Şengül Şirin
|
Cevap : Fransız İhtilalinin Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
Fransız İhtilalinin Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
Fransız İhtilali, meydana geldiği tarihe damgasını vurmuş ve bütün toplumları etkilemiş bir olaydır İhtilal öncesi Avrupasına bir göz attığımızda, halk kilisenin taassubu altında inliyordu Ülkeler küçük derebeyliklere bölünmüştü ve ağır vergiler halkı iyece fakirleştirmişti İhtilalin öncesinde, halk isyan derecesine ulaşmıştı
1 Tarihte her olayın mutlaka bir sebebi vardır Fransız İhtilalinin de sebebi vardır İhtilal öncesi, İhtilali hazırlayan şartlar mevcuttur 5 mayıs 1789 tarihi başlangıç olarak kabul edilen Fransız İnkılâbı, meydana getirdiği gelişme ve olaylarla çeyrek yüzyıl Avrupa’nın siyasi, ekonomik ve sosyal hayatını değiştirdi
2 Fransa’nın toplum yapısında çok büyük eşitsizlikler vardı Soylular ve papazlar sınıfı imtiyazlara sahipti Ticaretle meşgul olan ve şehir merkezlerinde oturan burjuvalar ise zengin olmuşlardı Hiçbir hakkı olmayan köylüler ise çalışmak ve vergi vermekten başka hiçbir hakka sahip değillerdi Fransa Kralı XVI Louis yaptırmış olduğu Versailles sarayında lüks içerisinde yaşıyor ve her türlü israfı yapmaktan geri kalmıyordu Kilise, halkı sürekli taassup içinde tutuyor ve krala ihaneti en büyük suç sayıyordu İhtilalinin fikir alanındaki sebepleri ise Diderof ve d’Albert’in öncülük ettiği ansiklopedistler vasıtasıyla toplumun alt tabakasına yeni fikirler yayılıyordu Cumhuriyet ve demokrasi anlayışı yavaş yavaş yayılıyordu J J Rousseau, Voltair, Montesguieu halkı bilinçlendiriyordu
3 Kralın’da beklenen reformu yapmaması üzerine, soylular ve papazlar ve halk temsilcileri arasında oy kullanımı yüzünden çıkan anlaşmazlık büyüdü Çünkü sınıf esası üzerine oy kullanılmasında halk temsilcileri halkın % 96’sını temsil etmesine rağmen her zaman soylular ve papazların dediği oluyordu Böylece devam eden olaylar ihtilâli meydana getirdi Ulusal meclis, Kurucu meclis, Yasama meclisi, Konvention, Directoire, Konsüllük dönemi sırasıyla Fransa’da Cumhuriyet ve demokrasi gelişti Kral ve eşi idam edildi Halkın hareketi başarıya ulaşmış oldu Siyasi, dinî, ekonomik nedenlerle meydana gelen ihtilal, Fransa’yı çok farklı yerlere taşıdı ve o tarihten sonra meydana gelen tüm milliyetçilik ayaklanmalarına temel teşkil etti
Fransız inkılâbı sonucunda, bazı yeni devletler kurulurken, bazı büyük devletler parçalandı Dünyada yeni olaylar ve oluşumlar meydana geldi Fransa’da 1789 yılında halik ve burjuva sınıflarının krala ve zadegana karşı meydana getirdiği ve başarıya ulaşan bu inkılâb aynı zamanda Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan, İngiltere, Rusya gibi devletler için pek de olumlu bir olay olmadı
4 -1789 Fransız İhtilalinin mahiyeti, o sırada Avusturya ve Rusya ile savaş halinde olan Osmanlı Devleti’ni uzun süre ilgilendirmedi 1791-92 Ziştovi ve Yaş antlaşmasından sonra biraz ilgilendiyse de 1791’de kralın yetkilerinin sınırlandırılması, hatta azli ve idamı Osmanlıyı endişelendirmedi
