08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk-Fransız İlişkileri (1918-1939)
1918-1939 dönemi; türk-Fransız ilişkilerinde, 400 yıllık köklü sorunlara çözüm aranması bakamından çok çetin çatışmalara sahne olmuş olan bir dönemdir Bunların en önemlilerini; Kapitülasyonlar, Osmanlı Borçlarının Tasfiyesi, fransız Okullarının Statüsü, Osmanlı Bankası´nın geleceği ve nihayat 1936 yılında ortaya çıkan Hatay sorunu gibi sorunları kapsamaktadır Mustafa Kemal Paşa liderliğinde başlayan milli mücadelenin temel hedefi, Misak-ı Milli sınırları içerisinde her alanda taam bağımsız bir devlet kurmaktı Bu hedefini gerçekleştirebilmesi için askeri malzemelere ve ayrıca diplomatik desteğe ihtiyacı vardı Bu strateji ile yola çıkan Mustafa Kemal Paşa moskova hükümeti ile ilişkileri geliştirirken, İtilaf devletlerinin kendi aralarındaki çıkar çatışmalarından da faydalanmıştır Diğer taraftan türk-Fransız entelektüel yakınlık ve Fransa´nın Çukurova´da karşılaştığı şiddetli direnişler türk-Fransız yakınlaşmasında önemli rol oynamıştır İşte bu şartlar sonucunda, türkiye-Fransa arasında imzalanan ankara İtilafnamesi (20 Ekim 1921) ile ihtiyaç duyulan askeri yardım fransızlar tarafından karşılanmış ve bu bölgede bulunan birlikler Yunanlılar üzerine sevkedilmiştir Ne var ki, bu iyi ilişkiler Lozan Konferansı´nda bozulmuştur Özellikle Kapitülasyonların Kaldırılması ve Osmanlı Borçlarının ödenmesi konusunda her iki ülke ilişkileri tekrar gerginleşmiştir Ankara İtilafnamesinde alınan kararla bir ay sonra kurulacak bir komisyonla İskenderun- suriye sınırı belirlenmesi gerekirken, ancak 1925 yılında komisyon kurulabilmiştir Nihayet 18 Şubat 1926 tarihli Dostluk ve İyi Komşuluk Sözleşmesi ile sınır tespit edilirken, yeni bir dostluk dönemi de başlamıştır 1936 yılında ortaya çıkan İskenderun Sancağı (Hatay) sorunu tekrar iki ülke ilişkilerini çıkmaza sokmuşsa da, İkinci Dünya Savaşı´na doğru gidilmekte olan bu konjonktörden yararlanmasını çok iyi bilen Ata türk, Hatay´ı bağımsızlığına kavuşturmuştur Sonuç olarak denilebilir ki, beşyüz yıllık türk-Fransız ilişkileri her iki ülkenin jeopolitik konumları, Avrupa´da güçler dengesini bozmak isteyen devletlere karşı işbirliğini gerektirmiştir
|
|
|