Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
güçlü, insan, kimdir

Güçlü İnsan Kimdir?

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Güçlü İnsan Kimdir?




Efendimiz, öfkesini kontrol edebilen kişinin güçlü olduğunu ifade eder

Buna göre, güç kavramı, kaba kuvvetle ya da maddiyatla tanımlanacak bir kavram değil aksine kişinin öfkesini kontrol etmesiyle bütünlük arz eden bir durum Bu oldukça önemli bir tanımlamadır Çünkü öfkesini yönetemeyen ve sorunlarını uzlaşma içinde çözüme götüremeyen kişi kendisine ve karşısındaki kişiye zarar verebilmekte ve bu yönüyle zayıf düşmektedir Çevremizde gördüğümüz şiddet olaylarının, cinayetlerin, kavgaların, kırgınlıkların başlangıcında kontrol edilemeyen öfke durumları ve bunun dışa yansımaları vardır Bu kimseler daha sonra "her şey bir anlık öfkeyle oldu' diyerek pişmanlıklarını dile getirirler ama artık her şey için çok geçtir
Şiddetin arkaplanında kontrol edilemeyen öfke duygusu vardır Bu yönüyle öfke, kişinin, düşmanlık duygularını karşısındaki kişiye ya da nesnelere yöneltmesi ve yıkıcı olmasıdır Ancak Şiddet, kimi zaman, patolojik rahatsızlıklara ve kişilik bozukluklarına bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor Böyle durumlarda şiddete eğilim gösteren kişinin yardım almasını sağlamalıyız
Son yıllarda Batı toplumlarında da sık sık görülen şiddet olayları uzmanların araştırma konuları arasındaki yerini almıştır Bu konuda Yale Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada, saldırganlık engelleme kuramıyla açıklanmıştır Yani bireyin istediği bir şey olmadığında ya da kişi herhangi bir şekilde engellendiğinde öfke ortaya çıkabiliyor Araştırmaya göre, engelleme kişinin sadece dış dünyasında gerçekleşmiyor aynı zamanda iç dünyasında da olabiliyor Yani istediğimiz bir şeyi elde edemediğimizde ya da bu konuda bir engele takıldığımızda öfke, saldırganlık şiddet duyguları ortaya çıkabiliyor
İnsanın doğasında şiddete eğilim vardır ancak kişi aynı zamanda bu eğilimini iyileştirme ve ehilleştirme yeteneğine de sahiptir Eğer kişi dürtülerinin esaretine girmiş ve kontrol duygusunu yitirmişse bu onun zayıflığının ve ihtiraslarının bir göstergesidir Bu tür durumlarda kişi insan olma mücadelesi vermediği sürece hayvanlardan daha da vahşi olabiliyor Zira hayvanın saldırganlığı, kendini koruma ve karnını doyurma içgüdüsüyle ortaya çıkar Yani hayvan aç ise başka bir hayvanı öldürebilir ve karnını doyurduktan sonra da yoluna devam eder Oysa insan kendi türüne sadece ihtiyaçları bağlamında zulmetmez, aksine o hasedinin, kıskançlığının, ihtiraslarının bencilliğinin esiri olur ve zulmeder
Bilinmelidir ki, saldırganlık ve şiddet öfkenin dışavurumudur Bu yönüyle nereden bakarsanız bakın patalojik bir davranıştır
Günümüz dünyasında ne yazık ki, İnsan doğasında var olan bu yıkıcı duygular, medya ve toplum tarafından özendirilmeye çalışıyor Ekranlarda şiddet içerikli haberlerin sık sık yer alması, sokak kavgalarının olumsuz etkileri, toplumsal sorunlar, maneviyat eksikliği insanın bu eğilimini besleyebiliyor Öfkeyi tetikleyen bir diğer etken ise, dürtü kontrol bozukluğu ve saldırganlıktır Bu tür durumlarda kişi, davranışlarından sorumlu olduğunun farkına varmalı ve gerekirse yardım almaktan kaçınmamalıdır
Şiddet konusunda şunları dikkate alabiliriz:

Olumlu iletişim becerileri geliştirmeli
Dürtü kontrolünü sağlamalı
Davranışların sonucuna odaklanmalı
Aile içinde paylaşımı arttırmalı ve bütünlük duygusunu geliştirmeli
Aileyi bir arada tutan değerlere sahip çıkmalı
Topluma katılmalı ve manevi değerlere sımsıkı tutunmalı
Aile içi eğitim

