Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
embriyodan, insana

Embriyodan İnsana

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Embriyodan İnsana





Aşağıdaki yazı dizimizde her biri basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünsel kurgusu olan canlıların üreme sistemlerini konu alacağız


Konumuz özellikle insan üreme mekanizmaları odaklıdır Bunun nedeni ise bu konunun diğer üreme sistemleri konularına göre bizlere daha çok ilgilendirmesi, çok daha ilgi çekici olmasıdır


Konu öylesine, hassas, ince ve ayrıtılıdır ki gerçek bir yaratılış mucizesi olan bu muazzam ve o derece de esrarengiz olaylar dizisinin sırlarını yeterince keşfedebilmiş değiliz Bu nedenle vereceğimiz bilgiler çok basit ve yüzeysel kalacaktır


Yazı dizilerimizin gerçek amacı varoluş denen muazzam olgunun rastlantılarla oluşup oluşamayacağını araştırmak ve gerçeği bulmak olduğundan yazılarımızı bu yönden yorumlamak ve değerlendirmek gerekir


YAZILARIMIZI TERSİNİM VE EVRİM TEORİLERİNİN ÖNGÖRÜLERİNİ DİKKATE ALARAK VE KIYASLAYARAK YORUMLAMAK GERÇEĞİ BULMA YOLUNDA EN ÖNEMLİ BİR İLK ADIM OLACAKTIR


DOĞRU KIYASLAYIP YORUMLAMAK İÇİN DE HER İKİ TEORİNİN TEMEL VARSAYIMLARINI BİLMEK GEREKİR


= = =

İNSAN VÜCUDU


= = =

Canlılarda Üreme Sistemleri: Dünya üzerinde yüz binlerce türe, en az bir o kadarda farklı çeşide ait milyarlarca canlı vardır Her canlı gibi bunlara da belirli bir ömür biçilmiştir Uzun ya da kısa bir yaşamdan sonra ölüp gideceklerdir

Bu tersinimin kaçınılmaz bir sonucudur Eğer üreme sistemi olmasaydı bu canlıların tümü belirli bir süre içinde yok olup gideceklerdi

Canlılarda üreme devamlı bir YENİLENME şeklidir


Bu nedenle canlılardaki üreme sistemleri yaşam devamlılığının gerçek nedenidir Üreme sistemleri olmasaydı dünyamızda canlılıktan söz edilemezdi


Bu nedenle üreme sistemleri diğer yaşamsal sistemler ile birlikte ilk anlardan itibaren mükemmel (eksiksiz, tam, işlerlik sahibi ve acil) olmak zorundadır

Yarım, eksik, işlerliği tam olmayan, uzun süreçlere yayılmış oluşumlar yararsızdır Bu nedenle kademeli evrim en azından üreme konusunda geçersiz olur


Canlılardaki üreme sistemleri; bu sistemin başlangıcı olan üreme ihtiyacını hissedişin dürtüsü, yavrunun oluşumu, yeni oluşan yavrunun korunma ve beslenme mekanizmaları ile birlikte kesin olarak basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünselliğindedir


Bunlardan bir tanesinin eksikliği ya da yokluğu en azından o canlı türünün yok olması demektir


Bu bütünsellik uzun sayılabilecek bir süreci de kapsar

Bu sürecin başı, ortası ve sonu, sonucu hayati öneme sahip olan bütünselliği bozmaması için çok hassas, ince ve detaylı planlamalar gerektirir


Aksi halde basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünselliğinde olan bu hayati oluşumda meydana gelecek her hangi bir aksaklık üremeyi durduracak, dolaysıyla o canlı türünün yok olmasına neden olacaktır

Bu oluşum öylesine hayati bir önem taşır ki hiç bir şekilde şansa, rastlantılara yer verilemez


Bu olayı son derece karmaşık kimyasal yapılardan oluşmuş hormonların canlılar üzerindeki etkileri olarak yorumlayıp basite indirgemeye çalışmak; bir iradeye sahip olmayan, sadece karmaşık kimyasal maddelerden oluşmuş bu hormonların; uzun sayılabilecek bir süreci de kapsayan kompleks sistemlerin bütünselliğini nasıl oluşturduğu sorusunu gündeme getirir ki, bu sorunun basite indirgenmiş hiç bir yanıtı yoktur

Canlılar çok sayı ve çeşitte basite indirgenemez yöntemlerle ürerler Her canlı türün kendine özel bir üreme sistemi vardır


Bu sistem sadece yavrunun ortaya çıkması üzerine kurulmamıştır Yavru ortaya çıktıktan sonraki gelişim sürecini de kapsar


