|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
anadoluda, beyliklerin, eserleri, kalan, kurulan |
![]() |
Anadolu'da Kurulan Beyliklerin Kalan Eserleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Anadolu'da Kurulan Beyliklerin Kalan EserleriCamiler Bilindiği gibi erken İslam döneminde cami, beş vakit namaz kılınan yer olmanın dışında, önemli kararların alındığı, yargılama ve öğretim yapılan, ayrıca bazı kişilerin barındığı yer görevini de yüklenmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Alparslan’ın 1071 yılında Bizans İmparatorluğu’na karşı kazandığı Malazgirt Savaşı’ndan sonra Güneydoğu Anadolu da Türk-İslam topluluklarının dinsel kullanımı için biçimlenen ve çeşitli değişikliklere uğrayarak günümüze gelebilen üç yapı Büyük Selçuklular’a bağlanmaktadır ![]() Bu yapılardan ilki olan Diyarbakır Ulu Camisi’nde Melikşah ve oğlu Ebu Şuca Muhammed’in adını veren 1091 ve 1117 tarihli yazıtlar bulunmaktadır ![]() ![]() Ayrıca herbiri belirli noktalarda yenilikler taşıyan Irak Selçukluları’ndan Mugisüddin Mahmud’a ait, minaresinde 1129 tarihli onarım yazıtı bulunan Siirt Ulu Camisi ile 1150 tarihli Bitlis Ulu Camisi enine gelişen, mihrap önü mekanları kubbeli yapılardır ![]() Siirt Ulu Camisi, İran’daki Büyük Selçuklu camileri gibi mihrap önü kubbeli bir mekan ve ona bağlı bir eyvandan meydana gelmişken, daha sonra yapıya kubbeli ve tonozlu yeni mekanların eklenmesiyle, enine dikdörtgen iki nefli bir yapı durumuna getirilmiştir ![]() Bitlis Ulu Camisi ise mihrap önü içten kubbe dıştan piramit çatı ile örtülmüş, plan şeması simetrik ve dengeli bir yapıdır ![]() Anadolu’da Büyük Selçuklular’dan sonra ortaya çıkan Erken Türk Beylikleri mimarisinde örtü sistemi çok sayıda ayak üzerine oturmuş cami tipinin önemli bir örneği Sivas Ulu Camisi’dir 1197 yılında 2 ![]() ![]() Sivas Ulu Camisi gibi ilk biçimini 12 ![]() ![]() Çok ayaklı ve mihrap önü kubbeli olmasına karşın, mihraba dik ana eksen üzerinde, ortada-belki de bir avlu düşüncesinin devamı niteliğinde-açıklığı bulunan yapılar arasında Danişmentliler’den Yağıbasan tarafından 12 ![]() ![]() Aynı anlayışı bir diğer Danişmentli eserinde, ilk biçimini 12 ![]() ![]() ![]() Artuklular, XII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() XII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erken dönem Anadolu Türk mimarisinde çok ayaklı cami tipinin bazen değişik yorumlamalara uğradığını görmek de olasıdır ![]() ![]() Sürekli değişikliğe uğramış olmasına karşın Silvan Ulu Camisi, mihrap önündeki 1157 yılında tamamlanmış olması mümkün kubbesiyle, bu alanda iyi bir örnektir ![]() ![]() ![]() Üzerindeki yazıtlardan en erken tarihlisi 1176 yılını gösteren ve değişikliklerle günümüze gelebilen Mardin Ulu Camisi de Artuklu camilerinin temel niteliklerine sahip bir yapıdır ![]() ![]() Gene aynı yörede karşımıza çıkan Artuk Arslan ve Yavlak Arslan’ın 1204 yılında yaptırdığı Kızıltepe Ulu Camisi de benzer görünüşler taşır ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten de, XI ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu’daki Erken Türk Beylikleri’nden Saltuklular’a ait günümüze gelebilmiş az sayıdaki mimari esere yalnız Erzurum’da rastlanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erzurum’da Kale Camisi (mescid) adıyla anılan bir diğer Saltuklu camisinde ise plan açısından farklı bir görünüş ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu’nun siyasi tarihinde fazlaca sözü edilmeyen Mengücüklüler (Mengücekliler de denir), Malazgirt zaferinden hemen sonra (1072) Yukarı Fırat havzasında kurulmuş bir beyliktir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu’da karşımıza çıkan erken dönem camilerinin bir bölümünde, özellikle planlama anlayışı yönünden, Hıristiyan bazilika şemalarının etkileri kuvvetli hissedilmektedir ![]() ![]() ![]() Mengücüklü yapısı olan 1228 tarihli Divriği Ulu Camisi, yalnız 13 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Anadolu'da Kurulan Beyliklerin Kalan Eserleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Anadolu'da Kurulan Beyliklerin Kalan EserleriMedreseler İçinde dinsel ve deneysel öğretim yapılan eğitim yapılarından medreseler, mimari ve bezeme özellikleriyle Anadolu’da sürekli ve tutarlı bir gelişim gösteren yapıların başında gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Danişmendlilerin mimari alanındaki