Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
peygamber, sevgisinin, tezahürleri

Hz. Peygamber Sevgisinin Tezahürleri

Eski 05-02-2008   #1
djdem
Varsayılan

Hz. Peygamber Sevgisinin Tezahürleri



HzPeygamber’e iman etmek farzdır HzPeygamber (sav)’e iman etmek İslamın erkanından birisi, imanın da şartlarından bir şarttır Bundan dolayı her Müslümanın O’nun Allah tarafından gönderilmiş bir elçi olduğuna şehâdet etmesi, O’nun Rabbinden getirdiği her şeyi tasdik etmesi ve O’ndan gelen bütün sözleri ve fiilleri kabul ederek, O’nu hayatında kendisine örnek alması gerekir

HzPeygamber’i sevmek, her mümin için en gerekli taatlerden biridir Zîrâ sevgili Peygamberimiz (sav), Buhârî ve Müslim’in Enes b Mâlik (ra)’den rivayet ettikleri bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:

“Sizden birinize ben, annesinden, babasından, çocuklarından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadığım müddetçe tam iman etmiş olamaz” (Buhârî, İman: 8; Müslim, İman: 69,70)

Bu zikretmiş olduğum hadis-i şerif başka bir rivayette şöyle nakledilmiştir:

“Sizden birinize ben, kendi nefsinden, annesinden, babasından, çocuklarından ve bütün insanlardan daha sevimli olmadığım müddetçe tam iman etmiş sayılmaz

Bu sevgi bir insanda gerçekleşmezse, o insan gerçek mümin olamaz Nitekim, Abdullah b Hişâm, HzÖmer (ra)’ın bir gün Peygamber (sav)’e şöyle dediğini rivayet etmiştir:

“Ey Allah’ın Resulü sen bana, nefsim hâriç her şeyden daha fazla sevimlisin” demiştir

Hz Peygamber (sav) ise, O’na “Hayır ey Ömer, nefsim elinde olan Allah’a yemin olsun ki; sen, beni nefsinden de daha fazla sevmedikçe gerçek iman etmiş olamazsın” buyurmuştur

HzÖmer (ra)’de O’na; “Vallâhi şimdi sen bana nefsimden de daha fazla sevimlisin” dediğinde, HzPeygamber (sav); “Şimdi imanının kemâle ermiştir ey Ömer” demiştir (Buhârî, Muhtasarı Tecrid-i Sarih Terc, I,31)

Şüphesiz ki insan, iyiliğin esiridir Kalpler kendisine iyilik yapana karşı sevgi duymak üzere yaratılmıştır Eğer bir insan, kendisine iyilik yapan bir insanı severse, ya ona bir hediye verir veya dar zamanında ona yardım eder Bir kişi başka bir kişiyi sevince bunları yaparsa, o halde, bütün âlemlere hidâyetle gelen, bütün insanlık için rahmetle gönderilen insanlara kitabı ve hikmeti öğreten, dünya ve ahiret saadetine kavuşma yolunu açıklayan bu Yüce Peygamber’e karşı tutumumuzun nasıl olması gerekir?

Burada hemen şunu ifade etmemiz gerekir Hiç şüphesiz ki; Allah sevgisinden sonra sevgiye en lâyık olan HzMuhammed (sav)’dir Zîrâ Yüce Allah, bir ayet-i kerimede Hz Peygamber (sav)’e hitâben şöyle buyurmaktadır:

“(Ey Habibim!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz kiAllah’da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir” (Al-i İmrân, 3 / 31)

Allah, iki vasıtayla bilinip tanınır: Onlardan biri akıl, diğeri ise peygamberdir Allah’ı birinci vasıtayla bilip anlamak yeterli değildir Varlık âlemindeki çok mükemmel plan şaşmayan kanunların bir planlayıcının ve ebede uzanan ölçü ve anlamda bir kanun koyucunun varlığına delalet ettiğini akıl yoluyla bilip anlamak mümkündür Ama O yüce kudretin sıfatları, emirleri, kullarından bekledikleri, bu dünyayı insanlara hazırlamasının nedenleri, ahiretin varlığı bilinmemektedir Bunları akıl değil, ancak peygamber haber verebilir Peygamberin getirdikleri akılla birleşince asıl yol ve amaç belirlenmiş olur

