Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Karadeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atmacacılık, rize´de

Rize´De Atmacacılık

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rize´De Atmacacılık



Atmacacılık
Bölge, Türkiye'nin genelinden coğrafi olarak epeyce farklılık gösterir Dağları, eğimi, toprak görünmemecesine olan yeşilliği, azgın denizi, iklimi, bol yağışı Farlılıkları daha da sayabiliriz

Tüm bunların yanında insanları da farklıdır İnsanlarının yaşam biçimleri, dünyaya bakışları da farklıdır Dünyada belki bir daha benzeri olmayan bir biçimde, kendi kendisiyle alay edebilen, kendisiyle ilgili espriler üretebilen ve bunlara yine kendisi gülebilen insanların yaşadığı alanlardır buraları
Tüm bunların dışında bölgenin özellikle de en doğusuna doğru gidildikçe bir başka farlılık daha gözlenir Kıyı şeridi boyunca dizilen Pazar, Ardeşen, Fındıklı, Arhavi, Hopa, Kemalpaşa gibi ilçelerde çok yoğun olarak, Rize il merkezi ve Çayeli ilçesinde de az olarak bir avcılık türü yapılır Bu, "atmacacılık" adı verilen ve başından sonuna dek doğanın içinde geçen bir avcılık türüdür
Atmacanın ya da yerel adıyla "sifteri" nin avının öyküsünü anlatacağım size Bunu okurken ekolojik dengenin nasıl oluştuğuna, ekolojik zincir de denilen ekosistemin nasıl işlediğine tanık olacaksınız
Atmaca avının iki nedeni vardır Bunlardan birincisi bu iş yalnızca yaz aylarında (çünkü diğer dönemler yumurtlama ve yavrularını büyütme zamanlarıdır) ve tümüyle dağlarda, doğanın içinde yapılabildiğindan; doğayla başbaşa kalmak isteyenler için ideal bir ortam oluşturmasıdır Tatil günlerini bu zamanlara ayarlayan yöre insanları, günlerinin çoğunu bazan da tümünü dağlarda geçirirler
Atmacalığın bir diğer amacı da bıldırcın yakalamaktır Ama iş bıldırcın yakalama zamanına gelinceye değin çok uzun aşamalardan geçilir
İlk iş mısır ekimi yapmaktır Temmuz aylarında mısır ekimi yapılır Çekirge en çok da bu mısır koçanlarının arasında bulunur Bunları yakalamak son derece kolaydır Çekirge yakalanır, belinin ortasından bir iple bağlanır "Ragi" denilen küçük ve özel bir kafesin içine konulur Kafesin dışı, tümüyle inek kuyruğundaki kıllardan yapılmış tuzaklarla doludur Çekirge kafesin içinde belinden ipliğe bağlı olarak ve havada asılı olarak tutulur Böylece açık bir alana bırakılır Çok geçmeden bir atmaca kuşu (ciceğen) çekirgeyi yemek için ragiye konar Konmasıyla birlikte de yakalanmış olur Burda çekirgenin yerini "ğvapa" ( diğer adı "lakoti" ) da alabilir Bu, büyükçe bir böcek türüdür ve toprağı eşeleyerek gezer, topraktan beslenir Özellikle de yumuşak toprakları sever Bu yumuşak toprakların içinde nerelerde daha çok yaşadığını yöre insanları bilir Bunlar yakalanır, belinden ipe bağlanır ve raginin içine asılır Ayakları toprağa henüz değecek biçimde bir ipliğe bağlıdır Sürekli toprağın içine girmek için çabalar Onun bu çabaları, atmaca kuşu 'nun dikkatinden kaçmaz Sonunda onu avlamak için raginin üstüne konar, ancak kendisi yakalanır
Artık elimizde ikinci gereç de tamamdır Sıra atmaca kuşunu eğitmekte ve onunla da atmaca yakalamaktır
Atmaca kuşunun önce eğitimi gerekmektedir Kuşun 15 m uzunluğunda tümüyle düz bir çubuk üstünde sürekli olarak oturması gerekmektedir Çevresinden korkmaması için de gözkapaklarının üstü özel bir maddeyle kapatılır Böylece kuşun yalnızca aşağıları görmesi sağlanır
