![]() |
Naz Makamı Ve Leylâ’Nın Aşkı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Naz Makamı Ve Leylâ’Nın AşkıNaz Makamı Ve Leylâ’nın Aşkı Leylâ onurlu bir hanımdır ve “Mecnûn”un bu geçici “aşk” anlayışını beğenmemektedir ![]() ![]() ![]() *** Naz… Farsçada tatlı cilve, tatlı işve anlamlarına gelen bir kelimedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hafif nazlar… Başkalarına yakın davranarak kıskandırmak, ümitsizlik vermek, saklanmak, ilgisiz görünmek, değer vermiyormuş gibi yapmak, randevu vermemek, verilen randevuya lüzumsuz bahanelerle gitmemek gibi şeylerdir ![]() Ağır nazlar… Açıkça sevmeyeceğini söylemek ama ümit vermeye devam etmek, başka birisini fiilen severek düelloya varacak kadar rekabet ortamı hazırlamak, aşkını test etmek için ağır hakaretlerde bulunmak, gerçekleşmesi imkânsız koşulların ardına gizlenmek, kendisi istemedikçe bir daha bulunmamak üzere başka bir yere göç etmek gibi şeylerdir ![]() Sevgilinin hafif veya ağır nazları gözü, aklı, mantığı ve bilinci kör olmuş âşığı asla usandırmaz ![]() ![]() ![]() ![]() Aşığın her türlü eza ve cefaya katlandığını gören sevgili sevilmekten dolayı adeta şımarır ve can yakıcı cilveler yapmaya başlar… Sevgilinin acı ile karışık haz veren cilveleri âşığı hem üzer hem de sevindirir ![]() Sevgili âşığın hüznünü ve sevincini gördükçe daha çok nazlanmak için sürekli yeni numaralar yapar, sitemleri duymazlıktan gelerek vuslatı sürekli erteler ![]() ![]() ![]() Fazla naz aşığı nasıl usandırır?… Sevgilinin “fazla naz”ı vuslatı imkânsız kılıyorsa aşk “imkânsız aşk”a dönüşmüşse dahi “gerçek âşık” usanmaz ![]() ![]() ![]() “Fazla naz”dan usanan “gerçek âşık” değildir ![]() ![]() ![]() “Fazla naz”ı sevgilinin tebessümü ve daha çok yakınlaşma isteği kabul eden “gerçek âşık” ise ne yapar? Mecnûn’un yaptığını yapar… İşte “Leylâ ile Mecnûn” destanından bir manzara: Mecnûn Leylâ’nın mahallesine her adım attığında Leylâ’nın korumaları tarafından dövülerek kenardaki bir çöplüğe atılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mecnûn Leylâ’nın fazla nazından usanmamıştır ama Leylâ Mecnûn’un “aşk”ından usanmıştır ![]() Naz makamı… Beşerî aşkın… eza ve cefalarına katlanabilen Mecnûnlar sonunda Leylâ’larından sıyrılarak {kendisinden gayrı “âşık ve mâşuk” olmayan Hak}’ka yönelirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hak sevdiğine nazlanacaktır ve Hak’kın nazını çekmenin adı da “naz makamı”dır ![]() Hak’ka ulaşmayı herkes gibi ben de burada Mecnûn (erkek) motifi üzerinden gösterdim ![]() ![]() Aşk makamları… Aşk ![]() ![]() ![]() İlk basamak “beşeri aşk”tır ![]() ![]() İkinci basamak “ilâhî aşk”tır ![]() ![]() Üçüncü basamak “aşık ve mâşuk” arasında farkın kalmayarak ayniyetin başladığı makamdır ![]() ![]() ![]() Kısaca tekrar edersek “aşk”ta üç basamak, üç makam vardır: 1-“Beşerî aşk”, 2-“ilâhî aşk” 3-“Aşk” Aşk basamaklarını sadece erkek ve dişinin sevgileri, tutkuları ve beğenileri üzerine kuramayız ![]() ![]() ![]() “Âşık” beşerî aşkın eşiğine basmadan Leylâ’nın beşerî ezâ ve cefasına katlanmadan “ilâhî aşk”a ulaşamaz ![]() İlâhî aşk’ta Leylâ’dan tecellî eden her şeyi Hak’tan bilmeyen, Leylâ’nın beşeriyetinden tecellî eden naz ve cilveleri Hak’ka bağlayamayan Cenâb-ı Hakk ile vuslata yani son basamak olan “aşk makamı”na eremez ![]() Makamsız aşk … Aşk ![]() ![]() ![]() “Gerçek aşk”ta; “beşerî aşk” “gerçek olmayan aşk” “ilâhî aşk” gibi ayrımlar da yoktur aslında ![]() “Gerçek aşk”ta sadece ve sadece “aşk” vardır ![]() “Sadece aşk”ın ne demek olduğunu anlamak için Mecnûn’un makamlı ve Leylâ’nın makamsız aşklarını irdelemeye devam edelim… Leylâ ve Mecnûn’un aşk farkı… Mecnûn’u düşünün ![]() ![]() Leylâ Mecnûn’a neden ezâ ve cefâ yapmaktadır? Leylâ zannedildiği gibi naz yapmamaktadır, tatlı tatlı naz yapmamaktadır… Mecnûn’a gaddarca resmen bir zulüm yapmaktadır ![]() ![]() Hangi hanım