Örneğin penguenler sıcaklığın eksi kırk derecelere kadar düştüğü kutuplarda yaşarlar Bu ortama uyum sağlamaları için vücutları kalın bir yağ tabakasıyla kaplanmıştır


Besinleri çok hızlı bir şekilde kullanıma hazır hale getiren bir sindirim sistemine de sahiptirler


Canlılar dünyasında hayli ilginç üreme mekanizmaları vardır ve hemen, hemen tüm canlılar yavrularının üzerlerinde titrerler, onlara kol kanat germeye çalışırlar ve inanılmaz fedakârlıklarda bulunurlar


Canlıların bu çok yönlü kompleks davranışlarını basite indirgeyip bazı kimyasal maddelerin canlılar üzerlerindeki etkisidir deyip geçiştirivermek bu harikulade olayı gerektiği gibi anlamamak ve değer vermemekle eşteştir


Bu bölümde sadece canlılardaki üreme sisteminin yaşam için ne kadar hayati olduğunu belirtmekle yetineceğiz


Canlılardaki üreme sistemleri konusundaki ayrıntılı bilgileri canlılarla ilgili bölümlerde ayrı ayrı bulabilirsiniz


= = =

Bir olgunun canlılık olarak tanımlanabilmesi için beslenme – üreme -korunma, savunma, çevreye uyum niteliklere eksiksiz sahip olması gerekir


Bu niteliklerden herhangi birine eksiksiz sahip olmayan olgular canlı olarak nitelenemez Her niteliğin ayrı ayrı basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünselliğinde olması tüm varoluş gibi canlılığı da rastlantıların eseri olarak tanımlayıp, yorumlayan evrim teorisinin içinden çıkamadığı dev sorunlardan sadece biridir

Canlıların üreme sistemleri en ilkel kabul edilenden, en gelişkini zannedilen insana kadar ilginç, şaşırtıcı ve gerçek birer varoluş mucizeleridir


Bu bölümde örnek olarak insanların üreme sistemleri konusunda bazı bilgiler vereceğiz

Önce şunu belirtelim ki vereceğimiz bilgiler insanların üreme sistemlerinin ayrıntılı, hassas ve kompleks bütünselliğinin yanında son derece yüzeysel kalmakta, gelişen teknoloji ve bilim her gün milyonlarca defa gözlerimizin önünde gerçekleşen bu var oluş mucizesinin sırlarını azar, azar da olsa ortaya koymakta, bizleri defalarca şaşırtıp, hayran bırakmaktadır


Her zamanki gibi amacımız varoluş konusunda gerçekleri arayıp bulmaktır


Sayın okuyucularımızın ilk amaçları objektif ve bilimsel olması yolunda son derece titizlik gösterdiğimiz bu konuda da tüm mekanizmalarıyla önce evrimi ardından tersinimi sorgulamak olmalıdır



Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Embriyodan İnsana

Eski 08-17-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Embriyodan İnsana



Embriyodan İnsana -2


Üreme, çoğalma olarak da bilinir, bir canlının neslini devam ettirmesi olayı olarak tanımlanır


Büyüme ve gelişmesini tamamlayan her canlı çoğalma yeteneğine sahip olur


Çoğalma yeteneğine sahip canlılar kendilerine benzer bireyler oluştururlar ve bu sayede nesillerini devam ettirmiş olurlar


Biyolojinin temel ilkelerinden biri "tüm canlılar kendinden önce bulunan canlılardan meydana gelir sözüdür Gerçekten de yaşamın temel yapısı bireylerin çoğalmasıyla gelecek döllerin oluşturulması ve genetik bilginin aktarılmasından geçer


Canlılarda eşeyli ve eşeysiz çoğalma olmak üzere iki çeşit çoğalma vardır

Bu iki üreme şekli arasındaki evrim mekanizmalarıyla doldurulması mümkün olmayan derin, geniş ve büyük farklılıklar evrim teorisinin dinmez baş ağrılarından birisidir


Eşeysiz üremeden eşeyli üremeden geçiş, tek hücreli canlılıktan çok hücreli canlılığa geçiş gibi; evrim teorisinin akla, mantığa ve bilimsel verilere uygun bir cevap vermesinin gerekli olduğu hayati ve temel sorulardan biridir

Bu sorulardan herhangi birinin cevaplanamaması evrim teorisinin tüm öngörülerini temelsiz bırakır


= = =


Üremenin birimi ve taşıyıcısı hücre, türlere özgünlüğün aktarılmasını sağlayan ise kalıtım materyalidir Özellikle arılarda partenogenez diye adlandırılan üreme biçimi iki tip arı tarafından gerçekleştirilir