5 – İhtilalin en önemli mesajı “milletlerin kendi kaderini kendisinin belirlemesi” prensibi milletlerarası camiaya yerleşti Osmanlı Devleti, Fransız İhtilalini Avrupa’nın iç meselesi olarak görüyor, hiç ilgilenmiyordu Ancak Fransa’nın 1797’de, Yedi adalara el koyup Yunanlıları bağımsızlık için kışkırtmasıyla milliyetçilik prensibinin ve ihtilalin önemi ancak anlaşılabildi
6 – Bu dönemde Fransız İhtilaline karşı tarafsız kalan pek az ülkeden biriydi Osmanlı ülkesinde İhtilal yanlıları, kahvehanelerde broşür dağıtıyorlardı Hak, özgürlük ve eşitlikten bahsediyorlardı Bu dönemde, ortaya çıkan yeni düşüncelerin Osmanlılar tarafından ne ölçüde anlaşıldığını kestirmek olanaksızdır
7 – III Selim ihtilalci Fransa’yı desteklemiştir Bu da Osmanlı’nın kendisi için çok yakın gelecekte tehlike oluşturacak olan bu olayı tam olarak anlayamadığını gösterir
8 – Fransa, ihtilalden çok kısa bir süre sonra yayılmacı politikalar içerisine girmiştir Amerika bağımsızlığa destek vererek el altından Amerika’daki İngiliz kolonilere silah satıyordu Aynı zamanda Osmanlı ülkesi olan Mısır’a çok geçmeden saldırmıştı
9 – Fransa’nın Osmanlı Devleti üzerindeki bu gizi hesaplarına rağmen, Osmanlıyla, Fransa arasında Kanuni döneminden bu yana devam eden ve sürekli gelişen bir dostluk vardı İki devlet arasındaki ticari ve diplomatik faaliyetler çok eskiye dayanıyordu Fransız İhtilali başladığında bu olayı Fransa’nın iç sorunu olarak gören Osmanlı Devleti, bir İslâm devleti olması hasebiyle kendi ülkesinde Avrupa ölçülerine göre bir adaletsizlik, eşitsizlik, siyasi ve sosyal bozukluklar mevcut değildi
10- Üstelik Fransa dostu olan bir ülke olmasına rağmen çok uzaktaydı Buradaki gelişmeleri ancak dolaylı yollardan öğrenebiliyordu Osmanlı Devleti bir çok problemle uğraşması, çöküş sürecine girmesi dolayısıyla böyle bir işle uğraşmaya vakitte bulamıyordu
11- 1792 yılında Fransa, yeni rejimini korumak ve rejimini ülkelere tanıtmak üzere doğal sınırlarının dışında savaşlara girişti Bunun karşısında Osmanlı Devleti tarafsızlığını ilan etti Fransa’nın Osmanlı’yı parçalamak isteyen Rusya ve Avusturya’yı yenmesi İstanbul’da sevinçle karşılandı Fransa’nın isteğine rağmen Osmanlı Devleti bu yeni rejimi hemen tanımak istemedi Osmanlı yöneticilerine göre Fransa’nın yeni rejimi Avrupa’nın sorunu idi Osmanlı’nın Avrupa hukukuna dahil olmadığını öne sürüyorlardı Osmanlı hükümeti ihtilal karşısında gerçekten tarafsız davranıyordu
12- 1793’te Fransa İstanbul’a olağanüstü elçiler göndererek, Fransa Cumhuriyet hükümetinin tanınmasını Türkiye ile Fransa arasında anlaşma yapılmasını ve Türkiye’nin savaşa girmesini istedi ama Türk hükümeti bunu reddetti Çünkü Fransa’nın Cumhuriyetini tanımakla Avrupa’ya karşı cephe almak istemiyordu Prusya Fransa’yı tanıdıktan sonra Osmanlı Devleti Fransa Cumhuriyetini tanıdı
13- Bu tarihten sonra Fransa, Osmanlıyı Rusya ve Avusturya aleyhinde savaşa sokmak istiyordu Osmanlı buna yanaşmadı Napolyon orduları ile Avrupa’da bir çok orduları yenerek Compo Formio anlaşmasıyla üstünlüğünü kabul ettirdi