O halde peygamber, ilahî rahmeti ve O’nun kullarına olan buyruklarını yansıtan bir ayna, O’nun kanunlarını haber veren bir alıcı-verici,O’nu kullarına tanıtan bir rehber; kulluk görevinin anlamını ve ölçüsünü insanlara öğreten bir öğretmendir

Bu nedenle Allah’ın sevgisine erebilmenin tek yolu, peygamberi sevmek ve O’nun getirdiklerini gönülden benimseyip kabul etmek; ilâhî rahmetin insanlıktan yana ışık ve enerjisini ondan almaktır

HzPeygamber Sevgisinin Alametleri

HzPeygamber (sav)’i gerçekten seven bir müminde bulunması gereken bazı vasıflar vardır Bunları şöyle sıralayabiliriz:

1 HzPeygamber (sav)’in sünnet-i seniyyesine uymak; O’nun hayat tarzına hayatımızı uydurmak Nitekim Cenab-ı Allah:

“Andolsun ki Allah’ın Resulünde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnek vardır” (Ahzab, 33/21) buyurmaktadır

Allah’ın rızası ve sevgisi HzPeygamber (sav)’in sünnetine uymakla elde edilebilir Bir müminin en büyük ideali, kendisini Allah’a sevdirmektir Yani O’nun rızasını kazanmak, gazabından korunmaktır

Allah’ı sevenler, “Ben özümü Allah’a teslim ettim, bana uyanlar da öyle” (Al-i İmran, 3/20) diyen ve bu ilahî emri tebliğ eyleyen Resulullah’a karşı gelmemek ve onun gibi ihlas ve samimiyetle, “Ben özümü Allah’a teslim ettim” deyip dininde ve şeriatında ona ve onun öğretim ve bildirilerine uymak ve onu örnek almak lazım gelir Bunun zıddı, “Ben Allah’ı severim, ama emrini dinlemem, O’nun sevdiğini sevmem, O’nu sevenleri, O’nun yolunu gösterenleri, O’nun seçip gönderdiklerini sevmem, onlara benzemek istemem” demektir ki, bu da, “Ben kendimden başka bir şey sevmem, tevhid yolunda yürümek istemem” demektir Allah’ın Resulüne uymak istememek, Allah’ı sevmemek ve rahmetinden mahrum olmaktır

Allah’ın veli kullarından olan Sehl bAbdullah et-Tüsterî şöyle demektedir: “Allah’ı sevmenin alameti, Kur’an’ı sevip anlamaktır Kur’an’ı sevmenin alameti, Rasulullah Efendimizi sevmektir Rasulullah’ı sevmenin alameti, O’nun sünnetini severek yerine getirmektir

“Allah’ı, Kur’an’ı, Peygamberi ve Sünnetini sevmenin alameti ise, ahireti sevmek ve ona hazırlanmaktır Ahireti sevmenin alameti, kendini bilip sevmektir Kendini sevmenin alameti, dünyanın aldatıcı, oyalayıcı yanlarını sevmemektir Bunun da alameti, insanı amaca ulaştıracak kadar rızkı helâl yoldan elde etmektir” (Yıldırım, Celal, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, Anadolu Yay, İzmir, trs, II, 884)

2 HzPeygamber (sav)’in sözünü kabul edip, hükmüne razı olmak Bir ayet-i kerimede Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Hayır; Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükme karşı, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olamazlar” (Nisâ, 4/65)

Yüce Allah bu ayette şu üç noktaya dikkatimizi çekiyor:

a Her meselede Rasulullah’ın hakemliğine başvurmak

b O’nun verdiği hükümden dolayı içimizde hiçbir sıkıntı ve rahatsızlık duymamak

c Tam bir teslimiyetle O’na boyun eğmek

Kur’an-ı Kerim, müminlerin mutlak teslimiyetten öte başka bir tercih haklarının da olmadığını kesin bir ifade ile haber veriyor:

