Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Marmara Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağaçhisar, bursa, köyü, orhaneli

Ağaçhisar Köyü Orhaneli Bursa

Eski 08-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ağaçhisar Köyü Orhaneli Bursa



Orhaneli Ağaçhisar Köyü Bilgileri -Ağaçhisar Köyü Hakkında -Ağaçhisar Köyü Tanıtımı - Ağaçhisar Köyü Resimleri



Ağaçhisar, Bursa Orhaneli ilçesine bağlı bir köyüdür

İlçe: ORHANELİ

İl: BURSA

İle Uzaklığı:71 km

İlçeye Uzaklığı:16 km

Rakım:755m

Nüfus:

2000:220
1997:226

Tarihi

Kaynak kişilere göre dağ köyü olduğu için köylüler evlerini çatma ağaçlardan yaparlardı Köyü çevreleyen bir tahta çit nedeniyle bu adın verildiği, bir başka kaynağa göre de eskiden köyde ağaç biçmeye yarayan hızar olduğu için "Ağaç Hızar" anlamında adlandırılmıştırKöy, H 937/ M 1530 tarihli Muhasebe defterinde Atranos kazasına bağlıdır Ayrıca 1908 Salnamesindeki mülki taksimat ile 1925 yılı Yunan Fecayii köy listelerinde ve 1927 Salnamesi haritasında Atranos'a kayıtlıdır İç İşleri Bakanlığının 1933 tarihli "Köylerimiz" adlı yayınında da Bursa ili Orhaneli ilçesine bağlı olarak gösterilmektir
Ağaçhisar Baskını [değiştir]

Ağaçhisar Baskını 12 Eylül 1337 (miladi 1921) tarihinde,Orhaneli ve Tavşanlı’nın Yunanlılarca işgalinden iki ay sonra meydana gelmiştir

Kabakçı çetesi önce İnegöl taraflarından Büyükorhan’ın Cuma camisi çevresinde kurulan pazara gelen soyguncu çeteleri yakalayıp ellerindeki para dolu heybeleri aldıktan sonra silahlarını teslim etmiş bölgelerine bir daha girmemelerini tenbih etmişlerdiBu olaydan sonra bu sefer İnegöl tarafından çoğunluğu Çerkes olan Kuvay-ı seyyare gurubu Keles ve Orhaneli havalisine gelerek soygunlara başlamıştır

İnegöl taraflarından Şaban Çavuş ve Fevzi adındaki çete reislerinin önderliğindeki Çerkes, Arnavut ve Abazalar’dan oluşan 100 kişilik kalabalık bir çete önce Keles’e gelmiştirBuradan, önce Oydas’a sonra da Ağaçhisar köyüne gelmişler,camiinin avlusunun dört köşesine kazan kurdurmuşlar,hayvanları kestirip yiyip içmişler,kadın oynatmışlar,halka işkence edip kadınların altın, bilezik ve kolyelerini zorla gasbetmişlerdirAğaçhisar köyünden Yemen Gazisi Ali Dayı köyden kaçarak Belenörenli Hacı Hüseyine baskını haber vermiştir

Bu arada Kabakçı’nın adamlarından olan Belenörenli Hacı Hüseyin,Kabakçı’ya haber vermek için bir adamını Harmancık’a göndermiş, ve yöredeki tüm efeler bu olaydan haberdar edilmiştirEfeler gruplar halinde Ağaçhisar yolunu tutmuşlar; Kabakçı bir grup olarak giderken,Topal Sadettin Efe,Canip Efe,Sadık Ağa(Şükrü Pehlivan’ın babası),Fadıllı Molla İsmail ve yanındakiler de başka bir grup olarak Ağaçhisar’a gitmişlerdir

