Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bektasilik

Bektasilik

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bektasilik





BEKTASiLiK


Haci Bektas Velî tarafindan kuruldugu kabul edilen tarikatin adi Bu tarikatin kurulusu her ne kadar Haci Bektas Velî'ye nisbet ediliyorsa da esas tesekkülü daha sonraki dönemlere rastlar Bektasî tarikatinin silsilesini Bektasîler su sekilde naklederler: "Hz Ali, Hasan-i Basri, Habib el-Acemi, Davud et-Tai, Ma'ruf el-Kerhi, Seyh Sirri es-Sakatî, Cüneyd-i Bagdâdî, Ebû Ali Merâgî, Seyh Ebû Ali Hasan, Seyh Ebu Osman Magribî, Seyh Ebu Kasim Gürganî, Seyh Ebû Hasan Harkânî, Seyh Ebû Farmidî, Fazl Ibn-i Muhammed et-Tusi Hoca Ahmed Yesevî, Hoca Yusuf Hemedâni, Seyh Lokmanü'l-Horasanî, Pir-i Tarikat Es-Seyyid Muhammed Bektas-i Velî Ibn-i Ibrahimü's-Sânî"


Haci Bektas-i Velî'nin neseplerini de söyle gösterirler: Imam Ali, Imam Hüseyin, Imam Zeynelâbidin, Imam Muhammed Bakir, Imam Musa el-Kâzim, Imam Ali Riza, Imam Muhammed Nakî, Imam Hasan el-Askerî, Imam Muhammed Mehdî, Seyyid Ibrahimü'l-Mükrimü'l-Hicap, Seyyid Hasan, Ibni Seyyid Ibrahim, Seyyid Muhammedü's-Sânî, Seyyid Mehdi, Ibni Seyyid Muhammedü's-Sani, Seyyid Ibrahim, Ibn Seyyid Hasan, Seyyid Muhammed, Ibn Ibrahim, Ibn Seyyid, Elhak Ibn Seyyid Muhammed, Seyyid Musa Ibn Seyid Ishak, Seyyid Ibrahimü's Sani, Ibn Seyyid Musa, Seyyid Muhammed es-Sehir Haci Bektasî Velî, Ibn Seyyid Ibrahimü's-Sânî


Haci Bektasî Velî'nin annesi Seyh Ahmed Nisâbûri'nin kizi Hâtem Hatun'dur Bektas-i Velî hicrî 645 yilinda Nisâbur'da dogdu 680'de Ahmed Yesevî'nin tavsiyesiyle Anadolu'ya geçti Kirsehir yakininda "Karabük"e yerlesti, 738 de vefat etti


Bektasîlik, Anadolu'nun ortasinda issiz bir köyde dogmustur Âlimlerden uzak kaldigi gibi sehirlilerden çok köylüler ve yörükler arasinda yayildi Hatta çogu kez göze bile çarpmadi Ancak tamamiyla kurulduktan ve dal budak saldiktan sonra anlasildi Bektasilik her tarikat gibi batinîdir Bâtina ait birtakim tasavvufî esrar ile içli dislidir Fakat bâtinilik meselelerinde öbür tarikatlardan ayrilir Mâlum olan "Bâtinî"lere yaklasir Bektâsîler her seylerini gizli tutarlar Her türlü teskilatlari saklidir Birtakim isaretler ve remizler kullanirlar Buna binâen tarihte meshur olan "Bâtinî"lerle alâkalari vardir Tarikatlarin birçoklarinda bulunan "seyr-i sülûk" Bektasilik'te yoktur Muayyen "evrad ve ezkâr" bile mevcut degildir Ancak "inâbe" ve "ikrar" ile "âyin-i Cem" vardir


Bektasîlik'te Ehl-i Beyt'e fazla sevgi gösterilir Bu muhabbet ifrata kadar varir Hatta Bektasiligi mezhep itibariyla "Ca'feri"; irfan ve felsefe itibariyla "Hurûfi" diye tanimlayanlar vardir Gerçekten Anadolu Bektasîleri (Alevîler) Ca'feri mezhebinde olduklarini açiktan açiga söylerler Mezhepte Ca'feri, tarikatte Bektasî ve Alevî bulunduklarini itiraf ederler


Bektasîler, Ca'ferî fikhini kabul ettikleri gibi Imamiyye mezhebini de kabul etmislerdir Oniki imami takdis ederler Hz Ebû Bekr, Osman, Ömer ile Hz Âise'yi pek sevmezler Bektâsîlik'te az çok tasavvuf, büyük miktarda Hurûfilik, Ahilik, Bâbailik,* Bâtinilik, Hulûl* ve Tenâsuh*, Ca'ferilik, Siî'lik, Imami'lik, Sâmani'lik, Lama'lik hatta teslis gibi eski ve yeni bir çok unsurlar vardir Onun için içinden çikilmaz bir sekil almistir


Yeniçeri Ocagi'nin kurulusunda Haci Bektas Velî dua etmis, bu nedenle Yeniçeriler onu pir olarak tanimislardir Yeniçeri Ocagi'na "Haci Bektas Ocagi" denmesi bundan dolayidir Bu tarikatin Türkler arasinda tutunmasinin, yayginlik kazanmasinin sebeplerinden birisi Yeniçerilerle ilgisinin bulunmasidir Çesitli gruplari ve cereyanlari bünyesinde barindirmasi, toleransi, tarikat mensuplarinin halkla içli disli olmasi; özellikle Bektasî edebiyatini olusturan eserlerin Türkçe ile ve halkin rahatlikla anlayacagi bir üslupla yazilmasi, Bektasîligin yayginlik kazanmasini saglayan baslica hususlardir