“Mümin bir erkek ve kadın için, Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, artık onlar için hiç bir tercih hakkı yoktur” (Ahzab, 33/36)

3 İnsanlar arasında O’nun dini olan İslamı yaymak, tevhid bayrağını yükseltmek ve Yüce Allah’ın kesinlikle izin vermediği putperestliği ortadan kaldırmak

4 İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak, Allah için, kitabı için, Peygamberi için ve bütün Müslümanlar için nasihatte bulunmak Nitekim Ümmet-i Muhammed’in en hayırlı ümmet olmasının sebeplerinden birinin, iyiliği emretmeleri ve kötülükten sakındırmaları olduğunu Yüce Allah şöyle açıklamaktadır:

“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz İyiliği emreder, kötülükten sakındırır ve Allah’a iman edersiniz” (Al-i İmrân, 3/110)

5 HzPeygamber (sav)’in güzel ahlâkıyla ahlâklanmak ve bütün kötü ahlâk ve davranışlardan sakınmak Çünkü Sevgili Peygamberimiz; “Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim”buyurmaktadır (Tirmîzî, Hüsnü' l-Huluk, 8)

HzPeygamber’in yolundan gitmek, onun ahlâkıyla ahlâklanmakla olacağına göre, herkesin kendisini, yaptıklarını ve kimin yolundan gittiğini ve kimin ahlâkıyla ahlâklandığını bilmesi ve kontrol etmesi lazımdır

İstiklal Marşı Şairimiz:

Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir,

Davransana eller de senin, baş da senindir (Ersoy, Mehmet Akif, Safahat, İst, trs, I, 400) demektedir Gerçekten, eller bizim elimizse ve taşıdığımız baş da bizim diyebiliyorsak, başımızı iki elimizin arasına alıp, biz neyiz ve kimin yolundayız diye düşünmemiz lazımdır

6 HzPeygamber (sav)’e saygı ve hürmet göstermek Sahâbîler (Allah onlardan razı olsun) HzPeygamber (sav)’e saygılarından dolayı seslerini O’nun sesinden fazla yükseltmezlerdi Hz Peygamber (sav)’e bu derece saygı ve hürmet gösterirlerdi Nitekim Yüce Allah: “Ey inananlar, seslerinizi, Peygamberin sesinin üstüne çıkarmayın, birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi onunla da öyle yüksek sesle konuşmayın, yoksa siz farkında olmadan, amelleriniz boşa gider” (Hucurât, 49/2) buyurmaktadır

7 HzPeygamber (sav)’e daima salat ve selamda bulunmak Zîrâ Yüce Allah bu hususta şöyle buyurmaktadır:

“Allah ve Melekleri, Peygambere salât etmekte (onun şerefini gözetmeye, şânını yüceltmeye özen göstermekte) dir Ey inanlar! siz de O’na salât edin, (O’nun şânını yüceltmeye özen gösterin) içtenlikle selam edin (O’na esenlik dileyin)” (Ahzâb, 33/56)

Yüce Allah, bu ayet-i kerimede bütün müminlere Peygamberine salât ve selâm etmelerini emretmekte ve O’na saygı göstermelerini istemektedir “Allahümme Salli alâ Muhammed” demek salât, “Esselâmü aleyke eyyühen-nebiy” demek selamdır Hz Peygamber (sav)’den rivayet edilen çok sayıda Salavât-ı Şerife vardır Bunları okumak, mümkün olduğu kadar çok salãt ve selâm getirmek, Peygamber (sav)’in sevgisini celb eder, şefaatine sebep olur

İşte HzPeygamber (sav)’i gerçekten seven her Müslümanda bu vasıfların bulunması gerekir Aksi halde insan tam manasıyla imanın meyvesinden istifade edemez ve Hz Peygamber (sav)’in şefaatine nâil olamaz

__________________

nO sEvGiLi No dıRdıR
onLine şamaTa onLine gıRgıR



ORTAMIN BİTTİĞİ YERDE BİZ BAŞLARIZ TARZIMIZ İÇİN ÖLÜR ŞEKLİMİZ İÇİN YAŞARIZ!!!…
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.