14- 1798’de Mısırı işgal eden Fransızlarla Osmanlılar arasındaki münasebetler bitmişti 1798’de Pramidler savaşını kazanan Mısır’dan İngilizler ve Ruslar sayesinde onların desteğiyle çıkarabildi Ama bu seferde Mısır’a İngilizler yerleşti Fransızlar gittikleri bütün yerlerde milliyetçilik akımlarını yayıyorlardı Mısır’a girip çıkan Fransızlar Kölemenleri Osmanlı aleyhine kışkırttılar Daha sonra da işgal ettiği yedi adadan çekilmesi üzerine bölgeye Ruslar geldi Tıpkı Fransızlar gibi Ruslar da Rumları Osmanlı aleyhine kışkırtmaya başladılar Diğer taraftan Ruslar Balkanlarda ulusçuluk faaliyetlerini yaymaya devam ettiler
Fransızlar, propagandalarını çekilmiş oldukları bölgelerde, sürdürdüler Türkçe, Rumca, Ermenice’ye tercüme ettikleri milliyetçiliğe ve Cumhuriyete dair eserleri özel adamları Akdeniz adalarına gönderdiler
15 – Yunan isyanları 6 Mart 1821’de Eflak Buğdan’da başladı Etnik-i Eterya bu faaliyeti yürütüyordu
16 – Fransa’nın çabaları ve zararlı faaliyetleri sonucunda, Osmanlı milleti olan gayr-i müslim Hıristiyan teb’a başta olmak üzere bir süre sonra müsüman teb’a devlete karşı isyan etmiştir
1804 tarihinde Sırplar isyan etmişlerdir 1821’de Morada isyan meydana gelecektir 1830 yılında Yunanistan bağımsız olarak bir devlet kuracaktır
17- Daha sonraları Fransızlar, Cezayir’i işgal edecekler ve bunun yanı sıra M Ali Paşa’ya destek vererek Vali’nin devletine karşı cephe almasına sağlayacaklardır
Rusya ise Balkanlarda Osmanlı aleyhine propaganda yaptığı gibi, Kırım’a girerek, Kırım’da yaşayan Türkleri bağımsızlık vaadetmek, girişmiş olduğu türlü entrikalarla Kırım’ı Osmanlı’dan ayırarak ilhak etmiştir Artık büyük devletler Osmanlı’nın içişlerine müdahale ediyorlar ve her taraftan Osmanlıyı çökertmeye çalışıyorlardı 1839 Tanzimat Fermanı ve daha sonra Avrupalı devletlerin baskıları sonucunda, 1856 yılında ilan edilen Islahat Fermanıyla gayrimüslim tebaya çok geniş haklar veriliyordu Bu ıslahat Fermanını, Osmanlı kabul etmek zorunda kalmıştır
18 – Fransa’nın tarihteki Osmanlı Politikası daha önce anlattığımız örneklerde görüldüğü üzere, müspet bir yön yoktur Fransa pek çok olayda Osmanlı Devleti’ni kendi menfaatleri için kullanacağı paravan veya alet olarak görmüştür
19 – Çeşitli ırkları, farklı dinlere mensup milletleri bünyesinde barındıran Osmanlı Devleti için milliyetçilik akımı Osmanlı için gerçek bir felaket olmuştur Avrupalı devletlerin kültürel, ekonomik, siyasi ve askeri baskıları sonucunda Osmanlı Devleti her tarafında isyanların başladığı her devletin müdahalesinin olduğu bir devlet haline gelmişti Tüm planlar Osmanlı’yı parçalamak için yapılıyordu 1856 Islahat Fermayıla gayrimüslim teb’aya bir takım haklar verdiyse de Avrupalı devletlerin isteklerinin ardı arkası kesilmek bilmedi Rusya Balkanları, Fransa Cezayir’i, İngiltere, Kıbrıs ve Mısır, Avusturya-Macaristan, Bosna Hersek’i, ilhak etmek için zikrolunan yerlere girmişlerdi
20 – Osmanlı Devleti’nin ortaya attı ve ne Osmanlıcılık ne de İslamcılık gibi projeler Osmanlıyı çöküşten kurtaramamıştır Meşrutiyet’in ikinci kez ilan edildiği 1908 tarihinde Avusturya-Macaristan, Bosna Hersek’i topraklarına katmasının yanı sıra Bulgaristan’da bağımsızlığını ilan etmiştir Osmanlılar bu durumu kabullenmek zorunda kaldılar
21 – Tunus, Fas, Karada gibi bir çok ulus Osmanlı’yı karşı önceden isyan etmişlerdi
