|  | Reşat (Çiğiltepe) |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Reşat (Çiğiltepe)Reşat Çiğiltepe 1879-27 Ağustos 1922 Doğum yeri İstanbul Ölüm yeri Çiğiltepe Bağlılığı Osmanlı İmparatorluğu Rütbesi Albay Savaşları/Çatışmaları Balkan Savaşları, Kurtuluş Savaşı Madalyaları İstiklal Madalyası Reşat (Çiğiltepe) (1879, İstanbul - 27 Ağustos 1922, Çiğiltepe) Türk asker  1879'da İstanbul'da doğdu  Ziya Paşa'nın oğludur  1896'da Harp Okulu'nu bitirerek Türk Ordusu'nun farklı komuta kademelerinde görev yaptı  Trablusgarp ve Balkan Savaşları'na katılmış, Yanya savunmasında yaralanmıştır  Asker Mahkeme üyeliği yapmış, I  Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesi'nde olağanüstü kahramanlığı ile dikkatleri çektikten sonra getirildiği 17  Alay Komutanlığı görevindeyken Muş'un Rus işgalinden kurtarılmasında da önemli rol oynayan Reşat Bey, XVI Kolordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa'nın takdirlerini kazanmıştır  Aynı zamanda 5  ve 4  rütbeden mecidi nişanları, gümüş muharebe, liyakat, tahsiliye, Alman ve Avusturya harp, demir salip nişanlarıyla taltif edilmiştir  53  Tümen Komutanlığı'na getirilerek Suriye Cephesi'nde görevlendirilmiştir  1918'de İngilizlere esir düşen Reşat Bey, daha sonra esaretten kurtulur kurtulmaz Aralık 1919'da Mill Mücadele'ye katılmak üzere İnebolu'dan "İstiklal Yolu" üzerinden Ankara'ya geçmiştir  Reşat Bey, Mustafa Kemal Paşa tarafından 11  Kafkas Tümeni (sonradan 21  Tümen) Komutanlığı'na getirilmiştir  Yarbay rütbesi ile İnönü ve Sakarya muharebelerine de iştirak eden ve olağanüstü başarı gösteren Reşat Bey , son olarak 57  Tümen Komutanlığı görevine atanmıştır  Bizzat Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından , Büyük Taarruz'un ikinci gününde, muharebenin ve de ülkenin ulusun kaderini etkileyecek en kritik mevkilerden olan Sincanlı Ovası'ndan Dumlupınar'a kadar tüm yolların önündeki en stratejik engel olan Çiğiltepe'yi düşmandan temizlemesi emredilmiştir  Ne var ki, bu tepenin önemini çok iyi bilen Yunan Başkomutanı Trikopis ise, en zinde kuvvetlerini, üstün ateş gücüyle bu tepeye yığmış; tahkimatı tamamlamıştır  Bundan sonrası kayıtlara aşağıdaki gibi geçmiştir;"    27 Ağustos 1922 sabahı 57  Tümen bu tepeyi kuşatmış, saat 10  30'da Mustafa Kemal telefonda komutana; - Reşat Bey, bu önemli tepeyi ne zaman alacaksınız?Gecikmeniz genel durumu etkiliyor  - Komutanım, yarım saat sonra alacağız  - Başarılar diliyorum  Mustafa Kemal (10  45): - Düşmanın halen direndiğini görüyorum  Gözümüz o tepede, çok önemli  - Komutanım tepeye düşman bir tümen yığmış direniyorlar  Ama alacağız komutanım, mutlaka alacağız  Mustafa Kemal (11  00): - Reşat Bey'i istiyorum  - Komutanım Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti  Okuyorum, komutanım  - Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam komutanım  Mustafa Kemal'in gözlerinden yaşlar boşanır: - Allah rahmet eylesin, Reşat Bey büyük bir vatanseverdir  11  45 Başkomutanın telefonu çalar: - Çiğiltepe alınmıştır komutanım  Yüzlerce ölüsünü bırakan düşman Sincanlı Ovası'na doğru kaçmaktadır, arz ederim  İlgili resmi kayıt burada biter  Sonrasını Başkomutan Mustafa Kemal Paşa şöyle ifade eder:"Türk Askerine, Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir  Her zaferin mayası sendedir  Her zaferin en büyük payı senindir  Burada şehit olan kahraman evlatlarımızı minnetle anıyorum, ruhları şad olsun  " - Başkomutan Mustafa Kemal Reşat Bey'in şahsi dosyasında bulunan 27 Eylül1922 tarihli Tümen Baştabibi imzalı Vefat Tutanağında;" Afyon Meydan Muharebesinde Çiğiltepe taarruzunda 27 Ağustos 1922 günü intihar etmiştir  Reşat Bey Revolver tabancasıyla sağ şakağına ateş etmiş, sol kulağından çıkan kurşunun beynini parçalaması sonucu ölmüştür" şeklinde yazmaktadır  Bu rapor yeni 57'inci Tümen komutanı tarafından da onaylanmıştır  Bir gün sonra Sandıklı Hastanesine getirilmiş ve yıllarca bu ilçedeki anıtlı kabristanında yatmıştır  1988 yılında Ankara Devlet Mezarlığına naşı nakledilmiştir  Sandıklı'daki mezar boş olmasına rağmen hala muhafaza edilmektedir  Sandıklı halkının şehidin nakline karşı çıktığı, ancak o günün şartlarında fazla direnemediği de bilen gerçeklerdendir  Reşat bey'in şahsi eşyaları ve üzerinden çıkan bir miktar para, emekli maaşı ile geçim sıkıntısı içerisinde olan, Büyükada'daki hisseli evini ipotek ettirerek yaşamını şerefiyle sürdürmeye çalışan hasta babasına, cenaze masrafları düşülerek yollanmıştır  Fark ettiğiniz gibi; tam 18 defa yaralanarak kanıyla da vatan sevgisini haykıran bu kahraman, cephelerde koşmaktan henüz evlenmeye zaman bile bulamamıştır  Bu soyadı ATATÜRK kendisine vermiştir  Ancak aile kayıtlarında hem Çiğiltepe, hem de Çiyilyepe olarak geçmektedir  Soyadı kanunu çıkartıldığında kardeşler arasındaki ve nüfus memurları arasındaki eksik iletişimden bu fark kaynaklanmaktadır  Kendisine ismi verilen tepenin adı ÇİĞİLTEPE'dir  Albay Reşat Bey, asker yaşamında üstün cesaret ve sevk yeteneğiyle çok sayıda madalya (mecidi nişanları, gümüş muharebe, liyakat, tahlisiye, Alman ve Avusturya - Macaristan savaş madalyaları) sahibi olmuştur  Şahadetinin sonrasında TBMM kendisi adına ailesine İstiklal Madalyası takdim etmiştir  Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
|  |