asıl yaratıcılığı medrese yapılarında kendini gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() Danişmentliler’ den Nizameddin Yağıbasan’ın 1151-1152 tarihli Tokat Yağıbasan Medresesi ile gene aynı kişi tarafından 1157-1158 yıllarında yaptırılan NiksarYağıbasan Medresesi Anadolu’ya yepyeni bir mimari form kazandıran yapılardır ![]() ![]() ![]() ![]() Artuklu medreseleri yapı özellikleri ve süslemeleri açısından Selçuklu medreselerine pek benzemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erken Artuklu medreselerinin diğer bir özelliği de bazılarının iki katlı olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Medrese mimarisinin Anadolu’daki ikinci egemen tipi açık avlulu medreselerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Külliyenin cami, hamam ve çeşmeden oluşan diğer birimleriyle birlikte özelliklerinin bir bölümünü yitiren bu yapıya karşılık, 12 ![]() ![]() Artuklu medreseleri içinde gene şemalarını kesin olarak bildiğimiz açık medreselerden Diyarbakır Zinciriye Medresesi oldukça ilginç bir yapıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güneydoğu Anadolu’da Artuklular dönemine ait diğer açık avlulu medrese örnekleri arasında Mardin’e bağlı Koçhisar Bucağı’nda 1211-1212 tarihli Harzem Medresesi, Mardin’de 13 ![]() ![]() Mardin’de 14 ![]() ![]() ![]() Anadolu’daki kapalı avlulu veya kubbeli medreselerin en ilginç örneklerinden birisi hiç kuşkusuz 1228 tarihli Divriği Melike Turan Şifahanesi’dir ![]() ![]() ![]() Şifahane kısmının gotik karakterli taçkapısı bütün cepheye hâkimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Anadolu'da Kurulan Beyliklerin Kalan Eserleri |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Anadolu'da Kurulan Beyliklerin Kalan EserleriMezar anıtları Türk sanatında mimari ve bezeme yönünden güçlü bir gelişme gösteren yapı türlerinden birisi de mezar anıtlarıdır ![]() ![]() Anadolu’da yeni olanaklara kavuşan mezar anıtları genel olarak içinde mezarın yer aldığı bir alt kat (oturtmalık), simgesel nitelikteki sandukanın bulunduğu ziyaret edilen bir üst kat (gövde) ve örtüden oluşmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu’da Büyük Selçuklu ve Erken Türk Beylikleri’nden Artuklular’a ait mezar anıtları günümüze ulaşamamıştır ![]() ![]() Amasya’da 1145 yılında yapıldığı kabul edilen Halifet Gazi Kümbeti, sekizgen gövdesi, kesme taş cephesi ve külahıyla dikkati çeker ![]() ![]() ![]() 12 ![]() ![]() ![]() Erzurum’da Saltuklu kümbetleri olarak adlandırılan üç mezar yapısından en anıtsalı Emir Saltuk Kümbeti’dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı araştırmacılar biçim ve figürlü süslemeler açısından Emir Saltuk Kümbeti’ni Eseri doğrudan Orta Asya’ya ve kümbet-türbe biçimlerinin kökenlerinde yatan “çadır mimarisi” ne bağlarlar ![]() ![]() ![]() Kümbetin XII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tercan’daki Mama Hatun Kümbeti, Saltuklu mimarisinin özgün yapılarındandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çevresi daire biçiminde bir kuşatma duvarı ile çevrili olan kümbet, kare planlı bir mumyalığın üzerinde yer alan sekiz dilimli gövde ve hafif dilimlenıniş konik külahtan oluşmuş ilginç bir yapıdır ![]() Mengücüklü dönemine ait mezar anıtlarına gelince, Divriği’deki 1196 tarihli Kamereddin Kümbeti ile Sitte Melik Kümbeti kesme taştan sekizgen gövdeli ve piramit çatılı yapılardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer yapılar Anadolu’daki Erken Türk Beylikleri’nden cami, medrese, mezar anıtı dışında-sayıları az olmakla beraber-başka yapılar da günümüze gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dicle Irmağı üzerinde 1116 yılında yapılmış olması mümkün Hasankeyf Köprüsü, Cizre yakınlarındaki 1164 tarihli Dicle Köprüsü, Silvan yolunda Batman Suyu üzerinde 1147 tarihli tek bir kemerden oluşan ünlü Malabadi Köprüsü, 1179 tarihli Çermik Köprüsü, 1204 tarihli Mardin yakınlarında Dunaysır Köprüsü, Diyarbakır yakınlarındaki 1218 tarihli Devegeçidi Köprüsü ve yakın zamanlarda tamamen ortadan kalkan gene Diyarbakır yakınlarındaki Ainbarçayı Köprüsü Artuklular döneminden kalma önemli örneklerdir ![]() ![]() Anadolu’da sürekli yenilenmek, genişletilmek suretiyle günümüze ulaşabilen savunma amaçlı yapılar arasında kale ve surları özellikle belirtmek gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Alıntı |
![]() |
![]() |
|