İtalyanlar, Trablusgarb’ı işgal ederek Kuzey Afrika’daki son Osmanlı toprağını da aldılar I ve II Balkan Savaşları sonucunda Osmanlı Devleti bir çok toprağını kaybetti Arnavutluk devleti bu savaş sonucunda imzalanan anlaşmalarla ortaya çıkmıştı
22 – Milliyetçilik hareketlerinin artık önü alınamıyordu 1870 ve 1871’de siyasi birliklerini tamamlayan İtalya ve Almanya tüm projeleri Osmanlı üzerine endekslemişlerdir İtalya, Kuzey Afrika’yı egemenliğine aldı Almanya ise Osmanlı Devletini bir Pazar olarak görüyordu
I Dünya Savaşına Almanya’nın yanında giren Osmanlı, savaştan yenilgiyle çıkınca bir çok toprağını kaybettiği gibi savaş sonunda da imzalanan Mondros Ateşkes anlaşmasıyla adeta itilaf devletlerine teslim olmuştu
Osmanlı müslüman teb’ası olan Araplar, İngilizlerin ve Fransızların propagandası sonucunda I Dünya Savaşında Osmanlı’yı arkadan vurdular Osmanlı artık ata yurdu olan Anadolu’yu kurtarmak için çalışıyordu
Sonuç olarak şunu ifade etmekte çok büyük yararlar vardır 1789’da ortaya çıkan milliyetçilik akımlarıyla ilgilenmeyen Osmanlı 1918’lere ve Lozan Anlaşmasının yapıldığı 24 Temmuz 1923 tarihine gelindiğinde bu akımdan en çok zarar gören devletti
Osmanlı Devleti artık parçalanmış ve yeni milletler, yeni devletler ortaya çıkmıştır
Türk milleti ancak nefsi müdafaa yaparak milliyetçilik akımının ancak nefsi müdafaa yaparak milliyetçilik akımının pençesinden kurtulabilmiştir Ruslar Ermenileri bir maşa olarak kullanıp Türk ordusunu ve Türk milletini uzun süre uğraştırmıştır 1915’te Suriye’ye tebcir edilmişler ama bu beladan bir türlü kurtulamamıştır
Türk Milleti M Kemal Atatürk önderliğinde yapılan Millî mücadeleyi olağanüstü gayret ve mücadeleyle, nefs-i müdafaa yaparak binbir güçlükle kazanabilmiştir ransız İhtilalinin Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
Fransız İhtilali, meydana geldiği tarihe damgasını vurmuş ve bütün toplumları etkilemiş bir olaydır İhtilal öncesi Avrupasına bir göz attığımızda, halk kilisenin taassubu altında inliyordu Ülkeler küçük derebeyliklere bölünmüştü ve ağır vergiler halkı iyece fakirleştirmişti İhtilalin öncesinde, halk isyan derecesine ulaşmıştı
1
Tarihte her olayın mutlaka bir sebebi vardır Fransız İhtilalinin de sebebi vardır İhtilal öncesi, İhtilali hazırlayan şartlar mevcuttur 5 mayıs 1789 tarihi başlangıç olarak kabul edilen Fransız İnkılâbı, meydana getirdiği gelişme ve olaylarla çeyrek yüzyıl Avrupa’nın siyasi, ekonomik ve sosyal hayatını değiştirdi
2
Fransa’nın toplum yapısında çok büyük eşitsizlikler vardı Soylular ve papazlar sınıfı imtiyazlara sahipti Ticaretle meşgul olan ve şehir merkezlerinde oturan burjuvalar ise zengin olmuşlardı Hiçbir hakkı olmayan köylüler ise çalışmak ve vergi vermekten başka hiçbir hakka sahip değillerdi Fransa Kralı XVI Louis yaptırmış olduğu Versailles sarayında lüks içerisinde yaşıyor ve her türlü israfı yapmaktan geri kalmıyordu Kilise, halkı sürekli taassup içinde tutuyor ve krala ihaneti en büyük suç sayıyordu İhtilalinin fikir alanındaki sebepleri ise Diderof ve d’Albert’in öncülük ettiği ansiklopedistler vasıtasıyla toplumun alt tabakasına yeni fikirler yayılıyordu Cumhuriyet ve demokrasi anlayışı yavaş yavaş yayılıyordu J J Rousseau, Voltair, Montesguieu halkı bilinçlendiriyordu
3
