|  | Tanzimat Dönemi Türk Tiyatrosu |  | 
|  09-01-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Tanzimat Dönemi Türk TiyatrosuTanzimat Dönemi Türk Tiyatrosu A) HİKAYE-İ İBRAHİM PAŞA Tanzimat devrinin ilk tiyatro eseridir  Konusunu Kanuni devrinden alan ve 4 perdeden 11 tablodan oluşan Hayrullah efendi tarafından yazılan küçük bir dramdır  Konusu, Kanuni'nin Bağdat seferi sırasında Ordu Defterdarı İskender Çelebiyi haksız yere idam ettirdiği ve saltanat hırsına kapıldığı için Kanuni tarafından 1536 da idam edilen sadrazam İbrahim Paşa ile aynı devirde Mısır da ün salmış mutasavvıf İbrahim Gülşeni ve Mısır valisinin oğlu İbrahim Paşa'lar birbirine karıştırılarak Osmanlı imparatorluğu için asıl tehlikenin son söylenen şahsiyetten geleceği söylenmek istenen piyeste, tarihi atmosferi tamamlamak için özellikle dil ve uslübun 16  yy uygun olması dikkat çekicidir   B)ŞAİR EVLENMESİ Şinasi tarafından yazılan bir perdelik komedidir  1860 yılında Tercüman-ı Ahval de sertifika şeklinde yayınlanmış ve aynı yıl kitap halinde basılmıştır  konu olarak görücü usulü evlenme adetini işlemiştir  Olay basittir fakat kuruluş sağlamdır  Vakanın başlıca iki tarafından yürütülmesi, değişik halk tabakalarından yerli karakterlerin bulunması orta oyununa ait özellikleri içerirken belli bir edebi metin halinde olması, vakanın gelişme tarzı bakımından batılı tarzda bir eserdir  Eserin böyle bir yapıda oluşu yazarın, orta oyuna alışık olan Türk seyircisini yadırgatmadan batılı tiyatroya ısındırmayı amaçlamıştır  Şinasi, tiyatroyu da düşünce ve bilgileri aktarma aracı olarak görmüştür  Türk tiyatrosunun komedi türündeki ilk denemesi, drama türündeki Hayrullah Efendinin piyesine göre teknik bakımdan daha ileridedir  Şinasi kendinden sonrakiler için de teşvik edici olmuştur   C) İLK MANZUM PİYES Türk tiyatrosunun ilk manzum piyesini 1866 da Ali Haydar yazmıştır  Üç adet piyesi vardır  Bunlar; 1- Sergüzeşt-i Perviz 2- Sasaniyan hükümdarlarında ıı  Ersaz'ın Sergüzeşti 3- Ruya Oyunu dur  Bunlardan ilk ikisi trajedidir  Yazar ilk piyesinin önsözünde Türk tiyatrosuna ilk trajediyi kazandırdığını söyler  Ancak kuruş ve teması daha çok dram karakteri taşır  Doğal olarak manzum tiyatro çeşidinin ilk deneme olması , yazarın nazım tekniğine hakimiyet zayıflığı dil ve uslübu cansızlaştırmıştır  Son piyesi ise iki perdelik komedidir  D)KARAKTER KOMEDİSİ Bir yandan tiyatroda oynanmak üzre tercüme piyesleri hazırlayan diğer yandan da kendisi piyes yazan Ali Bey'in 1- Kokona Yatıyor,2- Misafir-i istiskal,3- Geveze Berber adlı üç komedisi ile Letafet isimli (1899) bir tane operatı vardır  Yazdığı komedyalar tamamen batılı tarzda kuruluşa sahiptır  Sosyal meselelere dokunmaz  Basit karakter komedisidir ki bu tarzın Türk tiyatrosundaki ilk örnekleridir  E) RECAİZADE EKREM'İN VUSLAT'I İlk denemesini Afife Anjelik ile 1870 de yapmıştır  İkinci denemesi Atala yahud