Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dersin, elhamdülillah, yersin

Burada 'Elhamdülillah' Dersin, Orada Elhamdülillah Yersin.

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Burada 'Elhamdülillah' Dersin, Orada Elhamdülillah Yersin.




Burada 'Elhamdülillah' dersin, orada Elhamdülillah yersin








"Burada 'Elhamdülillah' dersin, orada 'Elhamdülillah' yersin"

"cenneti aletle yapmadılar, niyetten ubudiyetten yaptılar"
-Mevlânâ

Önce "iş makineleri" göründü uzaktan
Yaklaştılar
Hayretle seyretmeye koyuldu onların o fısıltılı gelişlerini Nefeslerden yapılmış şeffaf tekerlekleri üzerinde hışırtıyla ilerliyorlardı
Kepçelerinin keskin dişleri, iri parlak bıçakları katı sessizliği parçalamaya başladı Çatır çatır söküp attılar vurdumduymazlığın boz bulanık çamurlarını

Temiz seslerin, tatlı nefeslerin eğesinde bilenmiş bıçakları gafletin kayalarına dokunur dokunmaz, hayretten kıvılcımlar çıkardılar Cansızlığın taşları, nankörlüğün sağır kayaları yarıldı; bağırlarından bengisular fışkırmaya başladı

Sonra , makineler tonlarca şükür ve sabrı karmaya başladılar Sessizliğin dağıldığı, gafletin sökülüp atıldığı, nankörlüğün parça parça edildiği o cıvıltılı alana döküldü şükür-sabır çimentosu Rahmet yağmurlarıyla yıkandı temel
Temiz niyetler üzerine kuruldu bina

Duvarlar yükselmeye başladı hızla
Takvadan tuğlalar dizildi üst üste
Hüsranı dışarıda bıraktı, rahmeti içeride bıraktı duvarlar Darlıklar dışarıda kaldı, genişliklere odalar açıldı takva takva üstüne kondukça Var edilen her şey, hayırla yad edilen her dilber, hayranlıkla tanışılan her güzel, şükürle tadılan her nimet içeride kaldı

Dışarıda şer Dışarıda hiçlik Dışarıda lüzumsuzluk
Dışarıda yalan Dışarıda boş söz
Dışarıda kaldı hüzün ve korkular
Hayranlık bahçeleri doluştu içeri
Rahmet yağmurları indirildi tavandan içeri

Çiçeklerin hepsi içeride açtı Rayihaların hepsi damlaya damlaya gül oldu Dışarıda kaldı tüm çirkinlikler

Kapılarını tekbirden çattılar odaların
"Allahüekber"in manası tel tel açıldıkça, içeri koşuştu izzetler, yücelikler, yakınlıklar
Zilletlerin üzerine kapandı kapılar Alçaklıklar eşikten yüz geri etti Aşağıların aşağılarını uzakta bıraktı kapılar Gıybetlerin iğrenç kokuları erişemedi içeri Riyaların çirkin yüzleri silindi uzaklarda

Oda oda genişledi bina Odalar odalara açıldı Genişlediler Sonsuza doğru genişlediler
Sevdaların hepsini çevreledi duvarlar
Vedalara veda etti duvarlar
Fenanın soğuğu giremedi içeri

Hiçliğin berisinde, varlığın ortasında kuruldu çatısı binanın Arttıkça artan mümin hayreti kadar yükseldi tavan
Göğe doğru yayıldı
Minnettarlığın sonsuz mavisinde kurulan gökler tavan oldu odaya
"Sübhanallah"tan avizeler indirildi odaların ortasına
Pırıl pırıl tenzih kristalleri uç uca dizildi avize diye "Vechullah"ın tanıdık yüzü nur indi değdi her köşeye
Ünsiyet saçıldı zeminin her noktasına
Sonsuz yakınlıktan, ebedî mutluluktan ışıltılar süzüldü Gölgeler ve ışıklar oynaşmaya başladı hoş sohbetten çatılmış sedirler üzerinde Sıcacık dudaklara aşkla değmiş salâvatlardan güller açıldı odanın başköşesinde

Bülbül şakımalarından, seher vakti zikirlerinden aynalar dikildi duvarlara
Kıbleye döndükçe yeniden inşa edilen yüzünün nurunu seyre dalsın diye namaz ehli
Mahcup yüzlere serince değmiş gözyaşlarından havuzlar açıldı odanın göbeğine
Dünyaya uzak, ahirete yakın ağlayışlarıyla dinlensin diye kutlu misafir Mahzun kalpleri yakıp kavurmuş tövbelerden pencereler açıldı Cemâlullah denizlerine

Kardeşlik hazzından, muhabbet tadından dokunmuş halılar serildi zemine Ayaklarına sımsıcak vuslatlar değsin diye Sevinçli secdelerin billur sularından çeşmeler kuruldu gül bahçelerinin başına

Nehirlerin çağıltısı duyuldu sonra Hak adına susmuşluğun, gerçek hatırına küsmüşlüğün kuytularından kaynayan nehirler
Sabredenin ayakları altında akışmaya başladılar Yetim başları okşamış elleri menekşe kokularıyla mayalandı Kimselerin görmediği fukaraları gören mümin gözlerine vuslattan sürmeler çekildi Uykusunu teheccüdlerle bozmuş âşıkların kirpik uçlarına ebedî sevinçler asıldı

Meyveler geldi sonra
En sonunda Rengarenk tebessüm çiçekleri arasından, cömertlikten eğilmiş dal uçlarından tazecik meyveler uzandı ellerine
Tanıdıktı meyveler
Öyle ki, hatırladığı şükür anlarının hepsi dilim dilim olmuştu meyvelerde Hasretle aradığı eşsiz mutluluk anlarının çekirdeklerine sarılıydı meyveler
Tekrar tekrar yaşamak için can attığı doymuşluklarının bitmesin diye titizlendiği ilk lokma hazzının kabukları içindeydiler

Oruçlu ağzının hoş kokularıyla bezenmişti nimetler "Elhamdülillah"ları tadındaydı hepsi Sonsuz bir şimdinin tabağında, saf çocuk sevinçlerinin sepetleri içinde Meyveler, meyveler

"Elhamdülillah"larını yemeye başladı mümin

Utangaç bir sevinçle En Sevgili'nin ellerinin gül tabağından

senai demirci


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.