Kralın’da beklenen reformu yapmaması üzerine, soylular ve papazlar ve halk temsilcileri arasında oy kullanımı yüzünden çıkan anlaşmazlık büyüdü Çünkü sınıf esası üzerine oy kullanılmasında halk temsilcileri halkın % 96’sını temsil etmesine rağmen her zaman soylular ve papazların dediği oluyordu Böylece devam eden olaylar ihtilâli meydana getirdi Ulusal meclis, Kurucu meclis, Yasama meclisi, Konvention, Directoire, Konsüllük dönemi sırasıyla Fransa’da Cumhuriyet ve demokrasi gelişti Kral ve eşi idam edildi
Halkın hareketi başarıya ulaşmış oldu Siyasi, dinî, ekonomik nedenlerle meydana gelen ihtilal, Fransa’yı çok farklı yerlere taşıdı ve o tarihten sonra meydana gelen tüm milliyetçilik ayaklanmalarına temel teşkil etti
Fransız inkılâbı sonucunda, bazı yeni devletler kurulurken, bazı büyük devletler parçalandı Dünyada yeni olaylar ve oluşumlar meydana geldi Fransa’da 1789 yılında halik ve burjuva sınıflarının krala ve zadegana karşı meydana getirdiği ve başarıya ulaşan bu inkılâb aynı zamanda Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan, İngiltere, Rusya gibi devletler için pek de olumlu bir olay olmadı
4
1789 Fransız İhtilalinin mahiyeti, o sırada Avusturya ve Rusya ile savaş halinde olan Osmanlı Devleti’ni uzun süre ilgilendirmedi 1791-92 Ziştovi ve Yaş antlaşmasından sonra biraz ilgilendiyse de 1791’de kralın yetkilerinin sınırlandırılması, hatta azli ve idamı Osmanlıyı endişelendirmedi
5
İhtilalin en önemli mesajı “milletlerin kendi kaderini kendisinin belirlemesi” prensibi milletlerarası camiaya yerleşti Osmanlı Devleti, Fransız İhtilalini Avrupa’nın iç meselesi olarak görüyor, hiç ilgilenmiyordu Ancak Fransa’nın 1797’de, Yedi adalara el koyup Yunanlıları bağımsızlık için kışkırtmasıyla milliyetçilik prensibinin ve ihtilalin önemi ancak anlaşılabildi
6
Bu dönemde Fransız İhtilaline karşı tarafsız kalan pek az ülkeden biriydi Osmanlı ülkesinde İhtilal yanlıları, kahvehanelerde broşür dağıtıyorlardı Hak, özgürlük ve eşitlikten bahsediyorlardı Bu dönemde, ortaya çıkan yeni düşüncelerin Osmanlılar tarafından ne ölçüde anlaşıldığını kestirmek olanaksızdır
7
III Selim ihtilalci Fransa’yı desteklemiştir Bu da Osmanlı’nın kendisi için çok yakın gelecekte tehlike oluşturacak olan bu olayı tam olarak anlayamadığını gösterir
8 Fransa, ihtilalden çok kısa bir süre sonra yayılmacı politikalar içerisine girmiştir Amerika bağımsızlığa destek vererek el altından Amerika’daki İngiliz kolonilere silah satıyordu Aynı zamanda Osmanlı ülkesi olan Mısır’a çok geçmeden saldırmıştı
9
Fransa’nın Osmanlı Devleti üzerindeki bu gizi hesaplarına rağmen, Osmanlıyla, Fransa arasında Kanuni döneminden bu yana devam eden ve sürekli gelişen bir dostluk vardı İki devlet arasındaki ticari ve diplomatik faaliyetler çok eskiye dayanıyordu Fransız İhtilali başladığında bu olayı Fransa’nın iç sorunu olarak gören Osmanlı Devleti, bir İslâm devleti olması hasebiyle kendi ülkesinde Avrupa ölçülerine göre bir adaletsizlik, eşitsizlik, siyasi ve sosyal bozukluklar mevcut değildi
10 Üstelik Fransa dostu olan bir ülke olmasına rağmen çok uzaktaydı Buradaki gelişmeleri ancak dolaylı yollardan öğrenebiliyordu Osmanlı Devleti bir çok problemle uğraşması, çöküş sürecine girmesi dolayısıyla böyle bir işle uğraşmaya vakitte bulamıyordu
