice: Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli
Arapça: Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma
Selçuklular zamanında: Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul
Eski Rusça: Çargrad, Vizantiy, Konstantinopol, Stambul
Osmanlıcada: Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Darü's-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü'l-Hilafetü 'l Aliye, Payitaht-ı Saltanat, Dergâh-ı Mualla, Südde-i Saadet, Kostantiniyye ( قسطنطينيه )

Fransızca : Stamboul
İspanyolca : Estambul
Macarca : Isztambul
Litvanca : Stambulas
Letonyaca : Stambula
Arnavutça : Stambolli
Galce : Iostanbúl
Loglanca: Gonstantinupol
Lazca: Poli
Ladino: Estanbol
Farsça: Estanbol
Rumence:İstambul

Tarihçe



Her ne kadar 300000 yıldan bu yana Dünya 3 kez Buzul Çağı geçirip, toprak kütlesi yer değiştirse de; Küçükçekmece'deki Yarımburgaz mağarasında Neolitik ve Kaltolitik insanlara değin izler bulunmuştur Dudullu'da Alt Paleolitik Çağ, Ağaçlı'da Orta Paleolitik Çağ ve Üst Paleolitik Çağ'da kullanılan aletlere rastlanılmıştır Ancak, Dünya'nın herhangi bir yerinde bu çağlara değin izlere rastlanabilir Yaşadığımız son buzul çağı sonrasındaki izler MÖ 5000 yıllarına aittirMÖ 5500 yıllarına ait fikirtepe yazıtlarının bulunması ile kalkolitik çağda da başkent olduğu tespit edilmiştir

İstanbul'un kent tarihini 4 ana başlıkta toplayabiliriz Bunlar; İstanbul'un isminin Byzantium olduğu ikinci yerleşim dönemleri, Konstantin tarafından kurulan Bizans İmparatorluğu'ndaki Konstantinopolis dönemi, Osmanlı İmparatorluğu dönemi ve Cumhuriyet sonrası dönemi

İstanbul, Roma İmparatorluğu (330-395)'nun, daha sonra Bizans İmparatorluğu (395-1204, 1261-1453) ve Latin İmparatorluğuOsmanlı İmparatorluğu (1453-1922)'nun başkenti olmuştur Romalılar ve Bizanslılarca başkentleri Konstantinopolis, Osmanlılarca başkentleri Stambul, İslambol, Konstantiniyye, Dersaadet vb anılmıştır Türkiye Cumhuriyeti'nce şehir 1930 yılından beri resmi olarak İstanbul diye adlandırılmaktadır

(1204-1261)'nun, son olarak da Bizans Dönemi



Bu dönem MÖ 660 ile MS 324 yılları arasını kapsar MÖ 667'de Megara halkı; şehre yerleştikten sonra; kralı Byzas için, Byzas'ın yeri veya şehri anlamındaki Bizantium (Byzantium ya da Bizantion - Βυζάντιον) ismini koyar

Bilinen efsaneye göre Megaralılar Ege Denizi'nde kuzeye doğru yol alır, bu sırada Kral Byzas'a da Delfi kahininden "körün zıttı"'nda yeni bir şehir kuracağını söyler Mageralılar da Boğaziçi'ye ulaştıktan sonra, koyları gezer ve dönemin Kalkedon'u (Χαλκηδών) günümüzde Kadıköy olan yere şehrin ilk temellerini kurar

Megaralılar daha sonra Sarayburnu'na da yerleşmiş; ancak bir çok kez şehir istilaya uğramıştır MÖ 269'da Bitinyalılar tarafından ele geçirilmiştir MÖ 202'de Bitinyalılar Makedonların istilasından korkarak; Roma'dan yardım talebinde bulunmuş ve Roma kültürü yavaşça şehri etkilemeye başlamıştır MÖ 146'dan itibaren de Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiştir Şehir o dönemden itibaren; Bitinya-Pontus eyaletinin içinde olmuştur

