Ya Afuv! Ya Ğaffar! Ya Tevvab! |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ya Afuv! Ya Ğaffar! Ya Tevvab!Ya Afuv! Ya Ğaffar! Ya Tevvab! Geçen bir klip izledim, orada bir sahne çok etkiledi beni, gözlerim doluverdi: Bir anne çocuğunu cezalandırmak için kapı dışına bırakıyor ![]() Çocuk orada ağlıyor sızlıyor ısrarla hiç vazgeçmeden sürekli, sürekli çalıyor kapıyı![]() En sonunda ceza bitiyor, kapı açılıyor ve mutlulukla annesinin boynuna sarılıyor çocuk Şunları çağrıştırdı bana; Bizler de, bazen bir halt ederiz, başımıza bir musibet gelir ![]() Hani nasıl bir çoban, tam uçurumun kenarına gelen koyunları düşüp telef olmasın diye, vurur onlara ki dönsünler ![]() Musibet o vurmadır, ceza da aslında kucağa bir çağrıdır, bu manasıyla nimet ![]() Aynen bunun gibi bazen kapı dışına atılırız ![]() Daha doğrusu nefsimizin çakırkeyfliğine uyarak, biz atarız kendimizi, O’nun rahmet dairesinden dışarı Çünkü O’nun rahmetini celbedecek elektromanyetik çekim yoktur artık bizde ![]() Bile isteye zulmederiz yani nefslerimize Ama tevbede ısrar, kapı önünden hiç ayrılmamak, O'nu memnun etmek suretiyle açılır kapılar yeniden ve huzura kabul ediliriz ![]() "Kul tevbe ettiğinde 'ın sevinci, çölde devesini kaybedip bulan adamın sevinci gibidir" Ya Afuv! Ya Ğaffar! Ya Tevvab! Ayşe Reşad |
|
|
|