Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cevabı, efendimizin, peygamber, teklifine, utbe’nin

Utbe’Nin Teklifine Peygamber Efendimizin Cevabı

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Utbe’Nin Teklifine Peygamber Efendimizin Cevabı



Utbe’nin teklifine Peygamber Efendimizin cevabı



“Ben İnsanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım”
Peygamber efendimiz, özellikle Mekke döneminde, hareketinden vazgeçmesi karşılığında türlü tekliflerle karşılaştı Müşrikler, davasından vazgeçmesi karşılığında kendi taptıkları her şeyi ona vaat ettiler
Kendileri paraya tapıyorlardı, O’na para teklif ettiler
Kendileri makama tapıyorlardı, O’na şöhret teklif ettiler
Kendileri kadına tapıyorlardı, utanmadan O’na kadın teklif ettiler
Efendimiz, bütün bu teklifler karşısında ’ın ayetlerini okumakta asla tereddüde düşmedi Müşriklerin önde gelenlerinden Utbe’nin teklifleri karşısında, her hareketinden bir hikmet bilgisine ulaşacağımız efendimizin tavrı ve cevabı, hala yaşayan Utbelere de cevap niteliği taşıyor aslında Müslümanlar ve çağdaş Utbeler için…
"De ki: "Siz yeri iki günde yaratanı inkâr edip de, O’na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir" Fussilet Suresi, 9"
Peygamberimiz (sav)’in amcası, ’ın aslanı Hz Hamza’nın Müslüman olmasından sonraki günlerdi Her geçen gün, bir taraftan Müminlerin sayısı artıyor diğer taraftan Mekke müşriklerinin de Müslümanlara karşı kin ve nefreti çoğalıyordu
İçinde Ebu Cehil’in de olduğu bir müşrik grubu bir yerde oturmuş kendi aralarında, o günlerde herkesin konuştuğu tek şeyi konuşuyorlardı; Müslümanların muhteşem çoğalmalarını… O müşrik grubundan birisi şöyle dedi; "Bu Muhammed’in işi hepimizi şüpheye düşürdü Şiirde, sihirden ve kâhinlikten anlayan birini bulalım da onunla konuşturalım Bakalım o söylediği sözler nedir? O sırada Mekke’nin önde gelen zenginlerinden Utbe bin Rabia söze atıldı ve şöyle dedi; "Vallahi ben şiiri, kehaneti ve sihri duymuş, bunların hakkında bilgi edinmiş biriyim Eğer Muhammed’de bu işlerden biri olsaydı ben kesinlikle onu anlardım" dedi
Utbe’nin Peygamberimize yaptığı teklifMüşrikler toplu halde; "Evet ey Velid’in babası! Kalk git ve Muhammed’le konuş"
Peygamber efendimiz, o sırada Mescid-i Haram’da oturuyordu Utbe bin Rabia, efendimizin huzuruna doğru ilerledi Peygamberimizin yanına vardığında şöyle dedi; "Ey kardeşimin oğlu Sen bizdensin, kavmin çok geniş, soyun kuvvetlidir Ama sen kavmine büyük bir iş ile geldin Onları birbirinden ayırdın Topluluklarını dağıttın Birliklerini bozdun, ilahlarını ayıpladın Şimdi sana bir takım şeyler söyleyeceğim, sözlerimi iyi dinle!
Peygamber efendimiz; "Söyle ey Velid’in babası" buyurdu Bunun üzerine Utbe, şöyle söyledi;
"Ya Muhammed! Sen mi daha hayırlısın Haşim mi?
Sen mi hayırlısın Abdülmuttalib mi?
Sen mi daha hayırlısın yoksa baban Abdullah mı daha hayırlıdır?
