Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edilmesi, evladımızın, sadettin, tantan, vatan, üzerine, şehit

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan





13 VATAN EVLADIMIZIN ŞEHADETİ ÜZERİNE SADETTİN TANTAN:



"KÜRESEL GÜCE TESLİM OLANLAR TERÖRÜ DURDURAMAZ"



Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin TANTAN Şehit olan askerlerle ilgili sitemize yaptığı özel açıklamada “ Küresel güce teslim olanlar terörü önleyemezler” dedi


“ Terörü durdurmak için Güvenlik güçlerimiz ve askerlerimiz elinden geleni yapıyor Ama siyasi irade gerekli hukuki ve yasal düzenlemeleri yapmayarak güçlerimizin elini kolunu bağlıyor Terörün finansal kaynaklarının kurutulmasının terörle mücadelede en önemli unsurlardan biri olduğunu” söyleyen TANTAN; “ Aymazlık içinde olan iktidar bir de kalkıp konuyu önümüzdeki ay Bush la görüşeceğini söylüyor Neyi kiminle görüşüyorsun? Terörün arkasında kimlerin olduğunu dünya alem biliyor artık Tekrar ediyorum bu hükümet terörle mücadele edemez Ederse iktidarda kalamaz Bu millet evlatlarını güle oynaya şehit verir Türk Milleti şehit olmaktan korkmaz Ama iktidar sahiplerinin gaflet ve delalet içinde olmaları, hala konuyu savsaklamaları bütün milletimizi kahretmektedir Bir sözüm de medyaya ; Medya kimliksizleştirmeye, kültürümüzü yozlaştırmaya devam ederken 13 gencecik vatan evladımızın haberi gülüş cümbüş arasında altyazıyla veriliyor

Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum Milletimizin başı sağolsun


Referandum konusunda da sitemizin sorusunu cevaplayan Tantan: “Gazete haberlerine göre yorum yapılmaz Önümüze gelen metine bakıp konuyu Anayasa uzmanlarıyla birlikte inceleyeceğiz “ dedi

_________________

YURT PARTİSİ yeni bir ikbal kapısı değil, olağanüstü boyutlarda fedakârlığın yapılmakta olduğu ve yapılacağı Milli Mücadele Merkezidir

Alıntı Yaparak Cevapla

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan



"TÜRK SİYASETİ TUTSAKTIR"



Genel Başkanımız Sayın Sadettin Tantan,16/12/2007 tarihinde TOBB Konferans salonunda yapılan “'Türkiye'nin Milli Güvenliği ve Asimetrik Savaş'”konulu panele konuşmacı olarak katıldıSayın Başkanımız dışında,Stratejist Ercan Çitlioğlu ve Araştırmacı yazar DrNihat Ali Özcan’ın katıldığı ve Oturum Başkanlığını ProfDrTuran Güven’in yaptığı Panelde,Asimetrik Savaş tehdidi altında Türkiye’nin konumu ve Terörün bu kavram içerisindeki yeri sorgulandı

Katılımın üst seviyede olduğu panelde,Genel Başkanımız,Türkiye’nin Terörün yeni yüzünü okuyamadığını,hukuksal altyapıların ivedilikle hazırlanması gerektiğini,Savaş Hukukunun derhal düzenlenmesi gerektiğini ve Türk Hukuk Sistemi içine yerleştirilmesi gerektiğini,boş ve sloganist söylemlerle terörün çözülemeyeceğini,Türk siyasetine şu an için yön verenlerin tutsak olduğunu ve bu nedenle Milli İstihbarat Teşkilatı’mızın ve diğer kolluk teşkilatlarının mevcut iktidar döneminde çıkarılan yasalarla işlevinin azaltıldığını ve çalışamaz hale getirildiğini vurguladıGenel Başkanımız,Türkiye’nin uzun süredir psikolojik harbe maruz kalmasına rağmen,siyasilerin ve bürokrasinin bunu okuyamadığını,AB uyum yasaları çerçevesinde dayatılan ve iktidarca çıkarılan yasaların,bu sorunları çözemeyeceğini ifade etti2005 yılında çıkarılan Ceza Kanunu’nun bir af niteliğinde olduğunu belirten Başkanımız,Türk Milleti’nin ürünü olan ve 20 yıllık bir çalışmanın ürünü olan Ceza Yasa Tasarısı’nın bir kalemde silinerek AB ve iktidarca dayatılan ve bu millete ait olmayan bir yasanın kabul edildiğini,bu yasayla Türkiye’nin Terörle Mücadelesinin sağlıklı olamayacağına ilişkin ayrıntılı bilgi verdi

Panelde Sayın Genel Başkanı’mızın”Bakanlığı döneminde,Şehit çocuklarının üniversite dahil eğitim masraflarının devletçe karşılanacağına ilişkin hazırladığı Yasa’nın Bakanlar Kurulu’nda muhalefetle karşılaşmasının” Türk siyasetinin tutsaklığının en büyük delili olduğunu ifade etmesi Panele damgasını vurdu

Alıntı Yaparak Cevapla

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan



"AKP, aklama hükümetidir"



Yurt Partisi Genel Başkanı, İçişleri Eski Bakanı Saadettin Tantan, AKP hükümetinin iki yıllık uyguladığı Irak politikası başta olmak üzere AB süreci de dahil iç ve dış politikalarını haber müdürümüz Hicabi Karademir'e değerlendirdi


“Öncelikle Hükümetin Maliye Bakanı başta olmak üzere 7 tane Bakanın hakkında dava olduğunu hatırlatan Saadettin Tantan, adından da anlaşılacağı gibi bu hükümet kendilerini aklamak için kurulmuş bir aklama hükümetidir Diğer yandan Irak'ta katliam yapan ABD'nin uydusu gibi olan bir AKP hükümeti var ortada Abdullah Gül istifa edip parlamentoyu terk etmelidir Komşumuz Irak'ta katliam yapılırken bu hükümet sesini çıkaramaz durumundadır Bugünkü AKP hükümeti hem ABD'ye hem de IMF'ye kendini teslim etmiştir Bir kere arkanızda kirli bir iziniz varsa, yabancı gizli servisler sizi esir alır” diyerek sözlerine başlayan Saadettin Tantan, milletin hakkını savunduğu için görevden alındığını belirtti


Yurt Partisi'ne karşı halkın ilgi ve alakasının giderek arttığını, bunu Türkiye'de yeni bir oluşum ve halk hareketi olarak değerlendiren Saadettin Tantan, “Türkiye'de kimliksiz siyaset bugün ki sorunlara yol açmıştır Türkiye'de halk bütün haklarını kaybetmiş durumdadır Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bölgesinde yalnızlığa, yabancılığa itiliyor Kendisine ait olan kültürel haklara da baskı yapılmasına rağmen halk ses çıkarmamaktadır Bunun nedeni de, kimliksiz siyasettir Yurt Partisi, kimlikli bir siyasetin ülkemize uyarlanması için çaba gösterecektir Halkın yoğun desteğine rağmen henüz kendimizi tanıtamadık Doğrudan yana, merhametli bir tutum içindeyiz Örgütlenmemizi tam olarak yapamadık AB'ye giriş bir devlet politikası olacaktır AB'yi oluşturan anlayışın kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evrim ve bugünkü nokta açısından da Türkiye'ye karşı samimi olmadıklarını görüyorum Siyasi kriterlerde sürekli olarak etnik ve bölücü bir yapının açılması maksatlıdır Ekonomik nedenlerden ve uyum sürecinde yaptırım ve tehditler vardır Adeta AB'ye üyelik Türkiye'yi çökertmek için bir koz olarak kullanılıyor Bazı isteklerini de elde etmiş durumdalar