Kabakçı Ağaçhisar’da çetelerin yaptığı eza ve cefaları Harmancık’ın Gedikören köyü yakınlarındaki Asar Tepe'de iken haber almıştırBu hadiseyi duyar duymaz hiddetlenmiş ve atına atladığı gibi “Allah’ını seven benle gelsin" diyerek atını Ağaçhisar’a doğru topuklamıştırKabakçı’nın yanında Şapçılı Şükrü Efe ve yine Şapçı’dan Kara Osmanların Mustafa(Köse),Bekdemirler'den Süleyman Çavuş,Kepekdere'den Turpancı Deli Mehmed,Kıçmanlar'dan Hacı Mehmed,Alabarda’dan Hacı Ali,Kara Ahmet,Kara Mehmet,Seyis Kamil,Madanlarlı Mehmed Ali,Kozlucalı Deli Oğlan Mehmed,Balatdanişmentli Ali Çavuş,Gedikören Ortaköy’den Kara Mahmut,Eceköylü Çolak Hüsen,Köprücek köyünden Koca Hüseyin,Kınıklı Süleyman,Eğrigözlü Çeribaşı,Derbentli Bilmen’in Eyüp,Doğanlarlı Kemaneci İbrahim ,Çardı’dan İzzet Ahmet,Yayabaşından Soğuğun oğlu Ahmet,Avdanlı Kel Ali vb efeler vardır

Gece boyunca yürüyüp Ağaçhisar’a gruplar halinde gelen 83 efe,köyün başında birleşmişler ve yolu bağlayıp köyün etrafını çevirmişlerdir

Sabaha karşı güneş doğduktan sonra efeler, köyde bulunan çetecilere önce teslim olun ikazı yaptılarsa da bu pek itibar görmemiş ve çetecilerin saklandıkları yerler yaylım ateşine tutulmuşturÇatışmada bir dama mevzilenen çeteciler,dalga geçerek efelere hitaben; “Hey efeler, kurşunu boka atman, ete atın!“ diyerek kızdırmaya çalışmışlardır

Baskın sırasında Süleyman Çavuş, çetecileri aldatmak ve kalabalık olduklarını belli etmek için “Birinci bölük, birinci manga, süngü tak, nişan al!“ diye yüksek sesle bağırmıştır Çatışmada Fevzi denilen çete reisi vurulmuş,bu arada Canip Efe de elinde bulunan iki el bombasını sürüne sürüne gidip çetecilerin sığındığı dama atmıştırKepekdereli Deli Mehmed ise 7 kişiyi turpanla öldürmüştürBundan dolayı adı Turpancı kalmıştır

Sekiz saat süren çatışma sonrasında çeteciler bozguna uğramış,kimisi kadın kılığına girip kaçmaya çalışırken efeler tarafından yakalanmıştırAğaçhisar köyü muhtarı Hatipoğlu da bir damda 10 kişinin saklandığını haber verince onlar da yakalanıp elleri bağlanmıştırEfeler, çete başılarından Şaban Çavuş’u kaçırmışlarsa da onu Belenören’den biri dolma tüfekle vurmuş, fakat yine de ölmeyip Keles’e ulaşmış daha sonra zehirli kahve içirilerek öldürülmüştür

Bu arada yakalanan soyguncu çetecilerin iri yarı ve pos bıyıklı olan reislerinden biri, elleri arkadan bağlı olarak ağaca bağlanmışÇete reisi de efelere hitaben;”Sizin efe başınız kim?”deyince orada bulunan efeler, Kabakçı’ya hitaben ”Efem,adam seni soruyor” demişlerKabakçı,çete reisinin yanına gelmişÇete reisi, alçak boylu olan Kabakçı’yı görünce ; ”Bu mu sizin efeniz,ben bunun gibi ikisini bıyık niyetine bir sağıma bir soluma takarım” diyerek küçümsemiş ve dalga geçmişBunun üzerine Kabakçı,hiddetlenerek belinden sıyırdığı gümüş saplı kamayı adamın böğrüne bir iki kez saplayarak öldürmüştür

