![]() |
Kur’Ani Kur’An İle Tefsir Etmek |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur’Ani Kur’An İle Tefsir EtmekBİSMİHİ TEALA Kur’an-ı Kerim’de ALLAH (Celle celalühü) aynı konuyu farklı yerlerde müteaddit şekillerde ele almaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Tefsir uleması bütün bunları mana ve beyanlarına bakarak ve her biri farklı bir yönden ele alarak izah ederler ![]() ![]() ![]() İbn-i Teymiye bu konuda şöyle demektedir: ‘’ Kur’an-ı kerim’in tefsir etmede takip edilecek en güzel ve sahih yol Kur’an-ı, Kur’an ile tefsir etmektir ![]() ![]() Bu konuyu örnekler ile izah etmek gerekirse: Mesela Fatiha suresinin: صِرَٲطَ ٱلَّذِينَ أَنۡعَمۡتَ عَلَيۡهِمۡ غَيۡرِ ٱلۡمَغۡضُوبِ عَلَيۡهِمۡ وَلَا ٱلضَّآلِّينَ ‘’ Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yoluna; gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil’’ (Fatiha / 7) ayeti kerimesinde (أَنۡعَمۡتَ) ‘’ Kendilerine nimet verilenler’’ ayetinde kimlerin kasd olundukları bilinmemektedir ![]() وَمَن يُطِعِ ٱللَّهَ وَٱلرَّسُولَ فَأُوْلَـٰٓٮِٕكَ مَعَ ٱلَّذِينَ أَنۡعَمَ ٱللَّهُ عَلَيۡہِم مِّنَ ٱلنَّبِيِّـۧنَ وَٱلصِّدِّيقِينَ وَٱلشُّہَدَآءِ وَٱلصَّـٰلِحِينَ*ۚ وَحَسُنَ أُوْلَـٰٓٮِٕكَ رَفِيقً۬ا ‘’ Kim ALLAH’a ve resulüne itaat ederse işte onlar, ALLAH’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu, peygamberler, sıddıklar, şehidler ve Salih kişilerle beraberdir ![]() ![]() Yine Kur’an’ı kerim’de فَتَلَقَّىٰٓ ءَادَمُ مِن رَّبِّهِۦ كَلِمَـٰتٍ۬ فَتَابَ عَلَيۡهِ*ۚ إِنَّهُ ۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ ‘’ Böylece Âdem rabbinden bir takım kelimeler aldı (öğrendi, bu kelimelerle) tövbe etti, (ALLAH Celle celalühü) onun tevbesini kabul etti) ![]() ![]() ![]() ![]() قَالَا رَبَّنَا ظَلَمۡنَآ أَنفُسَنَا وَإِن لَّمۡ تَغۡفِرۡ لَنَا وَتَرۡحَمۡنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡخَـٰسِرِينَ ‘’ ( Âdem ve eşi) dediler ki: Ey rabbimiz biz kendimize zulüm ettik! Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen elbette hüsrana uğrayanlardan oluruz’’ (Araf / 23) ayeti kerimesidir ![]() Yine ALLAH (Celle celalühü): يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَوۡفُواْ بِٱلۡعُقُودِ*ۚ أُحِلَّتۡ لَكُم بَہِيمَةُ ٱلۡأَنۡعَـٰمِ إِلَّا مَا يُتۡلَىٰ عَلَيۡكُمۡ غَيۡرَ مُحِلِّى ٱلصَّيۡدِ وَأَنتُمۡ حُرُمٌ*ۗ إِنَّ ٱللَّهَ يَحۡكُمُ مَا يُرِيدُ ‘’ Ey iman edenler! Akidlerinizi (sözlerinizi) yerine getirin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() حُرِّمَتۡ عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَيۡتَةُ وَٱلدَّمُ وَلَحۡمُ ٱلۡخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ لِغَيۡرِ ٱللَّهِ بِهِۦ وَٱلۡمُنۡخَنِقَةُ وَٱلۡمَوۡقُوذَةُ وَٱلۡمُتَرَدِّيَةُ وَٱلنَّطِيحَةُ وَمَآ أَكَلَ ٱلسَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيۡتُمۡ وَمَا ذُبِحَ عَلَى ٱلنُّصُبِ ‘’ Leş, kan, domuz eti, ALLAH’tan başkasının adı anılarak kesilen, boğulmuş, (taş, odun vb ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan düşüp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile), canavarların (vahşi hayvanların) yedikleri hayvanlar (ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna), dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar … ![]() إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيۡڪُمُ ٱلۡمَيۡتَةَ وَٱلدَّمَ وَلَحۡمَ ٱلۡخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ بِهِۦ لِغَيۡرِ ٱللَّهِ*ۖ فَمَنِ ٱضۡطُرَّ غَيۡرَ بَاغٍ۬ وَلَا عَادٍ۬ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِ*ۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ۬ رَّحِيمٌ ‘’ ALLAH size ancak ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve ALLAH’tan başkası adına kesileni haram kıldı ![]() ![]() ![]() قُل لَّآ أَجِدُ فِى مَآ أُوحِىَ إِلَىَّ مُحَرَّمًا عَلَىٰ طَاعِمٍ۬ يَطۡعَمُهُ ۥۤ إِلَّآ أَن يَكُونَ مَيۡتَةً أَوۡ دَمً۬ا مَّسۡفُوحًا أَوۡ لَحۡمَ خِنزِيرٍ۬ فَإِنَّهُ ۥ رِجۡسٌ أَوۡ فِسۡقًا أُهِلَّ لِغَيۡرِ ٱللَّهِ بِهِۦ*ۚ فَمَنِ ٱضۡطُرَّ غَيۡرَ بَاغٍ۬ وَلَا عَادٍ۬ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٌ۬ رَّحِيمٌ۬ ‘’ De ki: bana vahyolunanda, leş ve akıtılmış kan yahut domuz eti ki pisliğin kendisidir ya da günah işlenerek ALLAH’tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış bulamıyorum ![]() ![]() ![]() وَكُنتُمۡ أَزۡوَٲجً۬ا ثَلَـٰثَةً۬ ‘’ Ve sizler üç sınıf olduğunuz zaman’’ (Vakıa / 7) Ahiret hallerini anlatan bu ayeti kerime de ALLAH (Celle celalühü) mücmel (kapalı) bir ifade kullanmaktadır ![]() ![]() فَأَصۡحَـٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ مَآ أَصۡحَـٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ وَأَصۡحَـٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَـٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ وَٱلسَّـٰبِقُونَ ٱلسَّـٰبِقُونَ أُوْلَـٰٓٮِٕكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ ‘’ Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!, soldakiler, ne bahtsızdır o soldakiler!, (hayırda) önde olanlar (ecirde de) öndedirler ![]() ![]() إِنَّ ٱلۡإِنسَـٰنَ خُلِقَ هَلُوعًا ‘’ Gerçekten insan pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır ![]() ![]() إِذَا مَسَّهُ ٱلشَّرُّ جَزُوعً۬ا وَإِذَا مَسَّهُ ٱلۡخَيۡرُ مَنُوعًا ‘’ Kendisine kötülük isabet ettiğinde sızlanır, bağırır, ona imkan verildiğinde ise pinti kesilir ![]() وَعِندَهُ ۥ مَفَاتِحُ ٱلۡغَيۡبِ لَا يَعۡلَمُهَآ إِلَّا هُوَ*ۚ ‘’ Gaybın anahtarları ALLAH’ın yanındadır; onları ondan başkası bilmez ![]() ![]() إِنَّ ٱللَّهَ عِندَهُ ۥ عِلۡمُ ٱلسَّاعَةِ وَيُنَزِّلُ ٱلۡغَيۡثَ وَيَعۡلَمُ مَا فِى ٱلۡأَرۡحَامِ*ۖ وَمَا تَدۡرِى نَفۡسٌ۬ مَّاذَا تَڪۡسِبُ غَدً۬ا*ۖ وَمَا تَدۡرِى نَفۡسُۢ بِأَىِّ أَرۡضٍ۬ تَمُوتُ*ۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرُۢ ‘’ Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak ALLAH’ın katındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() وَعَلَى ٱلَّذِينَ هَادُواْ حَرَّمۡنَا مَا قَصَصۡنَا عَلَيۡكَ مِن قَبۡلُ*ۖ ‘’ Sana anlattıklarımızı, daha önce Yahudi olanlara da haram kılmıştık ![]() ![]() وَعَلَى ٱلَّذِينَ هَادُواْ حَرَّمۡنَا ڪُلَّ ذِى ظُفُرٍ۬*ۖ وَمِنَ ٱلۡبَقَرِ وَٱلۡغَنَمِ حَرَّمۡنَا عَلَيۡهِمۡ شُحُومَهُمَآ إِلَّا مَا حَمَلَتۡ ظُهُورُهُمَآ أَوِ ٱلۡحَوَايَآ أَوۡ مَا ٱخۡتَلَطَ بِعَظۡمٍ۬*ۚ ذَٲلِكَ جَزَيۡنَـٰهُم بِبَغۡيِہِمۡ*ۖ وَإِنَّا لَصَـٰدِقُونَ ‘’ Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kıldık ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü üzere Kur’an’ı kerim aynı meselelere farklı yerlerde değinmek suretiyle, bir yerde açıklamadığı şeyleri başka yerlerde ayetlerle izah etmektedir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|