Türkiye'nin temel felsefesi din, dil, kültür, soy ve akrabalık üzerine kurulmuştur Bu öğeler yazılı değildir ama asırlardır böyle devam etmiştir Bu kavramlar milletimizin kafasına yazılmıştır Dil birliğinden ödün verilmiştir Kültürel savaş Türk insanının zihinsel olarak gerilemesine neden olmuştur İnançlarımızın zayıflamasına neden olmuştur Temel ahlaki değerler yara almıştır Bütün bunları toplumu izlerseniz göreceksiniz Bütün bu gelişmeleri izlerken maalesef Türk toplumunun millet olma kavramlarından uzak olduğunu görürsünüz Türkiye'de kimlikli bir siyaset uygulansaydı IMF'ye mecbur kalmazdık


Bugünkü siyaset, hem ABD'ye hem de IMF'ye teslim olmuştur Abdullah Gül, istifa edip parlamentoyu terk etmesi gerekir Türkiye 2500 yıllık tarihinden uzaklaştırılıyor ABD'de Irak'ta resmen katliam yapıyor Irak'ta, Irak hükümeti yoktur, ABD ve İngiltere hükümetleri vardır Açıkçası atanmış bir hükümet vardır ABD oradan çekilirken kin ve nefret tohumları ekerek çekilecektir Bu bölge için büyük bir sorundur ABD'nin amacı bölgenin ekonomik potansiyelini sömürmektir Orda darbe yiyen Türkiye Cumhuriyeti olmuştur Terör ve diğer unsurlarla Türkiye ve bütün Türk Cumhuriyetleri mazlum duruma düşürülmüştür Doğu Türkistan örneğinde olduğu gibi… Orada ABD destekli bir hükümet kurulmuştur


Ekonomisi hızla büyüyen Çin'e karşı Doğu Türkistan'ı kullanacaktır Türkiye'nin kardeşlerine sahip çıkması gerekir Eğer siz emperyalist bir güce kendinizi teslim ederseniz öldünüz demektir ABD Türkiye'yi yeni kullanmıyor ki, aynı zamanda hükümetlerin dışında bölgesel olarak aşiretleri kullanmaktadır Buna hükümetlerde destek vermektedir Türkiye, İran, Irak, Suudi Arabistan hepsi destek verdiler Aynı zamanda bölücüleri batının desteklediğini artık herkes biliyor Türkiye'nin ulusal birliğini tehdit eden unsurlardan bu halk yıllardır habersizdi Bunun için içerde istikrar yoktu


Kimliksiz siyaset kimliksiz sivil toplum yaratıyor Bu sivil toplumların millete bir hayrı yokturKimliğinden habersiz, kültürünü sahiplenmeyen bir toplum kendine yardım edemeyeceği gibi yardım isteyenleri de düşünemez


Gerek içişlerinde gerek dışişlerinde ayrıştırma söz konusudur Bu nedenle gerçek aydın yetişmiyor Bizde ki aydınlar devşirme aydınlardır Kendileri üretememiş ve batıdan almıştır Paraya teslim olmuşlardır Siyaset tamamen araştırma ve geliştirmeden yoksundur Seksen öncesi Korkut Özal ile beraber çalıştık İslami değerlere sonuna kadar saygılıyız Hak, adalet ve doğruluk Allah'ın emridir


Zina bütün dinlerde yasaktır Bir tek din vardır, o da İslam'dır AB'nin Türkiye'den, Türkiye'nin de AB'den kazanımları vardır AB bir ulus devletler birliğidir Nasıl ki, Avrupa devletleri ulus devletler tanımından vazgeçmiyorsa biz de vazgeçmemeliyiz AB aslında bir standart birliğidir Şimdi kuralsızlık hakim olmuş herkes kuralsızlık istiyor Türkiye AB'ye girdiği zaman çok büyük bir güç olur 21 yüzyılda dünya nüfusu 8 milyar olacaktır Bu durumda en önemli sektör temel gıda maddeleri olacaktır Bu nedenle Anadolu toprakları henüz yoğrulmamıştır Müslüman ülkelerdeki istikrarsızlık batının işine gelmektedir Totaliter devletleri, batı hep desteklemiştir Müslümanlığı hor gören aşağılayan bir çalışma vardır batıda Dünyayı Hıristiyanlaştırmak istiyorlar Yurt Partisi, kimlikli bir siyaset uygulayarak milletimizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacaktır


AK Parti kimliksiz bir siyaset uyguluyor Kimlikli bir siyaset uygulandığı zaman yapılacaklar bellidir Türkiye'nin temel kamu hizmetleri açısından bellidir Özel hizmetler açısından yapmamız gerekenler bellidir Bunun için hukuki altyapıda boşluklar vardır Bu boşlukları doldurmadan bir şey yapamazsınız Havza ve bölge boyutunda proje üreteceksiniz Bunlara nitelikli insan yetiştireceksiniz İnsanlara taşrada, kentte ulusal eğitim vereceksiniz İhtiyaçlara göre yetiştireceksiniz


Kürt diye bir ayrım kabul etmiyoruz Bu ayrımcılıktan dolayı kürt vatandaşlarımız rahatsız Teröristlerin satın aldığı insanlar hayatında bir ağaç dikmemişlerdir Bu durumu geçim kaynağı gördükleri için kışkırtıyorlar Herkes bu vatanın bir ferdi olarak kabul etmeleri gerekir


Ekibimiz olmazsa biz yola çıkmayız Bir kere arkanızda kirli bir iziniz olmayacak Kiriniz varsa yabancı gizli servis sizi esir alır O ülkeye hizmet edersiniz Türkiye'de en büyük tehlike ekonomik değil kültüreldir


Türkiye yıllardır planlı bir şekilde soyuluyor Hükümet güya bu konuda yasa çıkarıyordu Onu da yapamadı Milletin hakkını savunduğumuz için görevden alındık Görev değişikliğine uğradık AB'ye baktığımız zaman, siyasi kriterlerde baskı yapılıyor Hala istekleri var AB üç temel üzerine kurulmuştur Siyasi kriterler, İnsan Hakları ve Özgürlükler Adalet mekanizmasının güçlü olması, iç ve dış güvenliğin güçlü olması, insan hakları ve özgürlükler İç ve dış güvenlikte bir isteği yok İşte burada samimiyetsizlik var Türkiye'yi karar veren değil, emir alan bir konumda görmek istiyorlar AB samimi olsa gümrük birliğindeki adaletsizliği giderirdi Bizden önce aldıkları on ülkeden hiçbir yaptırım istemediler


AB'nin kendi içinde samimiyetsizlikler, sıkıntılar var Giderek sosyal devlet anlayışından uzaklaşıyorlar AB ülkelerinde büyük bir ahlaki ve manevi değerlerde çöküş var Büyük bir arayış içindeler Aynı zamanda ekonomik olarak da çöküyorlar Gıda sektörü olarak AB'ye baktığımızda Anadolu gıdanın anavatanı sayılır Türkiye AB'ye girdiğinde bu zenginlikler onlara geçecek AB, Türkiye'den vazgeçemez Arazi satışları ortada Köylü yasası ortada 21 yüzyılda beslenme çok önemli, açlık giderek tehdit edecek


Bugün yolsuzluklar devam ediyor Çıkartsınlar yasayı, 277 imza ellerinde Ne duruyorlar Hükümet aklama hükümetidir İsmi de oradan geliyor Şu anda hükümet en büyük işkencecidir Halkı aldatıyorlar Müzakere tarihi verecek ama oyalayacak Başkanın Türkiye'deki hareketleri çok çirkin” diyerek sözlerini tamamladı

Alıntı Yaparak Cevapla

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan



Yurt Partisi il ,ilçe başkanlarını Ankara'da toplayarak yerel seçimlerin stardını verdiYapılan toplantıda Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan günü ve siyaseti değerlendiren bir konuşma yaptı



Ankara-Yurt partisi yapılacak yerel seçimlere hazırlık ve izlenecek stratejiyi belirlemek üzere Ankara’da il başkanları ve belediye başkanlarıyla genişletilmiş örgüt toplantısı




yaptı Partili belediye başkanları ve Genel Başkan yardımcıları ile genel Sekreter ve genel Sekreter yardımcısının da katıldığı toplantıda Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan bir konuşma yaptı 22 Temmuz 2007 Milletvekili genel seçimine Yurt partisinin kasıtlı olarak sokulmadığını iddia ettiTantan “Bundan önceki seçime katılamadıkYurt Partisi bütün püresüdürleri yerine getirmesine rağmen bu seçime bilerek sokulmadıBu Yurt Partisinden çekinildiğini göstermektedir




Önümüzde yerel seçimler varYerel seçimler siyasetin alt yapısıdırbüyük bir mücadele olacaktırSiyaset meydanlarında bir tek parti kalmıştırAK Partidiğer partiler ortada yokÇok çaba sarf etmek gerekiyorSon yıllardaki değerlerin çöküşünden,fakirlik ve yoksulluktan dolayı insanlar güce doğru yöneliyorGüç neredeyse orada gözükmek istiyorBu siyasi yapı Türkiye’yi teslim alıyor




Örgütlü olduğumuz yerlerde Ak Partinin yaptığı gibi yapmalıyızAk Parti bir ilçede o ilçede sevilen isim yapmış birkaç kişiye birden teklif götürüyorO kişilere başkalarının teklif götürmesini engellemek istiyorProfesyonelce çalışıyorPartili olması önemli değilBu yeni bir çalışma şekli de değilMSP,Refah partileri zamanından beri gelen bir sistembirkaç kişiye teklif götürseler de kendi muhtemel adaylarını koyuyorlar




Yurt Partisi ne yapmalı ilçelerdeki insanları,liderlik yapabilecekleri,tanınmış insanları partiye kazandırmak gerekiyorBelediye başkanlıkları kadar muhtarlıklarda önemlidirO bölgedeki muhtar,öğretmen,imam görünmeyen güçlerdir




Geleceğe bakmak açısından bayan erkek ayrımı yapmadan aday göstermeliyizKazanabilecek genç kadrolarla teşkilatımızı büyüterek çalışmalıyız




Genç her sektörden insanları şimdiden öne çıkarmakta fayda varYerel teşkilatlar bunu yaparsa biz genel merkez olarak mudahale etmeyeceğizAday olacaklar teşkilatlarını kuracak bizde destek olacağız




Bu gün açık alan partiler AK Parti ve DTP diğerleri kapalıKirli siyasetçiler Türkiye’nin önünü tıkamaktadırBütün sorun bu nasıl aşılacakİnsanlar kendi partilerine güvenmiyorlarAma oradan da kopmuyorlarordan kopulduğu takdirde kişilikli ve kimlikli insanlar bir araya gelecek ve siyasette patlama olacak Önümüzdeki genel seçimlerde kirli siyaset tamamen siyasete hakim olacakAnayasa değişikliği gibi bir çok değişiklik fnans güçleri tarafından devreye sokulmaktadır




İstanbul ve Kocaeli büyük şehir olarak birleştirildiFinansal güç İstanbula kaydırıldıBu bir projenin ürünüdürpkk’nın siyasallaştırılması da bunun bir parçasıdırBuna ses çıkarılmaması bizi korkutmaktadırBiz güçsüz görünsek te sokakta güçlüyüzPartilerde kavga var CHP ve MHP de de bu kavga sürmektedirYerel seçimlerden sonra partilerdeki kavgalar artacaktır




Paniğe gerek yok Birleşmeler gündeme getirilip panik yaratılmaktadırBunun örneklerini gördük




Kimlikli,kişilikli bir yapıya ihtiyaç varİnsanlar güvenli,adaletli bir ortamda yaşamak istiyorBunu engelleyen kim Yine bu ülkenin insanlarıKendi söyledikleriyle tuzağa düşüyorlar




Türkiyede siyaset dünyayı yönetmek isteyen siyasi gücün emrine girmiştirTürkiye burada sıkışmıştırsafını belli etmiştirdünyayı yönetmek isteyen güç bir çok ülkede bunu yapmaktadır




Bize düşen inanan insanları uyarmaktırBilgi gücünü ele geçirmek Adaleti tesis etmek,ülkeyi güçlendirmek bunun için sürekli cihat etmektirBunu yapacağız




Genel seçimlere girmediğimiz için çok tepki almıştık”dedi




Tantan’ın konuşmasından sonra İl başkanları ve Genel başkan yardımcıları da görüşlerini dile getirdiler Mustafakemalpaşa Belediye başkanı Hayri Öztetikler ve genel sekreter yardımcısı Kamil Göksu’nun çalışmalarından oluşan “örgüt çalışma kılavuzu”nda yer alan hususlar bir kere daha dile

Alıntı Yaparak Cevapla

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan



Türk devrimine ihtiyacımız var


`Zihinsel olarak çökertilmiş bir durumdayız` diyen Tantan , Türkiye `nin kimliksiz siyasetçilerden arındırılması için yeni bir Türk devriminin yapılmasının şart olduğunun altını çizdi



LİDERLER TURU YURT PARTİSİ GENEL BAŞKANI TANTAN :



Türkiye öyle bir noktaya geldi ki, Kur `an -ı Kerim `in İncilleştirilmesi tartışılıyor İsa Mesih `ın geleceğini kabul etmeye başladı Türk toplumu Çünkü değişik aktörlerle İsa Mesih `in geleceği takdim ediliyor insanımıza Bunlar da kabul görmeye başladı İşin acı tarafı bu Türkiye `de, Türk aydını niçin ülke lehine bir strateji geliştiremiyor da hep devşirme strateji-lerle Türk halkının önüne geliyor? Çünkü, gerçek bilgiyle donatılmıyor, gerçek bilgisini üretemiyor



Yeni bir Türk devrimine ihtiyaç var `Zihinsel olarak çökertilmiş bir durumdayız` diyen Tantan , Türkiye `nin kimliksiz siyasetçilerden ve halkın vicdanında mahkum olmuş kişilerden arındırılması gerektiğini söyledi Liderler turuna Yurt Partisi (YP ) Genel Başkanı Sadettin Tantan `la devam ediyoruz 57Hükümet`te İçişleri Bakanlığı görevini yürüten ve ard arda düzenlenen yolsuzluk operasyonlarıyla adından çokça bahsettiren Tantan , Türkiye `deki çürümüş yapıyı ve bu yapının aktörlerini en iyi bilen siyasetçilerden birisi İşte YP Genel Başkanı Tantan `a göre Türkiye `nin dünü, bugünü ve yarını * İçinde bulunduğumuz şartları gözönüne aldığımızda Yolsuzluk, ahlaksızlık, kirli siyaset gibi Türkiye `nin dünü ve bugünü hakkındaki değerlendirmeniz nedir?