11
1792 yılında Fransa, yeni rejimini korumak ve rejimini ülkelere tanıtmak üzere doğal sınırlarının dışında savaşlara girişti Bunun karşısında Osmanlı Devleti tarafsızlığını ilan etti Fransa’nın Osmanlı’yı parçalamak isteyen Rusya ve Avusturya’yı yenmesi İstanbul’da sevinçle karşılandı Fransa’nın isteğine rağmen Osmanlı Devleti bu yeni rejimi hemen tanımak istemedi Osmanlı yöneticilerine göre Fransa’nın yeni rejimi Avrupa’nın sorunu idi Osmanlı’nın Avrupa hukukuna dahil olmadığını öne sürüyorlardı Osmanlı hükümeti ihtilal karşısında gerçekten tarafsız davranıyordu
12
1793’te Fransa İstanbul’a olağanüstü elçiler göndererek, Fransa Cumhuriyet hükümetinin tanınmasını Türkiye ile Fransa arasında anlaşma yapılmasını ve Türkiye’nin savaşa girmesini istedi ama Türk hükümeti bunu reddetti Çünkü Fransa’nın Cumhuriyetini tanımakla Avrupa’ya karşı cephe almak istemiyordu Prusya Fransa’yı tanıdıktan sonra Osmanlı Devleti Fransa Cumhuriyetini tanıdı
13
Bu tarihten sonra Fransa, Osmanlıyı Rusya ve Avusturya aleyhinde savaşa sokmak istiyordu Osmanlı buna yanaşmadı Napolyon orduları ile Avrupa’da bir çok orduları yenerek Compo Formio anlaşmasıyla üstünlüğünü kabul ettirdi
14
1798’de Mısırı işgal eden Fransızlarla Osmanlılar arasındaki münasebetler bitmişti 1798’de Pramidler savaşını kazanan Mısır’dan İngilizler ve Ruslar sayesinde onların desteğiyle çıkarabildi Ama bu seferde Mısır’a İngilizler yerleşti Fransızlar gittikleri bütün yerlerde milliyetçilik akımlarını yayıyorlardı Mısır’a girip çıkan Fransızlar Kölemenleri Osmanlı aleyhine kışkırttılar Daha sonra da işgal ettiği yedi adadan çekilmesi üzerine bölgeye Ruslar geldi Tıpkı Fransızlar gibi Ruslar da Rumları Osmanlı aleyhine kışkırtmaya başladılar Diğer taraftan Ruslar Balkanlarda ulusçuluk faaliyetlerini yaymaya devam ettiler
Fransızlar, propagandalarını çekilmiş oldukları bölgelerde, sürdürdüler Türkçe, Rumca, Ermenice’ye tercüme ettikleri milliyetçiliğe ve Cumhuriyete dair eserleri özel adamları Akdeniz adalarına gönderdiler
15 Yunan isyanları 6 Mart 1821’de Eflak Buğdan’da başladı Etnik-i Eterya bu faaliyeti yürütüyordu
16
Fransa’nın çabaları ve zararlı faaliyetleri sonucunda, Osmanlı milleti olan gayr-i müslim Hıristiyan teb’a başta olmak üzere bir süre sonra müsüman teb’a devlete karşı isyan etmiştir
1804 tarihinde Sırplar isyan etmişlerdir 1821’de Morada isyan meydana gelecektir 1830 yılında Yunanistan bağımsız olarak bir devlet kuracaktır
17
Daha sonraları Fransızlar, Cezayir’i işgal edecekler ve bunun yanı sıra M Ali Paşa’ya destek vererek Vali’nin devletine karşı cephe almasına sağlayacaklardır
Rusya ise Balkanlarda Osmanlı aleyhine propaganda yaptığı gibi, Kırım’a girerek, Kırım’da yaşayan Türkleri bağımsızlık vaadetmek, girişmiş olduğu türlü entrikalarla Kırım’ı Osmanlı’dan ayırarak ilhak etmiştir Artık büyük devletler Osmanlı’nın içişlerine müdahale ediyorlar ve her taraftan Osmanlıyı çökertmeye çalışıyorlardı 1839 Tanzimat Fermanı ve daha sonra Avrupalı devletlerin baskıları sonucunda, 1856 yılında ilan edilen Islahat Fermanıyla gayrimüslim tebaya çok geniş haklar veriliyordu Bu ıslahat Fermanını, Osmanlı kabul etmek zorunda kalmıştır