Kraliçe arı(2n) ve erkek arı(n) bölünmeye uğrayarak yumurta ve spermlerini birleştirir


Bunlardan birkaç yumurta erkek arıyı, birkaç yumurta kraliçe arıyı (bunlar arı sütü ile beslenir), diğerler yumurtalar ise işçi arıları (kısırdır Bunlarda arı ekmeği ile beslenir) meydana getirir


Beslenme bir arının işçi mi, kraliçe mi olacağının tek seçici nedeni gibi görünürse de gerçekte çok büyük, ayrıntılı ve ince bir planlamanın sonucu olduğu kesindir


= = =




= = =


Sonraları bir fizikçi olan Francesco Redi'nin ünlü kavanoz çalışması, açık kaptaki ette sinek kurtçuklarının oluşumu ve eti steril ettikten sonra kapalı ortamda ette hiçbir canlının kendiliğinden oluşmadığının gözlemlenmesiyle, burada gerçekleşenin abiyogenez olmadığı ortaya çıktı


Bir hücreli canlılarda çoğalma, vejetatif bölünmeyle birleşmiş ve bu sebeple normal vejetatif bölünme aynı zamanda yeni döller meydana getirilmesini de sağlamaktadır


Çok hücrelilerde ise; çoğalma, germinatif hücreler denen özelleşmiş dokuya indirgenmiştir


Somatik/vejetatif hücreler canlıda yapının oluşmasını, gelişmesini sağlayan ve bireyle birlikte ölen hücrelerdir


Eskiden, insanlar canlı varlıkların cansız maddelerden; örneğin, sineklerin çamurdan ya da etten, kurbağaların çamurdan oluştuğu inanırlardı


Mikroskobun bulunuşu ve mikroorganizmaların saptanması sonucu canlıların kökeni ile ilgili Abiyogenez (kendiliğinden oluş, Spontan Generasyon) ile Biyogenez (Kendinden önceki bir canlıdan oluş) şeklinde iki görüş ortaya çıkmıştır


Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Embriyodan İnsana

Eski 08-17-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Embriyodan İnsana



EŞEYSİZ ÜREME


Bir canlıdan ayrılan hücre veya hücre grubundan yeni bireylerin oluşturulmasına eşeysiz üreme denir


Eşeysiz üremede döllenme olayı olmadığından eşeysiz üreyen canlı oluştuğu canlıya kalıtsal olarak tıpa tıp benzer Çünkü eşeysiz üreme mitoz bölünme ile gerçekleşir Ancak mitoz bölünmede olabilecek bir ayrılmama ve mutasyon çeşitlilik sebebidir


Eşeysiz üremeye canlıların büyüme bölgelerinden ayrılan hücre veya hücre grupları neden olduğu için aynı zamanda vejatatif üreme de denmektedir


Eşeysiz üreme; tek hücrelilerde bölünerek çoğalma, rejenerasyonla çoğalma, tomurcuklanarak çoğalma, çelikle çoğalma, sporla çoğalma şeklinde olabilir


Tek hücrelilerde bölünerek çoğalma: Tek hücreliler bölünerek ürerler Hücre hacim olarak belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra bölünerek yeni hücreler oluştururBu yeni hücreler genotip bakımından ana hücrenin aynısıdır


Paramesyum, amip, öglena ve bakterilerin üremeleri buna örnek olarak gösterilebilir Bakteri enine öglena ise boyuna bölünerek ürerler

Rejenerasyonla (yenilenme) çoğalma: Rejenerasyona (yenilenme) ile çoğalma omurgasızlara özgü bir çoğalma şeklidir


Rejenerasyon, kelime anlamıyla yenileme demektir Canlılardan herhangi bir nedenle ayrılan parçalardan yeni canlılar oluşabilir Dolayısıyla rejenerasyon bu canlılar için üreme kabul edilir


= = =



Bakteri (Solda) Öglena (Sağda)


= = =


Omurgalılardaki rejenerasyona bir yaranın iyileşmesi veya kertenkelenin kopan kuyruğunun yenilenmesi örnek olarak verilir Çünkü kopan deriden yeni bir organizma, kopan kuyruktan da yeni bir kertenkele oluşmamaktadır


Omurgasızlarda mezoderm ve mezoglea tabakası bulunur Bu tabaka içerisinde embriyonik hücreler vardır Bu tabakayı taşıyan canlılardan ayrılan bir parça eksik kısımları tamamlayabilmektedir


Örneğin; denizyıldızından kopan bir kol ana gövdedeki hücreler tarafından tamamlandığı gibi ayrılan kolun içerisindeki hücrelerde koldan yeni bir gövde oluştururlar


