Prof. Dr. Sinsi
|
Hiç Kimse Göründüğü Gibi Değildir
Hiç kimse göründüğü gibi değildir
Sevgili arkadaşlar, bu yazımızda sizlere kimsenni göründüğü gibi olmadığını ve hatta hiç kimsenin göründüğü gibi normal olmadığını söylüyoruz Aslında bunu bizde değil, uzmanlar söylüyor Şimdi gelelim haberimizin detaylarına…
hayat 300x213 Hiç kimse göründüğü gibi normal değildir
Buna, “yani, vardır belki ama öyle abartılacak bir şeyim yok” gibi yanıtlar veriyorsanız, normale en yakın duranlardansınız Kesinlikle normal ve sağlıklı olduğunu iddia eden, kendinde en ufak bir gariplik bulunmadığını inanarak söyleyeni görürseniz, arkanıza bakmadan kaçın Maalesef en rahatsız tipler, onlardan çıkıyor
Yaşadığımız dünyaya, ne kadar hızlı tükettiğimize, her şeyin önlenemez süratle değişimine, sürekli adapte olmaya çalıştığımız hayat tarzları ve teknolojiye bakarsak, normal olmak zor görünüyor Bu durum doğal olarak ilişkilere yansıyor Yalnızlığın küresel sorun olduğu bir dönemdeyiz Karşımıza çıkanlara en baştan önyargı ve güvensizlikle bakıyoruz En ufak bir aksilik, beğenmediğimiz küçücük bir davranış, üstüne çizgi çekmemize sebep oluyor
Babalarımızın, dedelerimizin aşklarına, evliliklerine öykünüyoruz Ölene kadar birlikte olan çiftlere gıpta ile bakıyoruz Artık böyle ilişkiler olmadığı için söyleniyoruz Diğer yandan, emek vermek zor geliyor En ufak sıkıntıda kaçıyoruz Uğraşılmaz, zaman kaybedilmez diyerek geçiyoruz Nasılsa başkası gelecektir diye, harcıyoruz Bir gün kimse gelmiyor, yalnız yatağımızda, duvarlarla konuşarak bir ömrü harcıyoruz
Herkesin garip, yetersiz, komik ya da bize uymayan yanlarını görerek, en baştan eliyoruz Peki, dönüp gerçekten kendimize bakıyor muyuz? Hangi vasıflara sahibiz? Bizim yetkinliğimiz var mı? Acaba biz de birilerine garip gelmiyor muyuz?
Kimsenin isteklerinden, yaşam tarzından ödün vermeye niyeti yok Sürekli alalım istiyoruz Gel gör ki, bizi en çok üzen, aslında en hak etmeyen, en çok canımızı yakan kişi, aslında hayatımızı harcayan, emek verdiğimiz, yüreğimizi parçalayan ve arkasında toplanması zor dağınıklar bırakan oluyor
Sıradan, sıkıcı, fakir, düzgün, heyecansız veya fazla normal görünen erkekleri, bize uymadığını düşünerek değerlendirmeye bile almıyoruz Haklıyız tabii! Bizim beklediğimiz adam gelecek Bay Doğru her an bir köşeden çıkıp, kollarıyla saracak, nefesimizi kesecek Bu Bay Doğru nasıl biri peki? Binlerce kadının hayalini süsleyen ve dünyada çok az karşılaşılan bu erkeğin aşağı yukarı bir tarifi var: Yakışıklı, karizmatik, komik, kültürlü, bulunduğu her yerde hayranlık uyandıran, yemeği, içmeyi, adabı bilen, gözleri sevdiği kadından başkasını görmeyen, cömert, zeki, ağzı laf yapan, biraz maço, hassas ve romantik, masaya vurduğunda ses getiren, elinden çiçeği, hediyesi eksik olmayan, maceracı, iyi bir koca, iyi bir baba, iyi bir sevgili, sürprizlerle dolu, maç manyağı olmayan, özel günleri unutmayan, kapris çekebilen, her şikayetimizi “vıdı vıdı” olarak değerlendirmeyen, gözlerine bakınca içimizi eriten, elma demeyi de, alma demeyi de bilen, güçlü, muhteşem sevişen, dokunmayı bilen, televizyonu gecelerin anlamı olarak görmeyen, nazik, ah daha neler neler…? Böyle bir adam bulma ihtimaliniz, uzaya tatile gitme ihtimalinizden daha düşük
Hepsi iyi de, adama sormazlar mı, senin vasıfların neler diye? İsteklerimizin normal olmadığı bizler, kendimizi nasıl normal görebiliriz ki? Gazetelerde boy boy fotoğrafı olan, çevremizde anlatılan, tanıdığımız veya uzaktan izlediğimiz bir takım birliktelikler var İçimizden o kadınların ne kadar şanslı olduklarını düşünürüz Mutluluklarına imreniriz O kadının yerinde olmak isteriz Peki, ne kadar emek verildiğini; o aşkın devam etmesinin nedenlerini sorgular mıyız? Belki de sıradan diye harcadığımız adamlardan biridir, o özenerek baktığımız mutlu kadının eşi
Sonuç olarak, hepimiz biraz anormaliz İlla sokakta çıplak dolaşmak, yatakta kırbaçlanmayı istemek gerekmiyor Tam da hayatın içinde, yaşanan ve bir ömre yön veren kararlarda çıkıyor ortaya beynimizin normal olmayan yanı Kimse göründüğü kadar normal değil
|