|  | Yaşama Olumlu Bakabilmek |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Yaşama Olumlu BakabilmekNereye baktığınız o kadar önemli değil, oraya nasıl baktığınız önemli  Çünkü hayat, niyete göre şekillenir  Ve baktığınız yerde olanı değil,  görmek istediğinizi görürsünüz  Bu anlamda hayata olumsuz bakan olumsuzluklardan oluşmuş bir hayatla karşılaşır  Tabii ki yaşam ona zehir olur  Bu bir hastalıktır, ama  yenilmesi mümkün bir hastalıktır  Şimdi hayatımıza olumlu yaklaşım ile bakmaya çalışalım: * Hayat aslında güzeldir, ancak dikkatsiz, duyarsız ve duygusuz yaşadığımızdan güzellikleri ıskalıyoruz  * Ne güzelliklere özen gösteriyoruz, ne ayrıntılara dikkat ediyoruz, ne de elimizdeki artıları görmek için çabalıyoruz  * Düşünün lütfen: Sabah uyandığımızda hangimiz, bize o günü de yaşama şansı vereni hatırlayıp şükrediyoruz? * Kaçımız, “Bugün çok özel, çok güzel bir gün, çünkü ben bugün de yaşıyorum” deyip neşeyle kendimizi kutluyoruz? * Hadi bugün bilinçli yaşayalım    * Herkesin bugünü yaşama şansı olmadı, dün gece binlerce kişi öldü; biz ise yaşıyoruz  * Ayrıca ağrılar içinde kıvranmadığımız için de çok şanslıyız  * Önce uykudan uyanalım  Rengarenk bir gökkuşağına dönüşmek istiyorsak  hemen dönüşelim, aya ulaşmak istiyorsak derhal ulaşalım; bilirsiniz ya,  hayallerin sınırı yoktur; gerçekte yapamadığınız her şeyi hayalimizde  yapabilirsiniz  * Bu kadar tembellik yeter, artık yataktan çıkalım  Lavaboda dişlerimizi fırçalarken aynaya bakıp kendimizi sevelim    Biz kendimizi sevmezsek, başkaları bizi niçin sevsin? * Hem neden kendimizi sevmeyecekmişiz? Biz Allah’ın müstesna eserleriyiz  * Alabildiğine de umutlanalım  Çünkü onsuz hiç bir şey olmaz: Yaşamak dahil  İnancınız varsa umudunuz da olacak    * Umudumuz olunca korkmayalım; inanalım ki, imkânlarımız ve fırsatlarımız da olacaktır  * Pencereyi açıp nemli sabah meltemini, hayatı içimize çeker gibi, soluklanalım  Soframızda pastırma-sucuk yoksa ne gam; soframızdakini  bulamayanlar da var, şükredelim  * Kapıdan çıkarken eşimizi öpmeyi unutmak yok, işten telefon etmeyi de    * Sorunlarımız elbette olacak  Sorunsuz insan, sorunsuz cihan olmaz, ama  hiç bir sorun kıyamete kadar da sürmez  Bir şekilde çözülür  * Başınızı dik tutun, ufka doğru bakın: Çiçekler, kelebekler, deniz, rüzgâr, güneş ve her şey    Gözlerinizin önünde sergilenen her şey sizin  huzur ve mutluluğunuz için yaratıldı  Siz çok özelsiniz  Ve çok da  şanslısınız  * Herkes hayata kendi yürek penceresinden bakar ve sadece görmek istediğini görür  Hayata olumlu bakan, olumlu bakıştan üreyen umut ve cesaretle daha atak, daha cesur, daha moralli oluyor  O zaman sorunların üstesinden daha  rahat geliyor  Sorunları bahane ederek mutsuzluğa ve umutsuzluğa kilitleniyoruz    Oysa çözümü olan her sorun “küçük sorun”dur  Aslında ölüm dışındaki tüm  sorunlar küçüktür! Bunu gerçekten büyük ve çözümsüz problemlerle  karşılaştığımız zaman anlarız  Ben öyle bir çaresizliği soluk soluğa yaşadım  Gördüm ki, o zamana kadar  beni mutsuz eden, rahatsız eden pek çok sorun, aslında sorundan  sayılmazmış; hattâ bazıları mutluluk kaynağı bile olabilirmiş  Mutluluk  kaynağı bile olabilecek anları soruna dönüştürüp kısacık ömrümü ziyan  ettiğim günlerine yandım  Şimdi telâfi etmeye çalışıyorum  Bilin ki, her şey telâfi edilebilir  Telâfisi imkânsız tek şey var:  Ölüm  Yaşıyorsak sorun yok! Nasılsa çözeriz  Nasılsa telâfi ederiz  Yine de sorunların sonu gelmez  Biri bitince öbürü başlar  Önemli olan  problemlere hapsolmamak, hayata olumlu yaklaşmak ve mutlu anları  yakalamaya çalışmaktır  Bunları niçin yazıyorum, mutluluk ve umut insanın karnını doyurur mu? Evet dostlarım, doyurur  Çünkü mutluluk moral ve umut verir  “Bunlar neye yarar?” derseniz; * Düşünmek için morale ve umuda ihtiyacımız var    * İbadet etmek için morale ve umuda ihtiyacımız var    * Hayır yapmak için morale ve umuda ihtiyacımız var    * İlâhi bir armağan olan doğal güzellikleri görüp idrak ederek hamd etmek için morale ve umuda ihtiyacımız var    * Çocuklarımıza ilgi göstermek için morale ve umuda ihtiyacımız var    * Yeni yatırımlar yapıp üretmek için morale ve umuda ihtiyacımız var    * Başarmak için, kazanmak için morale ve umuda ihtiyacımız var    * Karnımızı doyurabilmek için morale ve umuda ihtiyacımız var    * Kısacası, yaşamak için morale ve umuda ihtiyacımız var  Alıntı | 
|   | 
|  | 
|  |