Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Karadeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, genel, hakkinda, sinop

Sinop Hakkinda Genel Bilgi

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sinop Hakkinda Genel Bilgi



Sinop Hakkinda Genel Bilgi
Sinop Genel Bilgi



Aynı zamanda Sinop, Anadolu’nun Karadeniz’e uzanan en kuzey kesiminde, Boztepe Burnu ve Yarımadası üzerinde kurulmuştur Sinop orta yükseklikteki dağlık alanlardan oluşan coğrafi bir yapıya sahiptir Üç sıra halindeki Kuzey Anadolu Dağları’nın kuzeydeki ilk iki sırasının doğu kesimleri il sınırları içerisinde kalır İlin orta kesimini İsfendiyar Dağları olarak tanımlanan Küre Dağları, güneyini de Ilgaz Dağlarının doğu uzantıları engebelendirmektedir Küre Dağları 3 Jeolojik zamanın başlarında meydana gelen Alp-Himalaya kıvrım kuşağı üzerindedir Bunlar yüksek genç dağlar olup, diğer dağlar kadar aşınmaya uğramamışlardır Bu dağların en yüksek noktası Küre Dağları üzerindeki Zindan Dağı (1717 m), Ayancık’ta Çangal Dağı (1605 m) ve Boyabat’daki Dranaz Dağıdır (1345 m) Bu engebeli alanlar dışında il topraklarının büyük bölümü platolar halindedir Buradaki dağlık alanlar ve platolar zengin bir bitki örtüsüne sahiptir

Karadeniz kıyılarının hiçbir yerinde buradaki kadar korunaklı koy ve körfezlere rastlanmaz Sinop’ta iki önemli liman bulunmaktadır Bunlardan güneydoğudaki koyda bulunan asıl liman, kuzeybatıdaki Akliman ile Hamzaroz Koyu da eski çağlarda barınak olarak kullanılmıştır Sinop kıyılarında Sarı Ada, Kara Ada, Tavşan Adası olmak üzere üç tane yerleşime açık olmayan küçük adacıklar vardır

Kıyı kesiminin ardında yükselen dağların üst kısımlarında yer yer ormanlarla çevrili yaylalar bulunmaktadır Bu yaylaların başlıcaları; Yassıalan, Düdekoğlu, Sucuoğlu, Çan, Altınyayla, Kocaoğlu, Mehmetli, Aluç, Dariözü, Yaylacık, Sakızlı yaylalarıdır Dağlarla kıyı kesimi arasında büyük düzlükler halinde ovalar bulunmaktadır Sinop ve Boyabat ovaları bunların başında gelmektedir

Akarsuların kendi adını verdikleri bir çok küçük vadi bulunmakta olup, aynı zamanda ilin arazi yapısını göstermektedir

Kuzey Anadolu kırık çizgisi üzerinde yer alan Sinop, 4 derece deprem bölgesindedir İl alanı genellikle II Jeolojik Zamanda oluşmuştur Yarımada, volkanik yapılıdır Sülük Gölü eski bir volkanik kütledir

İl topraklarını Gökırmak, Çatalzeytin Çayı, Ayancık Çayı, Tepe Çayı, Ayardin Deresi, Kanlı Dere, Çakıroğlu Çayı, Kırkgeçit ve Sarımsak Çayları Karasu ve Gebelit Çayları sulamaktadır İlin güneydoğu sınırlarını çizen Kızılırmak’ın en büyük kollarından olan Gökırmak il sınırları içerisinden kaynaklanmaktadır Bu akarsulardan Gökırmak Boyabat ovasını sulayıp Kızılırmak’a dökülür Çatalzeytin, Ayancık, Karasu, Kanlıçay ve Kabalı çayları da Karadeniz’e dökülmektedir Sinop’ta az sayıda küçük göller bulunmaktadır Bunlardan Sinop Yarımadası üzerindeki Sülük Gölü, deniz seviyesindeki Sarıkum Gölü, deniz seviyesi altında olan Karagöl ve yarı bataklık halindeki Aksaz Gölü belli başlılarıdır Ayrıca Taşmanlı ve Bektaşağa göletlerinden sulu tarım için yararlanılmaktadır Yüzölçümü 5862 km2 olan Sinop’un, 2000 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, toplam nüfusu 227933’tür
İlin kıyı şeridinde Akdeniz bitkileri de görülür Meşe defne, karaağaç, çınar, fındık, kızılcık, kayın, gürgen, karaçam ve sarıçamdan oluşan ormanlarla kaplıdır Ayrıca bu ormanlarda, oldukça gür bir orman altı örtüsü vardır Bu örtü, defne, ılgın, kızılcık ve çitlembiklerden oluşur İlin güneyine gidildikçe de bitki örtüsü bozkırlaşmaya başlar

