Deyimler Sözlügü ( V ) |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Deyimler Sözlügü ( V )Vadesi gelmek (yetmek): 1 Ömrü sona ermek, eceli gelmek, ölmek 2 Süresi dolmak, ödeme zamanı gelmek ”Vadesi geldi geçiyor ama senet sahibi hâlâ ortalıkta görünmüyor ”Vakit geçirmek: Oyalanmak, bazı şeylerle meşgul olarak zamanın geçmesini sağlamak ”Top oynayarak vakit geçirebiliriz sanırım ”Vakit kazanmak: 1 Karşı tarafı oyalayarak zamanı uzatmak 2 Bir şeye ayrılan ya da harcanan zamanı uzatmak ”Sen onu meşgul et ki hemen yola çıkmasın, bu sayede biz de biraz vakit kazanmış oluruz ”Vakitli vakitsiz: Rastgele bir zamanda, gelişigüzel, uygun bir zamanı gözetmeden ”Vakitli vakitsiz gelip giderdi evine ”Vaktini almak: Epey zaman harcanmasını gerektirmek, başka bir işe ayrılmış zamanı tutmak ”Vaktini alıyorum ama başka çarem de yok ”Vaktini öldürmek: Zamanını yararsız, gereksiz, boş işlerle ya da hiç iş yapmadan, boş yere geçirmek ”Bu kazanç getirmeyen işle bütün vaktini öldürecek misin yani?”Vaktini şaşmamak: Tam zamanında ”Vaktini şaşmaz o, göreceksin şimdi gelecek ”Vara yoğa karışmak: Her şeye, üstüne lâzım olsun olmasın her işe karışmak ”Üvey annemin vara yoğa karışmasından bıkmış usanmıştım iyice ”Varlık göstermek: Beğenilir bir iş yapmak; kendini kanıtlayacak, göze görünür bir görevini yerine getirmek; kendini göstermek ”Oynadığı ilk oyunda bir varlık gösteremedi ”Varlıkta darlık çekmek: Elinde her imkân olduğu hâlde bunlardan yararlanamamak, sıkıntıya düşmek ![]() Vay canına!: Şaşma, öfke duygusunu dile getirmek için kullanılır ![]() Vebali boynuna olmak: Bir işin günahını yüklenmek ![]() Velveleye vermek: Gereksiz bir heyecana, telâşa düşürmek ”Bir anda ortalığı velveleye verdiler; bağırmaya, sağa sola koşmaya başladılar ”Verip veriştirmek: Ağır sözler söylemek, ağzına ne gelirse söylemek ”Yüzüne karşı verip veriştirdi ama o tek kelime bile söylemedi ”Veryansın etmek: Hiç insaf göstermeden, acımadan saldırmak; ağzına geleni söylemek ![]() Vıcık vıcık: Sulu ve gevşek olmak, basıldığında ses çıkarmak ”Etraf vıcık vıcık çamurdu, yürüyemiyorduk ”Vıdı vıdı etmek: Söylenip durmak, hemen her şeyi eleştirip beğenmediğini söyleyerek durmadan konuşmak, etrafındakileri rahatsız etmek ”Sus artık, vıdı vıdı edip kafamı şişirdiğin yeter ”Vız gelmek (vız gelip tırıs gitmek): Hiç önemsememek, aldırış etmemek ”Onun sözleri vız gelir bana, önce kendine söz geçirsin ”Viraneye çevirmek: Yakıp yıkmak, yıkıntı durumuna getirmek, harap etmek ”Beş gün geçmeden viraneye çevirdiler evi ”Voli vurmak: Haksız olarak kazanç elde etmek, vurgun vurmak ![]() Volta atmak: Bir aşağı bir yukarı dolaşmak, gidip gelmek ”Canımız sıkıldıkça avluda volta atıp dururduk ”Vur abalıya: Bütün yükün yumuşak huylu kişiye yüklenmesi; sessiz, güçsüz kimsenin hırpalanması, hakkının çiğnenmesi durumunda karşıdaki kişiye sitem yollu söylenir ![]() Vur dedikse öldür demedik ya!: Bir isteği, dileği yerine getirirken aşırılığa kaçıp da işi berbat edene karış söylenir ![]() Vurduğu yerden ses getirmek: Eli ağır olmak, çok kuvvetli vurmak ![]() Vurdumduymaz Kör Ayvaz: Umursamaz, aldırmaz, duygusuz ve kayıtsız kimse ![]() Vur patlasın çal oynasın: Aşırı zevk ve eğlence; aşırı zevk ve eğlenceye düşkün kimsenin parasını bu yolda harcamasını anlatır ”Vur patlasın çal oynasın sabaha kadar tepinip durdular ”Vurucu güç: Çok etkin silâhlarla donatılmış, özel eğitim görmüş askerî birlik ”Ordu içinde vurucu bir gücün oluşturulması konusunda fikir birliğine vardılar ”Vücuda getirmek: Oluşturmak, meydana getirmek, var etmek ”Bütün bu canlıları Yüce Allah`tan başka kim var edebilir ki?”Vücudunu ortadan kaldırmak: Öldürmek ”Sabaha kadar adamın vücudunu ortadan kaldırın, yoksa başımıza çok iş açacak ”
|
|
|
|