![]() |
İstiğfar |
![]() |
![]() |
#1 |
gülgüzeli
![]() |
İstiğfarSoru: İstiğfar ne demektir? İstiğfarın belli bir vakti var mıdır; yoksa o, her zaman mülahazalara emanet bir nedamet ifadesi midir? İstiğfar için belli bir usûlden bahsedilebilir mi? -İstiğfar; insanın içine düştüğü bir hatanın pişmanlığıyla kıvranarak Cenâb-ı Hak’tan kusurlarının affedilmesini ve günahlarının bağışlanmasını istemesi, afv ve mağfiret dilemesi demektir ![]() ![]() -Her günahtan dolayı Cehenneme yuvarlanıyormuşçasına nedamet ve ızdırap duyma mü’min bir gönlün şiarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -“Estağfirullâh” sözü, “Allah’ım, Sen’den yarlığanma diliyorum; ömrüm vefa ettiği sürece de bu talebime devam edeceğim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyuruyor: “Ne mutlu o kimseye ki, defterinde çok istiğfar bulunur ![]() ![]() -Her farz namazdan sonra üç defa “Estağfirullâh” demek sünnettir ![]() ![]() -İstiğfar, hemen her yer, zaman ve pozisyonda yapılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -İstiğfar, günahların yarlığanmasını isteme olduğundan bir mebde’dir; bu işin müntehası ise tevbe, inâbe ve evbedir ![]() ![]() -İstiğfarın usûlü nasıl olmalıdır? (19 ![]() - يَا حَيُّ يَا قَيُّومُ، بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ، أَصْلِحْ لِي شَأْنِي كُلَّهُ وَلاَ تَكِلْنِي إِلَى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ “Ey her şeyi var eden hayat sahibi Hayy ve ey her şeyin varlık ve bekâsını kudret elinde tutan Kayyûm, rahmetinin vüs’atine itimad ederek Sen’den merhamet dileniyorum; bütün ahvâlimi ıslah eyle, her türlü tavır ve hareketimi kulluk şuuruyla beze ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun, beni nefsimle başbaşa bırakma, sürekli kötülükleri emreden nefsimin acımasızlığına terketme!” Bazı rivayetlerde “وَلاَ أَقَلَّ مِنْ ذٰلِكَ ” ilavesi de vardır; yani, “Göz açıp kapayıncaya kadar ![]() ![]() ![]() ![]() -Şeddad bin Evs’den (radıyallahu anh) rivayet edilen hadisin “Seyyidü’l-İstiğfar” olarak anılan şu kısmı istiğfar için önemli bir duadır: اَللّٰهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ إِلـٰهَ إِلاَّ أَنْتَ خَلَقْتَنِي وَأَنَا عَبْدُكَ وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ وَأَبُوءُ لَكَ بِذَنْبِي فَاغْفِرْ لِي ذُنُوبِي فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إلاَّ أَنْتَ “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu duayı her sabah dört kere söylemek sünnettir ![]() ![]() -Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz’in Hazreti Ebu Bekir’e öğrettiği dua şöyledir: اَللّٰهُمَّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي ظُلْماً كَثِيراً، وَلاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ، فَاغْفِرْ لِي مَغْفِرَةً مِنْ عِنْدِكَ، وَارْحَمْنِي، إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ “Allah’ım, muhakkak ben nefsime namütenahî zulûmde bulundum; günahları bağışlayacak Senden gayrı kimse yoktur ![]() ![]() ![]() -Hazreti Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) her gün on iki bin defa istiğfar ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Hüreyre Hazretleri’nin Rasul-ü Ekrem Efendimiz’den öğrenip sürekli tekrar ettiği dua şu şekildedir: سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ أَسْتَغْفِرُكَ لِذَنْبِي وَأَسْـأَلُكَ رَحْمَتَكَ * اللَّهُمَّ زِدْنِي عِلْماً وَلاَ تُزِغْ قَلْبِي بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنِي وَ هَبْ لِي مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً إِنَّكَ أَنْتَ الْوَهَّابُ “Ey bütün eksik ve kusurlardan münezzeh bulunan Rabbim, Seni (Zatına yakışmayan her şeyden) tenzih ederim ![]() ![]() ![]() -Hazreti Üstad, “Dua ve tevekkül meyelân-ı hayra büyük bir kuvvet verdiği gibi, istiğfar ve tevbe dahi meyelân-ı şerri keser, tecavüzâtını kırar ![]() ![]() ![]()
__________________
![]() |
![]() |
![]() |
|