Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
boğazlıyan, kaymakamı, şehit

Boğazlıyan Kaymakamı Şehit

Eski 10-13-2008   #1
yazarel
icon111

Boğazlıyan Kaymakamı Şehit







oğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey (sonradan Şehit Kemal Bey diye anılacaktır) 1 Dünya Savaşı sonrasındaki Mütareke döneminin işgal altındaki İstanbul'unda, işgal güçlerin, Ermeni azınlığın ve bir kısım bürokrasinin işbirliği ile 1 Dünya Savaşı sırasındaki Ermeni tehcirleri esnasında yaşananlar için bir sorumlu (veya "günah keçisi") arayışına girdikleri bir dönemde yargılanarak idam edilmiş bir mülki amirdir TBMM'nin 14 Ekim 1922'de çıkardığı özel bir kanunla ilk 'Milli Şehit' ilan edilmiş, ve zaman içinde, zor şartlarda görev yapan yerel mülki amirin sembolü ve kahramanı haline gelmiştir Bugün Yunanistan sınırları içinde bulunan Yenişehir'de doğmuş ve 1 Dünya Savaşı yıllarında Boğazlıyan Kaymakamı ve Yozgat Mutasarrıf Vekili olmuştur


Kemal Bey, Ermeni tehcirinde görevini kötüye kullanarak ölümlere sebep olduğu iddiasıyla, idamla yargılanmıştır İşgal şartlarında cereyan eden mahkemede, çoğunluğunu Ermeni komitecilerin teşkil ettiği ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin ve Rum-Ermeni Şubesinin temin ettiği birçok yalancı şahit çıkarılarak, akıl ve mantığın kabul etmediği bir sürü suç uydurulmuştur

Mahkemede sanık sandalyesinde bulunan ve avukatlığını Saadettin Ferit Bey’in yaptığı Kemal Bey'in savunması ise tarihe geçmiştir:

“Düne kadar hakimler heyeti halinde olan sizler, şu dakikada bir tarih mahkemesi sıfatını almış bulunuyorsunuz Ermeniler tarafından öldürülen dindaşlarının ve soydaşlarının matemi Müslümanların yüreklerinin sızlattığı ve her gün gelen kara haberlerin halkı tahrik etmekten geri kalmadığı malumdur Ermeniler ise, Rus Ordularının kah önüne geçerek, kah arkasında kalarak, ekseriya memleketin asker kuvvetinden mahrum kalmasına güvenerek facialar meydana getirmekten çekinmiyorlardı Yozgat Vilayeti dahilinde sevk edilen bazı Ermeni - Muhacir kafilelerine, Ermenilerin Müslümanlara reva gördükleri facialara şahit olmuş, bazı asker kaçaklarının tecavüzü ihtimal dahilindedir

Ancak, savaşta yenilişimizin aleyhimizde meydana getirdiği hezeyanı durdurmak maksadıyla iddia makamının da isteği üzerine, kurbanlar verilmesi bir siyaset icabı sayılıyorsa, bu kurban, ben olamam Siz kurban seçmekte değil, ancak hak ve adaletle hüküm vermek vicdani görevini taşıyan bir yüksek heyetsiniz Mutlaka kurban aranıyorsa, herhalde bu işlerin tertipçisi ve idarecisi olarak benim gibi küçük bir memur bulunacak değildir

Getirilen şahitlere ise şu şekilde cevap vermiştir:

“Hepsi yalandır, uydurmadır Reis Paşa, ben ne bunların söyledikleri Keller köyüne gittim ne de oradan geçtim Burada vuku bulduğunu iddia ettikleri cinayetlerden de haberim yok Hele parmaktan çıkmayan yüzüğü almak için kol kesmek; rica ederim Bu vahşeti kim yapar? Bu derece şem’i bir işi yapacak bir insan tasavvur edemiyorum Esasen, birini ispat edemezler Çünkü, hepsi iftiradan ibarettir Benim haberim olmadan bir şey olmuşsa bilemem Fakat bu ana kadar bu mevzuda hiç bir şikayetçi gelmemiştir İlk defa burada Mahkeme huzurunda bu şikayetlerle karşılaşıyorum

Mahkeme bu şekilde devam ederken, İngilizler ve Ermeniler Kemal Bey’in asılması için Mahkeme Başkanı Hayret Paşa’ya baskı yaptıklarından, Hayret Paşa istifa etmiş yerine “Nemrut” lakabıyla anılan Mustafa Paşa getirilmiştir Mahkeme sonradan bu hakimin adı ile özdeşleşecek ve "Nemrut Mustafa Divanı" veya "Kürt Mustafa Divanı" şeklinde hafızalarda kalacaktır