Sen ilahlarımızı inkâr ediyor ve atalarımıza dil uzatıyorsun Eğer bütün bunları yapmaktaki amacın, hepimizin reisi olmaksa bayraklarımızı sana teslim edelim, yaşadığın müddetçe başkanımız ol İstiyorsan kızlarımızdan on tanesini sana verelim, Kureyş’in kızlarından beğendiğini al İhtiyacın varsa, sana mal lazımsa seni zengin edelim
Sana cinlerden bir görünen var da, onu kovmaya güç yetiremiyorsan, sen onu kovuncaya kadar derdine deva arayalım Yok, söylediğin bu sözleri sen kalbinin coşkusuyla söylüyorsan seni mazur görelim"
Efendimiz, sükûnetle Utbe’yi dinliyorPeygamber efendimiz, Utbe konuştuğu sürece onun sözlerini kesmedi Bir sessizlik içinde onu dinledi Utbe sustuğu bir anda ise, "Ey Velid’in babası bitti mi?" buyurdu Utbe; "Evet" deyince, bu sefer efendimiz şöyle buyurdu; "Öyle ise beni dinle sonra dilediğini yap
Efendimizin cevabı;
Fussilet dokuz ila on dördüncü ayetlerPeygamberimiz bu cümlesinden sonra, Utbe’ye Fussilet Suresinin dokuz ila on dördüncü ayetlerini okudu;
"De ki: "Siz yeri iki günde (iki evrede) yaratanı inkâr edip de, O’na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir O, dört gün içinde (dört evrede), yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, "İsteyerek veya istemeyerek gelin" dedi İkisi de, "İsteyerek geldik" dediler Böylece onları, iki günde (iki evrede) yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkıyla bilen ’ın takdiridir Eğer yüz çevirirlerse onlara de ki, "Ben sizi Ad ve Semûd kavimlerini çarpan yıldırım gibi bir yıldırıma karşı uyardım Hani onlara peygamberler önlerinden ve arkalarından gelmiş, "’tan başkasına ibadet etmeyin" demişler, onlar da, "Eğer Rabbimiz dileseydi (Peygamber olarak) melekler indirirdi Bu sebeple biz sizinle gönderilenleri inkâr ediyoruz" demişlerdi"
Utbe, ayetlere dayanamıyorUtbe, okunan bu ayetlere dayanamayarak, ayağa kalktı ve koşarak uzaklaştı ve evine gitti Bir haftaya yakın bir süre, evinden dışarı hiç çıkmadı Utbe’nin böyle evine kapanması üzerine, Ebu Cehil Mekkelilere hitaben şöyle dedi; "Vallahi Utbe’yi aramızda göremiyoruz Herhalde Muhammed’in yemeği onun hoşuna gitmiş olacak ki, o da ona sapmış görünüyor"
Mekkeli müşrikler daha sonra ne olduğuna bakmak için, hep birlikte Utbe’nin evine gittiler, Ebu Cehil; "Seni bizim yanımızdan alıkoyan nedir? Senin Muhammed’e saptığını düşünüyoruz İhtiyacın varsa sana aramızda mal toplayıp verelim de Muhammed’e ihtiyacın kalmasın, seni Muhammed’den kurtaralım" dedi
Ebu Cehil’in bu aşağılayıcı sözleri, Utbe’yi kızdırmıştı Ebu Cehil’e hitaben şöyle dedi; "Vallahi Muhammed hakkında artık bir şey söylemem Ben onun yanına gidip söyleyeceğimi söyledim Ancak o bana öyle bir şeyle cevap verdi ki, yemin ederim o ne şiirdir, ne sihirdir ne de kehanettir Dayanamadım ve oradan uzaklaştım Siz de iyi bilirsiniz ki, Muhammed yalan söylemez Ben üzerimize bir azap inmesinden korkuyorum
Bu sözleri söyleyen Utbe bin Rabia, ayetlerden bu kadar etkilendiği halde ne yazık ki iman etmiş değildir Hatta Bedir harbinde Müslümanlara kılıç çekecek kadar kalbi kibirle dolmuştu Utbe sonunda, Hz Hamza’nın kılıcıyla kâfirlerden olarak cehenneme gitmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.