Değerlerimizde büyük bir çöküş var Türkiye , bugün savaşsız işgal edilmiş vaziyette Yani insanların zihinleri işgal edilmiş; insanlarımız kendi gelecekleriyle ilgili karar verme noktasında bilgilerden yoksun Hangi bilgiler önüne konuyor bilmiyor Yönlendirmeli ve yanlış bilgilerle geleceğiyle illgili kararlar veriyor Türkiye `nin durumuna baktığınızda siyasi iktidarlar, demokrasiden, hak ve özgürlüklerden dem vuruyorlar Bugün İnsanlarımıza yasal açıdan bir takım açılımlar verilmiş ama beyinleri işgal edilen insanlarımız bunun ne anlama geldiğini bilmiyor Türkiye `de etkin bir grup özgürlükleri Türkiye `yi bölmek ve parçalamak için kendilerine tanınmış bir hak olarak görüyor Ayrıca din açısından baktığımızda da aynı gerçeği görüyoruz Giderek siyasi ve ekonomik güce ulaşan cemaatlerin yaygın hale geldiğine ve kabul gördüğüne şahitlik ediyoruz Bu da inanç değerlerindeki çöküşün bir başka ifadesi olarak gündeme geliyor Haksız kazanç meşrulaştı



* 30 yıl öncesine göre daha mı iyi daha mı kötü durum?



O dönemle bu dönem arasında sadece şahıslar değişti 1980 öncesi yıllarda Türkiye `de din eksenli, sol ve sağ eksenli büyük bir siyasi parçalanma vardı Yüzde 80`lere varan kayıt dışı bir ekonomi vardı ki, Türkiye 70 cente bile muhtaçtı Yurt dışından illegal bir biçimde kaçak malzemeler geliyordu; silah, sigara, içki, hammadde kaçakçılığı, gümrük kaçakçılığı gibi bir sürü kaçakçılık faaliyetleri vardı Bu kirli işlerden haberdar olan devlet ise, yolsuzluk ekonomisinin aktörlerini esir alarak, kontrollü bir siyasi ve ekonomik istikrarsızlık politikası uyguluyordu Yani o yıllarda, ülkenin ekonomisini tahrip eden, haksız kazancın öne çıkmasını sağlayan, bir ekonomik politika ile karşı karşıyaydık



* Pekala bugün durum ne?



2006`lı yıllara baktığınız zaman kayıtdışı ekonomi yüzde 80`lere varmış durumda Para nerden gelirse gelsin hiç önemli değil mantığı var Kaçakçılık had safhada Türkiye `de yolsuzluk ekonomisini de aşmış bir soygun ekonomisi var Helal para yok edilmekte Türk sermayesi yüzde 25`lere düşmüş, yabancı sermaye yüzde 75`lere çıkmış, Türkiye aradan geçen 25-30 yılla kıyısladığınızda yine aynı konumda En büyük tehlike son 25 - 30 yılda zihinlerin çökertilmesidir Bugün kimlik erozyonunun sağlanması için her türlü siyasi açılım da var Türk kimliği bilinçli bir operasyonla çökertiliyor ve bu çöküşün hızlandırılması için de sosyal alt yapı hazırlanıyor Halkımız İsa Mesih `in geleceğine inandırıldı * Yurt Partisi `nin bundan sonraki amacı ve hedefleri neler?



Yurt Partisinin kuruluş felsefesi, kimliksiz siyasete karşı kimlikli bir siyaset yapabilme arzusudur Kimlikli siyasetin felsefesi ve ayakları nedir? Yurt Partisi `nin felsefesi, hak, adalet, doğruluk, dürüstlük, hizmet ve paylaşım ayakları üzerine inşa edilmiştir Bu da Allah `ın emridir Yurt Partisi nitelikli insan yetiştirip toplumun bilinçli bir noktaya gelmesini sağlamak, bilgiyi adaletli şekilde eyleme dönüştürüp bir anlayışı hakim kılmak ve kimlikli siyaset yapmak amacıyla iktidara talip olmaktadır



* Şüphesiz, siyasi partiler demokrasilerin vazgeçilmez unsurları ama Türkiye bu kadar çok parçalı siyasi bir yapıyı kaldırabilir mi?



Hayır kaldıramaz Türkiye `deki siyasi yapıyı bilinçli parçaladılar Sadece siyaset parçalansa iyi Türkiye `de belli anlayıştaki insanlar da parçalanmaya başlandı



20 milyon aç !



* Bütünlük nasıl sağlanır?



Şöyle: Süratle bir seferberlik anlayışı içinde, sağduyu sahibi, gerçek bilgilerle donatılmış uzmanlardan ve Türkiye `nin yetiştirdiği çok nitelikli evlatlarından oluşan ekiplerle bilincin yükseltilmesi gerekiyor Gerek zihinsel açıdan gerekse inanç değerleri açısından Türkiye `nin bugün buna ihtiyacı var Çünkü bugün Türkiye öyle bir noktaya geldi ki, Kur `an -ı Kerim `in İncilleştirilmesi tartışılıyor İsa Mesih `ın geleceğini kabul etmeye başladı Türk toplumu Çünkü değişik aktörlerle İsa Mesih `in geleceği takdim ediliyor Türk insanına Bunlar da kabul görmeye başladı İşin acı tarafı bu Nufusunuzun 20 milyonu açlık, yoksulluk sınırındaysa sizin bu insanlardan bir şey beklemeye hakkınız yoktur Yani bu insanlar geleceğini kendi görsün, kendi karar versin derseniz yanlışlığa düşersiniz Türkiye `de, Türk aydını niçin ülke lehine bir strateji geliştiremiyor da hep devşirme stratejilerle Türk halkının önüne geliyor? Çünkü, gerçek bilgiyle donatılmıyor, gerçek bilgisini üretemiyor



* Kurtuluş çaresi?



Tek çaresi var: Kimliksiz siyasetçilerin, bugün şaibeli ko -numa gelmiş, kişiliğini, karakterini yitirmiş, halkın vicdanında mahkum olmuş kişilerin süratle Türk siyasetinden uzaklaştırılması gerekiyor



n Bu tasfiyeyi halk yapabilir mi?



Halk bu tasfiyeyi yapamıyor Bunu yaptırtmıyorlar * O zaman bu nasıl olacak?



Bütün herkes sokağa inecek Sokağa inecek derken sokakta eylem yapsınlar demiyorum, Türkiye `de olup bitenleri kavramalarına yardımcı olacak bilgilerin peşine düşsünler diyorum



Nitelikli evlatlarını öne çıkararak, siyasette yıpranmış insanları kenara itsinler diyorum Türkiye `nin yeni bir Türk devrimine ihtiyacı var Yeni bir Türk devriminin de Türk iradesi üzerine olmak mecburiyeti var Bugün Türkiye `yi, Türkler yönetemediği için, siyasetteki insanlar iyi niyetli bile olsalar emir alan konumundan çıkıp iyi niyetlerini halkla paylaşamıyorlar



Erken seçim kaçınılmaz



* Baskın bir erken seçim ihtimalı görüyor musunuz?



Dış politikada yaşanan gelişmeler Türkiye `yi baskın bir erken seçime zorlayabilir Çünkü dış politika Türkiye `yi sıkıştırmaktadır ABD `nin ve AB `nin Türkiye `ye karşı uyguladığı politikalar geleceğimizi tehdit etmektedir Bu da sandığı halkın önüne getirme zorunluluğu yaratır Dış politikamız 2500 yıllık Türk kimliğini ve yönetim karakterini oluşturan işleyişten u-zaklaştı Bu da Türkiye `nin geleceğini sorgulatır duruma getirdi O açıdan baskın seçim, erken seçim gelişebilir İç politikada da 3 Kasımda halk klasik anlamdaki siyasi partileri tasfiye etmişti Yani 50 yıllık siyasi politikayı tasfiye etmişti Parlamentodaki iktidar ve muhalefet partisini de halk isteyerek getirmemiştir Klasik anlamdaki siyasi partilere karşı devam eden kin ve nefret bunu göstermektedir AKP `nin uyguladığı politikalara karşı diğer siyasi parti-lerlerde hiç bir açılım getirmemektedir İnsanlarımız artık bağlı oldukları siyasi partilerin ne genel başkanlarına ne de o partiyi oluşturan öndeki aktörlerin hiçbirine inanmamaktadırlar Siyasette büyük bir güvensizlik vardır



Kavgada iki grup var



* Muhalefet böyle baskın bir erken seçime hazır mı?