Sinop’un kuzey kesiminde Karadeniz iklimi hüküm sürmektedir İlin güney kesimlerinde ise kıyıya paralel uzanan dağlar nedeniyle, Karadeniz ikliminin etkisi giderek azalmaktadır Bu bölgede yağışlar azalır, sıcaklık düşer, Karasal ikliminin etkileri görülmeye başlar Sahil şeridinde ortalama yağış miktarı 679- 1077 mmdir En yüksek sıcaklık 35 C, en düşük sıcaklık -8,4 Cdir İç kesimlerde ise ortalama yağış 388- 473 mmdir En yüksek sıcaklık 41 C, en düşük sıcaklık -10,5 Cdir

Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında buğday, mısır, arpa, şeker pancarı, patates, pirinç, soğan, domates, elma, armut ve kestane gelmektedir Az miktarda tütün ve yem bitkileri yetiştirilir Hayvancılık önemli bir gelir kaynağı olup, alçak kesimlerde sığır ve manda, platolarda Ankara keçisi ile koyun yetiştirilir Ayrıca tavukçuluk ve arıcılık da yapılmaktadır İlin geleneksel uğraşlarından biri de balıkçılıktır Açık deniz, kıyı balıkçılığı ve tatlı su balıkçılığı yapılır Ormancılık ta başlıca gelir kaynakları arasındadır Kalkınmada ikinci derecede öncelikli iller kapsamına alınan Sinop’ta un, balık unu, balık yağı, çeltik, süt ürünleri, orman ürünleri, dokuma, cam, tuğla, kiremit, çivi, metal fabrikaları, tekstil, mermer atölyeleri ile yaprak tütün işletmesi bulunmaktadır Yer altı kaynakları yönünden yoksul olan ilde cam sanayiinde kullanılan kum yatakları vardır

Ekrem Akurgal, Prof Afif Erzen ve Münster Üniversitesinden Ludwıg Budde tarafından yapılan kazı ve yüzey araştırmalarında ele geçen buluntular, yörenin İlk Tunç Çağında (MÖ3500-2000) yerleşime açıldığını göstermektedir

Anadolu’nun en kuzey noktası olarak bilinen İnce Burundaki fenerin batı kesimlerinde kıyını hemen yamaçlarında ele geçen, kesici, yan kazıyıcı, omurgalı kazıyıcı ve yonga parçaları diye adlandırılan taş aletler Üst Paleolitik Çağa (MÖ 30000-10000) tarihlenmektedir Müze Müdürlüğünce yürütülen yüzey araştırmasında 44 adet höyük tespit edilmiştir Bu höyüklerde ele geçen buluntulara göre, özellikle sahil şeridine yakın nehir ağızlarında ve nehir vadileri boyunca Kalkolitik Çağ ’dan (MÖ 5500-3200) itibaren yerleşildiğini ve Tunç Çağı boyunca (MÖ 3200-1200) yerleşime sahne olduğu görülmektedir

Ö XVIII Yüzyıl ile MÖ VIII Yüzyıl arasında yerleşim izine rastlanmadığını bu dönemin Sinop için karanlık bir dönem olduğunu ortaya koymuştur Hitit metinlerinde adı geçen Kaşkaların bölgede yaşayıp yaşamadıklarını gösteren arkeolojik bir bölge henüz saptanabilmiş değildir Araştırmanın ortaya koyduğu bir gerçek de Sinop’ta İlk Tunç yerleşimlerinin büyük bir yangın sonucunda terk edildiği ve bu dönemden itibaren MÖVIIIyüzyıla kadar karanlık bir dönemin başladığıdır

