| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| dünya, edebiyatında, gelişimi, röportaj, tarihsel, temsilcileri, türk, türü, önemli | 
|  | Türk Ve Dünya Edebiyatında Röportaj Türü Tarihsel Gelişimi Ve Önemli Temsilcileri |  | 
|  09-01-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Türk Ve Dünya Edebiyatında Röportaj Türü Tarihsel Gelişimi Ve Önemli TemsilcileriTürk ve Dünya Edebiyatında Röportaj Türü Tarihsel Gelişimi ve Önemli Temsilcileri Röportaj, gazete ve dergilerde yayımlanın yazı türlerinden biridir  Öğretici yazı türüdür  Bir olay, bir durum; yerinde gezip görülerek, olayla ya da durumla ilgili değişik kişilerle konuşularak, soruşturularak yazılır  Röportaj hem gezi yazılarının hem makalenin özelliklerini taşır  Makale gibi dayandığı sağlam bir düşünceyi, bir tez vardır  Yazar; sorunu yerinde inceleyerek, gezip görerek, halkla, varsa mağdurla ve yetkili kişilerle konuşarak; fotoğraf, belge, istatistik bilgiler… gibi bilgilerle destekleyerek okuyucunun bilgisine sunar  En çok kamuoyu toplayan gazete yazısıdır  Çok yönlü anlatım olanakları vardır  Bu yönüyle diğer düşünce yazılarından zengindir  Uzunluğu çoğu zaman makaleden çoktur  Bazen bir röportaj yazısı gazetenin iç sayfalarından birinde dizi halinde günlerce yayınlanır  Okuyucunun sıkılmadan, merakla, okuduğu bir yazı bir türüdür   Röportaj yazmak çok önemlidir  Bu nedenle de röportaj yazarının toplumsal sorumluluğu diğer yazarlardan daha çoktur  Röportaj yazarlığı ayrı bir ustalığı ve yan alan becerilerini gerektirir  Yazar evindeki köşesine çekilip yazmaz yazdıklarını  Röportaj yazarı eline ayağına çabuk olmak zorundadır  Yazar bir yandan evinde çalışırken bir yandan kütüphanede, arşivde, devlet dairesinde, iş yerlerinde araştırma yapacak; diğer yandan da olay yerinde incelemeler yapacaktır  Hem fotoğrafçı titizliği ile çalışacak; hem de yerine göre kimi zaman sevecenlikle, kimi zaman ısrarlı ama hiçbir zaman sırnaşık ve terbiyesiz olmadan, haddini bilerek, insan haklarını da çiğnemeden soruşturma yapacaktır  Bütün bunların yanında röportaj yazarı, okuyucu ile bağını koparmamak zorundadır  Röportaj türünün belirleyici özellikleri • Röportaj da düşünsel plânla yazılır  • İşlenen konu; toplumsal, sanatsal olay ya da olgu olmalıdır  • Yazar anlattıklarının doğruluğunu; konuşma, bilgi toplama ve fotoğraflarla desteklemeli, anlattıklarını bir mantık çerçevesine oturtabilmelidir  Her anlattığı, önceki anlattıklarıyla çelişmemelidir  • Röportaj yazarı; açıklayıcı anlatım, öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım ve tartışmalı anlatım gibi bütün anlatım yollarından yararlanır  Okuyucuya konunun önemini kavratabilmek için örnekleme, karşılaştırma, tanık gösterme gibi nesnel verilerden de yararlanmalıdır  • Röportaj yazıları zamanla tarihsel belge olabilir  • Fotoğraf ya da belge kullanılabilir  Bazı röportajlar, yüz yüze yapılabildiği gibi bazısı da yazılı soruların verilip cevapların daha sonra yazılı olarak alınması şeklinde de olabilir  Anı Mektup Biyografi Günlük Röportajlar genellikle sorucevap tarzında olur  Ancak bazı yazarlar röportajı hikâye kurgusu ve üslûbu içinde vermeyi tercih ederler  Metin içerisinde kendi duygu, düşünce ve izlenimlerini de aktarırlar  Çoğu röportaj, gezi yazısıyla iç