Bu durum yassı solucanlarda da (Planarya) görülür


Rejenerasyon normalde bir çoğalma tipi değildir Tahrip sonucu canlıdan ayrılan parçadan yeni birey oluşturulur

Tomurcuklanarak Çoğalma: Bazı canlılarda tomurcuk benzeri çıkıntılar gelişir Bu kısımlar ayrılarak yeni canlıyı oluşturur


Örneğin; Hidra da bira mayasında ve süngerlerde eşeysiz üremenin bu karakteristik özelliği görülür


= = =



Hidra (Solda) Bira mayası (Sağda)


Vejatatif çoğalma: Bazı bitkilerden koparılan bir dal parçası, toprağa dikildiğinde yeni bitki oluşturabilir Buna çeliklenme ile çoğalma denir Ayrılan dal parçasının meristem tabakası yeniden kök oluşturduğundan bu parça ayrı bir fert olarak yaşayabilir Özellikle tarımda verimliliği arttırmak, az zamanda daha çok ve daha kaliteli bitkiler yetiştirmek için kullanılan üretim metodudur Sonuç olarak yeni bir bitki meydana gelir


Örneğin; kavak,çınar,meyve ağaçları,asma gibi bitkiler çelikleme ile üretilir Özellikle melez olan ve eşeyli üremeyen bitkiler bu şekilde üretilir Örneğin; Çekirdeksiz üzüm, Washington portakalı, satsuma mandalini gibi

Vejatatif üreme: Soğanların rizomla (küçük kök) üremesi, çileklerin sürünücü gövde ile çoğalması ciğer otunun yapraklarından yeni ciğer otlarının oluşmasını örnek olarak gösterebiliriz Vejetatif üreme üçe ayrılır:

1)- Çelikle üreme: Gül, söğüt, kavak, asma gibi bazı ağaçların kesilen dallarının toprağa dikilmesiyle aynı cinsten ağaç oluşturması şeklindedir

2)-Yumru ve soğanla üreme: Patates, yer elması, sarımsak gibi depo organları olan yumru ve soğanlar nemli ortamlarda çimlenerek yeni bitkileri oluşturur

3)- Sürünücü gövde ile üreme: çiçekler toprak üzerinde sürünücü gövde ile zambak ve ayrık otlarında yeraltı gövdesiyle, böğürtlenlerde dal ve gövde uçlarının köklenmesiyle vejetatif üreme olur Çilekte sürünücü gövde ile üreme yapar

Sporla çoğalma: Su yosunlarından ulotrix, küf mantarları gibi bazı canlılar spor adı verilen üreme hücresinden yeni bireyler oluşturulur Buna sporogoni veya sporla üreme denir Mantarlarda sporla üreme karakteristiktir


Sporla çoğalan Örneklenen canlılardan bazıları eşeysiz üremeyle beraber eşeyli olarak da ürerler Örneğin; mantarlar ve paramesyum konjugasyonla eşeyli ürediği gibi hydra ve deniz yıldızı, eşeyli üremenin en önemli yapısı olan eşey bezlerini de bulundurur Bunlara bir örnekte mikroskobik canlılardır



Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Embriyodan İnsana

Eski 08-17-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Embriyodan İnsana



EŞEYSİZ ÜREMEDEN EŞEYLİ ÜREMEYE

GEÇİŞ MÜMKÜN MÜ?


Tek hücreli canlılar (genelde) eşeysiz, çok hücreli canlılarda (genelde) eşeyli ürerler Eşeyli üremek için karşıt cinslerde (erkek ve dişi) aynı türün aynı cinsinden cinsiyet yönünden ayrı yapılarda iki canlıya ihtiyaç vardır


Aynı türden oldukları halde yapı olarak büyük farklılıklar gösteren bu iki canlı (erkek ve dişi) üreme fonksiyonlarında birbirlerini tamamlarlar Bu nedenle her iki cinste mükemmel (eksiksiz ve işler) olmak zorundadırlar Aksi halde üreme gerçekleşmez


Eşeyli üreme bitkilerden böceklere, balıklardan en gelişkin canlı zannedilen insanlara kadar milyonlarca tür ve cins canlılarda kendilerine özel şekillerde (bu şekiller mükemmel ve genelde şaşırtıcıdır) uygulanmaktadır


Eşeyli üreme genelde yumurtlayarak ya da doğurarak olmak üzere iki şekilde gerçekleşir Her şeklin kendine özgü özellikleri vardır


Eşeyli üremede aynı tür ve cinste fakat ayrı yapılarda iki canlıya ihtiyaç duyulması (birbirlerine tamamlayan bu iki yapının ayrı ayrı canlılarda oluşması evrim mekanizmalarıyla mümkün olmadığından) evrim teorisinin en büyük handikaplarından biridir