Bu olay her zaman için yapılmaz Yalnızca atmaca avına çıkıldığı zaman uygulanır Kuşun tüm zamanları çubuğun üstünde geçer Zaten kendisi de kuru ağaç dallarında yaşamayı sevdiğinden sorun da olmaz Burada yemlenir Yemlenme dediysem de, et verilir Çünkü bu kuş, etoburdur Onu beslemek için başka serçe türleri öldürülür ve atmaca kuşunun çubuğuna, temizlendikten sonra bağlanır Kuş buradan beslenir
Sıra gelir bu kuş aracılığıyla atmaca yakalamaya Yalnız, bunun için başka gereçlere de gereksinim vardır Atmaca dağlarda, sırt boylarından geçer Yere son derece yakın olarak uçar Avını kilometrelerce uzaktan görür Son derece hızlı olarak avına yaklaşır ve saldırır
Bu aşamada insanın ortada gözükmemesi gerekmektedir Bunun için de sırt boyunca bir yerde, tümüyle doğal görünüşlü bir yer yapılır "Tente" denilen bu yerin içinde insan vardır Buradan atmaca gözetlenir
Atmaca her yılın Ağustos ve Eylül aylarında Gürcistan tarafından Karadeniz kıyısı boyunca batıya doğru hareket eder Bu göç yönü ve tarihi hiç değişmez İşte tentelerin gözetleme yerleri, doğuya doğru olarak dönüktür ve atmacanın yolunu gözler Yine atmacanın geliş yönüne göre, genellikle 2x3 m ya da daha farklı boyutlarda ağ gerilir
Avcılar atmacayı havada uçarken, ne kadar uzakta olursa olsun tanırlar Diğer onca kuşun arasında olması, onlara benzemesi ve uzaklık onlar için hiç farketmez Uzaktan atmacanın görülmesi durumunda, gözlerinin üstü kapalı olan atmaca kuşu çubuğun üstünde olarak tenteden dışarıya çıkarılır En ileride atmaca, sonra ağ ve onun arkasında da atmaca kuşu vardır
Kuş çubuğun üstünden kaçırılır Kaçırılır dediysem bir karış kadar Ayaklarından bir iplikle çubuğa bağlıdır Sağını solunu da göremediğinden yalnızca altındaki çubuğu görebilir Ve çubuğa konmak ister Bunu da yapamaz çünkü, çubuğu tutan insan eli, çubuğu sürekli oynatmaktadır Burada insanın amacı, kuşun sürekli olarak uçmasını ve atmacanın da bu uçuşu görmesini sağlamaktır
Gerçekten de atmaca uzaklık ne kadar olursa olsun, avının harekelerini görür ve kilometrelerce öteden avına saldırmak için hızlanır Göremediği ya da belki de görüp de önemsemediği bir şey vardır, o da kendisiyle kuşun arasında gerili olan ağ Hızla kuşa saldıran atmaca, gelir ve ağa takılır Bu geliş öylesine hızlıdır ki, bazı avcılar çok dikkatli olmalarına karşın, atmaca kuşlarını atmacaya yem etmekten kurtaramazlar Bazan da atmaca ağı iyice farkeder ve ağın arkasından dolaşarak kuşa saldırır Tüm bu olaylar bir kaç saniye içinde olduğundan avcı kuşunu kurtaracak zamanı bile bulamaz
Sonunda atmaca da yakalanmış olur Avcı önce bir sevinç narası atar Bu yalnızca yöreye özgü olan özel bir haykırış türüdür Ardından eğer belinde silahı varsa -ki hemen hemen hepsinde vardır- ve yakaladığı atmaca da iyi bir atmacaysa havaya ateş eder Böylece herkese zaferini iletmiş olur Bu zafer her avcı için her gün bir kaç kere olabilir Yakalan atmaca iyi bir türden değilse hemen serbest bırakılır İyiyse bir mendile özel bir biçimde bağlanır ve merkezi tenteye getirilir Buralar bir kaç avcının birlikte kaldığı merkezi yerlerdir Buralar da ormanın içinde ağaçlardan yapılmış, yanları ve üstü eğreti otlarıyla kapatılmış, tümüyle doğal olan barınaklardır Tabii ki içinde ve çevresinde en çok da, avlanan atmacalar bulunur