Roma İmparatoru "Septimus Severus" şehri, halk Partlıları tuttuğu için MS 196'de şehri istila eder ve şehir neredeyse tamamen yokolur (Başka bir görüşe göre de Severus şehirdeki tüm yerleşim yerlerini yakmıştır) Severus şehri oldukça beğendiği için; şehri tamamen yeniden kurar Bu dönemde Roma'da yaşanan sorunlardan dolayı; Roma halkının büyük bir çoğunluğu İstanbul'a göç eder Bu dönem içerisinde; Roma'dan İstanbul'a gelenler şehre " Nova Roma" (Yeni Roma) diyecektir; ancak bu isim hiç bir zaman resmiyet kazanmaz

269 yılında Gotların egemenliğine geçen şehir; 313'de de Nikomedyalıların eline geçer Konstantin da Nikomedyalılardan şehri alır ve Roma İmparatorluğu'nun başkenti olur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İstanbul

Eski 05-04-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : İstanbul



Bizans İmparatorluğu Dönemi



Bu dönem 324 - 1453 yılları arasını kapsar I Konstantinus şehri ele geçirip Roma İmparatorluğu'nun başkenti yaptıktan sonra, şehir ayrıca Roma'nın doğusunun yönetim merkezi olur Romalı nüfusu bu dönemde, Romalı soyluların göçü de dahil olmak üzere önemli boyutta arttı Bu dönemde; yeni bir mimari yapıyla şehir oldukça genişledi 100 kişilik bir hipodromun ( Sultanahmet Meydanı) yanı sıra, limanlar ve tu tesisleri yapıldı

Konstantinus'un döneminde şehre Nova Roma dese de; 11 Mayıs 330 da şehrin ismi Konstantinopolis oldu Döneminde Dünya'nın en büyük katedrali olan Ayasofya'yı 360'da kuran Konstantin; böylece Roma İmparatorluğu'nun dinini de Hristiyanlık olarak değiştirdi Pagan Roma dinine inanan batı ile ilk kopuş da bu dönemde başladı Her ne kadar; Bizans İmparatorluğu I Theodosius'un ölümü ile başlasa da; Bizans İmparatorluğu Konstantinus Hristiyanlığı getirmesine duyduğu saygıdan kendisini hep bir Bizans İmparatoru olarak görmüş; 1453'deki çöküşüne kadar da 10 İmparatorunun daha ismi Konstantinus olmuştur Bu dönemde İstanbul'un rolü oldukça stratejiktir; Avrupa ve Asya arasında bir kapı olmuştur Bu vesile ile, ticaret, kültür ve diplomasinin yapıldığı bir merkezdir Bu dönemde şehrin ismi "Poli" (şehir) de olmuştur

476'da Batı Roma'nın yıkılması sonrasında da; Batı Roma İmparatorluğu'ndaki Romalıların büyük bir çoğunluğu buraya göç etmiş, ve Bizans İmparatorluğu'nun da başkenti İstanbul olmuştur 543'de nüfusun yarısının ölümüne sebebiyet veren veba salgınından sonra; şehir İmparator I Jüstinyen döneminde yeniden inşa edilmişdir

700lü yıllarda Sasaniler ve Avarlar'ın saldırısına uğrayan şehir; 800lü yıllarda Bulgarlar ve Arapların, 900lü yıllarda ise Ruslar ve Bulgarların saldırısına uğramıştır

Ancak; saldırılar arasında en yıkıcı olanı 1204 yılında olmuştur Haçlılar tarafından; 4 Haçlı Seferi'nde 1204 yılında ele geçirilen şehir yağmalanmış; halkın büyük bir çoğunluğu şehirden kaçmış; yoksul ve enkaz içinde bir kente dönüşmüştür Bunun sebebi Batı Roma'da büyüyen Latinlerin; KatolikOrtodoks Hristiyanlık inanışı arasındaki farklılıklar ve uyumsuzluklardır Bu dönem sonrasında, 1261 yılında Palailogos Hanedanından; Michael VIII Palaeologus şehri tekrar ele geçirmiş ve Latin'lerin dönemini sona erdirmiştir

