Prof. Dr. Sinsi
|
Furkân Sûresi/Furkan Suresi
FURKÂN SÛRESİ/Furkan Suresi
Mekke döneminde inmiştir 68-70 âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır 77 âyettir Sûre adını, ilk âyette geçen
Bismillahirrahmânirrahîm
Âlemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkân'ı indiren Allah'ın şanı yücedir
2 O, göklerin ve yeryüzünün mülkü (hükümranlığı) kendisine ait olandır Çocuk edinmemiştir Mülkünde hiçbir ortağı da yoktur O her şeyi yaratmış ve yarattığı O şeyleri bir ölçüye göre takdir etmiştir
3 (İnkar edenler), Allah'ı bırakıp hiçbir şey yaratmayan ve zaten kendileri yaratılmış olan, üstelik kendilerine fayda ve zararları dokunmayan, öldürmeye, yaşatmaya ve ölüleri diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen ilahlar edindiler
4 İnkar edenler, "Bu Kur'an, Muhammed'in uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir Başka bir topluluk da bu konuda ona yardım etmiştir" dediler Böylece onlar haksız ve asılsız bir söz uydurdular
5 "(Bu Kur'an, başkalarından) yazıp aldığı öncekilere ait efsanelerdir Bunlar ona sabah akşam okunmaktadır" dediler
6 (Ey Muhammed!), De ki: "O kitabı göklerin ve yerin sırrını bilen indirmiştir Şüphesiz O, bağışlayandır, çok merhamet edendir "
7 Dediler ki: "Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, çarşıda, pazarda dolaşır Ona bir melek indirilseydi de bu onunla beraber bir uyarıcı olsaydı ya!"
8 "Yahut kendisine bir hazine verilseydi veya ürününden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya! "Zalimler (inananlara): "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler
9 (Ey Muhammed!) Senin hakkında bak nasıl da temsiller getirdiler de (haktan) saptılar Artık onlar doğru yolu bulamazlar
10 Dilerse sana bundan daha güzelini, içinden ırmaklar akan cennetleri verebilecek olan, sana saraylar kurabilecek olan Allah'ın şanı yücedir
11 Hayır, onlar Kıyameti de yalanladılar Biz ise o Kıyameti yalanlayanlara çılgın bir cehennem ateşi hazırlamışızdır
12 Bu ateş onları uzak bir mesafeden görünce onun müthiş kaynamasını ve uğultusunu işitirler
13 Elleri boyunlarına bağlanmış, çatılmış olarak cehennemin daracık bir yerine atıldıkları zaman orada, yok olup gitmeyi isterler
14 (Kendilerine) "Bugün bir kere yok olmayı istemeyin, bir çok kere yok olmayı isteyin!" (denir )
15 De ki: "Bu mu daha hayırlıdır, yoksa Allah'a karşı gelmekten sakınanlara vadedilen ebedilik cenneti mi?" Orası onlar için bir mükafaat ve varılacak bir yerdir
16 Ebedi olarak kalacakları orada onlar için diledikleri her şey vardır Bu Rabbinin uhdesine aldığı, (yerine getirilmesi) istenen bir va'didir
17 Rabbinin, onları ve Allah'ı bırakıp da taptıkları şeyleri bir araya getireceği ve (taptıklarına), "Siz mi saptırdınız benim şu kullarımı, yoksa onlar kendileri mi yoldan saptılar" diyeceği günü hatırla
18 Onlar, "Seni eksikliklerden uzak tutarız Seni bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmaz Fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda seni anmayı unuttular ve helâke giden bir toplum oldular" derler
19 (İlah edindikleriniz) söyledikleriniz konusunda sizi yalancı çıkardılar Artık kendinizden azabı savmaya gücünüz yetmeyecek ve kendinize yardım da edemeyeceksiniz Sizden kim de zulüm ve haksızlık ederse ona büyük bir azap tattırırız
20 Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de şüphesiz yemek yerler, çarşıda pazarda gezerlerdi (Ey insanlar!) Sizi birbiriniz için imtihan aracı kıldık (Bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin hakkıyla görendir
21 Bize kavuşacaklarını ummayanlar, "Bize melekler indirilseydi, yahut Rabbimizi görseydik ya!" dediler Andolsun, onlar kendi benliklerinde büyüklük tasladılar ve büyük bir taşkınlık gösterdiler
22 Fakat melekleri görecekleri gün, işte o gün suçlulara hiçbir müjde yoktur "Eyvah! Biz Allah'ın rahmetinden tamamen uzaklaştırılmışız" diyecekler
23 Onların yaptıkları bütün amellerine yöneldik ve onları dağılmış zerreciklere çevirdik
24 O gün cennetliklerin kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yer daha güzeldir
25 O gün gök bulutlarla yarılıp parçalanacak ve melekler bölük bölük indirilecektir
26 O gün gerçek hükümranlık Rahmân'ındır ve kafirlere zorlu bir gün olacaktır
27 O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle diyecektir: "Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım!"
28 "Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!"
