02-16-2009
|
#1
|
gülgüzeli
|
Himmet-Vesile- Mürşide Hürmet-5
HİMMET-VESİLE- MÜRŞİDE HÜRMET-5
ALPEREN GÜRBÜZER
TASAVVUF
Yüce Allah mahşerde:
Benim için birbirini sevenler nerede? Hiçbir gölgenin bulunmadığı bu günde onlar kendi rahmetimde olacaktır (Müslim) beyan buyuruyor Tasavvuf sevgi yolu, bu yolda kalpten kalbedir Kalp ilmi denilince tasavvuf ve gönül Sultanları akla gelir, fıkıh deyince fakihler, hadis ilmi deyince muhaddisler, tefsir deyince müfessirler belleklerimize kazınır Bütün bu ilimlerin hemen hemen ortak noktası bellek yada beyin ve akıl, ama tasavvufu bunlardan ayıran ençok gönül ve kalp yönüdür Tasavvufla; İlim amele, amelde hikmete , hikmette ilahi muhabbete dönüşür Onun için tasavvufun sütunları muhabbet, ihlas ve teslimiyet üzerine kurulmuştur Bu yol sevgi yolu olduğu için lafa bakılmaz, ayinesi işdir deyüp ilahi tad yaşanır Kamil Mürşidler amel noktasında her biri dört mezhebe göre hareket edip itikat yönünden de ehli sünnet vel cemaat caddesinde yürüyerek ilahi muhabbeti aşılarlar
Kuran’da zahiren vird, hatme gibi tasavvufi kavramlar geçmese de zikir aslında herkese şamil, yine her ne kadar rabıta kavramı geçmese de tefekkürü içerir Yol madem sevgi yolu, mümin kardeşini sevmekle başlanılır işe, kardeşinin derdiyle dertlenmeli ki fena fi’l ihvan olunabiline, Mürşidini öyle sevmel ki fenafi’ş şeyh ‘e erişilebilsin, Rasulü Ekremi sevmeli ki Fenafi’rasul olunabiline, kalb Allah sevgisiyle dolmalı ki fenafillah v e bekabillah mertebelerine ulaşılabilsin Tüm bu basamaklar enalt birimden üst birime doğru istikamet üzere yaşamakla mümkün Edebiyat içeren eserlerle basamaklar aşılmaz, tasavvuf kal değil , haldir diyorlar büyükler Bu yolun seveni var münkiri var, olması da normal, çünkü dünya kurulmuş kurulalı böyle, her şey zıddı ile bilinsin diye Zaten düşmanı olmayan yol alamadığı gibi veli de olamaz Çile nübüvvet kanalından ümmete dağıtılmış Ne kadar çile o kadar ecir var, bu yüzden tasavvuf ilaçtır, bu ilacı içen alimse ilmiyle amil olur, cahilse haddini hudunu bilir ve edeplenir, zenginse cömert olur, fakirse şükreder, bekarsa terbiyeli ve iffet sahibi nitelik kazanır, idareci ise adil amir olur, devlet adamı ise adil ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını gözetir, sanatkarsa maddeden manaya yönelir ve eşyanın tabiatını sezer Tüm bu örnekleri çoğaltmak mümkün Önemli olan ilk baştan kendimizin ilaca muhtaç olduğumuzu kabül etmek, ondan sonra gerisi kolay azda olsa Allah’ı tanımanın zevki beraberinde gelir Tek başına ufuklara kanatlanılmaz, illaki diz çöküp bahçıvan elinde yetişen gül misali yola koyulmalı Gül tezkiyedir, yani kalbi rütbe peşinde, şehvani arzular ardından, para ve eğlence ihtiraslar önünde koşmaktan temizlenerek arınmaktır Velhasıl tasavvuf ‘ilahi ente maksudü ve Ridaike matlubi’ için ihlasın eğitimidir
__________________
|
|
|