Bektasîlik Anadolu sinirlari içinde kalmamis; Bulgaristan, Romanya, Sirbistan, Misir, Arnavutluk ve Macaristan'a kadar yayilmistir


Sünnî bir yapiya oturan Osmanli devletinde, Siî-Bâtinî unsurlarin karistigi Bektasîlik, ayni tempo ile yürüyemedi Yeniçeri Ocagi'nin etkisi azalinca, hatta Sultan II Mahmud'un Yeniçeri Ocagi'ni ilgasiyla Bektasîlik de ilga edildi Ancak Sultan Abdülaziz zamaninda yeniden canlandi, gelisimini sürdürmeye basladi 30 Kasim 1925'te tekkelerin kapatilmasiyla Bektasîlik resmen son buldu


Bektasîlik baslica iki kola ayrilmaktadir Bunlardan birincisi Haci Bektas Veli'nin evli oldugunu kabul eden Çelebiler koludur Bunlar, kendilerini Haci Bektas Veli'nin neslinden sayarlar Bu nedenle bunlara "bel oglu" adi verilir Bu kol Anadolu'da yayginlik kazanmistir Ikinci kol mensuplarina Babagân kolu denilir Bunlar tarikat yoluyla Haci Bektas Veli'ye bagli olduklari için "yol oglu" adiyla anilirlar Bu kola mensup olanlar Haci Bektas Velî'nin bekâr oldugunu kabul ederler Bu anlayis Istanbul, Rumeli ve Avrupa'nin çesitli ülkelerinde yayginlik kazanmistir Zaman zaman bu iki grup birbirlerine karsi düsmanca tavir takinmislardir


Bektasîlige girecek olan kisi belirli bir müddet denenir Sonra "ikrar âyini" denilen bir törenle tarikata girer


Bektasîlik'te müridler bes dereceye ayrilir: 1-Muhiblik, 2-Dervislik, 3-Babalik, 4-Mücerredlik, 5-Halifelik


Muhib'in iki Bektasî'nin kefâletiyle tarîkata intisabi kabul edilir Buna "el almak" veya "nasib almak" da denilir Dervisligi isteyen erkek muhib tekkeye alinir Hizmetleriyle bunu isbata çatisirsa dervislige kabul edilir ve dervislik taci giydirilir Üçüncü derece babaliktir Babalik dervise halife tarafindan verilen bir mertebedir Yetenegini ispat eden dervise bizzat halife tarafindan bu pâye verilir Halîfenin icâzetiyle bundan sonra muhib ve dervis yetistirebilir Babalarin Hz Peygamber soyundan geldiklerini kabul edenler yesil sarik sararlar


Dördüncü derece mücerredliktir Bu dereceye yükselmek için evlenmemis olmak gerekmektedir Mücerredlige seçilen aday dervislerden ve babalar arasindan seçilir Bu derece halifeye en yakin olanidir Belirli bir merâsim yapilir Adayin sag kulagi delinir; Mengûs adi verilen bir küpe takilir Bunlar kendilerini tarikata adadiklari için evlenemezler, çocuk sahibi olamazlar


Bektasî babasi halifelik makamlarindan birine müracaat eder Eger halifelige gerek varsa ve müracaati da kabul edilirse ona halifelik icazeti verilir Bunun disinda bir baba, üç mücerredin imzasiyla da halifelik makamini elde edebilir Bektasîlik dört temel üzerine oturur Bu dört temele dört kapi denir Serîat kapisinin mensuplari Serîata ve Ehl-i Beyt'in yoluna uymak zorundadir Tarikata giren "yol oglanlari" da bu yolun gereklerine uymaga mecburdur Hakikat kapisinin mensubu, evrenin sirrini ögrenecek, marifet kapisinin mensubu da nefsini mâsivâdan temizleyecektir


Bektasîlikte ana ilke Hz Muhammed (sas)'in soyunu ve oniki imami sevmek ve Ehl-i Beyt düsmanlarindan uzak olmaktir


Bektasî tarikatinin kendine özgü gelenekleri vardir: Biyiklarini ve sakallarini uzatirlar Karsilastiklari zaman sag ellerini kalplerinin üstüne koyarlar Birbirinin ellerini öperler Baslarina oniki dilimli taç giyerler Gögüslerine "teslim tasi" adini verdikleri oniki dilimli bir taç takarlar Hirka giyerler, kemer kusanirlar Birbirlerine ömür boyu yardimci olmak amaciyla :"yol kardesi" adini verdikleri bir arkadas edinirler Evfi Bektasîler bosanmazlar Nasib kapanmasin diye kasigi sofra üzerine yüzüstü birakmazlar Kapinin esigine basmazlar Hulûl, tenâsuh ve hattâ teslis anlayisi, inanç olarak Bektasîlige hakim olmustur


Bektasîlik alevîlikle iç içe girmis bu nedenle özellikleri bozulmustur Bazi âdetler degisiklige ugramistir- Çelebiler ile Babagân arasindaki mücadeleden sonra evlenmemek âdet haline getirilmeye çalisilmistir Daha önceleri serbet içilirken, sonralari bunun yerini sarap ve içki içme âdeti almistir Allah'in yasakladigi bazi haramlar mübah sayilmaya baslanmistir Namaz kaldirilmis, yerine niyaz ikame edilmistir


Bektasî tekkeleri genellikle dag eteklerinde, issiz, sakin yerlerde kurulmustur


Bektasî edebiyati halk siirinden yararlanmis, genellikte halk siirindeki vezin, kafiye vb özelliklere sadik kalinmistir


Bektasî tekkelerinde ve dergahlarinda icra edilen musîki genelde halk musîkisine çok yakindir Bektasîlik zengin bir tekke musîkisine sahiptir



Kaynak: Samil Islam ansiklopedisi
Bektasilik

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.