Bu dönemden sonra giderek küçülen Bizans; Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1391'den sonra kuşatılmaya başlamış; en sonunda 29 Mayıs1453'de Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesine geçmiştir İstanbul'un fethi, Dünya tarihinde Orta Çağ'ın sonunu simgelemektedir

Hristiyanlık anlayışı ile Bizans'daki Osmanlı Dönemi



Bu dönem 1453 - 1923 yılları arasını kapsar 29 Mayıs 1453'de; Osmanlı İmparatorluğu padişahı Fatih Sultan Mehmet'in 53 gün süren kuşatması sonrasında; İstanbul Osmanlı'nın 3'üncü ve son başkenti olur

Ortaköy Camii ve Boğaziçi Köprüsü


Osmanlının ele geçirmesinden sonra; Topkapı Sarayı ve Kapalı Çarşı'nın da kurulması ardından bir çok okul ve hamam açılır Dünya'nın ve İmparatorluğun dört bir yanından insanlar İstanbul'a taşınır Yahudilerin, Hristiyanların ve Müslümanların beraber yaşadığı kozmopolit bir toplum olur Bizans döneminden kalan, eski binalar ve surlar onarılır Fetihten 50 yıl sonra; İstanbul Dünya'nın en büyük şehirlerinden biri olur " Küçük Kıyamet" olarak da adlandırılan; 14 Eylül 1509 İstanbul Depremi sonrasında (8 şiddetinde olduğu ileri sürülmektedir); 45 gün süren artçı sarsıntılarla binlerce bina yıkılır ve bir çok insan yaşamını kaybeder

1510 yılında; Sultan II Beyazıd; 80000 kişinin çalışmasıyla şehri yeniden kurar Günümüzde de varolan eserlerin büyük bir çoğunluğu bu dönemden kalmıştır Kanuni Sultan Süleyman döneminde; mimari ve sanat konularına önem verilir Mimar Sinan camiler ve diğer binalar kurar Lale DevriSadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa 1718 yılından itibaren; itfaiye'yi kurmuş, ilk matbaayı açmış ve fabrikalar kurmuştur 3 Kasım 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı sonrasında da batılaşma süreci hızlanmış; ve bir çok alanda yenilikler yaşanmıştır

Haliç'in üzerine köprü; Karaköy'e tünel, demiryolları, kentin içindeki deniz taşımacılığı, belediye örgütlerinin, hastanelerin kurulmasıyla modern bir şehir halini almıştır 1894 yılında; Üçyüzon Depremi'ni yaşayan İstanbul, tekrar büyük bir zarar görmüş, Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarında 13 Kasım1918'de İtilaf Devletleri donanmasınca da işgal edilmiştir

29 Ekim 1923'de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla da İstanbul'un 2500 yıldır süren başkentlik dönemi de sona ermiştir

Osmanlı ve Bizans kayıtlarında, 1291 Yıldırım Bayezıd döneminde İstanbul’un alınması amacıyla yapılan kuşatma kaldırılırken, yapılan anlaşma gereği Sirkeci’de bir Türk mahallesi kurulması şartına uygun olarak Göynük ve Taraklı’dan 760 hane Manav İstanbul’a yerleştirilmiştir Yani İstanbul’a yerleştirilen ilk yerli Türklerin, bu yöreden giden Manavlar olduğu kaynaklarca da doğrulanmaktadır Özellikle anadolu yakasındaki türklerin kökeni manavlardır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İstanbul