Efeler,yakalanan çetecileri dörderli sıra halinde elleri arkadan ve birbirine tellerle bağlı olarak Harmancık’ın merkezi olan Çardı’ya getirmişler,burada Aliağa Pınarında (çeşmesinde) hayvan sular gibi sulamışlardırBu arada Çardı’da Ağa konaklarının yanında dururlarken yakalanan çetecilerden biri Kabakçı’ya” Efem,nedir bu bize yaptığınız eziyet,teller ellerimizi kesti” diye şikayette bulununca Kabakçı’da ; ” Hangi bilmem naptığımın herifi sizi böyle bağladı” diyerek hiddetlenmiş,bunu duyan ve esirlerin ellerini bağlayanlardan biri olan Çeribaşı’da “Efem,bizle beraber sende bağladın bunları” demiş ve bu tartışmadan sonra Kabakçı ile Çeribaşı’nın arasına soğukluk girmiş daha sonra da yolları ayrılmıştır

Ertesi günü de başlarında bir grup muhafız ile birlikte esir edilen 40 soyguncu Kuvay-ı seyyareci, Tavşanlı’ya Yunanlılara gönderilmiştirBir müddet Tavşanlı’da kalan esirler 26 Eylül 1337(1921) tarihinde Kütahya’da bulunan İşgal Kumandanına teslim edilmiştir

Harmancık’tan Miladi 1908 doğumlu Ahmet Kaya,Bursa’da tanıştığı birisinin kendisine ‘Ağaçhisar’da kendisinin de olduğunu’ belirterek “Biz hak ettik fakat bizi öldüreceklerdi de Yunanlılara teslim etmeyeceklerdi! ” demiştir

Ağaçhisar’da efeler tarafından baskın yapılan bu çeteciler,Kuvay-ı Seyyare grubu üyeleridirMilli Mücadele yıllarında General Ali Fuat Paşa Ankara’dan gelen Çerkes Ethem yanlısı Kuvay-ı Seyyareyi <bunların zaman zaman eğlence yapıp kadın oynattıklarını düşünerek> Bursa cephesinde ve İnegöl civarında Uludağ’ın doğusundaki köylere yerleştirerek bunları meşgul etmek,Beyce (Orhaneli) mıntıkasından da Bursa üzerine akınlarda bulunmalarını istiyorduFakat onlar ciddi işlere girmek istemiyorlardıOnlar, Simav-Tavşanlı-Demirci mıntıkalarını istiyorlardı

Aslında bu olay, Kuvay-ı Seyyare grubunun Keles ve Orhaneli mıntıkasına gelmesi ve buralardan anafor toplamalarıyla alakalıdırBunlar,Yunan’a karşı mücadele ediyoruz diye ”iane” yoluyla halktan zorla maddi kaynak temin etmekteydiler

Yurdun düşman işgalinden kurtulabilmesi için gerekli olan parasal yardım zenginler tarafından sağlanmaktaydıBu milis kuvvetlerini eşkıya olarak görenlerden ise bu altın ve paralar “salma” yoluyla alınmaktaydıBu durum, bazı zenginlerden ise zorla alma yoluna kadar gitmekteydiİşte Çerkes Ethem yanlısı olan ve yörede altın ve para toplayacağız diye halka zulmeden bu Kuvay-ı Seyyare üyeleri Ağaçhisar köyünde de halka zulmetmişler ve sonrasında çatışma çıkmış,çatışma sonucunda yakalanan çetecilerin,Tavşanlı’daki Yunanlılara teslim edilmesine kadar olaylar gelişmiştirBu çatışmada Yunanlılara karşı mücadele eden müfreze beylerinden Kirmastılı Ahmed Nazif de ölmüş ve adamları da Kabakçı tarafından dağıtılmıştırBöylece bu müfreze,ortadan kalkmıştır

