08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İbn Teymiye Düşüncesi Ve Çalışmaları
Düşüncesi ve çalışmaları
İbn Teymiye çok yönlü bir kişiliktir, İslam hukuku (fıkıh), hadis ilmi ve siyasi düşünce başta olmak üzere birçok konuda uzmanlaşmış, önemli eser ve görüşler sunmuştur İbn Teymiye bir mezhep kurma arzusunda olmadığı gibi, arkasından bir mezhep de kurulmamıştır Yine de bir anlayış ve okulun öncüsü olmuş, ondan sonra bu okulu takip eden birçok ünlü alim olmuştur; İbn Kesir gibi
Fıkıh (İslam hukuku)
Fıkıh konusunda her ne kadar özgün düşünceleri de olsa da İbn Teymiye genel anlamda Hanbeli mezhebini takip etmiştir Hanbeli mezhebini takip etmesinin en büyük nedeni Kitap ve Sünnete bağlılığıdır Fakat bazı konularda diğer mezheplerin görüşlerini de benimsemiştir Yine bazı konularda dört imamın görüşlerinin dışında kalan özgün düşünce ve görüşleri de vardır Bunlardan en ünlü ve önemlilerinden biri de boşanmanın yemin olarak kullanılması konusundaki görüşüdür; boşanmanın yemin olarak kullanılmasını doğru bulmamış, çoğunlukla bu yemini eden kişinin eşini boşamak gibi bir niyeti olmadığını belirtmiş ve bu nedenle boşanma yemin konusu yapılmasının boşanmaya yol açmayacağını söylemiştir Bu görüşünü Ehl-i Beyt imamlarından yaptığı bazı rivayetlerle de desteklemiştir Bunun dışında zaman zaman dört mezhep imamının görüşlerine muhalif görüşler de beyan etmiştir
Siyasi düşüncesi
İbn Teymiye insanın fıtratı gereği medeni olduğunu, başka bireylerle birleşmeye hem çıkar değişimi hem de tehlikeleri bertaraf etmek için ihtiyaç duyduğunu düşünmüştür Buna göre, onun düşüncesinde, topluluk içinde faydalı sonuçlar verecek eylemleri desteklemek ve emretmek, zararlı sonuçlar verecek eylemleri yasaklamak için topluluğun bir idareciye ihtiyacı vardır Bu idareciye itaatin gerekliği olduğunu, fakat itaat gibi nasihatin de gerekli olduğuna vurgular; ona göre "din nasihattir"
Bunun dışında kamu görevi, baş idareci ve idareci sınıfın özellikleri, otorite, devletin görevleri ve diğer alimlerden farklı olarak devletin iktisadi siyaseti hakkında da görüş belirtmiştir Ona göre devletin iktisadi yaşama müdahalesinde, özgürlük esas alınmalıdır Özgürlüğün esas alınmasında iki noktaya dikkat eder;
Dinin bu ekonomik unsurlar hakkında belirlemiş olduğu sınırlar,
Özgürlüğün kamu yararıyla çatıştığı durumlar
İbn Teymiye'nin adalet prensibi, yöneticinin seçimi, devletin dini ve ahlaki konulara müdahalesi, bireyin iktisadi özgürlüğü ve çalışmanın toplumsal değer konusundaki fikirleri de çarpıcıdır
İbn Teymiye'nin modern zamanlarda en çok vurgulanan fikri de devletin ahlaki ve dini temellere oturması, dini kanunlara bağlı olması gerektiğini düşünmesidir Ahlaki ve dini temellere dayandığını ileri süren, dini kanunları benimsediğini ilan eden her türlü devlet yapı ve biçiminin de sürekli olarak öğüt ile geliştirilmesi ve sergilenen eksikliklerin böyle kapatılması gerektiğini savunurken, ahlaki ve dini temellere dayanmayan, dini kanunlarla hükmetmeyen devletin meşru olmadığını öne sürmüştür Bu konudaki açıklamaları onun dönemindeki, İslam'ı seçse de kültürel, hukuki ve siyasi geleneklerini koruyup, uygulamaya devam eden bazı Moğollara karşı verilmiştir Teymiye'nin bu görüşleri büyük oranda Kur'an'da Maide suresi 44 ayetin tefsirine dayanır Ayetin Türkçe meali ise şöyledir:
"Gerçekten Biz, içinde bir hidayet, bir nur bulunan Tevrat'ı indirdik Kendilerini Allah'a teslim etmiş peygamberler, yahudilere onunla hükmederlerdi Bir de Allah dostları ve ilim adamları da Allah'ın kitabını muhafaza etmekle görevli olmaları ve üzerine şahit olmaları dolayısıyla onunla hüküm verirlerdi Artık insanlardan korkmayın, Benden korkun ve Benim ayetlerimi birkaç paraya değişmeyin! Ey hakimler, her kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hüküm vermezse, onlar hep kafirlerdir "
Yine de İbn Teymiye'nin bu görüşlerini devrimci bir görüş olarak sunmamak gerekir, zira genel olarak ümmet uzun vadede varlığının sorunsuz devamının, ülke ve dinin korunmasının; yöneticinin veya yönetim biçiminin niteliklerinden daha önemli olduğunu vurgular İslam alimlerindeki geleneksel "bir gecelik anarşi bin yıllık zalim sultanın yönetiminden daha kötüdür" fikri İbn Teymiye'de de bulunur Nitekim kendisi dönemindeki saltanat şeklindeki İslami devlet yapısını eleştirmiş olsa da bu yapıya karşi ayaklanmamıştır Yine de yönetim meşruiyeti konusunu şeriat açısından ele alması önemlidir Özellikle İslam devletler hukuku açısından İbn Teymiye'nin bu çıkarımları önemlidir
Kaynak : Wikipedia
|
|
|