Üremede DNA’nın (üreme bilgilerinin olduğu makro molekül) büyük rolü bu çıkmazlık sorununu daha da derinleştirip, büyütmüştür


Evrim teorisi savunucuları eşeysiz üremeden eşeyli üremeye geçişi DNA’lardaki üreme bilgilerinin bulunduğu genlerin makro mutasyonlar sonucu (örneğin yıldırım çarpması ya da çok güçlü radyasyonlarla) tam ortadan bölündüğünü; bir parçasından erkek diğer parçasından dişi canlıların meydana geldiği gibi (akıl, mantık ve bilim dışı) varsayımlarla cevaplamaya, bu büyük çıkmazlık sorununu aşmaya çalışırlar Görünüşe göre de başka cevapları yoktur


Cevaplamaya, aşmaya çalışırlar ama kanıtlara dayanmayan bu tür hayal ürünü varsayımların bilimsel bir değerinin olmadığı, olamayacağı açıktır

Zaten kimi evrimciler için EVRİMİN MANTIĞI YOKTUR


Bir bakıma evrim teorisi eşeyli üreme konusunda tavuk mu yumurtadan yoksa yumurta mı tavuktan çıktı? (Bu soru tüm eşeyli üreyen tüm canlılar için geçerlidir) ikileminin içine düşmüştür ve bir cevap Da verememektedir Vermesi de mümkün değildir


Halbuki bu sorunun cevabı evrim teorisinin olabilirliği konusunda hayati bir önem taşır Cevap verilememesi (tıpkı ilk canlı hücresinin nasıl meydana geldiğinin cevap verilememesi gibi) evrim teorisini temellerinden sarsar


Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Embriyodan İnsana

Eski 08-17-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Embriyodan İnsana



EMBRİYODAN İNSANA




Cenab-ı Hak insanı ahsen-i takvim üzerine yaratmıştır Bu mucizeyi inkar etmek aklı, mantığı ve bilimi inkar etmekle eşdeğerdir Embriyodan insana inkârı mümkün olmayan bir varoluş mucizesidir


= = =


Bilindiği gibi evrim teorisi Charles Darwin’in Türlerin Kökeni ve insanın Türeyişi kitaplarıyla ortaya atılmıştır


Charles Darwin Türlerin Kökeni kitabında evrimin nasıl oluştuğu konusunda uzun uzun açıklamalarda bulunur, Haeckel’in embriyon çizimlerini de teorisinin bir kanıtı gibi gösterir


Kitabımızın bu bölümünde anne karnındaki ancak harika olarak yorumlayabileceğimiz mucize olayı dilimiz döndüğünce, kalemimiz yazdığınca anlatmaya çalışacağız

Önce şunu belirtelim ki bu mucize olay anlatmaya çalıştığımızdan çok daha ayrıntılıdır Keşfedilmemiş nice mucizevî sırlarla doludur


İnsan bedeni, varoluşun en kompleks oluşumlarından biridir


Hayatımız boyunca bu bedenle görür, işitir, nefes alır, yürür, koşar ve zevk alırız


Bedenimiz kemikleri, kasları, damarları, iç organları ile mükemmel bir düzen ve tasarıma sahiptir


= = =


Bu tasarımın ayrıntılarına inildiğinde ise daha da şaşırtıcı gerçeklerle karşılaşılır


Vücudumuzdaki her şey milimetrenin binde biri büyüklüğündeki hücrelerden oluşur


Bu hücrelerin kimi bir araya gelerek kemikleri, kimileri sinirleri, kimileri karaciğeri, kimileri midemizin iç yapısını, kimileri derimizi, kimileri ise gözlerimizi, kalbimizi, beynimizi oluşturur


Hücreler vücudun hangi parçasını oluşturuyorlarsa bu bölgede ihtiyaç duyulan boyuta ve şekle sahip olurlar


Bedeninizi oluşturan yaklaşık 200 trilyon hücrenin tamamı, tek bir hücreden çoğalarak meydana gelmişlerdir


Şu an sahip olduğunuz hücrelerle aynı yapıya sahip olan bu tek hücre de, annenizin yumurta hücresi ile babanızın sperm hücresinin birleşimiyle ortaya çıkmıştır


İki yüz trilyon hücreden oluşmuş insan bedeninin tüm planları eksiksiz bu tek hücrede ve eylem içindedir


İnsan diğer yaratıklar gibi gerçek bir varoluş mucizesidir



Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Embriyodan İnsana

Eski 08-17-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Embriyodan İnsana





