Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
filozoflarda, kavramı, ruh

Filozoflarda Ruh Kavramı

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Filozoflarda Ruh Kavramı




Sokrat ve Platon


Sokrat’a göre insan ruhu görünmez ve ölümsüzdü, bedeni sevk ve idare eden ruhtuDüşüncelerinin ilham kaynağının kendi Daimon’u olduğunu bildiren Sokrat, vicdan ya da vicdan sesi anlamını bir başka terimle, Daimon’un tezahürü anlamındaki daimonion terimiyle belirtirdiSokrat’a göre evren, tesadüfi değil, akli bir düzene göre kurulmuştuÖğretmeni Sokratın sözlerini kaynak olarak kullanan Platon ruhu kişinin özü, nasıl davranacağımıza karar veren varlık olarak kabul etmiştir O, bu özü, varlığımızın cismani olmayan (cisimler âleminde yer işgal etmeyen) ve ebedi tarafı olarak ele almıştır Çünkü Platon’a göre, bedenler ölse de ruh yeni bedenlerde sürekli olarak tekrar doğmaktadır (reenkarnasyon)


Platon ruhu üçlü bir yapıda ya da üç özellikli olarak ele almıştır:


Logos ya da nous (düşünce, ruhun zihinsel, akli etkinlik kısmı ya da özelliği) Ölümsüz olan, ruhun bu kısmıdır Platon bu bilgiyi Phèdre adlı eserinin “arabacı ve hayvanı koşma” mitinde açıklar

Thumos ya da thymos (ruhun heyecanlarla ilgili etkinlik kısmı ya da heyecan özelliği, erillik)

Eros ya da epithumia (ruhun düşük düzeye özgü iştah, tutku, istek ve arzularla ilgili etkinlik kısmı ya da özelliği, dişillik)


Bu üçünden her birinin, ruhun dengeli ve huzurlu olmasında bir fonksiyonu vardır Bu üçlemede zihin ve akla özdeş tutulan logos, “tutku ve ruh atları”nı dengeli bir şekilde süren “iki atlı at arabası” sürücüsüne benzetilir; aklın galip gelmesini ve dengenin en üst düzeyde olmasını sağlar Thymos heyecan güdülerimizi içerir, bizi cesaret ile şan ve şeref eylemlerine sevkeden odur Kontrolsüz bırakıldığında bizi hubris’e (en tehlikeli hatalara) sevkeder Eros ise insanları temel bedensel gereksinimlerinin ötesindeki arayışlara iten hırslarla özdeştir İhtiraslarımız bize hükmettiği zaman bizi aşırı zevk tutkunu haline getirir ki, bu da çeşitli biçimler altında aşırı zevke dalmamızla sonuçlanır (Eski Yunan düşüncesinde bu, ilkel bir vahşilik hali kabul edilirdi)


Platon’a göre önceden “idealar âlemi”nde ilahlarla birlikte bulunan ruh ya da can, yeryüzünde doğmakla o âlemden fiziksel âleme düşmüş bir yaratık konumundandır Platon’un ruh göçü kavramına göre, ruhlar, tekamül düzeylerine bağlı olarak, bedenin ölümünden sonra ya idealar âlemine dahil olurlar ya da gereken tekamül düzeyini elde edene kadar tekrar yeryüzünde yeni bedenlerde doğmaya devam ederler Platoncular ruhları ilahlara benzetmekle birlikte değişim gösterdiğini kabul ederler

Hermetizm’i açıklayan kitaplardan biri olan Corpus Hermeticum’a göre, psyche beden içinde, nous psyche içinde, logos da nous içinde bulunur


Aristo


Platon’dan sonra, Aristo da ruhu varlığın özü olarak tanımlamış olmakla birlikte, Platon’dan ve dinsel geleneklerden farklı olarak, canın ayrı bir varlık (antite, cevher) oluşuna karşı çıkmıştırBirçok filozofun yanı sıra, öğretmeni Platon’a da karşı çıkan Aristo’ya göre ruh ve bedeni iki ayrı gerçeklik olarak değil, tek bir cevher olarak ele almak gerekir Bu cevher, madde olarak bedene (-ki o enerji halindedir-), biçim olarak ruha (-ki o eylem halindedir-) sahiptir


