|  | Ömer Seyfettin Diyet Hikayesinin Özeti |  | 
|  08-25-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ömer Seyfettin Diyet Hikayesinin ÖzetiÖmer Seyfettin Diyet Hikayesinin Özeti Koca Ali uzun boylu  iri pençeli  kalın pazılı bir pehlivandı  On senedir  ham demirden dövdüğü kılıçları her yerde nam kazanmıştı  Onun çeliğe  çifte su vererek yaptığı kısacık bıçaklar bile iki kat olur kırılmazdı  Bu “ Çifte su vermek” sanatının ona has bir sırrı idi  Yanına çırak  almaz  dükkandan dışarı çıkmaz  kimse ile konuşmazdı  Pazarlık yapmaz  ne  verilirse alırdı  Şehirde onunla ilgili bir çok söylenti vardı ama  kimdi? Nereden gelmişti? Kimse bilmiyordu  On iki yaşındayken beylerbeyi  olan babası öldürülmüştü  Amcası vezirdi  Koca Ali’yi okutmak istedi  ama o kimseye minnettar kalmak istemiyordu  Bir gece amcasının evinden  kaçtı  30 yaşına kadar gezmediği yer  yapmadığı iş kalmadı  En son  Erzurum’ da ihtiyar bir demircinin yanında işe girdi  O para için değil  yaptığı sanatının zevki için çalışıyordu  ”Çifte su vermek ” onun  aşkıydı  Bir gün yine sabah namazından beri durmadan çalışmıştı  Sönen  ocağına baktı sonra karşıdaki mescitten gelen akşam ezanını duydu  Bu  mescide genelde fakirler gelirdi  İkindi abdesti duruyordu  Ellerini  yıkadı  kapısını çekip çıktı  Kapısını kilitlemeye gerek duymazdı  Mescite girdi daha saflar tutulmamıştı  Kenara çekilip oturdu  Yanındakilerin konuşmalarına kulak misafiri oldu  Konya’dan iki derviş  yatsı namazına kadar mesnevi okuyacaktı  Zaten başı ağrıyordu  ” Biraz  dinler açılırım” dedi  Akşam namazından sonra mescit biraz boşaldı sonra  dervişler mesnevi okumaya başladı  Koca Ali okundukça kendinden  geçiyor  garip duygular içinde ruhu ürperiyordu  Yatsıdan sonra  mescitten çıktı  Dükkana uğramadan köprünün yanına gitti  Suyun üzerinde  parlayan yıldızları izleyip kuşların sesiyle tekrar kendinden geçti  Sonra bir ses duydu  Bunlar şehir subaşısının adamlarıydı  Geceleri  afyon yutan bu serseriler  hırsızlardan  uğursuzlardan daha korkunçtu  Gece yolda gördüklerini dayaktan geçirirlerdi ama Koca Ali'ye kötü  davranmadılar  Sadece buralarda dolaşmamasını söyleyip gittiler  Koca  Ali dükkana girdi  yorgundu  Hemen yatağına yattı  Kapı vuruluyordu  uyandı  Bunlar dizdarbaşı ve adamlarıydı  Dün gece Budak Beyin  mandırasında hırsızlık olmuş  hırsızlar çaldıkları bir kuzuyu köprünün  yanında kesmişler  Bekçiyi de dövüp sol kolunu kırmışlar  Bekçi  adamlardan birini Ali’ ye benzetmiş dükkanın önünde de kan lekeleri  vardı  Koca Ali'‘nin sol kolunun kesilmesine karar verilmişti  Sipahiler kolunun diyetini verecek zengin bir kasap buldular  Ama kasap Ali’nin ömür boyu kölesi olmasını istemişti  Kabul ettiler  Koca Ali çalışıyordu ama kasabın kolunun diyetini vermesini başına  kakması onu deli ediyordu  Koca Ali kimseye minnettar kalmak  istemiyordu  Bir gün sinirlenmişti kasaba ve yerde gördüğü satırı alıp  sol koluna vurdu  Kasap şaşırmıştı Koca Ali “Al şu diyetini verdiğin  şeyi “ dedi ve gitti  Koca Ali ‘yi o günden sonra kimse haber alamadı  Geldiği yer gibi gittiği yeri de kimse öğrenemedi   | 
|   | 
|  | 
|  |