Hazır değil Çünkü Türkiye `yi kullanan güç, ekonomik, siyasi bağımlılığını yaratan ve o tuzağa düşürmüş olan güç, yine kendi yönetebileceği aktörleri Türkiye `nin yönetimine getirmek arzusu, içersindedir Bu küresel gücün en büyük arzusu Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı`nın kendi inisiyatifinde seçilmesidir * Erken seçim ortaya nasıl bir tablo çıkarır?



Siyasetin bu dağınıklığın baktığınızda bu iktidar yine iktidar olur Niçin? Çünkü çok büyük bir parasal güce ulaşmıştır Bu parasal güçle 20 milyona yakın yoksul fakir insanın iradesini para ile satın almayı doğal olarak görmektedir Yerel ve genel seçimlerde bunu uygulamıştır Çok büyük parasal gücü olduğu için bunun karşısında alternatif siyasi bir güç oluşamamıştır Kimlikli siyaset! Yurt Partisi bunu yapmak için çalışmaktadır Hangi parti açısından bakarsanız bakın, bir siyaseti çıkar aracı yapanlar var, bir de ülke ve halkın menfaati için siyaset yapmak isteyenler var Kavga ikisinin arasında geçecektir Aydınlarımız bir gün uyanacak



* Sayın Tantan , bütün konuştuklarımızı klasikleşmiş bir soruda toparlarsak, ne olacak bu memleketin hali?



Ben şuna inanıyorum; Türk insanı kendi geleceğiyle ilgili bir bütünleşmeyi sağlayan hareket tarzını, aydın hareketini halkının hizmetine sunacaktır Bu ne zaman olacaktır? Bunun zamanı vardır Şunu ısrarla söylüyorum Türkiye `nin yeni bir Türk devrimine ihtiyacı var Türk iradesinin hakim kılındığı Türk devrimini de Yurt Partisi `nden başka hiç bir güç yapamaz

Alıntı Yaparak Cevapla

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan





SADETTİN TANTAN


"REFERANDUMA KATILMAYACAĞIM"




Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin TANTAN referandum da izleyeceği tavrı açıkladı

"Referandum'un kişiye göre düzenlendiğini , TBMM 'nin kişisel çıkarlara, kişiliksizleştirme ve kimliksizleştirme faaliyetlerine alet edinildiğini" vurgulayan Tantan kendisinin "bu oyunun parçası ve aleti olmayacağını bu nedenle referanduma katılmayacağını" bildirdi


_________________

YURT PARTİSİ yeni bir ikbal kapısı değil, olağanüstü boyutlarda fedakârlığın yapılmakta olduğu ve yapılacağı Milli Mücadele Merkezidir

Alıntı Yaparak Cevapla

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan



Güncelle Sil

[güncel]

UĞUR MUMCUDAN TANTANA ÖVGÜ

oktaytürkler


Uğur'u utandırmadı

EZELHAN ÜSTÜNKAYA Ankara



Yıl 1980 Bugünün İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, o yıllarda İstanbul Emniyeti'nde görevli bir Mali Polis Müdürü Gerçekleştirdiği operasyonlarla kaçakçılara göz açtırmadığından bir köşe yazarının dikkatinden kaçmıyor O köşe yazarının adı Uğur Mumucu

Yıl 1993 Silah kaçakçılığından hayali ihracata, çetelerden irticai faaliyetlerin arkasında İran'ın bulunduğuna ilişkin yüzlerce yazı kaleme alan Mumcu katlediliyor Milyonları gözyaşına boğan katliamın ardından "Katili bulmak namus borcumuzdur" demeçleri geliyor

Hemen her yıl bir hükümet düşüyor, bir yenisi kuruluyor Başbakanlar, içişleri bakanları değişiyor Değişmeyen tek olgu, suikastla ilgili bir arpa yolu bile yol alınamaması

Yıl 2000 İşte kaderin cilvesi Mumcu'nun katledilişinin üzerinden yaklaşık 75 yıl geçmiş Suikastla ilgili en ciddi araştırma ve operasyon başlatılıyor 17 yıl önce kendisinden övgüyle söz eden yazarın katil zanlılarını Tantan ortaya çıkarıyor



Mumcu'dan Tantan'a övgü


Mumcu, 1980 - 1983 arasında "İstanbul Mali Polis Müdürü" olarak görev yapan Tantan'a birçok yazısında övgü dolu sözlerle yer verdi Tantan için "dürüst, namuslu polis" diyen Mumcu, mafya ile mücadelesinde de "Bu namuslu polise ve arkadaşlarına Allah yardımcı olsun" diye yazdı

Mumcu, Tantan'ın "sağcıdır" diye görevden alınmasına da tepki gösterdi



İşte Mumcu'nun övgü yazıları


Uğur Mumcu'nun, "daha genç bir polisken" Sadettin Tantan'dan övgüyle söz ettiği yazılarından bazı bölümler şöyle:


`Üç Adam'

"Dr Martella, Sofya'da Bekir Çelenk'in sorgusunu yaptı; böylece Ağca soruşturmasında bir adım daha atılmış oldu Yakında dava açılacak, hepimiz kanıtları birlikte göreceğiz Şimdi Çelenk Türkiye'ye dönmek için can atıyor Oysa başına bu kadar iş gelmeden de Türkiye'ye dönebilirdi Üstelik sıkıyönetim yetkililerince `yurda dön çağrıları' ile aranmaktaydı O günlerde Avrupa'nın çeşitli kentlerinde gece kulüplerinde keyif çatan Çelenk'in vatan özlemi nedense İtalya'daki kaçakçılık soruşturmalarından sonra depreşmeye başladı Öyle ya; daha önce arandığını duyar duymaz Londra'da bir uçağa atlar, Yeşilköy'e gelir teslim olurdu Yurda dönmek isteyene engel olan mı vardı? Çelenk o günlerde Londra'daki Türk yetkililerine `Sadettin Tantan, görevinden ayrılsın, ondan sonra döner teslim olurum' dememiş miydi? Çelenk, dürüstlüğü ile tanınan İstanbul mali müdüründen niçin bu kadar çekiniyordu? Bir endişesi, bir korkusu mu vardı?" (Cumhuriyet 22 Temmuz 1983)


`Eski Ölçüler'

"İşte örnek; yıllardır İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde demir atan ve Ankara'da uyuşturucu madde ile yakalanan Zahid Avcıbaşıoğlu adındaki Mercedes arabalı güvenlik görevlisi Avcıbaşıoğlu gibilerine yıllarca kimse dokunamamış ama İstanbul'da yeraltı dünyasına göz açtırmayan Sadettin Tantan, `sağcıdır' diye bir çırpıda görevinden alınmıştı Sadettin Tantanlara `sağcıdır', Okan Ünallara `solcudur' diye oluşturulan önyargılar bu iki güvenlik görevlisinin yıllarca devlete yararlı olacakları alanların uzağında tutmuştur ve bunlar gibi kim bilir kaç güvenlik görevlisi Sadettin Tantanlara `sağcı', Okan Ünallara `solcu' diyerek ne kazandık? Devlet ne kazandı ve ne kazanacak?" (Cumhuriyet 5 Ocak 1981)


`Geçmişe Bakınca'