Aristo’nun görüşüne göre, can, ancak canlı bir vücudun gerçekliği olduğundan, ölümsüz olamazdı Aristo, Latince adı De Anima olan Perì Psūchês ("Can Üzerine") adlı çalışmasında can kavramı hakkındaki görüşlerini ayrıntılı olarak açıklamıştır Fakat Aristo’nun insan ruhunun ölümlü olup olmadığına ilişkin görüşleri hakkında tartışma halen sürmektedir Çünkü Aristo bu eserinin sonlarında insan ruhunun bir parçası olarak kabul ettiği “zeka”,”akıl” ya da “zihin”in (İn intellect) bedenden ayrı tutulabilir ve ebedi olduğunu açıklamıştırAristo ruhu maddeden ayrıştırılamaz olarak görmekle birlikte, ortaya koyduğu ruh kavramı günümüzde tam olarak anlaşılmış değildir


Ayrıca, Aristo’cu akıl ya da zihin (İn intellect) doktrini antik çağın geç dönemlerinde Platonculuk ile bağdaştırılmaya çalışılmıştırAristo’nun ruh kavramında ruh, kimi yorumlara göre, vejetatif, hissî ve zihnî olarak üç kısımlı ve aşamalı biçimde ele alınır, kimi yorumlara göre de ruh, dört kısımlıdır ya da dört güce sahiptir: Bunlardan “akli taraf”ta yer alanlar hesap kısmı (gücü) ve ilim kısmıdır (gücü) ki, karar alırken bunlar kullanılır “Akli olmayan taraf”ta yer alanlar ise istek kısmı (gücü) ve irade-dışı kısmıdır ki, ihtiyaçlarımızın belirlenmesinden bunlar sorumludur


İbni Sina


Aristo’yu izleyen İslam filozof ve hekimlerinden İbni Sina ve İbni el Nefis (Ibn al-Nafis), ruh hakkında Aristo’nunkinden farklı bir teori ortaya koymuşlar, ruh (İn spirit) ve can (İn soul) arasında bir ayrım yapmışlardırÖzellikle İbni Sina’nın ruhun doğası hakkındaki öğretisi Skolastikler üzerinde bir hayli etkili olmuştur İbni Sina’ya göre ruh bedenden ayrı bir manevi cevherdir, bedeni bir alet olarak kullanır İbni Sina’nın ruhun maddi bedenden ayrı, manevi bir cevher olduğunu ve kişinin kendini idrakini göstermek üzere verdiği ünlü örnek, “insan-ı tair” (uçan insan) adıyla bilinmekte olup, Ortaçağ’da tüm Batı’da kullanılmıştır


Bu örnekte, okuyucularından, kendilerini hiçbir duyumsal temas olmaksızın, tüm duyumlardan yalıtılmış halde, gökte (havada) asılı olarak tasavvur etmelerini ister: Bu durumdaki kişi hiçbir maddi temas olmadığı halde halen kendini idrak etmektedir Şu halde nefsin (zât) maddeye, yani herhangi bir fiziksel eşyaya bağlı olması fikri mantıklı değildir ve ruh tek başına bir cevherdir (Burada “ben dünyanın yoğun-kaba maddesinde olmasam da varım” kavramı işlenir) İbni Sina’nın yaptığı bu "düşünme yoluyla kanıtlama"çalışması daha sonra René Descartes tarafından daha basitleştirilerek, epistemolojik terimlerle şöyle ifade edilmiştir:


“Kendimi dışımdaki varsayılan tüm eşyadan soyutlayabilirim, fakat kendi şuurumdan asla (soyutlayamam)”İbni Sina’ya ve kendisinin de dahil olduğu Neo-Platoncular’a göre, ruhun ölümsüz oluşu bir amaç değil, doğasının bir gereği ve sonucudurİbni Sina, On Sefirot'abenzer tarzdaki, “On zeka” (les Dix intelligences) adıyla bilinen varsayımında yaratılışın intişar (emanasyon)tarzındaki gerçekleşmesine ve melekler hiyerarşisine değinirVahyi konuşmadan ziyade bir sezgisel irtibat olarak gören İbni Sina’ya göre, vahiy, ilham, "haberci rüya" ve "durugörü kehanetleri" ilahî hikmetin cüzleridir


Thomas Aquinas


Aristo ve İbni Sina’yı izleyen Hıristiyan filozof ve teoloğu Thomas Aquinas ruhu vücudun ilk prensibi (kaynağı) olarak kabul eder Epistomolojik teorisi, zeka sahibi ruhun tüm maddi şeyleri biliyor oluşu ve kendisinde hiçbir maddi unsur olmayan ruhun kesinlikle cismani olmayışı üzerine kuruludur Vücuttan ayrı olması nedeniyle de, ruhun varlığı vücuda bağlı değildir, yani varlığını fiziksel beden olmasa da sürdürür İnsan varlığının akla sahip ruhu var olduğuna ve maddeden oluşmadığına göre, hiçbir doğal süreçle yok edilemez Thomas Aquinas ayrıntılı Aristo’cu teorisini ve ruhun ölümsüzlüğüne ilişkin tüm iddialarını “Summa Theologica” adındaki ünlü çalışmasının “Question 75” bölümünde açıklamıştır


