08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sitokinin Sitokininlerin Fizyolojik Etkileri
Sitokininlerin fizyolojik etkileri
Bitki hormonlarının tek başlarını da çalıştıkları pek sık görülen bir durum değildir Bazen tek bir hormonun uygulanmasıyla bir cevap meydana gelebilir Fakat bu cevaba dokuda bulunan endogonik hormonlar katkıda bulunabilir Sitokininler yüksek bitkilere uygulandığı zaman fizyolojik, metabolik, biyokimyasal ve gelişimler birçok olayı uyarabilirler Sağlam bitkilerdeki bu olayların düzenlenmesinde sitokininlerin rol alması muhtemeldir
Hücre devrinin kontrolü
Ökaryotlardaki hücre devri farklı biyokimyasal ve sitolojik olayla ilgili olan kompleks bir yapıdır Aktif olarak büyüyen meristemlerde olduğu gibi bölünen bir hücre populasyonunda hücre boyutu sabit kalır yani bir hücre oluştuktan sonra tekrar bölünmeden önce sitoplazmik organel kütlesini iki katına çıkarır Sitoplazmik kütledeki büyümenin çoğunluğu G1 fazında meydana gelir oysa nükleusun diğer birimlerinin ve DNA replikasyonu S fazında meydana gelir
Bitki hücre devrinde iki kontrol noktası vardır: Birisi DNA replikasyonunun başlamasını diğeri ise mitozun başlamasını düzenler Bitki hücreleri DNA'larını replike etmeden önce veya replike ettikten sonra bölünme devrini durdurabilirler
Kültüre alınmış dokularda oksin/sitokinin oranı morfogenesisi düzenler
Kinetinin keşfinden sonra kültüre alınmış tütün öz segmentleri veya kallus dokuları kültür ortamındaki oksin/sitokinin oranına bağlı olarak kök ve gövdeleri meydana getirdiği gözlenmiştir Oksinin kinetine oranla yüksek seviyesi kök oluşumunu uyarır oysa sitokinin oranının yüksek olması gövde oluşumunu uyarır Ara seviyelerde bu dokular farklılaşmamış kallus olarak büyürler
Sitokininler hücre farklılaşmasında ve bitki doku kültürlerinde organogenesisde önemli rol oynar Buradaki etkileri, ortamdaki nispi IAA ve GA konsantrasyonuna bağlıdır Bu konudaki bilgiler çeşitli oranlarda sitokinin, oksin ve giberellik asit bulunan ortamda büyütülen tütün kültürlerinden elde edilmiştir
Sitokininler senesensi geciktirir ve besin mobilizasyonunu uyarır
Sitokininlerin en iyi anlaşılan etkisi yapraklardaki senesens olayını geciktirmesidir Bitkiden koparılan yapraklar nemli ve minerallerin olduğu bir ortamda muhafaza edilse bile yavaşça klorofil, RNA, lipit ve proteinlerini kaybederler Bu ölüme yol açan yaşlanma prosesi senesens olarak adlandırır Sadece bir yaprak sitokininle muamele edilirse yapraklar yeşil kalır ve aynı yaşa sahip diğer yapraklar ise sararır ve bitkiden ayrılır Hatta bir yaprak üzerindeki küçük bir alan sitokininle muamele edilirse o alan yeşil kalır ve bununla birlikte yaprak üzerindeki diğer dokuların senesensi devam eder Sitokininler sağlam bitki üzerine püskürtülürse etkisi gayet tesirli olabilir
Sitokininler kloroplast olgunlaşmasını başlatır
Tohumların büyük çoğunluğu karanlıkta çimlenebilmesine rağmen karanlıkta büyüyen fidelerin morfolojisi, ışıkta büyüyen fidelerinkinden çok farklıdır Karanlıkta büyüyen fideler etiol olarak adlandırılır Etiol fidelerin internodları çok uzamış, yaprakları genişlememiş ve kloroplastları olgunlaşmamıştır Işıkta çimlenen fidelerde kloroplastlar embriyoda mevcut proplastidlerden direkt olarak olgunlaşırlar Bununla birlikte etiol fideler ışıklandırıldığı zaman ancak etioplastlar kloroplastlara olgunlaşabilir Eğer etiol fideler önce sitokinin ile muamele edilirse çok daha geniş granalara sahip kloroplast oluştururlar
Lateral tomurcuklar üzerindeki etkisi
Sitokininler tarafından lateral tomurcuklanmanın başlatılması, apikal dominansinin kaldırılmasıyla sağlanır Bu olayda sitokininler ile oksinler arasında bir antogonizm olduğu düşünülmektedir Sitokininin oksine oranla yüksek olduğu zaman lateral tomurcuk gelişmesi başlatılır Lateral tomurcuklar bazı sitokininleri kendileri de sentezler fakat sentezlenen bu miktarın oksinin inhibitör etkisini aşmak için yetersiz olduğu bulunmuştur Dıştan uygulanan sitokininler dormant olan birçok tohumda çimlenmeyi uyardığı gözlenmiştir
Sitokininler hücre genişlemesini uyarırlar
Sitokininler belli doku ve organlardaki hücre genişlemesini uyarır Bu etki ayçiçeği, kabak, hardal gibi yapraklı kotiledonlara sahip dikotiledonlarda açıkça görünmektedir Sitokinin muamelesi, kotilendonların kuru ağırlığında artma olmaksızın hücre genişlemesini başlatır
Kaynak : Wikipedia
|
|
|