Eski 05-04-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : İstanbul



Cumhuriyet Dönemi



Cumhuriyet sonrası 1923- 1950 yılları arasında fiziksel atılımlar olmuştur 1900'lerin başında 1 milyon olan nüfus, 1927'de 690000'e düşmüştür, 1935'de 740000 ve 1945'de tekrar 900000'e ulaşmıştır 1950'lerde Balkanlar'dan göç almıştır Bu dönemde şehirleşmede gecekondular önplana çıkmaktadır 1960'larda ise gecekonduların yanında, apartmanlaşma başlamıştır 1970'lerde hızlı nüfus artışı ile konut ve ulaşım sorunları önem kazanmıştır Bu dönemde otomobil sayısının artması ve sonucunda trafiğin artması Boğaziçi Köprüsü'nün yapılmasında etkili olmuştur ve ulaşımda önemli bir yere gelmiştir İstanbul metropoliten alanı 1970-1975 yılları arasında merkezde 50 kilometre yarıçaplı bir alan iken 1980'de 60 kilometre yarıçapa ulaşmıştır 1990'ların nüfus artışı, nüfusun dış taraflara yayılması ile sonuçlanmıştır ve sonucunda İETT'nin yetersiz gelmesi ile dolmuş ve minibüsler bu açığı kapatmaya çalışmışlardır

Coğrafya ve İklim

Coğrafya

İstanbul'un kuzey ve güneyi denizlerle çevriliKuzeyinde Karadeniz,güneyinde Marmara Denizi vardır Batısında Tekirdağ'ın Çerkezköy, Çorlu, Marmara Ereğlisi ve Saray ilçeleri, doğusunda Kocaeli'nin Gebze, Körfez ve Kandıra ilçeleri bulunur Boğaziçi'ndeki Fatih Sultan Mehmet ve Boğaz Köprüleri

şehrin iki yakasını birbirine bağlar İstanbul, idari olarak 32 ilçe, 112 köye ayrılırİklim

İstanbul'un yazları sıcak ve nemli; kışları soğuk, yağışlı ve bazen karlıdır Yıllık yağmur düşüşü 870mm dir Nem yüzünden, hava sıcak olduğundan daha sıcak; soğuk olduğundan daha soğuk hissedilebilir Kış aylarındaki ortalama ısı 7°C ile 9°C civarındadır ve kar yağışı genelde görülür Kış aylarında bir iki hafta kar yağabilir Haziran'dan Eylül'e kadar otalama sıcaklık 28°C dir

En sıcak ay Haziran (232)°C, en soğuk ay da Ocak (54°C) dır Şu ana kadar en sıcak hava; Ağustos 2000'de 405°C olarak kaydedilmiştir En soğuk hava ise; Şubat 1927'de -161°C olarak kaydedilmiştir

Şehir biraz rüzgarlıdır; ortalama rüzgar hızı saatte 17km dir

Yaz en kuru mevsimdir, ama Akdeniz iklimlerin aksine kurak mevsim yoktur

Nüfus



İstanbul'un nüfusu son 25 yılda 4 katına çıkmıştır İstanbul'da yaşayanların yaklaşık %65'i Avrupa yakasında; %35'si de Anadolu yakasında yaşar İşsizlik sebebi ile bir çok insan İstanbul'a göç etmiş, genelde şehir etrafında gecekondu mahalleleri oluşturmuştur

İlçeleri

Adalar, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beykoz, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Eminönü, Esenler, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sarıyer, Sultanbeyli, Silivri, Şile, Şişli, Ümraniye, Üsküdar, Tuzla, Zeytinburnu yeşilpınar ilçelerine sahiptir

Eğitim

Üniversiteler

İstanbul'da yedi devlet üniversitesi, on altı vakıf üniversitesi bulunmaktadır

Devlet Üniversiteleri

Boğaziçi Üniversitesi
Galatasaray Üniversitesi
İstanbul Teknik Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi
Marmara Üniversitesi
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Yıldız Teknik Üniversitesi

İstanbul'daki Vakıf Üniversiteleri

Bahçeşehir Üniversitesi
Beykent Üniversitesi
Bilgi Üniversitesi
Doğuş Üniversitesi
Fatih Üniversitesi
Haliç Üniversitesi
Işık Üniversitesi
Kadir Has Üniversitesi
Koç Üniversitesi
Cem Tenekeciler Üniversitesi
Maltepe Üniversitesi
Okan Üniversitesi
Sabancı Üniversitesi
Ticaret Üniversitesi
Yeditepe Üniversitesi