Thomas Aquinas’a göre biri maddi, diğeri maddi olmayan iki unsurdan oluşan insan varlığı, bir yandan tümüyle maddeye dalmış durumda olup, zaman ve mekânın yasalarına tâbidir, bir yandan da hiç maddi olmayıp, aklı vasıtasıyla zaman ve mekâna hükmedebilir


Skolastiklere, özellikle Thomas Aquinas’ın izleyicilerince benimsenen Thomist düşünceye göre, insan ruhu faaliyeti bakımından üç kısımda ele alınabilir:


Vejetatif kısım: Üreme ve beslenme faaliyetlerini sevk ve idare eden, en kaba kısımdır

Duyu organlarını düzenleyen duyumsal kısım

Bilgi (intellectus) ve sevgiyle ilgili yüksek işlemlere bağlı olan akli kısım


Alıntı

Kaynak:Vikipedi

Alıntı Yaparak Cevapla

Filozoflarda Ruh Kavramı

Eski 08-20-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Filozoflarda Ruh Kavramı




Geç Batı düşüncesinde ruh kavramı

Tarihsel süreç boyunca ruh kavramını açıklama konusunda çeşitli girişimlerde bulunulmuştur Felsefi idealizmin düalist açıklaması, gnostik açıklama ve varoluşçu açıklama bunlardan yalnızca bazılarıdır Antik çağın maddecilerine göre ruh, canın akli kısmıdır 17 ve 18 yüzyıl maddecileri (Hobbes, Locke,La Mettrie) ise ruhu yalnızca duyumsal bilginin bir çeşidi olarak kabul etmişlerdir Diyalektik materyalizm ruhsallığı duyumlar bütünü olarak da görmemiş ve maddeden bağımsız bir ruhu kabul etmemiştir

Batı düşüncesinde ruh kavramı hakkındaki görüşlerde ruh ve beden düalitesinin vurgulandığı görülür Plotinus’un görüşünde olduğu gibi, kimi görüşlerde ruh ancak sezgisel olarak kavranabilecek akıl-ötesi bir prensiptir (kaynak) Birçok dinsel görüşte de ruh, doğaüstü yani maddi doğanın ötesindeki bir öz olarak kabul edilir Klasik Alman felsefesinde de ruhun aktif özelliği bireysel şuur etkinliği olarak kabul edilir Ruhu ilk prensip olarak kabul eden Hegel de, ruhu zihin olarak gerçekleşen bireysel şuurla ilgili görmüş ve "mutlak bilgi"nin peşinde koşan bir varlık olarak kabul etmiştir

Ruhu teori ve pratik faaliyetleri açısından da ele alan Hegel’e göre, ruh kendini bilme sürecinde maddi doğayı aşarak kendisine (zâtına) kadar yükselir

Aşağıda, Batı düşüncesini biçimlendirmiş, 16 yüzyıl ile 20 yüzyıl arasında yaşamış, tanınmış isimlerden bazılarının ruh kavramı hakkındaki görüşleri tek cümleye indirgenerek verilmiştir:

Descartes ruhu “eşyanın zıddı olan düşünen şey” olarak tanımlar
Spinoza ruhtan “ilahî cevherin özellik ve tarzı” olarak söz eder
Leibnitz ruha “kendi içine kapalı monad (teklik) alevi” adını verir
Lessing ruhu “sonsuz soluk” olarak ifade eder
Kant ruhu “mutlak olanı idrak etmenin imkânsızlığı”yla niteler
Fichte ruhu “bilgi ve fiil” olarak ifade eder
Hegel ruhu “fikrin (idea) gelişiminin kendisi” olduğunu söyler
Schelling ruhu “mistik kudret” olarak tanımlar
Nietzsche ruhu “kudretin iradesi” olarak ifade eder
Freud ruhu ego ile süperego arasındaki fark olarak belirtir
Jaspers ruhu varoluşla tanımlar
Heidegger ruhu “orada olmak” olarak ifade eder
Bloch “geleceğin kökenindeki gerçekleşme” olarak ifade eder

Alıntı
Kaynak:Vikipedi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.