Embriyodan İnsana-2


Basite indirgenemez kompleks yapıların bütünsel kurgusu olan insan bedenini oluşturan genelde 60-70 kiloluk et ve kemik kütlesinin özü başlangıçta karşıt cins iki insandan gelen tek bir hücrede toplanmıştır


İnsanın iki ayrı bedende, birbirinden bağımsız olarak üretilen özlerden meydana gelişi ile yeryüzündeki en büyük mucizelerden biri gerçekleşmektedir


İnsanın varoluş mucizesinin gerçekleşebilmesi için insan vücudunda gereken hazırlıklar yıllar öncesinden başlar


Bunun için öncelikle hem erkek hem de kadın üreme hücrelerinin olgunlaşıp faal hale gelmesi gerekmektedir


Diğer ifade ile başlangıçtaki tek hücre o andakiler ile yıllar sonraki eylemlerin bilgisine ve oluşum gücüne sahiptir

Bu devinim her insanda olgunlaşma çağı olarak adlandırılan bir süreç ile birlikte devreye girer Bu devreye girişin en önemli unsurları beynin kontrolündeki hormonal sistemlerdir


İnsan vücudundaki bütün ihtiyaç ve gelişimler beynin kontrol edebileceği bir sistem ile yaratılmıştır Bir bakıma beyin vücudun komuta sistemidir


Organlardan gelen değişim ve gelişim mesajlarını değerlendiren beyin en uygun emirleri gerekli olan yerlere olabilecek en kısa zamanda iletir

Bunu yaparken de basite indirgenemez bir yapıda olan sinirleri ve hormonal sistemi haberleşme aracı olarak kullanır


Vücudun istemli ya da istemsiz tepkileri bu haberleşme sonucudur ve tamamen beynin kontrolündedir


Hormonal sistemin faaliyete geçişi genel olarak insan henüz anne karnındayken başlar ve o insanın ölüm anına kadar devam eder


Üreme bezleri de hormonların etkisi sonucunda harekete geçen organlardır Ancak vücudun diğer parçalarından farklı olarak üreme bezleriyle ilgili hormonların salgılanması buluğ döneminde (insan vücudunun en gelişkin olma döneminin başlangıcında) başlar


Bunun nedeni her canlı gibi insanlarında genlerini eksiksiz ve mükemmel olarak diğer nesillere aktarma gerekliliğindendir Eksiksizlik ve mükemmellik ise canlıların en gelişkin oldukları dönemlerdedir


Hormonal sistemin eylem ve kontrol aygıtı olarak kabul edilen beyindeki hipotalamus buluğ çağına gelindiğinde kendisine bağlı olarak çalışan bezlerden biri olan hipofiz bezine üreme organlarını faaliyete geçirecek emirler göndermeye başlar



Bunun nedeni genetik bilgilerin canlıların en gelişkin ve en mükemmel oldukları dönemlerde aktarılması gereğindendir Diğer ifde ile bir İrade bu büyük gerçeği bilmekte, çok önceden gereken tedbirleri eksiksiz almaktadır


= = =

Hipotalamus denen bu organımız insan bedenindeki gelişmelerden, örneğin kişinin kaç yaşına geldiğinden, üreme sisteminin harekete geçmesi için gereken fiziksel gelişimi tamamlayıp tamamlamadığından haberdardır ve bilinçli bir bilgi ile hareket etmektedir


Bu minik et parçası bu bilgilerde eksiklik varsa bunu bilecek ve harekete geçmeyecektir



Bu bilinçli bilgi son derece karmaşık basite indirgenemez sistemlerin bütünsel kurgusunun sonucudur Bu bütünsel kurgudaki en küçük bir aksaklık bu bilgiyi ve bilinci yok eder


Başka bir deyişle basit bir et parçası gibi görünen hipotalamus tarih hesabı yapmakta ve insanın yetişkinliğe geçiş zamanının geldiğini tespit ederek vücuttaki diğer salgı bezlerine gereken emirleri vermektedir


En uygun zamanda üreme organlarına gitmesi gereken mesajları son derece karmaşık fakat özel kimyasal yapılardaki hormonlarla göndermekte ve insanların soylarını devam ettirebilmesi için gereken gelişmenin başlamasını sağlamaktadır


Bir kaç santimetrekare büyüklüğünde, görünüşte basit bir et parçası gibi görünen bu minik kütlenin zaman içinde insan vücudunda oluşan değişim ve gelişimlerden haberdar olması; bu değişim ve gelişimlere göre ve bir amaca yönelik faaliyetlerde bulunması şüphesiz ki şuurlu bilginin sonucudur

Hipotalamus, Gn-RH kısaltması ile de belirtilen Gonadotropin adlı bir hormonu kan yoluyla hipofiz bezine göndererek kadın ve erkekte buluğ çağının başlama vaktinin geldiğini bildirir