"Bir zamanlar İstanbul'da yeraltı dünyasına göz açtırmayan Sadettin Tantan, geçmiş dönemlerde niçin apar topar görevinden alınıp başka yerlere sürgün edilmişti Bunun yanıtı çok basittir Türkiye'de siyasal etkinliği en yoğun olan grupların başında `karaparacılar' dediğimiz, yeraltı dünyası gelir" (Cumhuriyet 22 Aralık 1980)


`Hukuk Açısından'

"Çukurova şirketinin Caterpillar marka kaçak yedek parçalarının saklandığı "Morsu" şirketinin ortaklarından Vedat Moreno kayıplara karışmış Bu Moreno kardeşler, 1967 yılında basına "porselen yolsuzluğu" adıyla yansıyan bir başka yolsuzluğa daha karışmışlardı Antalya'da yapılan bir lüks otele 49 vagon porselen yollanmış, bunlara gümrükte el konmuştu Bu 49 vagon yükü porselenin 1969 yılında gümrüklerden çekilmesi için araya kimler girmemişti, kimler Morenolar'ın, Şellefyanlar'ın siyasal çevrelerine şöyle bir bakalım Evet, bakalım neler çıkacak İstanbul Mali Polis Şefi Sadettin Tantan, bütün bunları birer birer çıkartıyor Ne diyelim? Bu namuslu polise ve arkadaşlarına Allah yardımcı olsun" (Cumhuriyet 11 Temmuz 1983)



Tantan: Görevimizi yaptık


İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Gazeteci Yazar Uğur Mumcu'nun kendisiyle ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki görevi sırasında yazdıklarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bizim ekip arkadaşlarımızla İstanbul'da o dönem yaptığımız çalışmalar kamuoyunun bilgisi dahilindedir Her dönem devletin bize vermiş olduğu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştık Gecemizi gündüzümüze katarak maaşımızı haketmeyi, bu millete layık olmayı hedefledik"

Tantan, devletin en önemli görevlerinden birisinin vatandaşın can ve mal güvenliğini korumak olduğunu vurgulayarak, "Ayrıca bütün olmaması gereken faili meçhul cinayetlerin faillerini tek tek yakalayıp çıkarmaktır Bugün de yaptığımız bu çalışmalar bu kapsamda değerlendirilmelidir" dedi

Mumcu'nun kendi çalışmalarıyla ilgili o dönemki yazılarını hatırladığını kaydeden Tantan, "Yıllar içinde her konuda edindiğimiz tecrübeler, bugünkü çalışmalarımıza ışık tutmaktadır Bütün arkadaşlarımız bu anlamda her türlü kanunsuzluğa karşı mücadele ediyor Amacımız her konuda kanun hakimiyetini tesis etmek olmuştur" diye konuştu

Alıntı Yaparak Cevapla

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan



1944 SÜRGÜNLERİNİN AHISKA’YA DÖNÜŞÜ İÇİN TÜRKİYE DESTEK OLMALIDIR



Murat Güztoklusu

Yurt Partisi

Genel Sekreteri



22 Haziran 2007 tarihinde komşumuz Gürcistan’ın Parlamentosu 14’e karşı 134 kabul oyu ile 1944’ta Stalin Yönetimi zamanında Türkiye sınırına yakın Ahıska ve ilçelerinden Orta Asya’ya sürülen Türk nüfusun yurtlarına geri dönüşü ve yeniden yerleşimi ile ilgili yasayı onayladı

IIDünya Savaşı sonlarında Stalin Yönetimi’nin kitlesel olarak sürdürdüğü Kuzey Kafkasya boyları ve Kırım Tatarları’ndan sonra geriye dönemeyen son topluluk olan Ahıska Türkleri’nin acılı yaşamı ve yurt özlemi 65 yıl sonra da olsa sona erebilecek


Ancak 1989 Fergana olaylarından sonra ikinci kez yerlerinden uzaklaşmak zorunda kalan 400 bine yakın bu kitle bugün Rusya Federasyonu, Kazakistan, Azerbaycan, Türkiye ve Ukrayna gibi ülkelerde darmadağın halde ve perişan şekilde yaşamaktadır Onların derlenmesi, toplanması, Ahıska’ya taşınması ve kendilerine yeni bir yaşam kurması için Türkiye dahil ilgili devletlerin ve uluslararası toplumun etkin bir destek sağlaması gerekmektedir


Gürcistan Parlamentosu’nun kararına göre Eylül ayından itibaren Ahıskalı’lar Gürcistan’ın Göçmenler ve İskan Bakanlığı’na yada yurtdışında Gürcistan elçilik ve konsolosluklarına başvurarak gerekli evrakları 2008 yıl sonuna dek tamamlamaları gerekmektedir Böylece Gürcistan 1999 yılında Avrupa Konseyi’ne üye olurken uluslararası toplumun taahhüt ettiği hususlarda somut bir adım atmış olmaktadır Parlamento Başkanı Nino Burcanadze Ahıska Türkleri’nin yurtlarına dönmelerinin en doğal hakları olduğunu belirterek bu hakkı çeşitli felaket senaryoları ile önlemeye çalışan şoven çevrelere bir insanlık ve demokrasi dersi vermiştir


Ancak Gürcistan yetkilileri dönüş ve yeniden yerleşim için herhangi bir kaynak ayıramayacaklarını da söylemektedirler Haziran’ın son haftasında Gürcistan’a yaptığımız bir seyahatte orada ekonomik sıkıntı ve sosyal çöküntüyü yerinde görmüş bir kişi olarak ve çeyrek milyon Abazya Sorunu nedeniyle kaçgın durumuna düşen yurttaşının durumu da düşünülürse Gürcistan’dan bu konuda daha fazla katkı beklemenin haksızlık olacağı görüşündeyiz


Ancak Gürcistan Ahıskalı’ların geriye dönüş kurallarını onların bulundukları koşulları gözeterek esnek tutmalı tamamen ülke dışında doğmuş ve büyümüş olan yeni kuşakların Gürcü dili ve tarihinden sınava tabii tutulması gibi haksız bir engeli kaldırarak bunu yerleşimden sonra uygulanacak bir kamu hizmeti olarak görmelidir

Dönüş ve yeniden yerleşim için başta Rusya olmak üzere SSCB yerine kurulan BDT ülkelerinden özellikle Ahıskalı’ların yerleştiği ülkeler destek olmalıdır Ayrıca AB ve KEİ gibi topluluklar ve BM gerekli yardım ve destek için harekete geçmelidir


Türkiye’ye bu konuda doğal olarak büyük sorumluluklar düşmektedir Çünkü bu insanlar 1944’ta Türkiye’ye komşu bir yörede yaşadıkları ve Türk oldukları için başlarına bu acılar gelmiştir Bu nedenle Türkiye insani olduğu kadar tarihi ve milli bir görevle de baş başadır Yukarıda saydığımız tarafları ve uluslar arası oluşumları olduğu kadar Kızılay, TİKA, TOKİ vd kendi ulusal kurumalarını da harekete geçirmelidir


Türkiye öncelikle 3825 sayılı “Ahıska Türkleri’nin Türkiye’ye Kabulü ve İskan” hakkındaki yasa gereğince yurttaşlığa aldığı Ahıskalı’ların dönüşü ve yeniden yerleşimi için üstüne düşeni yapmalıdır TOKİ’nin İzmir’de Ahıskalı’lar için yapımına başladığı ama teslimatı 2008 Temmuzuna kalan 568 konut için hak sahiplerine Ahıska’da inşaat ve teslimat için teşvikli hak transferi sağlayabilir TOKİ kaynaklarını siyasal mitingler yerine bu tür ulusal ve toplumsal görevler için kullanmak ve son yıllarda ne yaptığı pek anlaşılmayan TİKA’da kendi doğal görevi olan bu soruna eğilmelidir