kendisinin “ikinci sınıf” bir sevgili olmasını ister? Birinci sınıf “gerçek sevgili” “Hak” imiş de “Leylâ” Hak’ka ulaştırıcı bir vesile imiş de, beşeri aşk ilâhî aşka aracı olacakmış da… falan filan ![]() ![]() Leylâ onurlu bir hanımdır ve “Mecnûn”un bu geçici “aşk” anlayışını beğenmemektedir ![]() ![]() ![]() Aşk’ta “kıskançlık” yoksa aşk da yoktur ![]() Leylâ Mecnûn’u “gerçek aşk” ile sevmekte ve Mecnûn’u kendisinden başka her varlıktan kıskanmaktadır… özellikle Mecnûn’un vehim ve hayalindeki Hak imajından kıskanmaktadır ![]() Fakat Mecnûn Leylâ’da Hak’kı, Hak’ta Leylâ’yı sevmek gibi bir yanılgı içindedir ![]() ![]() ![]() Leylâ tüm gayretlerine rağmen maalesef Mecnûn’u Hak’kın aşkını Leylâ’nın aşkına tercih etmek yanılgısından kurtaramayacaktır ![]() Mecnûn Leylâ’da Leylâ’yı göremeyecek ve ebediyen Leylâ’da Hak’kı görmek vehim ve hayalinden kurtulamayacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() Mecnûn zannedildiği gibi Leylâ’nın nazını çekmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Leylâ’nın aşkı… Leylâ’nın aşkında makamlar, mevkiler, basamaklar, boyutlar, ayrımlar yoktur ![]() Leylâ’nın aşkı tek kelime “Mecnûn”dur ![]() Leylâ’nın aşkı “gerçek aşk”tır ![]() Leylâ’nın aşkı “aşk”tır ![]() Ötesi berisi, lâmı cimi yoktur ![]() Leylâ “âşık gibi âşık”tır ![]() Leylâ “tek”e âşıktır ![]() Leylâ’nın “tek”i “Mecnûn”dur ![]() Leylâ “tek aşk”lı bir “aşk” istemektedir ![]() Leylâ’da “sevgiliye yolculuk” yoktur, hicran (ayrılık) ve vuslat (kavuşma) yoktur ![]() ![]() ![]() Leylâ’nın aklı ve kalbi aşk labirentleriyle ve aşk kavramlarıyla karmakarışık değildir ![]() ![]() Leylâ’da “aşk”ın farklı anlamları yoktur ![]() Leylâ “aşk”ı bulmuştur ama Mecnûn’un hatasıyla “Mecnûn”suz kalmıştır ![]() Leylâ “aşk”ının yarısını Mecnûn’un elinden alamamıştır ![]() Bu nedenle ![]() ![]() ![]() Yarım hoca imandan, yarım hekim candan ettiği gibi yarım aşk da Leylâ’yı “aşk”tan uzak düşürmüştür ![]() Amatör âşık… Mecnûn’un aşkında makamlar, mevkiler, basamaklar, boyutlar, ayrımlar vardır ![]() Mecnûn’un aşkı ecemice ve amatörcedir çünkü…Mecnûn’da “Hak”kı ve “Hak’kın Leylâ tecellisi”ni aynılaştırmak, cem etmek, “iki”yi bir görmek” için büyük bir uğraş vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mecnûn’un aşkında vuslatsız sonuçlanmaya mahkûm Hak’ka doğru bir seyri süluk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mecnûn Dimyat’a ak pirince giderken evdeki kara bulguru da kaybetmiştir ![]() Tasavvufî aşk… Tasavvufî aşk bir başkadır ![]() Tasavvufî aşk Leylâ’nın aşkıdır ![]() Tasavvufî aşk Mecnûn’un aşkı değildir ![]() Tasavvufî aşk; nazsızdır, niyazsızdır, makamsızdır, mevkisizdir, Tasavvufî aşk; âşıksızdır, mâşuksuzdur, hicransızdır, vuslatsızdır, Tasavvufî aşk; “Aşk”tır ![]() Tasavvufî aşk; kısaca… Leylâ’nın aşkıdır… Tasavvufî aşk Hak’kın vehim ve hayaliyle tamamlanmayan âşık ve mâşuk ile tamamlanması gereken bir aşktır ![]() Tasavvufî aşk Hak’kın vehim ve hayaliyle tamamlandığı zannedilen yarım yamalak bir aşk olmayınca yenilir yutulur lokma olmaktan çıkmıştır ![]() ![]() *** ** * GÜZEL ÂŞIK… DEMEDİM Mİ… Güzel âşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi? Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi? Yemeyenler kalır naçar Gözlerinden kanlar saçar Bu bir demdir gelir geçer Duyamazsın demedim mi? Bu dervişlik bir dilektir Bilene büyük devlettir Yensiz yakasız gömlektir Giyemezsin demedim mi? Çıkalım meydan yerine Erelim Ali sırrına Can ü başı Hak yoluna Koyamazsın demedim mi? Aşıklar kara bahtlı olur Hakk’ın katında kutl’olur Muhabbet baldan tatl’olur Yiyemezsin demedim mi? Pir Sultan Abdal Şahımız Hakk’a ulaşır râhımız On İk’imam katarımız Uyamazsın demedim mi? (Pir Sultan Abdal 16 ![]() ![]() *** Allah nazsız niyazsız makamsız mevkisiz aşkı Leylâ gibi isteyen herkese nasip etsin ![]() Kemal Gökdoğan |
![]() |
![]() |
|