Aşağıda Ağaçhisar Baskınını yaşayanların bizzat verdikleri ifadeler bulunmaktadırYorumsuz olarak bu tutanakları aynen yazıyoruz

Keles Mıntıka Kumandanlığı görevinde bulunmuş olan Firuz Bey’in konuyla ilgili ifadesi şu şekildedir;

“Keles Mıntıka Kumandanlığı’na ta’yin edildiğimden i’tibaren vezâif-i mevdu’ayı ifaya sa’y ediyor ve ma’iyyetimle Kocaeli mıntıkasında çalışıyordumYunan âmâline hizmet eden Tavşanlılı Kabakçı Salih ile Orhaneli kazasının Işıklar karyesi ahâlisinden şekavetle me’lûf Topal Sa’deddin’in başlarına topladıkları üçyüz kadar âsiyle müsademeye(çarpışmaya) koyuldumSekiz saat devam eden müsademe esaretimle neticelendiBizi kollarımız bağlı olarak Kütahya’ya götüren usat(asiler),26 Eylül (13)37’de Yunan işgal kumandanına teslim etdilerHer birimiz tüfenk dipçikleriyle güzelce dövüldükden sonra elbisemi soyup habs etdilerTevkif edildiğimin ikinci gecesi karargâha götürüldüm ve üç sa’at bilâ-fâsıla dayak yedimİttisalimdeki(bitişiğimd eki) locadan acı acı yükselen “Aman Allah”niyazı üzerine indirilen sopaları saymaya başladımYediyüze kadar saydıktan sonra nöbet bekleyen”Kurşunlulu Petro”dan dayak yiyenin kim olduğunu sordumArkadaşlarımdan Dağıstanlı Mehmed ile Bursalı Osman olduğunu söyledi

Ağaçhisar Baskınıyla ilgili Yenice Müretteb Taburunun Altıncı Müfreze Kumandanı Dikici İsmail Usta’nın ifadeleri de şu şekildedir;

“Kütahya Jandarma Kumandanı Kabakçı Salih Efe,refiki (arkadaşı) Topal Sa’deddin ve avaneleriyle 12 Eylül (1)337’de Ağaçhisar’da vuku’a gelen müsâdemede birkaç arkadaşımla beraber esir düşdükten sonra Tavşanlı karyesine sevk ve tel örgüye idhâl edildikİfademizin ahzı(alınması) esnâsında dikenli tellerden yapdıkları kırbaçla atılan dayakdan Laz İsmail,Süleyman Çavuş ve Yenişehirli Hüseyin nâmındaki üç refikim(arkadaşım) şehid düşdüOradan Kütahya’ya götürdüler ve içi su ile dolu bir mahzende kırksekiz saat kadar kaldıktan sonra zemini kanla mülemma(parlayan) bir odaya nakl etdiler

Kültür

Köyde yörük kültürü hakimdir

Coğrafya

Bursa iline 71 km, Orhaneli ilçesine 16 km uzaklıktadır Dağlık arazi yapısına sahiptir Köy Kocasu çayının yol aldığı derin vadinin yamaçlarında kurulmuştur Köyde bulunan Hafif kükürt kokulu kaynak suları banyo olarak ağrılı hastalıklara, Çamur uygulamalarında da romatizma, kireçlenme, uyuz ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir

İklim

Köyün iklimi, Marmara iklimi etki alanı içerisindedir Yazlar kurak ve sıcak Kışlar soğuk ve yağışlı geçmektedir

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdırBaşlıca yetişen tarım ürünleri Kiraz, Çilek ve Cevizdir

Muhtarlık

Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır

Köy Muhtarı: :İSMAİL ACAR

Muhtarlık Erişim Bilgileri:

Telefon: 224-8333019
Cep Telefonu: 0-532-6869946

Altyapı bilgileri

Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi bulunmaktadır Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır









Kaynak : Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kaynak : Yerel Net

Köyünüze ait bilgi ve resimleri bu konu altında paylaşabilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.