Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
asansör, bitkilerde

Bitkilerde Asansör

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bitkilerde Asansör





Ucu suya değdirilmiş bir havlu, kısa süre sonra tamamen ıslanır Çayın içine dokundurulmuş bir kesme şeker, gözlerinizin önünde hızla çayın rengini alır ve erir Bu herkesin şahit olduğu ‘sıradan’ olaylar, aslında hiç de sıradan değildir Fizikte ‘kılcal hareket’ olarak tarif edilen mekanik olaylar zincirinin örnekleridirler ve “kılcal hareket’, yeryüzü sofrasındaki pek çok esrarlı hadisenin nasıl yaratıldığına dair ipuçları verir

“Minik bir maydanozdan dev bir sekoya ağacına tüm bitki türlerinde—yerçekimine rağmen—kökler aracılığı ile nasıl oluyor da topraktaki suyu bitkinin en tepesine kadar taşınabiliyor?” Bu sorunun cevabını ‘kılcal hareket’ler ile biraz olsun anlayabiliriz

Kısaca, “sıvıların çok ince borular içinde hareket etmesi” olarak tarif edilen ‘kılcal hareket’, son derece disiplinli bir olaydır Sıvı molekülleri olağanüstü bir düzenlilik halinde hareket ederler

Ortalama büyüklükte her bir ağaçtan, terleme şeklinde buharlaşarak göklere her gün uçup giden 190-200 litre suyun, kökler tarafından nasıl temin edildiği, suyun yapraklara doğru nasıl tırmandığı ve nihayet nâzenin yaprakların kavurucu sıcaklarda nasıl yeşil olarak kalabildiği, bir nebze de olsa, bu kılcallık prensibiyle açıklanabilmektedir

Her bir bitkinin, toprak-kök, gövde ve yaprakları arasında kurulan plânlı bir çalışma düzeninin hiçbir zaman bozulmadan devam etmesi son derece ilginç bir özelliktir


Bir mısır tarlasının büyüme mevsimi süresince kaybettiği su miktarı, aynı tarlayı 25 cm’den daha fazla kalınlıkta bir su tabakası ile örtecek kadardır Bitkinin hayatının devam etmesi için her gün kaybettiği kadar suyun ‘yerine’ konması gereklidir

Her bir bitki, su kaybını yerine koymak için topraktan kök sistemiyle su alır ve suyu odun boruları yoluyla, bütün kısımlarına dağıtır Bu fiziksel olarak bir miktar işin (yani enerji harcamasının) yapılmasını gerektirir Mesela bir akçaağacı örnek verirsek; bu iş, bir öğrencinin bütün yaz tatili boyunca, her gün 192 litre suyu 5 katlı bir binanın çatısını taşıması için gereken işe eşittir

Bazı ağaçların boyu 100 metreyi bulmakta, hatta daha uzun olanlarına rastlanmaktadır Meselâ Kaliforniya’da yetişen Sierra kızılağaçları 83 metre, yine aynı bölgedeki mamut ağaçları 119 metredir Avustralya’da Latrabe Irmağı kenarındaki bir okaliptüs ağacının boyu ise 170 metreye ulaşır

Bitkilerde, hayvan ve insanlarda olan ve vücut sıvılarını pompalayarak dolaşımı sağlayan, kalp gibi harika pompalama mekanizması olmadığına göre, bu su; 0,5 mm/sn’den; 10 mm/sn’yeye varan hızlarda yukarılara doğru nasıl yükselebilmektedir?


Yapılan araştırmalarda köklerden yapraklara doğru yol alan suyun hızının, çam ağaçlarında saatte 1-2 metre iken, buğday başağında saatte 40-50 metreyi bulduğu hesaplanmıştır

Bitkilerde suyun yükseklere tırmanışlarını her ne kadar kılcallık hâdisesiyle de açıklasak da, ilim adamları bunun bütünüyle kılcallık hâdisesi sonucunda olduğunda hemfikir değildirler Özellikle çok yüksek bitkilerde suyun yükselişi, kılcallığın yanı sıra su moleküllerine verilmiş bir başka fizîksel özellikle; ‘yüzey gerilimi’ ile de alâkalı olduğu tahmin edilmektedir

Yaprakların iç kısımlarında yeşil hücreler ve bunların arasında büyük hava boşlukları vardır Bu boşluklar, ince bir nizamın eseri olarak yaprağın gözeneklerine kadar uzanırlar Yaprakların bu şekilde ‘inşa edilmeleri’, onların yüzey hücrelerinde buharlaşmaya sebeb olur Bu arada yapraklardaki suyun bir seyahat programı vardır Su, odun borulardan yeşil hücrelere geçer, ve buradan da diğer hücrelere şöyle bir uğrayarak yaprak içinde yol alır Bu su buharlaştıkça; yapraklar, odun boruları kılcal bir tarzda dolduran su sütunları üzerinde bir “emme kuvveti” oluşturur Bu emme kuvveti açık hava basıncından 30 misli daha fazladır

Şimdi de su taşınmasında köklerin çalışma düzenlerine bir göz atalım Su, köklerdeki emici tüylerle topraktan çekilir ve odun borulara doğru itilir Kılcal olarak odun borularda yerini alan su molekülleri, resmî geçit yapan askerler gibi bu borularda yol alarak yapraklara gelir ve oradan da buharlaşarak atmosfere karışırlar

Su moleküllerinin odun borularda dikey ve ince su sütunlar halinde kopmaksızın yukarıya doğru çekilmesi, Yaratıcı’nın onlara verdiği binlerce fizikisel özellikden biri olan ‘kohezyon’un (yani molekülleri birbirine bağlayan kuvvet) tesiriyle olmaktadır

Su moleküllerinin sütunlar halinde bitkilerde yol alışları, bir bayram gününde askerlerin intizamla yürüyüşlerinden daha harika ve şaheserdir Yaratıcının bitkiler ve su moleküllerine verdiği kohezyon, yüzey gerilimi, kılcallık, osmoz gibi fiziksel programlarla, başta bilim adamları olmak üzere, bütün insanların hayret ve tefekkür içinde seyredecekleri bir gösteride bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.