18
Fransa’nın tarihteki Osmanlı Politikası daha önce anlattığımız örneklerde görüldüğü üzere, müspet bir yön yoktur Fransa pek çok olayda Osmanlı Devleti’ni kendi menfaatleri için kullanacağı paravan veya alet olarak görmüştür
19
Çeşitli ırkları, farklı dinlere mensup milletleri bünyesinde barındıran Osmanlı Devleti için milliyetçilik akımı Osmanlı için gerçek bir felaket olmuştur Avrupalı devletlerin kültürel, ekonomik, siyasi ve askeri baskıları sonucunda Osmanlı Devleti her tarafında isyanların başladığı her devletin müdahalesinin olduğu bir devlet haline gelmişti Tüm planlar Osmanlı’yı parçalamak için yapılıyordu 1856 Islahat Fermayıla gayrimüslim teb’aya bir takım haklar verdiyse de Avrupalı devletlerin isteklerinin ardı arkası kesilmek bilmedi Rusya Balkanları, Fransa Cezayir’i, İngiltere, Kıbrıs ve Mısır, Avusturya-Macaristan, Bosna Hersek’i, ilhak etmek için zikrolunan yerlere girmişlerdi
20
Osmanlı Devleti’nin ortaya attı ve ne Osmanlıcılık ne de İslamcılık gibi projeler Osmanlıyı çöküşten kurtaramamıştır Meşrutiyet’in ikinci kez ilan edildiği 1908 tarihinde Avusturya-Macaristan, Bosna Hersek’i topraklarına katmasının yanı sıra Bulgaristan’da bağımsızlığını ilan etmiştir Osmanlılar bu durumu kabullenmek zorunda kaldılar
21
Tunus, Fas, Karada gibi bir çok ulus Osmanlı’yı karşı önceden isyan etmişlerdi
İtalyanlar, Trablusgarb’ı işgal ederek Kuzey Afrika’daki son Osmanlı toprağını da aldılar I ve II Balkan Savaşları sonucunda Osmanlı Devleti bir çok toprağını kaybetti Arnavutluk devleti bu savaş sonucunda imzalanan anlaşmalarla ortaya çıkmıştı 22 Milliyetçilik hareketlerinin artık önü alınamıyordu 1870 ve 1871’de siyasi birliklerini tamamlayan İtalya ve Almanya tüm projeleri Osmanlı üzerine endekslemişlerdir İtalya, Kuzey Afrika’yı egemenliğine aldı Almanya ise Osmanlı Devletini bir Pazar olarak görüyordu
I Dünya Savaşına Almanya’nın yanında giren Osmanlı, savaştan yenilgiyle çıkınca bir çok toprağını kaybettiği gibi savaş sonunda da imzalanan Mondros Ateşkes anlaşmasıyla adeta itilaf devletlerine teslim olmuştu
Osmanlı müslüman teb’ası olan Araplar, İngilizlerin ve Fransızların propagandası sonucunda I Dünya Savaşında Osmanlı’yı arkadan vurdular Osmanlı artık ata yurdu olan Anadolu’yu kurtarmak için çalışıyordu
Sonuç olarak şunu ifade etmekte çok büyük yararlar vardır 1789’da ortaya çıkan milliyetçilik akımlarıyla ilgilenmeyen Osmanlı 1918’lere ve Lozan Anlaşmasının yapıldığı 24 Temmuz 1923 tarihine gelindiğinde bu akımdan en çok zarar gören devletti
Osmanlı Devleti artık parçalanmış ve yeni milletler, yeni devletler ortaya çıkmıştır
Türk milleti ancak nefsi müdafaa yaparak milliyetçilik akımının ancak nefsi müdafaa yaparak milliyetçilik akımının pençesinden kurtulabilmiştir Ruslar Ermenileri bir maşa olarak kullanıp Türk ordusunu ve Türk milletini uzun süre uğraştırmıştır 1915’te Suriye’ye tebcir edilmişler ama bu beladan bir türlü kurtulamamıştır
Türk Milleti M Kemal Atatürk önderliğinde yapılan Millî mücadeleyi olağanüstü gayret ve mücadeleyle, nefs-i müdafaa yaparak binbir güçlükle kazanabilmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|