Ahıska’ya dönüşte sürgünlerin yerine yerleşen yada yerleştirilen Gürcü ve Ermeni’lerle yeni etnik sorunların çıkmaması için özen gösterilmeli özellikle Cerahati adıyla “Karabağ Modeli” bir özerk bölge kurarak Ermenistan’a bağlamaya kalkışan Ermeni fanatiklerle ilgili önlemler alınmalıdır Bazı sağduyulu Ermeniler’in bu arada Ay Dat yetkilisi Kiro Manoyan’ın Avrupa Konseyi kararlarına uyulmasının Ermenilerin sorunlarını da azaltacağı Ahıska Türkleri’nin yurtlarına dönme haklarını savunan görüşleri olumlu gelişmelerdir Ermenistan’da artık dış dünyaya Karadeniz Limanları (Batum ve Trabzon) üzerinden açılmasının işgal ve yayılmacılıkla değil dostluk ve işbirliği yoluyla olabileceğini anlamalıdır

Ahıska’ya dönüşte sorunları azaltacak yaklaşım yeniden yerleşim için önceliğin halen metruk (terk edilmiş-boş) 80 kadar köye ve kentsel alanda yeni toplu konut bölgelerine verilmesiyle sağlanabilir Ahıska Türklerinin dönüşünün bölgeye barış, huzur, istikrar, ticari ve iktisadi kalkınma ve gönenç getireceğine inanıyoruz

Alıntı Yaparak Cevapla

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan



AKP’nin Zaferi Zihinlerin Tutsaklığıdır



Seçim sonuçları gayet doğal, bu yansımaya şaşırmamak gerekiyor Çünkü Türkiye’de sosyal ve ekonomik anlamda büyük bir değişim süreci yaşandı


-Seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sonuçlar sizin için şaşırtıcı oldu mu?




-Seçim sonuçları gayet doğal, bu yansımaya şaşırmamak gerekiyor Çünkü Türkiye’de sosyal ve ekonomik anlamda büyük bir değişim süreci yaşandı AKP döneminde de bu değişim hız kazandı Bu açıdan alınan oy gayet doğal İnsanlar, 3 Kasım 2002 seçimlerinde 50 yıllık politikacıları tasfiye etmişti 22 Temmuz 2007 seçimlerinde de tasfiye ettiği politikalara yakın durmadığını bir kez daha gösterdi AKP’nin siyasi tercihi nettir Diğer partilerin siyasi tercihleri ise AKP ile mukayese edildiğinde bu kadar net değildir Küresel bir dünya, ileri teknoloji, bilgi savaşları, değişen dünya ekonomisini iyi anlamak ve bu doğrultuda politikalar geliştirmektir Ama diğer siyasi partilere baktığımızda bu anlamda siyasi tercihlerinin olmadığını görüyoruz Olay sadece mazotun 1 YTL’ye satılması değildir Küresel ekonomide AKP açık oynadı ama diğer siyasi partiler buna bir açılım getiremedi Küresel sermaye insanları ekonomik ve zihinsel tutsaklığa sevk ediyor Böyle bir zeminde halk sandığa gitti Tutsak olan halkın yapacağı çok fazla bir şey yok Bu doğal bir sonuçtur Bu tutsaklık ve bu zemin içerisinde AKP bu durumu çok iyi kullandı




-Cumhurbaşkanlığı seçiminde sancılı bir süreç yaşandı Bu durum oyları nasıl etkiledi?




-Bu küresel bir operasyondur Bu bir senaryodur Bunu yapan küresel güçler kazandı ama halk kaybetti




“Türkiye’yi bölmek isteyen PKK ne yazık ki meclise girdi”




-Operasyonları kim düzenledi?




-3 Kasım 2002 seçimlerinden önce başörtüsü eylemlerinin artmasında hangi yabancı servis varsa 22 Temmuz 2007 seçimlerinde de aynısı var Maalesef Türkiye’de sistemin içerisinde bazı aktörler kullanılıyor Sonradan bunlar açığa çıkıyor ama verilen zarar geri alınamıyor 28 Şubat sürecinde aktif aktörler açığa çıktı ama onu geri alma şansımız yok 22 Temmuz 2007 operasyonunda da aktörler ileride ortaya çıkacaktır ama onu da geriye alma şansımız ne yazık ki olamayacaktır Seçim yapıldı, yeni bir meclis oluştu Ne acıdır ki yıllardan beri Türkiye’yi bölmek isteyen, yabancı servislerin güdümündeki PKK meclise girdi Bir siyasi tercih var, bir hukuksal tercih var Hukuki tercih açısından bizim yasalarımıza göre örgütü ve liderini övmek suç Ama bütün bu suç hareketliliğine rağmen hiçbir şey yapmayan bir hukuk sistemi, adalet sistemi var O zaman milletin nerede hatalarımız var diye düşünmesi gerekiyor Niçin savcılarımız görevini yapmıyor




-Yapmıyor mu yoksa yapamıyorlar mı diye sormaları daha mantıklı olmaz mı?




-Burada savcıların yasal dayanakları yok Yasal dayanak yok derken teminatlı ve bağımsız değiller Teminatlı ve bağımsız olmadıkları için hiçbir şey yapabilme hakkına sahip değiller Adaletsizliğin ve eşitsizliğin artması toplumların çökmesini beraberinde getirir




“Hükümet PKK’ya çok fazla taviz vermiştir”




-Bir de siyasi tercih var demiştiniz onu açabilir misiniz?




-Bu iktidar ile birlikte PKK’nın kuruluşundan bugüne kadar sürece bakıldığında bu hükümet çok fazla tavizler vermiştir Ve yeni mecliste de önüne farklı tavizler gelecektir Onu kullanan güç onlar aracılığı ile getirilecektir PKK şu anda büyük ekonomik güce ulaşmıştır Ekonomik anlamda organize bir şekilde büyüyen bir yapı içerisindedir Legal anlamda hâkimiyetleri giderek yayılmaktadır Bunu siyasi tercihi ile de bütünleştirmişlerdir Bu siyasi tercih idari tercihi de beraberinde getirecektir hem yerel hem genel yönetim açısından Bir taraftan PKK’nın bu şekilde büyümesi noktasında bunu kullanan küresel güç bunun açılımını parlamentoda isteyecektir, istettirecektir Burada halkımız çok önemli bir karar vermiştir




-AKP’nin almış olduğu oy oranını mı kastediyorsunuz?