Amerika Vahşileridir  Afife Anjelik, kocasının yokluğunda uşağının tecavüz teşebbüsüne karşı direnmiş genç bir kadının hikayesini anlatır  4 perdelik ve şahısları Fransızdır  Kitabın kapağında ve yayınlana gazetede telif diye gösterilmesi vakası Fransada geçmiş zabıta olayından alındığı ihtimalini güçlendirmektedir  1872 yılların başında Fransız yazar Şatobriyan dan çevirdiği Atala romanını piyes haline getirip bastırmıştır  Önemli bir başka tiyatro eseri de Vuslattır(1874)  Evlilikte anne- babanın değil çocukların karar vermesi gerektiği şeklindeki sosyal meseleyi ele olan dramın önsözünde , daha önceki denemelerinde yerli olay ve ifadelerin yer almayışından dolayı eleştirilmesine dikkat çekerek haklı olduklarını bunun için Milli bir piyes denemesi olarak Vuslat'ı yazdığını ifade eder  Vuslat daha önce Namık Kemal 'in yayınlanan Zavallı Çocuk'taki temayı aynen tekrarlaması ve karakterler arasındaki benzerlikler nedeniyle değerini zayıflatmıştır   1914 yılında vefatından sonra basılan konusunu Binbir Gündüz Hikayeleri'nden alan Çok Bilen Çok Yanılır komedisi modern tiyatro türünün bütün özelliklerini taşır  Tanzimat döneminin en iyi tiyatro yazarları arasında yer alır  F) ROMANTİK DRAM Namık Kemal, Osmanlı Tiyatrosu'nun modernleşmesi için çaba harcarken bir tarafından da oynanmak üzre piyesler yazmıştır  1867 yılında Avrupaya giden N  Kemal, orada da tiyatro ile ilgilendi ve burada tiyatronun sadece eğlence aracı olmadığını aynı zamanda seyircinin kültür seviyesini yükseltme görevi de olduğunu farketti  Binlerce insana hitap eden bu müessese, bir okuldu  Paris'ten yazdığı mektuplarda tiyatronun “ahlak ve lisan” mektebi olduğunu ifade etmiştir  Avrupadan dönünce Osmanlı Tiyatrosunun edebi heyetine girdi ve 1873 te “Vatan yahud Silistre'yi” yazdı  Oyun oynandıktan 1 hafta sonra Kıbrıs'a Magosa kasabasına kalebend olarak gönderildi  3 yıl içinde 600 defa oynandı  Bu sırada N  Kemal, Gülnihal'i (1875) yazıyordu  Kıbrıs da kaldığı 38 ay içinde 4 piyes yazmıştır  1-Zavallı Çocuk (1873)2-Akif Bey (74),3- Kara Bela(1910),4-Celalettin Harzemşah( 1875)  bu piyeslerin hepsi dram dır  Vatan yahud Silistre ile Celalettin Harzemşah konuları tarihi olaylardır  Teknik bakımdam enkuvvetli eseri Gülnihaldir ki vakanın geliştirilmesi, entrik unsurların çok iyi işlenmesi, canlı karakterler olması onun bu eserini güçlü kılar  Vatan yahud Silistre ise devrin yurtseverlik ve kahramanlık duygularını çok iyi işler  Celalettin Harzemşah ise romantik dramın etkisiyle yazılmıştır  Okunmak için yazılmış, vakası da orta çağ tarihinden alınmıştır  not: tanzimat döneminin romantik dramın ilk örneğidir  Özellikle faydalı bir eğlence olarak tanımladığı tiyatro ile ilgili fikirlerini Celalettin Harzemşah'ın Mukaddemesinden öğrenmek mümkündür  Bu piyes, Abdülhak Hamid'in tarihi piyeslere yönelişini sağlamıştır  Not: N  Kemal--> Zavallı Çocuk, R  Ekrem-->Vuslat, A  