içe sunulmaktadır  Gazeteciler, ülke içinde başka şehir ya da ülke dışında başka ülkelere gazetecilik çalışması için gittiklerinde oralarda yaptıkları röportajları ve gezi izlenimlerini birlikte, aynı kurgu içinde kaleme almaktadırlar  Türk edebiyatında röportaj türünün ilk örneklerini Evliya Çelebi vermiştir  Modern anlamda ise Ruşen Eşref Ünaydın’ın Diyorlar ki (1918); adlı çalışması bu türde verilmiş ilk örnek arasındadır  Bunun dışında diğer bazı röportajlar şunlardır: Hikmet Feridun Es, Bugün de Diyorlar ki (1932), Mustafa Baydar, Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar (1960); Gavsi Ozansoy, 40 Yıl Sonra Diyorlar ki (1962); Tahir Kutsi, İç Göç (1964); Halil Aytekin, Doğuda Kıtlık Vardı (1965); Abdi İpekçi, Liderler Diyor ki (1969);forumsinsi  net Yaşar Kemal, Bu Diyar Baştan Başa (1971); Fikret Otyam, Gide Gide 10 (1969); Yaşar Nabi Nayır, Edebiyatçılarımız Konuşuyor (1976, konuşmalar değişik kişiler tarafından yapılmıştır  ); İsmail Parlatırİnci Enginün Orhan Okay Zeynep Kerman Kâzım Yetiş Necat Birinci, Röportajlar (1997)  Türkiye gazetelerinde röportaj çalışmaları yayımlanan başlıca gazeteciler arasında şunları sayabiliriz: Fikret Otyam, Yaşar Kemal, Vasfiye Özkoçak, Füsun Özbilgen, Leyla Umar, Nuriye Akman, Ayşe Arman, Fehmi Koru, Yazgülü Aldoğan, Hüsamettin Aslan  Aşağıda Haldun Taner’le yapılan bir röportajı görüyorsunuz: Keşanlı Ali Destanı’nı yazmaya sizi neler zorladı? Her yazarın bazı sevgili temaları oluyor  Mitosların kulis arkasını deşmek de beni en çok saran temalardan biri  Lûtfen Dokunmayın tarih plânında bir Baltacı hiyaneti efsanesinin tartışmasını yapıyordu  Keşanlı Ali Destanı ise gecekondu ortamında bir kahramanlık mitosunun parodisini yapıyor  Bu oyununuzu alışılmış müzikallerden ayıran özellikler neler? Alışılmışlıktan kastiniz Amerikan modeli müzikallerse, hemen söyliyeyim ki, bu tarza karşı ne ilgim, ne de sempatim var  İlerde olacağını da hiç sanmam  Biz bambaşka bir yolun yolcusuyuz  Keşanlı Ali Destanı ile yepyeni bir halk tiyatrosu üslûbuna gitmeyi deniyoruz  Amacımız akşam yemeğinden sonra hazmı kolaylaştıran bir eğlence sağlamak değil  Söyleyeceğini güldürü kılığında söyleyen, seyirciyi tedirgin eden aktif bir uyarı tiyatrosu  Keşanlı Ali Destanı’nın kahramanları hayattan mı alınmadır? 1960′ta ünlü bir kondu efesinin vurulması beni çok ilgilendirmişti  Yerinde incelemeler yaptım  Olayın kahramanları ile aileleri ile görüştüm  Arkadaşım Mehmet Kemal’in aracılığı ile tanıkları buldum  Konuştum  Oyunun hareket noktası o olay oldu  Ama oyundaki Keşanlı Ali daha çok da kendi fantazimin ürünüdür  Deli Bozuk Zilha, 1962′de Keşanlı Ali tipi kabare tiyatrosunda Gültepe No  8 adlı şansonla sunduğum gecekondulu kızın gelişmiş bir portresidir  Helâcı Şerif Abla ise on beş y ıl önce yayınlanan Bayanlar 00 hikâyemin kahramanı  Oyununuzu yazarken, gecekondu çevreleriyle ilgiler kurdunuz mu? Gecekondu bölgelerine karşı ilgim ve sevgim yeni değil  Altındağ’ı, Taşlıtarla’yı çoğu dostum benim aracılığımla tanımışlardır  Kondulara ait gazete haberlerini, onlar üzerine iktisadî raporları ilgi ile izlerim  Gecekonduları sade canayakın insanlardan ötürü değil, ayrıca toplumumuzun küçük çapta bir maketi saydığım için de çok ilginç buluyorum   | 
|   | 
|  | 
|  |