-Şöyle ki; tehlikenin büyüklüğünü ve zihinlerin tutsaklığını göstermiştir Halk şunu söylemiştir; hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, beyaz zehir kaçakçılığının ve fuhuşun haram sermayenin tescil edildiğini, kabul edildiğini sandıkta göstermiştir Bu aslında Türkiye’nin ve halkın geleceği ile ilgili önemli bir tespittir Bu kültür olarak kabul edilmiştir Şimdi bu millet bu kültürü kabul ederek yoluna devam mı edecektir ki bu şekilde devam ederse millet ve devlet olma vasfını kaybedeceği açıktır Adalet ve Kalkınma Partisi halk ile iç içedir Seçimlerden önce halkla bütünleşmiştir ama diğer partilerin halktan kopuk olduğunu görüyoruz Bugün siyasi ve ticari anlamda dini kullanarak iktidar olan bir partiye inanmadıkları halde ona doğru bir yaklaşım var Çünkü bizim halkımız ibadetini yapsa da yapmasa da kendi değerlerine yönelik bir tehdidi kabul etmiyor Aslında bu da bir projedir Bu yıllar önceden planlanmış bir proje Eğer bu değerler yani dini değerlerimiz bir bütünlük içerisinde eyleme dönüşürse dünyayı yönetmek isteyen küresel sermaye ortadan kalkar Bunu gören küresel sermaye bütün İslam ülkelerini fitne ve fesat içerisinde çok basit o milletlerin değerlerini kullanarak o milletleri ayrıştırma sürecinde muvaffak olmuştur Emperyalizmin ve kapitalizmin karşısında durabilecek tek güç Türk milletidir Türk milletinin bunu başaramaması noktasında da kullandığı siyasi aktörler bellidir İktidar ve muhalefet açısından iyi değerlendirmemiz gerekiyor Şimdi operasyon başarı ile sonuçlandı




“Türkiye’yi Türkler yönetmiyor”




-Daha öncede sizinle yaptığımız röportajımızda sizin çok önemli bir lafınız vardı Okuyucularımız için yeniden hatırlatmak istiyorum Demiştiniz ki; “AKP, PKK ile mücadele edemez ederse iktidar olamaz” Seçimlerin ardından DTP Başkanı Ahmet TÜRK’ün “ Biz seçimlerde AKP’yi destekledik ve bu yüzden oy oranları doğuda yüksek çıktı” demesini sizin sözlerinizle ilişkilendirdiğimizde bu konuda haklı çıktığınızı gördük ne düşünüyorsunuz?




-Ahmet TÜRK’te, Barzani de, Talabani de bunu söyledi Yani bunlar açık ve net Ama bu zaten AKP’nin iktidara getirilişinde vardı Dikkat ettiyseniz PKK ile hiç mücadele etmedi Çünkü arkasındaki güç belliydi PKK’yı niçin kullandığı belli, bundan sonra ne için kullanacağı belli Bunu iyi anlayabilmek için şuna bakmak lazım AKP’nin iktidar öncesi işadamlarının, siyasi aktörlerin, cemaat aktörlerinin uluslararası anlamdaki gidiş gelişlerini iyi okumak lazım AKP iktidara geldikten sonraki hareketliliğe de bakmak lazım Hangi lobilerle hangi siyasetçiler görüştü Cemaat liderleri kimlerle ne için görüştü Buna baktığınız zaman Türkiye’nin silahsız işgal edildiğini görüyorsunuz Türkiye’yi Türkler yönetmiyor Türkiye’de sermaye el değiştirirken bunun korunup kollanması noktasında da parlamentodan çıkan yasal desteklerle onlar birinci sınıf vatandaş muamelesi görürken Türkiye’de alın teri sermayesi ikinci sınıf vatandaş konumuna getirildi Böylece kirli ve kimliksiz sermaye Türkiye’de egemen oldu ve iktidara geldi Vatandaş kavga istemiyor Vatandaş rahat yaşamak istiyor Böyle bir zemin oluşturuldu seçime giderken Karşısında da muhalefet açısından bakıldığında da klasik söylemlerinden vazgeçmeyen bir siyasi parti var İster istemez insanlar kime oy vereceğim endişesi içerisinde hiçbir partiye isteyerek oy vermedi Aslında parlamentoya giren partilerin çok iyi düşünmesi gerekiyor Bütün her şeye rağmen halk size isteyerek oy vermedi Halk size güvenerek oy vermedi Halkın suçlanması yanlış Halkın önüne halkın sorunlarını çözecek bir yaklaşımla gelmeniz gerekiyor




-Yasal prosedür gereği sizin genel başkanı olduğunuz Yurt Partisi seçime girmedi öyle değil mi?




-Seçim erkene alındığı için biz seçime giremedik Eğer seçimler Kasım ayında yapılsaydı o seçimlere girebilecektik




-Peki bu eleştirdiğiniz noktalarda siz bir çözüm önerisi ya da yaklaşım sergileyebilecek miydiniz?




-Bizler, gerek uluslararası alanda gerekse yurt içinde gelişen olaylar karşısında halkın bugünkü sorunlarını çözebilecek olgunluğa henüz ulaşamadık Ama şu anda zaten onun çabası içerisindeyiz




“Apo’nun affedilmesine ilişkin tüm altyapılar hazırlandı”




-PKK’nın büyük bir ekonomik güç elde ettiğini söylediniz Şimdi seçimler ile birlikte de siyasi bir güç kazandığını DTP açısından düşünebiliriz Doğu’da bağımsızlara oy veren vatandaşlar terör örgütü elebaşısına af beklentisi içine girdiler Bu bağlamda DTP’li bir meclisi nasıl değerlendiriyorsunuz?




-22 dönem parlamentosunun çıkardığı yasalara baktığınızda Apo’nun affedilmesi için bütün altyapılar hazırlandı Etkin pişmanlık adı altında sürekli af getirildi Son çıkan Terörle Mücadele Kanununda da baktığınız zaman yani eski TCK’nın 125 maddesine tekabül eden maddenin içeriğine baktığınız zaman vatana ihanet eden suçundan mahkûm edilen şahısla ilgili İmralı’daki şahsın affedilmesi noktasında bütün alt yapılar hazırlandı Çünkü PKK’nın siyasallaşmasını isteyen güç bunu istiyor Türkiye bir ateş çemberi içindedir Bu ateş çemberi içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri yıpratılmak istenmektedir




“Sistemli bir kuşatma altındayız”




-AKP’nin almış aldığı oy oranını buna bağlayanlar azımsanmayacak kadar çok Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?




-Seçim sonuçlarını ona neden bağlıyorlar Sonuçların buna bağlanmasına gerek yok 28 Şubat önderlerinin nerede olduğu ve kimlerle olduğu bellidir Başörtüsü eyleminin ardında yabancı bir istihbarat elemanı varsa başörtüsü eyleminde kullanılan aktörler farklı ülkelerde eğitim almış kişiler çıkıyorsa, farklı güçler tarafından başörtüsü yasaklattırılmış ise bunu iyi okumak lazım Bunu değerlendirdiğimizde sistemli bir kuşatma altında olduğumuzu görüyorsunuz Türkiye’nin tutsaklıktan kurtulması için yeni bir siyasi yapıya ihtiyaç vardır




“Cumhurbaşkanlığı seçim süreci Türkiye’nin geleceği ile ilgili siyasi tercihi ortaya çıkacaktır




-Genel seçimler öncesi gergin geçen Cumhurbaşkanlığı seçim süreci meclisin kendini yenilemesi ile yeniden başlayacak Siz bu süreç ile ilgili ne düşünüyorsunuz?




-Türkiye’de iki makam çok önemli Bir Genelkurmay Başkanlığı makamı bir de Cumhurbaşkanlığı makamı Türk milletini saygı duyduğu ve kendini ifade ettiği makamlar olarak algılana gelmiştir Yani bir günlük bir şey değil bu asırlardan beri gelen bir anlayışın yansımasıdır Bu makamların başındaki yöneticiler son derece önemlidir Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı seçimi halk için son derece önemlidir Burada cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kimin olması gerektiği noktasındaki kavgada Türkiye’nin geleceği ile ilgili siyasi tercihi ortaya çıkacaktır




-Fakat genel seçimler öncesi de böyle bir değerlendirme oldu ve sonuç olarak AKP yüzde 47 oy oranına ulaştı Ve gördük ki bu söylemler sanırım ters etki yarattı?




-Öyle ama cumhurbaşkanlığı seçimi farklı bir seçimdir Cumhurbaşkanlığı seçimi küresel güce teslim olacak mıyız yoksa olmayacak mıyız noktasında önemlidir Halkımızın bu seçim sonuçlarını çok büyük olgunlukla karşılaması ve bundan ders çıkarması gerekiyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.