Hamid--> İçli Kız piyesleri arasında yakın tema ve vaka benzerlikleri dikkat çeker  G) MİLLİ DRAM TERİMİ Tiyatro alanındaki başka önemli şahsiyet ise Ahmet Mithat'tır  1872 yılında Eyvah isimli dramı oynanmıştır  Bu oyunun teması, batılılaşmanın aile üzerindeki tesiri ve evlenmedeki eski adetlerin tenkidi şeklindedir  Burada birden fazla kadın ile evlenme tenkid edilmiştir  Bazı kesimlerce ağır tenkidlere maruz kalan A  Mithat, 1875 te Açık Baş adlı başka bir komedisi ile halkın dini duygularını kötüye kullanan din istismarcılarını eleştirmiştir  12'ye yaklaşan eserlerinden 7 tanesi basılmıştır  1875 te , Ahz-ı Sâr Yahut Avrupa'nın Eski Medeniyeti adlı dramı, insan hakları ve avrupadaki sınıf mücadelesini anlatmasına karşın başarısız bir dramdır  1883 te Çerkez Özdenler adlı piyesin kapağında “Milli Dram” terimi ve “hem tiyatroda oynanmak hem de roman gibi okunmak için yazılmıştır” ifadesi yer alır  konusu Osmanlı İmparatorluğu azınlıklarından olan Çerkezlerin yaşayış tarzını anlatır  1883 te yazılan Fürs-i Kadim'de Bir Facia yahut Siyavuş piyesi ise, konusunu eski İran tarihinden almıştır   Bu dönem II :Abdülhamit tarafından ciddi tiyatro içerikli oyunlara izin verilmediğinden dolayı, daha çok müzikal eğlence ağırlıklı eserler sahnelenmiş ve buna Hamid de uyarak Çengi yahut Daniş Çelebi (1883), Ziba (basılmamıştır  ) adlı tiyatro eserleri yazmıştır  Haricinde Hükm-i Dil 1884, Zuhur-i Osmaniyan (1879) piyesler yazmıştır  Sosyal meselelere üzerindeki hakimiyetinin yanı sıra tiyatro tekniğini ikinci plana atmıştir  H) KURALSIZ ÜSTAD Tanzimat tiyatrosu'nun en verimli ve en mühim şahsiyeti, şüphesiz Abdülhak Hamit'dir  İlk denemesi (1873) Macera-yı Aşk, Fransız ve İngiliz edebiyatlarından gelme tesir ile egzotik bir yapı dikkat çeker  1874 te Sabr u Sebat ile İçli Kız 'ı yazar ardından Duhter-i Hindu 'yu (1875) yazar  Sabr u Sebat 'ta, atasözleri, halk tekerlemeleri ve cinaslı anlatım vardır  İçli Kız, Zavallı Çocuk piyesinin tesirindedir  Duhter-i Hindu 'da tekrar egzotik anlatıma döner  Bunun sebebini de şöyle açıklar: Milli Tiyatro, herkese bildiği konuları aktarır oysa tanınmayan azınlıkların ve toplulukların hayatlarını , İslam veya Osmanlı tarihinin muhteşem olaylarını anlatmalıdır  1916 da yazılan Finten , 19  yy sonundaki İngiltere'yi anlatır   Hamid, piyeslerinin bir kısmını nesir bir kısmını da manzum yazmıştır  Yadir -ı Harp (1917), Nazife(1878), Nesteren(1877), Eşber(1880), Tarhan (1916), İlhan(1918), Hakan(1953) v  b  Eserleri vardır  Yirmi biri bulan tiyatro eserlerinin hepsi dramdır  Genellikle romantik dramın tesirindedir  Hanid'in bütün piyeslerinde karakterler ön plandadır  Psikolojik tahlillerine büyük önem vermiştir  Özellikle ihtirasların tahlil ve tasvirinde güçlüdür  Elbette piyeslerinde tamamen sosyal konulardan uzaklaşmış değildir  Vatan ve yurtseverlik konuları Liberta'da dikkat çeker  İlk