Bu ara hormonların rastlantısal olamayacak kadar karmaşık kimyasal yapılarda olduğunu belirtelim



Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Embriyodan İnsana

Eski 08-17-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Embriyodan İnsana



Embriyodan İnsana -3


Hipotalamusun verdiği emirler doğrultusunda hareket etmeye başlayan hipofiz bezi de öncelikle üreme organlarını aktif hale getirecek hormonlar üretip göndermeye başlar


Bunlar LH luteinleştirici ve FSH folikül uyarıcı adlı hormonlardır Bu hormonların her ikisi de hem erkeklerde hem kadınlarda salgılanır, kimyasal içerikleri aynıdır ama etkileri cinsiyetlere göre birbirinden farklıdır

Hem kadınlarda hem de erkeklerde aynı hormonlar salgılanmasına rağmen, bunların etkilerinin birbirinden tamamen farklı olması son derece şaşırtıcıdır


FSH adlı hormon kadınlarda yumurtanın meydana gelmesini sağlayan hormondur


= = =



Gonadotropin Hormonunun Kimyasal Yapısı


= = =


Erkeklerde ise aynı hormon sperm oluşumunu sağlamaktadır


LH hormonu ise kadınlarda yumurtanın serbest hale gelmesini ve progesteron adlı başka bir hormonun salgılanmasını sağlar Progesteron ise rahmin bebek için hazırlanmasında kullanılır


= = =



Progesteron Hormonu ve yapısı


= = =


Aynı hormon erkeklerde tamamen farklı bir görev üstlenmekte ve testesteron hormonunun salgılanması için hücreleri uyarmaktadır


Testesteron ise sakal, bıyık, sesin kalınlaşması gibi erkeksi özelliklerin ortaya çıkmasını ve sperm oluşumunu sağlar

Aynı hormon kadın vücudunda da aynı formülle salgılanmakta, ancak şaşırtıcı bir şekilde kadınlarda erkeklerde yaptığının tam tersi etkilere yol açmaktadır


Son derece karmaşık olsa da sonuçta bir kimyasal bileşik olan bu hormonun içinde oluştuğu vücudun cinsiyetini bilmesi ve ona göre davranması son derece ilgi çekicidir


Babadan gelen spermle anneden gelen yumurtanın birleşmesi ile meydana gelen bu tek hücreden oluşacak bu yeni canlının bütün fiziksel ve ruhsal özellikleri bu hücredeki DNA molekülünde saklıdır


= = =



Testesteron Hormonu (Tüm hormonların farklı yapılarda olduğunu dikkat ediniz)


= = =


DNA molekülünü meydana getiren, molekülün bölümleri olarak da nitelendirebileceğimiz 46 kromozomdan yirmi üçü babadan, yirmi üçü anneden gelmekte, diğer bir ifade ile bu yeni canlı anneden ve babadan gelen 46 adet kromozomlardaki genlerle şekillenmektedir


Bu genlere işlenmiş şifreler o canlının akla gelebilecek her türlü özelliğini belirlemektedir

DNA vücudumuzdaki yaklaşık 200 trilyon hücrenin her birinin çekirdeğinde bulunur


Hücrenin ortalama çapının 10 mikron olduğu göz önüne alınırsa DNA'nın ne kadar küçük bir alanda ne kadar büyük bir bilgiyi depoladığı daha iyi anlaşılabilir



Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Embriyodan İnsana

Eski 08-17-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Embriyodan İnsana



Embriyodan İnsana-4



Kromozomların DNA molekülünde çiftler halinde yer alması çok önemlidir Her insanın yaratılış aşamasında çift kromozomların yarısı anneden diğer yarısı ise babadan gelmektedir


= = =




Yukarıda DNA'nın kromozom içinde nasıl depolandığı görülüyor İnsanla ilgili bütün bilgilerin saklandığı DNA vücudumuzdaki yaklaşık 200 trilyon hücrenin her birinin çekirdeğinde bulunur


= = =


Anneden gelen 23 kromozom ve babadan gelen 23 kromozom birbirinin çiftidir Yani her insanın hücre çekirdeğindeki 46 kromozom aslında 23 çiftten oluşmaktadır


Babadan gelen 23 kromozomun özel bir durumu vardır Bu kromozomlar X ve Y harfleriyle gösterilen birbirlerinin karşıtı iki özellik taşır Anneden gelen kromozomlarda ise sadece X özelliği çiftler halinde bulunur


Hücrelerde iki çeşit bölünme gerçekleşir Bunlardan mitoz olarak adlandırılan bölünme bütün vücut hücrelerinde görülen klasik bir bölünme şeklidir