Bütün bunlardan sonra işin belki de en zevkli yanı olan, vahşi bir atmacanın evcilleştirilmesi gelir Buradaki evcilleştirme hiçbir zaman sözcüğün gerçek anlamıyla evcilleştirme olmaz Burada anlatılmak istenen atmacanın sahibinden korkmamasıdır en fazla Atmaca öylesine vahşi bir canlıdır ki, hiç bir zaman, hiç bir koşulda evcilleşmez
Yukarıda söylediğim anlamda evcilleştirmek için önce bağlanması gerekir Bu iş, ayaklarına özel ipler bağlanmakla olmaz Çünkü o zaman uçuşa geçtiğinde ayakları çıkar Bunu önlemek için belbağı denilen ve kanatla boynundan geçen özel bir bağ kullanılır Ayrıca ayaklarından da özel bir dengeyle buraya başka bir bağ getirilir Sonuçta kendisine zarar verilmeksizin kuşun kaçması engellenmiş olur
Bu aşamada kolun çok iyi korunması gerekmektedir Çünkü en küçüğü 15 cm olan pençelerinin deriye geçmesi durumunda, deriyi kurtarmanın yolu yoktur Pençeler deriyi delik deşik eder Korkar, acı duyarsanız ya da bunu belli ederseniz, atmaca daha fazla ürker ve daha fazla pençesini batırır Bu nedenle acıya dayanarak derinizi kendiliğinden bırakmasını beklemekten başka seçeneğiniz yoktur
Atmaca başlangıçta hep kaçmak ister, siz onun alır kolunuzun üstüne oturtursunuz Yine kaçar Ancak zamanla kaçamayacağını anlar ve durumu kabullenir
Sıra onu doyurmaya gelmiştir En çok sevdiği yiyecek de pişmiş yumurtanın sarısıdır Doyurmayı siz kendi ellerinizle yaparsınız Ters bir hareketiniz, yumurta yerine parmaklarınızı gagalamasına neden olabilir Onu beslemeniz, size biraz daha yakınlaştırır
Bunların dışında yazıda anlatılamayacak başka türden eğitimler de yapılır Bir kaç gün içinde atmaca, yine vahşidir ama en azından sahibinden korkmamakta ve ani hareket etmedikçe ondan kaçmamaktadır
Doğada atmacaya benzer birçok kuş türü vardır Atmacanın özelliği gözlerinin içinin tam anlamıyla sapsarı olmasıdır Ayrıca, erkeği dişisinden daha küçüktür Bu nedenle yalnızca dişisi yakalanır Diğerleri ya hiç yakalanmaz ya da hemen serbest bırakılır
Atmaca yalnızca yumurtayla doyurulmaz kuşkusuz Kendisinden küçük her tür kuşu yer Bu yeni ölmüş ya da canlı olabilir Bazan avcılar başka bir biçimde yakaladıkları bir kuşu atmacanın önüne atarlar İşte gerçek anlamda doğanın acımasızlığını ve vahşetini orada görürsünüz Atmaca avını öylesine zevkle, hızla parçalar ve öldürür ki, gözlerinize inanamazsınız Çoğunlukla "keşke görmeseydim" der insan
Atmaca böylece yakalandıktan ve eğitildikten sonra sıra onunla bıldırcın avlamaya gelmiştir
Bıldırcınlar Karadeniz'in kuzeyinden gelirler Denizi aştığı için yorgundurlar ve ilk kara parçasına konarlar Özellikle yağmurlu ve gök gürültülü havalarda denizin önündeki ilk toprak parçasına bile konarlar Bu gelişleri çoğunlukla gece olur Yağmurun geçmesine dek kondukları yerde kalırlar ve hiç hareket etmezler Bıldırcınları avlamanın bir çok yolu vardır Atmacayla avlamak bunlardan yalnızca biridir Günün çok erken saatlerinde avcılar kollarında son bir gündür aç bıraktıkları atmacaları (aç olmazsa saldırmaz), ellerinde uzun çubuklarıyla dolaşırlar Çubuklarla çimlerin üzerinde gezerler Eğer orda bıldırcın varsa korkar ve hemen havalanır Havalanmasıyla birlikte atmaca da arkasından uçurulur Çok az da olsa istisnaları olmakla birlikte, atmaca bıldırcını mutlaka yakalar ve ilk gördüğü dala ayaklarında bıldırcın olarak konar Avcıya düşen iş, parçalamadan gitmek ve ayaklarından bıldırcını almaktır
