08-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsanliğin Kemal Bahçesi
İNSANLIĞIN KEMAL BAHÇESİ
Bir gezginin yolu günün birinde bir bahçeye varmış O bahçede yalnız gül yetişirmiş Birbirinden narin ve zarif güller O güller kadar zarif ve latif bir hatun kapı önünde duruyormuş GEZGİN hatuna hayranlık ve saygı ile yaklaşıp kendisini takdim etmiş Ve hatundan adını bağışlamasını istemiş
HATUN: bana SEVGİ derler
GEZGİN: Sevgi hatun burada yalnız mı oturuyorsunuz?
SEVGİ: hayır eşimle beraber oturuyoruz Ona İLİM derler Şu anda bahçede çalışıyor Bıkmaz yorulmaz bir kişidir
GEZGİN: Bahçeyi dolaşmama izin var mı?
SEVGİ: Hay hay  lütfen ayakkabılarınızı çıkarında SAYGI dediğimiz şu mestleri giyiniz Onlar öylece konuşurken İLİM çıkagelmiş Bahçeyi birlikte dolaşmaya başlamışlar SEVGİ önde İLİM ve GEZGİN arkada yürüyorlarmış Her gülün bir adı varmış MUTLULUK, HOŞGÖRÜ, SABIR, KANAAT, ADALET, İRADE, ŞEFKAT, MERHAMET, AKIL, HİKMET, KUDRET, SAMİMİYET, TEVAZU, FAZİLET VE  bu kadar çeşitte ve bu kadar yoğunlukta güzellik bu kadar bakım ve özen, böylesine bir düzen karşısında heyecanlanan ve hayrete düşen gezgin bahçıvan ilim efendiye sormuş:
GEZGİN: Siz hangi gülün hangi isimde olduğunu bazen karıştırıyormuşsunuz?
İLİM: Bazen şaşırdığım oluyorsa da SEVGİ hemen yardımıma koşuyor bana doğru ismi hatırlatıyor
GEZGİN: Güllerin erip eriştiği bu toprağın bir özelliği var mı?
İLİM: Özelliği olup olmadığını bilmiyorum Bu toprağı bize VEFA adında bir dostumuz getirir VEFA dostumuzun dediğine göre, örneğin; MERHAMETLİ bir insan görünce, ondan oluşan toprağı bize getirir, bizde onu MERHAMET gülünün altına serpiveririz veya ŞEFKATLİ bir insan görünce ondan oluşan toprağı bize getirir, bizde o toprağı ŞEFKAT gülünün altına sereriz ve bu böyle devam edip gider
GEZGİN: Güller arasında aşı yapılıyor mu?
İLİM: Elbette HAYAL gülüne GERÇEK'i aşıladık; ÜMİT gülü oluştu İMAN gülüne HİZMET'i aşıladık; TESLİMİYET gülü oluştu HİKMET gülüne AKIL'ı aşıladık; İRADE gülü oluştu Bu aşıları sürekli yapmak zorundayız Örneğin; o muhteşem ADALET gülüne KUDRET gülünü aşılamazsak, ADALET hemen sararıp soluyor Aciz kalıyor KUDRET gülüne ADALET'i aşılamazsak KUDRET gülünün toprağında ZULÜM böcekleri üreyiveriyor
GEZGİN: Bu aşıları siz mi yapıyorsunuz?
İLİM: Çelikleri ben hazırlıyorum ama aşıyı koyup kovuşturan eşim SEVGİ'dir O ilham kalemini eline alır, aşılanacak varlığın AKIL perdesini yumuşak yumuşak aralar, böylece o varlığın gönlüne ulaşır, oraya aşı çeliğini bir güzel yerleştirir Sonra da oluşan bütün kader sicimi ile tatlı tatlı sarar Bütün bu işleri bu aşamaları her seferinde aynı dolgun zevk ve heyecan içinde seyrederim Sanki o anda Rabbim (c c) yanımızdaymış gibi  
GEZGİN: Tercih ettiğiniz güller var mı?
İLİM: Aslında yok Fakat eşim SEVGİ; HOŞGÖRÜ için "o benim beş duyumdur " der SAMİMİYET için, "o benim AHLAKIM'dır" der TEVAZU için, "o benim EDEBİM'dir" der, ama ÜMİT'e fazlaca düşkün galiba  Zira ÜMİT için "o benim kanımdır" der durur  
Bir kaç gün sonra gezginimiz bir kasabaya varmış Bir kahvehaneye girmiş Burası oldukça tenha imiş Kuytu bir köşede bir kişi oturuyor ve çay içiyormuş Gezginimiz bu zata yaklaşmış, yanına oturmuş, kendisini takdim etmiş, adını bağışlamasını dilemiş   o zat demiş ki:
ADEM: Bana ADEM derler
Gezginimiz başından geçenleri; gül bahçesini, iki soylu bahçıvanı, konuşmaları anlatmış ADEM dinlemiş Sonunda demiş ki:O bahçeye İNSANLIĞIN KEMAL BAHÇESİ derler
RABBÜL ALEMİN İÇİMİZDEKİ GÜLLERİ SOLDURMASIN  
|
|
|