08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Tarih Tezi Tartışmalar Ve Tenkitler
Tartışmalar ve tenkitler
Akademik eleştiriler
Atatürk'ün hazırlanmasına öncülük ettiği Türk Tarihinin Ana Hatları kitabının yazarlarından olan Fuad Köprülü, 1940 yılında yazdığı bir yazıda kendisinin de katkıda bulunduğu eseri, Avrupa tarihçiliğinin Türkler aleyhinde yazılmış temelsiz ve olumsuz düşüncelerine karşı bir tepki olarak ortaya çıkan Romantik Nasyonalist bir tarih anlayışı olduğunu yazmıştır
Romantik milliyetçilik eleştirisi, Atatürk'ün yazılmasını teşvik ettiği tarih görüşünde, dünya uygarlık tarihinin kökenlerinin, sadece Hint-Avrupa lisanı konuşan topluluklara atfedilmesine Türkleri sarı ırka mensup barbarlar olarak gösterilmesine bir tepki olarak ortaya konmuştu Dünyadaki bütün dillerin kökeninin Türk dilinin kökeni ile ortak olduğu görüşünde olduğu gibi Güneş Dil Teorisi'nde de dile getirilen, tepkisel ve romantik milliyetçi savları içinde barındırmaktaydı
Türkçü bilim adamı Zeki Velidi Togan 1932 yılında, I Türk Tarih Kongresinde, tıp doktoru Reşit Galip'in sunduğu bildirgeyi Orta Asya'nın tarihte bir iç deniz olduğu savı nedeniyle eleştirdi Ardından Türkiye'yi terk ederek Almanya'ya gitti, 1939 yılında tekrar Türk Milli Eğitim Bakanı tarafından Türkiye'ye davet edilinceye kadar yurda dönmedi, akademik çalışmalarına Almanya ve Avusturya'da devam etti
Turancıların eleştirileri
Turancı fikirlere sahip kişiler Türk tarih tezini eleştirmiştir Turancılara göre Türk Tarih Tezi gerçeklerden uzak ve gayri ilmidir Çünkü Turancı görüşe göre Orta Asya, Türklerin Anayurduydu Orda yaşayan Türk halklarını esir ırkdaşları olarak kabul ettiler Rıza Nur Türk Tarihi isimli eserinde Orta Asya'daki tutsak Türkleri kurtarma davasını anlatır Rıza Nur'a göre Çin, İran ve Rusya'daki tutsak Türklerin kurtarılması gerekmekteydi Turancılar o dönemde ırkların üstünde Türk ırkı kavramını benimsemişlerdi Türklük kavramını savaş, savaşçı, alp kavramları üzerinde geliştirdiler Türk tarih tezinde turancı görüşün svunduğu değerlere itibar edilmez Eski Anadolu medeniyetlerinin Türkler ile bağlarını araştırmaya çalışan romantik bir coşkunluk taşıyan Türk tarih savı, Turancılık akımının ileri gelenlerinden Nihal Atsız tarafından, ilmi gerçeklerden uzak olmakla eleştirilmiştir Türk tarih savında Hititlerin, Sümerlerin, hatta Yunan Medeniyetinin, Orta Asya'dan dünyaya yayılmış bir medeniyetin devamı olduğu izah edilmeye çalışılmıştı Bu durumda doğal olarak dilleri de Türklerin eski dilleri ile ortak olmalıydı Nihal Atsız, Türk tarih savını, gayri ilmi olması ve gerçeklerden uzak olması nedeniyle tenkit edilmiştir, ona göre ve Türkler Orta Asyalı bir ırktır ve Anadolu medeniyetlerini Türkler ile bağdaştırma gayretleri yanlıştır
Medeniyeti öne çıkaran Türk tarih tezi ırk temelini savunan turancı görüşe ters düşmektedir Türk tarih tezinde, millet tanımı, bir ırk aidiyetine dayandırılmaz, onun yerine medeniyetleri esas alır [16] Atatürk Afet İnan'ın 1930 yılında hazırladığı Medeni Bilgiler isimli kitabındaki öne çıkan ırk aidiyetine olan atfı çıkararak millet tanımını bizzat Dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı vatandaşların siyasal ve toplumsal kuruluşu şeklinde düzeltir
Türk tarih tezine göre Anadolu, tarih boyunca göçler almış ancak hiç göç vermemiştir Türkler de buraya gelen kavimlerdendir ve buradaki kültürler ve insan toplulukları ile karışmıştır Aslında bu topraklarda geçmişte yaşamış kavimler, dünya medeniyetlerinin de membaıdır ve günümüz Anadolu Türk kültürü de antik medeniyetlerin bir devamıdır Bu sebeple Türk ulusu Hititler, Urartular'ın eserlerinin doğal mirasçılarıdır [17]
Kemalist Devrimin tarih tezi içerisinde yer verilmemekle beraber Meksika büyükelçisi Tahsin Mayatepek'in Atatürk'e sunduğu Mayaların dili, kültürü ve tarihi ile ilgili raporların bazılarının bulunması üzerine, Atatürk'ün, Türk Tarih Tezi'nde dile getirilen göç hareketleri ve Kayıp Kıta Mu efsanesi arasında bir bağlantı olduğunu düşündüğü öne sürülmüştür [18]
Türk tarih tezine, ilmi dayanaktan yoksunluk ve milliyetçilik suçlamaları üzerine gelişen eleştirilerin abartılması, Türklerin tarihi ile ilgilenen araştırmacıların ilkel milliyetçilik ve kafatasçılık gibi suçlamaları göğüslemeyi göze alamalarını gerektirmiştir [19][12]
1990 yılları başında bazı yazarlar, Türk Tarih Tezinin, Türk tarihini yüceltmek amacıyla yazıldığını ve aşırılığa kaçıldığını, bilimsel tarafsızlıktan uzak resmi devlet ideolojisi olduğunu, Kürtleri görmezden geldiğini söyleyerek eleştirdiler [20][21]
Kaynak : Wikipedia
|
|
|