29 "Andolsun, Kur'an bana geldikten sonra beni ondan o saptırdı Zaten şeytan insanı yardımcısız bırakıverir "
30 Peygamber, "Ey Rabbim! Kavmim şu Kur'an'ı terkedilmiş bir şey haline getirdi" dedi
31 Biz, işte böyle, her peygamber için suçlulardan bir düşman yarattık Yol gösterici ve yardım edici olarak Rabbin yeter
32 İnkar edenler, "Kur'an ona bir defada toptan indirilseydi ya!" dediler Biz Kur'an'la senin kalbini pekiştirmek için onu böyle kısım kısım indirdik ve onu ağır ağır okuduk
33 Onlar sana hiçbir misal getirmezler ki (buna karşılık) sana gerçeği ve en güzel açıklamayı getirmiş olmayalım
34 Yüzüstü cehenneme sürüklenecek olanlar var ya; işte onlar konumları itibariyle daha kötü, tuttukları yol itibariyle daha sapıktırlar
35 Andolsun, Biz, Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ve kardeşi Hârûn'u da ona yardımcı kıldık
36 Onlara, "Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin" dedik Nihayet o kavmi yerle bir ettik
37 Nûh kavmini de, Peygamberleri yalanladıkları vakit suda boğduk Onları insanlara bir ibret yaptık ve zalimlere elem dolu bir azap hazırladık
38 Âd ve Semûd kavimlerini, Ress halkını ve bunların arasında pek çok nesilleri de helak ettik
39 Bunların herbirine misaller getirdik, (öğüt almadıkları için) hepsini kırıp geçirdik
40 Andolsun, senin kavmin, bela yağmuruna tutularak yok edilen kente uğramışlardır Yoksa onu görmüyorlar mıydı (ki ibret almadılar)? Hayır! (Görüyorlardı fakat) tekrar dirilmeyi ummuyorlardı
41, 42 Onlar seni görünce ancak eğlenceye alırlar "Allah'ın peygamber olarak gönderdiği adam bu mu? Biz, ilahlarımıza sımsıkı sarılmasaydık neredeyse bizi ilahlarımızdan uzaklaştıracaktı" (derler ) Onlar yakında azabı gördükleri zaman yolca kimin daha sapık olduğunu görecekler
43 Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?
44 Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar
45 Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu sabit kılardı Sonra biz güneşi gölgeye delil kıldık
46 Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik
47 O, geceyi size bir örtü, uykuyu istirahat zamanı ve gündüzü de hareket ve çalışma vakti yapandır
48, 49 O, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderendir Ölü toprağı canlandıralım, yarattıklarımızdan bir çok hayvanları ve insanları sulayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik
50 Andolsun, biz bunu insanlar arasında, düşünüp ibret alsınlar diye tekrar tekrar açıkladık Fakat insanların çoğu nankörlükte direttiler
51 Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik
52 Öyle ise kafirlere itaat etme, onlara karşı bu Kur'an'la büyük bir mücadele ver
53 O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır
54 O, sudan bir insan yaratıp ondan soy sop ve hısımlık meydana getirendir Rabbin her şeye hakkıyla gücü yetendir
55 Onlar, Allah'ı bırakıp, kendilerine ne faydası ne de zararı dokunan şeylere kulluk ederler Kâfir, Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır
56 Biz seni ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik
57 De ki: "Ben buna karşılık sizden dileyen kimsenin, Rabbine giden yolu tutmasından başka herhangi bir ücret istemiyorum "
58 Sen, o ölümsüz ve daima diri olana (Allah'a) tevekkül et O'nu her türlü övgüyle yücelterek tesbih et Kullarının günahlarından hakkıyla haberdar olarak O yeter!
59 Gökleri ve yeryüzünü ve ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş'a4 kurulan Rahmân'dır Sen bunu haberdar olana sor!
60 Onlara, "Rahmân'a secdeye kapanın denildiğinde "Rahmân da nedir? Senin bize emrettiğine mi secde edeceğiz?" derler ve bu onların nefretini artırır
61 Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı (güneş) ve aydınlatıcı bir ay yaratanın şanı çok yücedir
62 O, öğüt almak isteyen ve çok şükredici olmayı dileyen kimseler için geceyi ve gündüzü birbiri ardınca getirendir
63 Rahmân'ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir Cahiller onlara laf attıkları zaman, "selâm!" der (geçer)ler
64 Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir
65 Onlar, şöyle diyenlerdir: "Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helaktir!"
66 "Şüphesiz, ne kötü bir durak ve ne kötü bir konaktır orası "
67 Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır
68 Onlar, Allah ile beraber başka bir ilaha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah'ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar
69 Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedi kalır
70 Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir
71 Kim de tövbe eder ve salih amel işlerse işte o, Allah'a, tövbesi kabul edilmiş olarak döner
72 Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir
73 Onlar, kendilerine Rabblerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kör ve sağır kesilmezler
74 Onlar, "Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle" diyenlerdir
75 İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükafatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selamla karşılanacaklardır
76 Orada ebedi kalırlar Orası ne güzel bir durak ve ne güzel bir konaktır!
77 (Ey Muhammed!) De ki: "Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak "
|