Mitoz Bölünme


Bu bölünme sonucunda hücrelerin kromozom sayılarında bir değişiklik olmaz Oluşan yeni hücrelerde de hiçbir bozulma ve değişiklik bulunmaz Hepsi birbirlerine benzer


Fakat sperm ve yumurta gibi üreme hücreleri söz konusu olduğunda bu bölünme şekli tamamen değişir Mayoz olarak isimlendirilen bir bölünme şekline dönüşür

Mayoz bölünme sonucunda oluşan yarım hücreler 23 kromozomludur Bu yarım hücreler sanki diğer yarı hücre ile birleşip tek bir hücre oluşturacağının bilincindedir Her iki vücutta buna göre hazırlıklar yapılır


İki ayrı vücut da birbirlerinden habersiz oluşan bu yarım hücrelerin daha sonra doğal mekanizmalarla birleşerek ayrı bir canlıyı oluşturacak tek bir hücreye dönüşeceğinin bilinci gerçekten çok ilginçtir




Mitoz ve Mayoz Bölünme ve Farklılıkları


İki ayrı vücuttan gelen yarım hücrelerin oluşturduğu hücrede, bu hücreden oluşacak canlının bütün bilgileri mevcuttur


Bu tek hücre kendi içinde bölünür Oluşan yeni hücreler kendilerine verilen bilgiler dahilinde kademe kademe yeni canlıyı oluşturlar Oluşan bu yeni canlı anne ve babaya benzer ve onlar gibi mükemmeldir


Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Embriyodan İnsana

Eski 08-17-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Embriyodan İnsana



Embriyodan İnsana-6


Erkek bedeninden kadın bedenine gönderilen atmıkta ortalama iki yüz ile üç yüz milyon arasında sperm bulunur Boyları milimetrenin yaklaşık %1'i kadardır



Sperm


Tek bir canlı için ortalama üç yüz milyon sperm belki fazla abartılı bulunabilir Fakat yumurtaya giden yol öylesine zorludur ki bu spermlerden ancak bin kadarı yumurta yakınlarına ulaşmayı başarabilir


= = =



Erkek üreme organları olan testisler gerek konumları, gerek üretim kapasiteleri, gerekse içerdikleri sistemlerle ÖZELDİR VE BİR TASARIM HARİKASIDIR


= = =


Diğer bir ifade ile burada da doğal seçilim uygulanmakta spermlerden en güçlülerinden bin kadarının yumurta yakınlarına ulaşmasına izin verilmektedir

Şüphesiz ki bu olay canlının ilk yaratılışındaki mükemmelliğini koruma amaçlıdır Dolaysıyla evrimin değil, tersinimin kanıtı olur


Yumurta yakınlarına ulaşmaya başaran bu bin spermden genelde bir tanesi, nadiren de bir kaç tanesi yumurtaya ulaşır ve onunla birleşir



İnsan Yumurtası ve Spermler

Yumurtadaki anneden gelen yirmi üç kromozomla spermdeki babadan gelen yirmi üç kromozom birleşir ve kırk altı kromozomlu tek bir hücre haline dönüşür


= = =


Erkek bedeninde bir başka bedende (dişi bedenlerinde) görev yapacak spermlerin hazırlanması da çok ilginçtir


Bir yumurtanın döllenmesi için her atmıkta yaklaşık 200-300 milyon sperm hücresi hazır olmalıdır


Bu hazır olma; vücut sıcaklığı, spermlerin oluştuğu organların konumu, oluşan spermlerin stoklanması, korunması gibi çok özel şartlar gerektirir

Erkek bedeni bu özel şartlara uygun olarak yaratılmıştır


Sperm üreten organların başında bulunan testislerde üretiminin gerçekleştiği ve toplam uzunlukları yaklaşık 500 metreyi bulan bine yakın kanalcık vardır Bu kanalcıklar seminifer tüpçükler olarak adlandırılır


= = =



Sağda testisleri oluşturan kanalcık sistemi (seminifer tüpçükler) görülüyor Bu kanalcıklarda ileride spermleri oluşturacak sperm ana hücreleri bulunur Üstteki resimde ise testis lobülünden bir detay görülmektedir


= = =


Her birinin ortalama uzunluğu yaklaşık 50cm olan kanalcıkların içerisinde zaman içinde gelişerek spermleri oluşturacak sperm ana hücreleri bulunur


Sperm ana hücreleri olan spermatogoniumler seminifer tüpçüklerin çeperlerinde yer alır Bir süre sonra çoğalmaya başlayan bu hücreler bir mitoz ve iki mayoz bölünme gerçekleştirirler


Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.