piyeslerinde teknik yapıya dikkat ederken sonraları bunu ihmal etmiştir  1880 den sonraki piyeslerini okunmak için yazmıştır  Bunun için perde bölünüşleri düzensiz olmuştur  Perde sonlarına yaptığı ilaveler piyesin yapısını bozmuştur  Nesteren ve Liberta'yı hece vezniyle yazarken diğerlerini aruz vezniyle yazmıştır  Onun eserlerindeki en büyük kusur dil ve uslüptadır  İlk piyesler konuşma diline yakınken sonraları uzaklaşmıştır  Zaman zaman bütün tiyatro kalıplarını hiçe saymıştır  O kurallar içinde kuralsız bir üstad olmuştur  forumsinsi  net SONUÇ Bütün gelişmeleri kısaca özetleyecek olursak;Batılı anlamıyla tiyatro da Tanzimat döneminde görülür  Bu dönemde geleneksel tiyatro içine giren türler (kukla, Karagöz, orta oyunu gibi) de varlığını sürdürmüştür  Tanzimat’ın ilk yıllarında İstanbul’un çeşitli yerlerinde tiyatro binaları yapılmaya başlandı  Önceleri özellikle İtalyan ve Fransız, daha sonra da Ermeni tiyatro toplulukları bu binalarda oyunlar sergiledi  Mihail Naum , Güllü Agop gibi Ermeniler’in Türkçe oyunları da sergilemeleri önemli bir gelişmeye sebep oldu  Güllü Agop 1868’ de kurduğu Osmanlı Tiyatrosunda ilk kez düzenli olarak temsiller vermeye başladı; müzikli oyunlar dışında Türkçe oyunlar sergilemenin tekelini 10 yıl elinde tutmuştur  Birçok Türk erkek tiyatro sanatçısı ilk kez bu tiyatroda sahneye çıkmıştır  Müslüman Türk kadınının sahneye çıkması şeriat hükümlerine göre olanaksızdı  Bu yüzden bazı kadın rollerini bazı durumlarda yabancı kadınlar ya da erkekler oynamışlardır  Bu tiyatro 1884’te Ahmet Mithat’ın Çerkez Özdenler oyununu oynarken oyun özgürlük duyguları aşıladığı gerekçesi ile tiyatro kapatılmış, binası da yıktırılmıştır  Bundan dolayı bu tarihten 1908’e kadar kadar Türk tiyatrolarına tuluat oyunları egemen olmuştur  Mardiros Mınakyan’ın kurduğu Osmanlı Dram Kumpanyası Türkçe oyunlar sahnelemeye devam etmiştir  Türk edebiyatında ilk tiyatro yapıtı olarak Hayrullah Efendi’nin(1817-66) Hikaye-i İbrahim Paşa ve İbrahim-i Gülşen’i (1844) adlı dramı gösterilmektedir  Şinasi’nin Şair Evlenmesi (1860) ilk güldürü olarak kabul edilmektedir  Ali Haydar (1836-1914) ilk trajedi , Direktör Ali Bey (1844-99) de karakter güldürü örnekleri vermiştir  Yazar, çevirmen, tiyatroya maddi ve manevi destek sağlayan devlet adamı olarak Ahmet Vefik Paşa(1823-91) ’nın Tanzimat tiyatrosuna çok büyük katkısı olmuştur  Moliere’den yaptığı çeviri ve uyarlamaları çok önemlidir  Feraizcizade Mehmed Şakir (1853-1911) duru bir Türkçe ve başarılı bir teknikle yazdığı oyunlardan ötürü “ Türk Moliere’i”olarak adlandırılmıştır  Bu dönem tiyatrolarında çoğunlukla toplumsal ve tarihsel konular işlenmiştir  Öbür türlere oranla Tanzimat döneminde tiyatro çok daha etkili olmuştur  Bu bakımdan bazı Tanzimat yazarları (Namık Kemal , Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit) tiyatro oyunları da yazmıştır   | 
|   | 
|  | 
|  |