|  | Hipnotizma |  | 
|  08-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   HipnotizmaHipnotizma Alm  Hypnotismus (m), Fr  Hypnotisme (m), İng  Hypnotism  Kişide mevcut şuurluluk durumunun başka bir şahıs tarafından çeşitli etkileme yollarıyla değiştirilmesi sonucunda ortaya çıkan özel uyku hali  Hipnotizma veya daha yaygın olan adıyla hipnozda tam bir uyuma durumu söz konusu değildir  Uyutulan kişi sorulanlara cevap verebilir, telkin edilen bazı istekleri yerine getirebilir  Hipnoz, çok kimsenin zannettiği gibi uyuyanın, uyutanın tamamen iradesi altına girmesi değildir  İki taraflı istek ile bu durum meydana getirilebilir   On sekizinci yüzyılın ikinci yarısında Avusturyalı doktor Anton Mesmer, hastalarının üzerinden mıknatıslar geçirerek bu kişilerde ilgi çekici durumlar ortaya çıktığını gözlemişti  Mesmerin uyguladığı bu tedavi sırasında bir çeşit uyku-bilinç değişmesi durumu ortaya çıkıyordu  Mesmer buna "hayvan manyetizması" adını verdi ve doktordan hastaya mıknatıs ile geçen bir kuvvet veya etki ile ortaya çıktığına inandı  Fransız bilim Akademisi tarafından toplanan komite Mesmerin tedavisinin işlerliğini gördü, ancak onun dayandığı teorik temelleri reddetti ve Pariste mesleğini yapmasına izin vermedi   1878de Fransız sinir mütehassısı J  M  Charcot ve öğrencileri hipnozun çeşitli basamakları olduğunu gösterdiler  Fransız doktoru Bernheim, hipnoz sırasında yapılan telkinin önemini ortaya koydu  Freud de çözümlemekte zor duruma düştüğü vakalarda hipnozu kurtarıcı olarak görüyordu  Yüzyılımızda da hipnoz üzerinde çalışmalar sürdü ve İkinci Dünya Savaşından sonra iyice hızlandı  1955te İngiliz Tıp Cemiyeti, 1958de Amerikan Tıp Cemiyeti tıbbi tedavide hipnozun yerini kabul ettiler   Hipnozla ilgili teoriler çok olup, olayı tek başına açıklayabilecek bir teori henüz yoktur  En eski teorilerden birisi, hipnozun bir çeşit uyku olduğudur  Rus fizyoloğu İvan Pavlov bunu daha iyi açıklamış ve hipnozu uykuya geçmeden az önce ortaya çıkan, reflekslerin halen mevcut olduğu bir geçiş durumu olarak tarif etmiştir  1909da Sander Frenczi hipnozun bir ana-çocuk anlaşması şeklinde olduğunu iddia etti ve yapanın bir cevap alabilmesi, yahut başarılı olması için nazik bir anne gibi konuşması gerektiğini belirtmiştir  Pensylvania Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Plastik Cerrahı Frank Marlowe; "Hipnoz, belli bir noktada toplanmış yoğun bir konsantrasyondur  " demekte ve ameliyatlarda narkoz vermeden hipnozdan istifade etmektedir   Hipnozun yapılması: Amaçlanan trans halinin (uyku ile uyanıklık arasında bir durum) sağlanabilmesi için çeşitli metodlar vardır  Bunlardan en bilineni "gözlerin karşılıklı tesbit edilmesi"dir  Hipnozcunun gözüne gözlerini diken şahısa giderek gözkapaklarının ağırlaştığı ve rahatlayarak uykuya geçtiği telkin edilir  Gözün sabit olarak bakacağı herhangi bir nesne de aynı işi görmektedir  Bir başka metod da hipnotize edilene, elinde çeşitli hisler duyduğu ve elinin giderek havada yükseldiği telkin edilir  Şurası iyice bilinmelidir ki, hipnoz işi hipnotize edilenin isteği dışında çok nadir istisnalar haricinde yapılamaz ve kişi direnirse onu uyutmak hemen hemen imkansızdır   Muhakkak ki, hipnoz halinin en önemli özelliği kişide ortaya çıkardığı telkine açık durumdur  Kişi hipnozcu tarafından ortaya konulan fikirleri tereddütsüzce kabul eder  Hatta kişiye hipnozdan sonra yapacağı şeyler telkin edilince onları da kendiliğinden ve zamanları geldiğinde yerine getirir   Hipnozla trans haline geçirilen kişide ortaya çıkan yarı-uyku durumu üç basamaktan birinde olabilir  Bu basamaklar, "hafif", "orta" ve "derin" hipnoz olarak nitelenir  Hafif trans denilen durumda, gözler kapalıdır, solunum yavaşlamıştır, kişi ancak basit telkinleri hipnozdan sonra yerine getirebilir  Orta derinlikteki trans halinde kısmi unutkanlık hasıl olur, telkin yoluyla bazı halüsinasyonlar ortaya çıkarılabilir  Derin transta genel unutkanlık ortaya çıkar  Kişi gözleri açık olduğu halde bile telkin edilenleri yapar  Bu şekilde kişinin belli bir vücut kısmında telkinle hissizlik meydana getirilerek cerrahi girişimler dahi yapılabilir   Genel inanışın aksine, uyutulanın uyandırılmayıp trans halde sürekli olarak kalması diye bir şey söz konusu değildir  Çünkü hipnoz işlemi karşılıklı anlaşma, istek ve iletişim sayesinde ortaya çıkar  Bir tarafın işi bırakması veya istememesi ile hipnoz biter   Hipnozun kullanılışı: Dişçilik, doğum, cerrahi dallarında hissizlik sağlamak üzere kullanılabilir  Psikiyatristler hastalarına geçmişte olmuş, hatırlamak istemedikleri veya şuuraltına attıkları olayları söyletmek için hipnozdan yararlanırlar  Hipnoz bundan başka çok sigara içme, oburluk, tırnak yeme gibi istenmeyen alışkanlıkları önlemede de kullanılır   "Otohipnoz" şahsın kendi kendine telkin ile trans hale geçmesidir  Çeşitli işler bu yolla kendi kendine telkin edilebilir  Örnek verilecek olursa, gece yatarken otohipnoz ile trans haline geçen ve kendine sabah saat 7  00ye kadar uyuyup o vakitte uyanmasını telkin eden kişi adeta kurulmuş bir saat gibi yedide uyanacaktır   Kaynak: Rehber Ansiklopedisi | 
|   | 
|  | 
|  |