Nemrut Mustafa önceden verilmiş bir emri yerine getiren bir memur tavrıyla mahkemeyi sonuçlandırarak 8 Nisan 1919’da Kemal Bey’i idama mahkum eder Önceden hazırlanmış olan bu idam kararı tasdik edilmek üzere saraya gönderilir Padişah VI Mehmet Vahdettin, “Damat Ferit Paşa Millet ile Padişah arasına siyah bir perde çekti” diyerek, bu kararı imzalamaz “İş intikam ve bilahare mukatale şeklini alabilir Yolun şimdiden önünü kesmek üzere fetva-yı şerife talebine mecbur oldum” der Seyhülislam Mustafa Sabri “Divan-Harb-ı Örfi tarafından idama mahkum edilen Kemal’ın mahkemesi hak ve adle muvafık bir surette icra edilmiş olduğu takdirde, hakkında sadır olan hükm-i idamın derun-i varakada muharrer fetva ve mükul-i şer’iyeye muvafık olduğu veraste-i arzdır” şeklinde bir fetva verir

Cezası infaz edilmek üzere İstanbul’a getirilmiş olan Mehmet Bey, Bekirağa Bölüğü’nden alınarak cezasının infaz edileceği yer olan Beyazıt Meydanı’na getirilir Kemal Bey’in asılacağını duyan İstanbullular Beyazıt Meydanı’ndan toplanırlar Kemal Bey’e idam sehpasının önünde son sözünü ne olduğunda, o halka şöyle der:

“Sevgili vatandaşlarım, Ben bir Türk memuruyum Aldığım emri yerine getirdim Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir Sizlere yemin ederim ki, ben masumum Son sözüm bugün de budur, yarın da budur Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun adalet”

Kemal Bey’in bu sözlerine katılan halk da aynen cevap vererek, “Kahrolsun böyle adalet” diye bağırmaya başlamışlardır Kemal Bey, bu son sözlerine devam ederek:

“Benim sevgili kardeşlerim, asil Türk Milletine çocuklarımı emanet ediyorum Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır Allah, vatan ve milletimize zeval vermesin Amin Borcum var, servetim yok üç çocuğumu, millet uğruna yetim bırakıyorum Yaşasın Millet

Kemal Bey’in idam hadisesi, İngilizlerin hiç beklemediği şekilde büyük tepki ile karşılanır Kemal Bey’in cenazesi vasiyeti üzerine, Kadıköy Kuşdili Çayırı’ndaki oğlunun mezarı yanına gömülmesi için, ailesine teslim edilir Kadıköy’de büyük bir cenaze töreni yapılır Tabut, Karaköy İtfaiye Karakolu önünden geçerken bir manga asker bayrağı yarıya indirerek selam durur Alışılmışın dışında, tabut eller üzerinde defnedileceği yere kadar götürülerek, 10 Nisan 1919 Perşembe günü akşam üzeri toprağa verilir

Kemal Bey’in üzerinde çıkan vasiyeti tarihe bir belge olarak kalacaktır

“Merhum sevgili oğlum Adnan’ın medfun bulunduğu Kadıköy Kuşdilli Çayır’ndaki kabristanda yavrumun yanına gömülmemi diliyorum Teyzem ve kardeşim Kadıköy’ünde sakindirler Teyzemin adresi Mühürdar Caddesinde 67 numaralı hanedir Adı İsmet Hanım’dır Defin masrafı teyzeme tevdi buyurulmalıdır Kabir taşım, hamiyetli Türk ve Müslüman kardeşim tarafından dikilmeli ve üstüne şöyle yazılmalıdır: Millet ve Memleket uğruna şehit olan Boğazlıyan Kaymakamı Kemal’in ruhuna fatiha Perişan zevcem Hatice’ye, yavrularım Müzehher ve Müşerref’e muavenet edilmesini, yavrularımın tahsil ve terbiyesine ihtimam buyurulmasını vatandaşlarımdan beklerim

Babam, Karamürsel Aşar Memur-u Sabıkı Arif Bey de acizdir Kardeşim Münir de kimsesizdir Bunlara da muavenet olunursa, memnun olurum Türk Milleti ebediyyen yaşayacak, Müslümanlık asla zeval bulmayacaktır Allah, millet ve memlekete zeval vermesin Fertler ölür, millet yaşar İnşaallah Türk Milleti ebediyete kadar yaşayacaktır” (30 Mart 1335 Boğazlıyan Kaymakam - Sabıkı Kemal)

Türk milleti onu unutmamıştır TBMM 14 Ekim 1922’de çıkardığı özel bir kanunla “Milli Şehit” olarak kabul etmiştir