Şiddetin ilacı maneviyattır

İnsanın yalnızlaşması ve kendi türünden uzaklaşması onu patlamaya hazır bir bombaya dönüştürüyor Son yıllarda bu duruma bağlı olarak özellikle evliliklerdeki şiddet oranı hızla artıyor ve aile içi şiddet konusu gündemden düşmüyor Sığınma evinde şiddet mağduru hanımlarla çalıştığımda, buradaki bayanların büyük çoğunluğunun çaresiz ve korunmasız olduğuna şahit olmuşumdur Yani, yaşananlar onları öğrenilmiş çaresizliğe sürüklüyordu
Bu konuda, kültürel anlayışların, ataerkil yapının ve öteden beri erkek çocuklara verilen yanlış tutum ve davranışların büyük etkileri olsa da sorunu köklü bir eğitimle ortadan kaldırmak mümkündür Bunun için öncelikle ailenin çocuğa doğru örnek olması gerekmektedir Evde babanın şiddet davranışını model alan çocuk ileride evlendiğinde eşine şiddet uygulamaktan ve onu aşağılamaktan kaçınmayacaktır Eşine şiddet uygulayan erkeklerin büyük çoğunluğunun bu davranışı kendi ebeveyninden öğrendiğini ya da güçsüzlüğünü şiddetle bastırmaya çalıştığını görürsünüz Ev içinde eşi üzerinde otorite kuramadığını düşünen erkek, küçük bir şeyde şiddet uyguluyor ve bunun gerekliliğini savunuyor Çünkü bu kimseler dayağın hakimiyet kurma noktasında araç olduğuna inanıyorlar ve bunun gerekli olduğunu düşünüyorlar
Dayak yıkıcı bir davranış olduğu gibi aynı zamanda yanlış bir ifade şeklidir de Burada kişi, eşine kaba kuvvetle, "bana itaat edeceksin, benim otoritemi sarsmayacaksın ya da ben dışarıda bir şeylere kızmış olabilirim öfkemi senden çıkartacağım" demektedir Oysa kişi eşiyle makul şartlar dahilinde konuşabilir, beklentilerini ifade edebilir ve bu çerçevede sorunlarını ortadan kaldırabilir
Şiddeti tetikleyen unsurlar başlıca şunlardır:
1- Erkek hiçbir sebep yokken dışarıda yaşadığı sorunları eve taşıyıp eşine şiddet uyguluyor
2- Erkek, eşini döven kocanın daha güçlü olduğuna inanıyor, eşini dövdüğünde çevresindeki kimseler tarafından beğenileceğini düşünüyor
3- Erkek kendisinin çevresi tarafından daha güçlü biri olarak görüleceğine inanıyor
Son yıllarda şiddete maruz kalan kadınların sayılarında büyük bir artış görülüyor Peki bu kadınlar ne yapacak? Bu konuda çeşitli eğitimler, sığınma evleri, rehabilitasyon merkezleri kuruluyor Ancak çoğu kadın şiddete rağmen evinde kalmayı tercih ediyor Bu da yeni çözüm arayışlarını beraberinde getiriyor
Şiddete karşı geliştirilen tepkiler konusunda kültürel normların da etkileri vardır Mesela bizim toplumumuzda dayak yiyen kadın, sürekli tetiktedir Kendini savunmaktan vazgeçer, bu benim kaderim der, dayağı doğal karşılamaya ve öğrenilmiş çaresizliğin kurbanı olmaya başlar Ne yazık ki, bu konuda yapılan çalışmalar da şiddet mağduru kadınlarımız için bir noktaya kadar çözüm olabiliyor Bu konuda daha kalıcı çözümler üretebilmek için ise, projeler kapsamında sığınma evleri olmalı ancak bu çatı altında meslek eğitimi verilmeli ve kadınlarımız ayaklarının üzerinde durabilmeleri için desteklenmelidir
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda çeşitli çalışmalar yapılıyor Konuyla ilgili müeyyideler ve kadınları korumaya yönelik çalışmalar devam ediyor Ancak bütün bunlar insanların dış dünyaları dikkate alınarak yapılmış çalışmalardır Oysa, dışarıdan alınan bu tür önlemler kişinin iç dünyasında tamamen bir iyileştirme sağlayamaz Bunun için kişinin her şeyden önce yaptıklarının hesabını vereceğine inanması ve Allah'tan korkması gerekir Bu da ancak maneviyat eğitimiyle mümkündür
Maneviyat ekseninde, aile içi paylaşım zenginleştirilmeli ve bireylere sağlıklı iletişim kurma becerileri verilmelidir İslami bilgi ve bilinçten yoksun olan erkekler eşlerine zulmetmekten kaçınmıyorlar Kadınlar ise, erkek egemen toplum yasalarının kurbanı oluyor ve bunun sonucunda da, özel yaşamlarında ya da kamusal alanda çeşitli şiddet olaylarına maruz kalıyorlar Aldığı yanlış eğitim neticesinde şiddeti savunan ve eşini döven erkeğe, çevresi tarafından daha güçlü ve daha dikkate değer olduğu bu kültürler aracılığıyla veriliyor Mesela adamın beş kızı bir oğlu vardır, kızlarını adamdan bile saymazken oğlan çocuğuna özel bir paye biçer, kızları ona kul köle yapar Çocuk büyür ve evlenir sonra da eşine ve çocuklarına baskı uygulamaya başlar Ya da, aileler, üç yaşındaki oğulları için "gördün mü benim oğlun iki tane çocuğu dövdü, kızların saçlarından tutuğu gibi savurttu, çok güçlü" vb ifadelerde farkında olmadan çocuğu şiddete yönlendirirler
Şiddete muraz kalan kişi ister kadın ister erkek ister çocuk olsun öncelikle bunun patalojik bir durum olduğunu kabul etmeli ve bu kimselere sağlıklı iletişim becerileri geliştirerek kendilerini ifade edebileceklerini öğretmeliyiz Bunun için her birimize büyük sorumluluklar düşüyor

milligazete

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.