09-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ayderûsi Kimdir, Hayatı
Ayderûsi (Abdülkadir Bin Şeyh) Kimdir
Abdülkadir Bin Şeyh biyografisi
Ayderûsi (Abdülkadir Bin Şeyh)
16 yüzyılın sonu, 17 yüzyılın başında Hindistan’da yaşamış evliyânın büyüklerinden İsmi, Abdülkâdir bin Şeyh bin Abdullah’dır Ayderûsî ve Hindî nisbeleriyle bilinir Künyesi Ebû Bekr, lakabı Şems-üş-Şümûs Muhyiddîn’dir 1570 (H 978) senesinde Hindistan’ın Ahmedâbâd şehrinde doğdu 1628 (H 1038) senesinde aynı yerde vefât etti Kabri orada olup, ziyâret mahallidir
Babası, o daha dünyâya gelmeden on beş gün önce, rüyâsında evliyâdan Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî, Şeyh Ebû Bekr Ayderûs ve başkalarını gördü Abdülkâdir-i Geylânî, ona bir istek ve bir arzusunun olup olmadığını sorunca, doğacak çocuğu için hayır duâ istedi Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri de oğluna Abdülkâdir ismini, Ebû Bekr künyesini ve Muhyiddîn lakabını vermesini söyledi O da doğacak oğlunun şan ve şerefinin üstün olacağını bu hâdiseden anladı Çocuk doğunca, Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerine olan sevgi ve bağlılığından, ismini Abdülkâdir koydu Ayderûsî’nin diğer kardeşleri, küçük iken vefât ettiler Ayderûsî, âilesi içinde sevgi ve muhabbetle yetiştirildi Âilesinden ilim ve edeb öğrendi Zâten baba ve dedeleri âlim ve velîlerden idiler
Kur’ân-ı kerîm okumayı babasından öğrendi Âlim ve velîler huzûrunda hatim okudu Kırâat ilminden başka, birçok âlimden çeşitli ilimleri tahsîl etti Bu ilimlerle ilgili icâzet, diploma aldı Yazılmış bâzı eserleri tasnif etmeye başladı İmâm-ı Muhammed Gazâlî hazretlerinin İhyâu Ulûmi’d-Dîn adlı eserini çok okudu Bu eserden medh ederek bahsederdi
Bir zaman, o beldenin vâlisi gelip, bir işi için Ayderûsî’nin babasından duâ istedi Ayderûsî daha o zaman küçük idi ve orada bulunuyordu Vâli, meselesini anlattı O zaman küçük Ayderûsî, Sâf sûresinin on üçüncü âyet-i kerîmesini okuyuverdi Bunun üzerine babası, vâliye; “Cevâbını bu çocuk verdi ” buyurdu Daha sonra vâlinin meselesi halloldu Ayderûsî’nin annesi sâlihâ ve çok cömert bir hanımdı Ramazan ayında bir Cumâ günü vefât etti Son sözü; “Lâ ilâhe illallah ” oldu Ayderûsî annesine çok hürmet ve hizmet edip, onun hayır duâsını kazandı
Zamânının meşhûr âlimlerinden ilim öğrenen ve ders okuyan Abdülkâdir Ayderûsî, ilimde pek yüksek dereceye ulaştı Tasavvufa karşı alâka duydu Velîlerin sohbetlerinde bulunup onlardan istifâde etti Tasavvuf yolunda ilerledikçe bir şey bilmediğini ve boş olduğunu hissetti İlim ve tasavvuftaki yüksek derecesi gerek Hindistan’da gerekse Hindistan dışındaki yerlerde duyuldu İlminden istifâde için pekçok kimse onun meclis ve sohbetlerine koştu Ondan ilim öğrenen ve tasavvuf yolunda hırka giyen pekçok kimseden bâzıları şunlardır: Seyyid Celîl, Allâme Cemâleddîn Muhammed bin Yahyâ eş-Şâmî el-Mekkî, Şeyhu’l-kebîr ve Allâme Bedreddîn Hasan bin Dâvud el-Hindî, Şeyh Sâlih, Allâme ve Fakîh el-Velî Muhammed bin Abdurrahîm el-Hadramî, Şihâbüddîn Ahmed bin Rebî’, Allâme Ahmed bin Abdülhak es-Sinbâtî
Abdülkâdir Ayderûsî’nin sohbetlerinde âlimler, devlet ve ticâret adamları da bulunup mânevî feyzinden istifâde ettiler İnsanlara İslâm dîninin emir ve yasaklarını anlatan Abdülkâdir Ayderûsî onların dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşmalarına vesîle oldu Zamânındaki bütün âlimler ve velîler onun ilim ve fazîletteki yüksekliğini kabûl ettiler
Birçok kıymetli eserler de telif eden Abdülkâdir Ayderûsî’nin bâzı eserleri şunlardır:
1) El-Fütûhatü’l-Kuddûsiyye fil-Hırkati’l-Ayderûsiyye,
2) Kitâbü Hadâik-il- Hadrati fî Sîret-in-Nebiyyi sallallahü aleyhi ve sellem ve Eshâbihi’l-Aşere,
3) Kitâbü İthâfi’l-Hadrati’l-Azîze bi Uyûni’s-Seyri’l-Vecîze,
4) El-Müntehâbü’l- Müstasfâ fî Ahbâri Mevlidi’l-Mustafâ,
5) El-Minhâc ilâ Ma’rifeti’l-Mîrâc,
6) Kitâbü’l-Enmûzeci’l-Latîf fî Ehl-i Bedri’ş-Şerîf, (Bedir eshâbının fazîletleriyle ilgili bir eserdir)
7) Kitâbü Esbâbi’n-Necât ven-Necâh fî Ezkâri’l-Mesâi ves-Sabâh
8) Kitâbü Dürri’s-Semîn fî Beyâni’l-Mühimmi Mineddin,
9) Kitâbü’l-Havâşî er-Reşikâti Ale’l-Urveti’l-Vesîkati,
10) Minahu’l-Bârî bi-Hatmi’l-Buhârî,
11) Kitâbu Ta’rîfi’l-İhyâ
|
|
|