İstanbul'daki önemli mekânlar

Surlar



İstanbul Surları, İstanbul'un etrafını çeviren surlar tarihte 7 yydan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir Son yapımı MS 408'den sonradır II Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu'ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray'a bu taraftan ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule'ye, Yedikule'den Topkapı'ya, Topkapı'dan Ayvansaray'a uzanıyordu

Surların uzunluğu 22 kmdir Haliç surları 55 km, kara 6,5km Marmara Surları 9 kmdir

Kara surları üç bölümden oluşur Hendek, dış sur,iç sur Hendekler bugün tarım alanı olmuştur Sura bitişik ve 50 m aralıklarla kara surları tarafında, birçoğu yıkılmış, çatlamış durumda 96 burç bulunmaktadır Bu burçlar, boydan boya uzanan sur duvarlarından 10 mlik çıkıntıda, çoğunlukla kare planlı ve 25 m yüksekliğindedir

Saraylar

Dolmabahçe Sarayı: Dolmabahçe Sarayı, Karaköy'den Sarıyer'e uzanan sahil şeridinin Kabataş ile Beşiktaş arasında kalan bölümünde, Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol sahilde, Üsküdar'ın karşısında yer alan saray Denizden yer alınıp doldurulmasıyla ortaya çıkan alana yapıldığı için dolmabahçe adını almıştır Yapımı için dış devletlerden borç alınmıştır

Beylerbeyi Sarayı: Beylerbeyi sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan'a yaptırılmıştır

Topkapı Sarayı: Topkapı Sarayı, İstanbul'da yer alan ve dünyada günümüze gelebilmiş sarayların en eskisi ve genişidir Konumu, Haliç’i, Boğaziçi’ni ve Marmara denizi gören, İstanbul’un ilk kuruluş yeri olan bilinen akropol tepesidir Tarihi İstanbul üçgen yarımadasının en uç noktasında, 5 km'yi bulan surlarla çevrili, 700000 m2 özel araziye sahip bir komplekstir

Yıldız Sarayı: Yıldız Sarayı ilk kez Sultan III Selim'in ( 1789- 1807) annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmış, özellikle Osmanlı padişahı II AbdülhamitOsmanlı Devletinin ana sarayı olarak kullanılmış, günümüzde Beşiktaş İlçesi’nde yer alan bir saraydır Dolmabahçe Sarayı gibi tek bir bina halinde değil, Marmara denizi sahilinden başlayarak kuzeybatıya doğru yükselip sırt çizgisine kadar tüm yamacı kaplayan bir bahçe ve koruluk içine yerleşmiş saraylar, köşkler, yönetim, koruma, servis yapıları ve parklar bütünüdür

zamanında Çırağan Sarayı: İstanbul, Beşiktaş ilçesi, Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi saray

Haliç ve Boğaziçi’nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur Büyük bir saray olan Çırağan da 1910 yılında yanmıştı Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimarı Serkis Balyan’a yaptırılmıştı Dört yılda 4 milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı Yapımı için Avrupa devletlerinden borç alınmıştır

Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş, mekanlar tamamlardı Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü Boğaziçi’nin diğer sarayları gibi Çırağan da birçok önemli toplantıya mekan olmuştu Renkli mermerle süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü ile bağlanmıştı Cadde tarafı yüksek duvarlar ile çevriliydi Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave edilen eklentiler ile beş yıldızlı, güzel bir sahil oteline dönüştürülmüştür Bahçesinde süs havuzu, bir iskele ve bir helikopter pisti bulunmaktadır Günümüzde birçok sosyal aktiviteye ev sahipliği yapmaktadır

Meydanlar

Taksim Meydanı



Taksim semti ve meydanı adını, eskiden Galata-Beyoğlu suyunun "taksim edildiği", Taksim Maksemi'nden almıştır

Meydan olmadan önce, eski evlerin sıralandığı dar bir bölge olan semt, meydan haline getirilip genişletildikten sonra zamanla bugünkü görünümünü almıştır Meydanın ortasındaki Cumhuriyet Anıtı ve çevresi bugün tören yeri olarak kullanılıyor ve buluşma yeri işlevini üstleniyor Meydanın başlangıcından Tünel'e kadar nostaljik tramvay çalışır