Hititlerin önemli bir yerleşimi olan Sinop’ta Sinuwa (Sinope) kenti bulunuyordu Kuruluş tarihi kesinlik kazanamamakla beraber; Sinuwa’nın (Sinope) hangi tarihte kurulduğu bilinmemekle birlikte, Hititler döneminde, Karadeniz kıyılarının en önemli kentidir O dönemde, Anadolu’nun doğu-batı ekseni arasında ulaşımı sağlayan ana yol, Hattuşaş’tan geçip Ephesos’da denize ulaşıyordu Sinuwa’nın o çağda gelişebilmesi de yalnız, Hattuşaş’ı Karadeniz’e bağlayan yolun ucunda olmasından kaynaklanıyordu

756 yılında Milet’ten ayrılan ve kendilerine yeni bir şehir kurmak isteyen Miletoslu göçmenler buraya gelerek bugünkü Sinop’un ilk temelini atmışlar ve bu şehre Sinope adını vermişlerdir Antik Çağın ünlü düşünürlerinden Diogenes’in (Diojen) Sinop’ta doğmuş olması da kentin önemini arttırmıştır

Sinop ve civarına yayılan Lydia ve Kimmer egemenliğinden sonra Sinop’a ikinci bir kolonizasyon hareketi yapılmıştır630’da Lydialıların 546’da Persler tarafından yıkılmasına kadar süren dönemde Sinop tarihi karanlıktır Perslerin Karadeniz kıyılarındaki şehirleri nasıl idare ettikleri kesinlik kazanamamıştır Bununla beraber, varlıklarını koruyan bu şehirlerin Perslerin atadıkları Tiranlara vergi ödedikleri sanılmaktadır Sinop bu dönemde önce Kapadokia Satraplığı, daha sonra da Pontus Kapadokiası sınırları içerisinde kalmıştırVyüzyılda Sinop yöresi Perikles yönetimine bağlanmıştır

Büyük İskender’in Persleri 334 ve 332’de yenmesinden sonra yöre Makedonyalıların egemenliği altına girmiştir İskender’in ölümünden sonra Seleukosların yönetimine giren yöre, MÖIIIyüzyılda Pontus Krallığının hakimiyetine girmiştirIyüzyılda Karadeniz kıyılarının büyük bir bölümü ile birlikte Sinop’a da Romalılar hakim olmuştur İmparator Cesar zamanında şehre maddi yardımlarda bulunulmuş ve kentin daha gelişip büyümesi sağlanmıştır

Bununla beraber, Genç Pliny’nin Trajan’a yazdığı bir mektuptan Sinop’ta çok sayıda Hıristiyan’ın yaşadığı anlaşılmaktadır İdari olarak Armeniakon ve Pontus Themalarında dinsel olarak da Hellenpotos Metropolitliğine bağlı olarak gösterilen Sinop’ta günümüzde harabeleri bulunan Balatlar Manastır Kilisesi’nin VI Yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır Bizans döneminde askeri önem kazanan Sinop’un kale içine çekildiği ve tarih boyunca gelişmiş bulunan ticaret ve kültürünün dinsel bazı olaylar nedeniyle gerilediği sanılmaktadır Iustinianus zamanında Sinop’un kaleler, su yolları, köprüler ve kiliselerle geliştirildiği ancak, kısa süre sonra ortaya çıkan Arap istilaları bu gelişmeyi engellemiştir İstanbul’un Latinler istila edilmesinden sonra I Andronikos’un torunlarından Komnenoslu Aleksios ve David yönetiminde Karadeniz’in güneydoğu kıyısında Trabzon Rum Devleti kurulmuştur

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra, Paflagonya ve Sinop çevresi Süleyman Şah’ın komutanlarından Karatekin tarafından 1085’te Bizanslılardan alınmıştır Bundan sonra yöre Bizanslılar ve Selçuklular arasında siyasi çekişmelere neden olmuştur XIIIyüzyılda Sinop yöresi Trabzon Rum İmparatorluğu’na bağlanmışsa da Anadolu Selçukluları yöreyi yeniden ele geçirmiştir Moğolların Anadolu’yu işgalinden sonra sürekli el değiştiren Sinop, 1277’de Pervaneoğullarına, 1322’de Candaroğullarına bağlanmış 1461’de de Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır

XVIyüzyılda Celali ve Suhte ayaklanmaları şehre zarar vermiş, 1614’te Kazaklar buraya saldırmışsa da Karadeniz muhafızı İbrahim Paşa onların şehri almasını engellemiştir Kazakların Sinop’a yönelik saldırıları Sultan IVMurad döneminde sona erdirilmiştir
XVIII Yüzyıl sonlarında Rusların Kırım’ı işgalleri sırasında Sinop’ta tersanenin yoğun olarak gemi yapımında çalıştığını Osmanlı arşivlerinden öğrenilmektedir 1853 yılında Rus donanması tarafından yapılan Sinop baskını Osmanlı Devleti ve müttefikleri ile Rusya arasında Kırım Savaşı’nın başlamasına neden olmuştur Kırım Savaşı sonrasında Sinop sancağına Kafkaslardan gelen göçmenler yerleşmiştir Bu savaştan sonra imzalanan Paris Antlaşması’na göre tarafsız bölge haline getirilen Karadeniz’de Osmanlı Devleti ve Rusya ne tersane ne de donanma bulundurmayacaklardı Bu anlaşmadan sonra Sinop’ta ufak çapta da olsa tersane faaliyetinin olduğu anlaşılmaktadır Sultan IIAbdülhamid döneminde Sinop Kalesi hapishane olarak kullanılmıştır

yüzyılda yöre, Kastamonu vilayetine bağlı Sinop sancağının sınırları içerisinde kalmıştır I Dünya Savaşından sonra, bağımsız bir Rum Pontus Devleti kurmaya amaçlayan ayrılıkçı çeteler, zaman zaman Sinop yörelerine de saldırmışlardır Üçüncü Ordu Müfettişliğine ve Milli Mücadeleyi başlatma görevine atanan Mustafa Kemal Paşa, 18 Mayıs 1919 günü Sinop’a uğramış ve buradan Samsun’a hareket etmiştir Eylül 1919’da şehirdeki küçük İngiliz birliği, Sinop Mutasarrıfı Mazhar Tevfik Bey’i tutuklamak ve hükümet konağına İngiliz Bayrağı asmak istemişse de, halkın sert tepkisi üzerine bundan vazgeçmek zorunda kalmışlardır Sinop ve yöresindeki Milli Müdafa-i Hukuk Cemiyetlerinin teşkilatlanması Mazhar Tevfik Bey’in gayretiyle hızla gelişmiştir Sivas Kongresinde alınan karar gereğince, Sinop ve nahiyelerinde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin birçok şubesi açılmıştır
Cumhuriyetin ilanından sonra il konumuna getirilmiştir Cumhuriyet dönemi Sinop tarihinin en önemli olaylarından biri de, Mustafa Kemal Atatürk’ün 15 Eylül 1928’de şehre gelerek harf inkılabıyla ilgili ilk işareti ve dersi burada vermeleridir

Sinopta günümüze gelebilen tarihi eserler: Sinop Kalesi (1215), Balatlar Kilisesi, Muineddin Süleyman Pervane Medresesi (XIIIyüzyıl), Alaaddin Camisi (1267), Saray Camisi (1374), Fethi Baba Mescidi (1353), Ulu Bey Mescidi (1358), Kadı Mescidi (1364), Cezayirli Ali Paşa Camisi, Meydankapı (Süleymaniye) Camisi (1878), Kefevi Camisi (1806), Kaleyazısı Mehmet Ağa Camisi (1062), Seyyid Bilal Türbesi (1280), Gazi Çelebi Türbesi (1322), İsfendiyaroğulları Türbesi, Sultan Hatun Türbesi(1394), Hatunlar Türbesi, Arslan Çeşmesi (1289), Şehitler Çeşmesi, 1853’te Rus donanmasının yaptığı baskın sırasında yaşamını yitiren Osmanlı denizcileri anısına yapılan Şehitlik (1857), Paşa Tabyası, Sinop Tersanesi, Eski Hükümet Konağı, Mektebi İdadi Binası (Öğretmenevi) (1876-1909), Sinop Saat Kulesi ile Eski Sinop evleri bulunmaktadır Ayrıca Hamsilos Koyu, Akliman yöresi, Mobil ve Korucuk Köyü Mesiresi, Sarıkum, Karakum ilin doğal güzellikleri arasındadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.