----------

birinci dünya savaşı sırasında boğazlıyan'da kaymakam olarak görev yapan kişidir
mütareke olunca, ermenilere zulüm yaptığı iddiası ve işgalci ingiliz-fransız makamlanın baskısı ile haksız yere idam edilmiştir
ilk yargılanmasında beraat ettiği halde dış güçlerin baskısı sonucunda ikinci kez yargılanması istenmiştir idamına karar verilmiştir(19 nisan 1919) o zaman bekirağa bölüğü olarak geçen şimdiki istanbul üniversitesinin meşhur kapısı önünde idam edilmiştir
milli şehit kemal bey'e son sözü soruldu 0 zaman, kemal bey, halka hitap etti:

sevgili vatandaşlarım! ben bir türk memuruyum aldığım emri yerine getirdim vazifemi yaptığıma vicdanım emindir sizlere yemin ederim ki ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet'

herşeyden habersiz, tutuklu olan oğluna yemek getiren babası arif bey meydandaki kalabalığı görünce merak eder ve oraya gider
bu kalabalık nedir, bir şey mi var?

bir adam asıldı, ona bakıyoruz'

bu cevabı duyan arif bey, birdenbire irkildi ve kalabalığı yararak, önüne çıkanları ite kaka sehpaya doğru yaklaştı

sehpada sallanan, oğlu kemal bey'in cesediydi

bir feryad kopararak yığıldı

idamda hazır bulunmak üzere beyazıt'a gelmiş olan merkez kumandanı osman şakir paşa, o tarafa doğru koştu arif bey'in perişan halini görünce sordu:

kimsiniz?

yaşlı adamın ağzından bir inilti çıkti:

babasıyım

osman şakir paşa birden kıpkırmızı kesildi, titremeye başladı:

emriniz?

evladımı bana veriniz!

bu isteği yerine getirildi ve oğlunun cesedi kendisine teslim edildi
ertesi gün cenazesi çok kalabalıktı istanbul ayaklanmıştı özellikle okumuş ve aydın gençler çok üzüntülüydü gençler, üzerinde türklerin büyük şehidi kemal bey yazılı çelenk bırakmıştı cenazenin başucunda konuşanlar genç, milliyetçi öğrencilerdi bir tıbbiyeli gencin feryadını, arkadaşları gözyaşları içinde dinlediler:
kemal! sen, şu anda toprağa verdiğimiz bir çiçeksin orada büyüyecek dalların o kadar dikenli olacak ki, seni bu akıbete layık görenlerin hepsini paramparça edecektir intikamın behemahal alınacaktır


kemal beyin vasiyeti:
"fertler ölür, millet yaşar" "kabir taşım, hamiyetli türk ve müslüman kardeşlerim tarafından dikilmeli ve üstüne şöyle yazılmalıdır: millet ve memleket uğrunda şehid olan boğazlıyan kaymakamı kemal'in ruhuna fatiha!"

kemal bey'in hatırası millî vicdanda unutulmadı türkiye büyük millet meclisi, kuşdili'nde 14 ekim 1922'de çıkardığı özel bir kanunla, kendisini "milli şehit" olarak kabul ettiboğazlıyan'da bir mahalleye yıllar sonra "kaymakam kemal bey mahallesi" adı verildi aynı kasabada 1972'de kemal bey'in adını taşıyan bir ilkokul açıldı başöğretmenin odasında "millî şehif'in resmi asılıdırkemal bey'in kabri mülkiyeliler birliği tarafından yaptırıldı adına "anıt-mezar" denildi 15 aralık 1973 günü mezar sade bir törenle açıldı

kemal bey, türk'ün hafızasında ermeni komitacılığının zulmüne isyan sembolü olarak yaşadı; yaşayacak

__________________
DAĞDA ÜÇ BEŞ DOMUZ SÜRÜSÜ TUTTURMUŞ BİR KÜRDİSTAN TÜRKÜSÜ ELİNE ALMIŞ BAYRAK DİYE BİR MASA ÖRTÜSÜ SATSAN BEŞ PARA ETMEZ NE ÖLÜSÜ NE DİRİSİ İTE İTLİKYAPIP KAFA TUTMA BEYİNE ANLASA DEDİĞİMİ SOKAKTAKİ KÖPEK AĞLAR HALİNE DUY ULAN SOYSUZ (NE MUTLU TÜRKÜM DİYENEEEE)
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Boğazlıyan Kaymakamı Şehit

Eski 10-14-2008   #2
yazarel
Varsayılan

Cevap : Boğazlıyan Kaymakamı Şehit



ben tşk edrim canım
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.