Taksim Meydanı’nın simgesi haline gelen Cumhuriyet Anıtı İtalyan heykeltraş Pietro Canonica'ya yaptırılmış, 1928 yılında yerine yerleştirilmiştir Anıtın yapımı 2,5 yıl sürmüş, anıt taş ve bronz kullanılarak yapılmıştır Maliyeti için halktan para toplanmıştır Cumhuriyet dönemi anıtlarından ilk defa figüratif bir anlatımla Atatürk'ü ve yeni düzeni anlatan bir heykeldir Anıt dikilmeden önce Taksim'de alan özelliği yoktu

Sultanahmet Meydanı



İstanbul'un en önemli meydanlarından biri Bizans devrinde Hipodrom olarak bilinirdi “Hipodrom” Yunanca "hippos" (at) ve "dromos" (yol) sözcüklerinin bileşiminden oluşan ve "atyolu" anlamına gelen bir kelimedir Osmanlı döneminde buraya At Meydanı denirdi

Günümüze çok az kalıntıları kalan Bizans devri önemli yapıları ve abideleri Hipodrom çevresinde inşa edilmişti “Büyük Saray” diye bilinen İmparatorluk Sarayı Hipodromun yanından başlar, aşağılara, deniz kenarına kadar uzanırdı Bu Saraydan günümüze bir büyük salonun yer mozaik panosu gelebilmiştir Şehrin en önemli meydanı Agusteion ve burası ile cadde arasında Milerium zafer takı bulunurdu Cadde Roma’ya kadar uzanan yolun başlangıcı idi ve ilk kilometre taşı da buradaydı

Osmanlı zamanında da Yeniçeri isyanları bu bölgede olur, kırk gün kırk gece süren şehzade sünnet düğünleri, şenlikler burada yapılırdı İstanbul'da Halide Edip'in işgale karşı konuşma yaptığı 1920 Sultanahmet mitingi de burada yapılmıştır

Meydanın orta yerinde Kayzer Wilhelm'in ziyaret hatırası olarak yapılmış olan Alman Çeşmesi bulunmaktadır Meydanın batısında ise İstanbul Adliyesi yer almaktadır Meydan günümüzde İstanbul'un en önemli turistik merkezidir

Beyazıt meydanı

İstanbul'un Eminönü ilçesinde bulunan tarihi bir meydandır İstanbul Üniversitesi ve Tarihi Kapalı Çarşı'ya ev sahipliği yapmaktadır Beyazıt Camiini de içinde bulunduran meydan turistlerin uğrak noktasıdır

Ulaşım

Şehre ulaşım



Şehre havayolu, karayolu, denizyolu ve demiryolu ile ulaşmak mümkündür Şehrin 2 adet uluslararası havalimanı mevcutturBunlar Yeşilköy Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı dır

Büyük İstanbul Otogarı 1980'li yıllarda Topkapı'da bulunan İstanbul Trakya Otogarı'nın yetersiz gelmesi üzerine, 1987'de İstanbul Büyükşehir BelediyesiAvrupa'nın en büyük otogarı olmakla beraber dünyanın en büyük 3 otogarı konumundadır

Haydarpaşa Garı, 1908'de İstanbul - Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilen tren garıdır Gar, TCDD'nin ana istasyonudur İstanbul'un Anadolu Yakasında Kadıköy'de bulunur Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde Bağdat Demiryolu yanında İstanbul-Şam-Medine ( Hicaz Demiryolu) seferleri de yapılmaya başlanmıştırİstanbul hakkında detaylı bilgi için "Ayrıca Bakınız" listesindeki linkleri inceleyebilirsiniz
ile Büyük İstanbul Otobüs İşletmeleri Anonim Şirketi arasında imzalanan antlaşmayla yapımına başlanmış, 1994 yılında hizmete girmiştir İstanbul Büyükşehir Belediyesi
İstanbul Belediye Başkanları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.