|  | Nazım Şekilleri |  | 
|  08-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Nazım ŞekilleriBir şiiri meydana getiren mısraların kendi aralarında toplanış ve Şiir, [[dil]]in anlam, [[ses]] ve [[ritim]] öğelerini belli düzen içinde kullanarak, bir olayı ya da bir duygusal ve düşünsel deneyimi yoğunlaşmış ve sıradanlıktan uzaklaşmış bir biçimde ifade etme sanatına verilen isim  Şiirde dil yalnızca bir iletişim aracı olmakla kalmaz, başlı başına bir amaca da dönüşür  kafiyeleniş düzeni   Şiir, belli bir vezin ve kâfiye düzenine bağlı anlatım yoludur  Şiir, En az iki mısranın sonunda yer alan kelimelerdeki son seslerin benzeşmesine denir  Benzer sesleri bünyesinde bulunduran bu kelimelerin, mana bakımından birbirinden farklı olmaları gerekir  Sesçe benzer, manaca farklı olmak kafiyelerde aranan temel şarttır  Aynı manaya gelen kelimelerin tekrarıyla kafiye yapılamaz   Kafiyelerin birbirine uygun olan son harflerine «revi» adı verilir  Mısra sonlarında görülen kafiyelerden ayrı olarak, mısra içlerinde de kafiye olabilir  Bu çeşit kafiyelere iç kaf Arapça olan "nazm" kelimesiyle birlikte veya birbirlerinin yerine de kullanılır  Hami-Sami Dil Ailesi'nin Sami koluna mensup bir lisan  Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika'da halkın çoğunluğunca, Türkiye ve İran'da ise Arap azınlıklarca kullanılmaktadır  Nazım, sözlükte "dizme, sıralama ve düzene koyma" anlamındadır  Şiir ise, edebî değeri olan nazımlı sözdür   Bir şiirin, nazmın ahenkli ve tesirli söylenmesi için vezin, kâfiye ve nazım şekli gibi üç ana dış unsura ihtiyaç vardır  Dizmek sıralamaktır  Edebiyatta, sözün ölçülü ve ahenkli olarak söylenmesine denir  Nazım ölçülü ve ahenkli olarak söylenmiş veya yazılmış sözlerin genel adıdır  Bu bakımdan nazım ile şiir arasında fark vardır  Her şiir bir nazımdır, ama her nazım şiir olmayabilir  Şiir olabilmesi için, o nazımın sanat endişesiyle kaleme alınmış, söyleyişte güzelliğe ve orijinalliğe dikkat edilmiş bulunması gerekir  Bir bakıma şiir, nazımın güzellik ve incelik bakımından olgunlaşmış şeklidir denilebilir   Nazı Vezinli (ölçülü) mısraların, belli bir kâfiye düzeni ile kümelendiği (toplandığı, dizildiği, örüldüğü) biçime, şeklî görünüşe nazım şekli; bu şekildeki bir şiirin konusuna göre adlandırılmasına nazım türü denir  Koşma, gazel nazım şekline; koçaklama, mersiye nazım türüne misaldir   "Nazımlı söz" de denilen bir şiirde, nazım şeklinde veya nazım türünde mânâ bütünlüğü taşıyan en küçük parçaya nazım birimi denir  Bâzan nazım birimi bir mısra olabileceği gibi; iki mısradan meydana gelen beyit (divan şiirinde); ikiden çok mısra kümelerinden meydana gelen kıta, bend veya üçlük, dörtlük (halk şiirinde), beşlik    sekizli, onlu gibi şekiller de birer nazım birimidir   Şiirle ilgili verilen bu umumî bilgilerden sonra nazım şekillerini ve nazım türlerini şöyle sıralayabiliriz   Divan Edebiyatı Nazım Şekilleri Gazel: Beyit birimi üzerine kurulmuş bir divan edebiyatı nazım şeklidir  Aruz vezninin her kalıbıyla yazılabilen, genellikle aşk, tabiat ve toplum temalarının işlendiği, duygularda derinlik ve yakınlık, hayalde genişlik ve nüktede incelik, isteyen bir şiir türüdür  Hafif, hattâ biraz şuh ve neşeli söyleyişler, gazelde hoş karşılanmaz  Türk edebiyatında en büyük şâirler, aynı zamanda gazel üstatlarıdır  Şâirlerin sanat kudreti, gazeldeki başarılarıyla ölçülür   Gazelin ilk beytine matla (doğuş, giriş) son beytine makta (kesiliş, bitiş), en güzel beytine de beyt-ül-gazel denir  Gazelde her beyit, iyice işlenmiş bağımsız bir bütün sayılır  Bu yüzden gazelin beyitleri arasında anlam birliği aranmaz  Beyitlerin her biri ayrı şeyler anlatabileceği gibi bâzan birkaç beyit, bâzan da gazelin bütün beyitleri tek bir tema üstüne olabilir  Beyitleri arasında mânâ birliği taşıyan gazellere yek-âvaz veya yek-âhenk gazel denir  Şâir, genellikle son beyitte mahlas (isim veya takma isim) ını kullanır  Bu beyte de Tâç beyit denir   Gazel, Arap edebiyatından İrana, oradan da Türk edebiyatına geçmiştir  Arap şiirinin eski çağında gazel, kasidenin tegazzül diye anılan bir parçasıdır  Kasidenin bu kısmında sevgiliye methiyeler söylenirdi  Zamanla ayrı bir nazım şekli oldu  Bilhassa İran ve Türk edebiyatlarında çok sevildi  Divan şiirimizin Fuzûlî, Bâki, Nedim ve Nâilî gibi büyük şâirleri, gazel tarzının üstatlarıdır  Bu kudretli şâirlerin tesiriyle gazel söylemek, edebiyatımızda Tanzimattan sonra da devam etmiş ve bu nazım şekliyle nât, münâcât yanında mersiyeler gibi nazım türleri de yazılmıştır   Nazım birimi beyit olan gazelin kâfiye dizilişi aa, ba, ca    olup, ilk beytinin iki mısraı kendi aralarında kâfiyeli, sonra gelen beyitlerin birinci mısraları serbest, ikinciler ilk beyitle kâfiyelidir  Tartı manasına gelir  Edebiyatta terim olarak, şiirde sözün önceden tespit edilmiş, belli kalıplar içinde ifade edilmesine denir  Edebiyatımızda kullanılan vezinler ya mısralardaki hecelerin sayısı esasına ya da mısrada yer alan hecelerin uzunluğu ve kısalığı esasına dayanır   Tarihi gelişimi içinde edebiyatımızda iki vezin kullanılmıştır: Aruz vezni ve hece vezni  Hece vezninde mısralarda hecenin sayı eşitliği esastır  Aruz vezni ise mısradaki hecelerin uzunluğu ve kısalığı esasına dayanır  | 
|   | 
|  | 
|  |