Bu iş bazan saatlerce sürebilir Çünkü atmaca ne avını vermeye niyetlidir, ne de öyle kolayca yakalanacak yerlere konmaya Ayaklarına bağlı olan kısacık iple yakalanabilir ancak Tam yanına yaklaşırsınız, uçar Bir uçmasıyla birlikte yüzlerce metre uzağa gidebilir Siz de arkasından
Tüm bu iş avcılıktan çok, doğayla yaşamanın bir yoludur Doğu Karadeniz'de Her avcının sonuçta yalnızca bir atmacası olur öve onu ertesi yıla kadar saklar Bunlara "tüylek" denir İşine yaramayanları ve fazla yakaladığını salıverir Avcıların en dikkat ettikleri şey, neslin tükenmemesidir Bir avcının bir yılda yalnızca bir adet yakaladığını ve atmaca avının gerçekten zor koşullarda ve ortamlarda yapılması nedeniyle herkes tarafından yapılmadığını gözönüne alınsanız, bu korumanın boyutlarını da anlayabilirsiniz Bu nedenle bölgede belki de yüzyıllardır bu av yapılmasına karşın, neslin tükenmesi söz konusu olmamıştır
Bir diğer konu atmacanın örneğin yumurtadan çıktıktan sonra, ya da yavruyken yakalanmamasıdır Çünkü bu iş, atmaca avcılığının ahlakında yoktur Bu avcılıktaki amacı oranlarsak, bıldırcın yakalamak çok küçük bir oranda kalır doğrusu
Amaç çoğunlukla doğada, dağda yaşamaktır Amaç, o ortamda bulunmaktır Gündüzleri av peşinde olmaktır Geceleri hep birlikte içki içmek, türküler söylemek, horon oynamak, eğlenmektir Bu nedenle avladığı atmacayı yaşadığı kente götüremeyecek olan insanlar, kente dönüşlerinde kuşu salıverirler Çünkü yaşadıkları günlerdir onlar için önemli olan
Atmaca avcılığı yapıldığı günler boyunca dağlarda yaşanır Tentelerde elektrik bulunmaz Televizyon bulunmaz Hiçbir makine yoktur En büyük teknoloji ürünü küçük radyolar ve dürbünlerdir Bunun dışında her şey doğaldır ve doğal ortamda geçer Kirlilik, gürültü, gazete, dert, tasa, yoktur Musluk yoktur Su, doğal kaynaklardan karşılanır Tüm yiyecekler doğal ortamlardan elde edilir
Atmaca kültürü yöre insanları için çok önemlidir Atmacanın yalnızca dişisi yakalanır demiştim Bunun da değişik türleri vardır Renklerine göre ayrılan bu türlerin de iyisi kötüsü vardır Bu renk ayrımı çoğunlukla boynundaki tüylerin renklerine göre yapılır Dışarıdan bakan biri, hiç bir renk ayrımı göremez Oysa oradaki bir tüyün hafif bir renk farklılığı, atmacanın niteliğini de belirler
Atmacanın niteliği öylesine önemlidir ki, genç ya da yaşlı insan farketmez, iyi bir atmacayı kolunda oturtup dolaşmak, bir onur kaynağıdır Bu amaçla yörede yapılan şenliklerde mutlaka atmaca yarışmaları yapılır Görüntüsü en iyi olar atmacaya ödüller verilir İyi atmaca gururla dolaştırılır Ömrünün herhangi bir döneminde atmacacılık yapmamış olmak, eksiklik sayılır
Bu satırları okuyan çoğu kişi işi abarttığımı sanabilir ama, şunu da eklemek istiyorum Sahibinin atmacasına öylesine bir bağılılığı vardır ki, atmaca hastalandığında çoğunlukla sahibi de bundan etkilenir Mutsuz, sinirli olur Atmacanın iyileşmesi için her şeyi yapar Atmacasıyla o, bütünleşir Asla atmacasını öldürmez Günü geldiğinde salıverir
İşin doğada yaşama yanını bir yana bırakırsak; bıldırcın yakalamak için atmaca, atmaca için atmaca kuşu ve doğada yaşam, atmaca kuşu için çekirge, çekirge için mısır ekimi İşte ekosistem Zincir nasıl da birbirine bağlı Aradan birini kopardığınızda tüm dengeler bozuluyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.