![]() |
Kuran Tek Ayetle Anlasilamaz |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kuran Tek Ayetle Anlasilamazİlahiyatçı kesimin belirgin bir vasfı da şudur, önceden savundukları fikirlerin daha sonra aksini söylemek ![]() Bakın sayın Süleyman Ateş yıllar önce ne yazmıştı ![]() “Hıristiyanların yanlarında dört İncil vardır: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() Bu İnciler muhteliftir ![]() ![]() ![]() ![]() Evet bunlar İsa (A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yıllar önce kitabına yukarıdaki ifadeleri alan Ateş, geçene haftaki makalesinde de şunları söylüyor ![]() “Kitap ehli (Yahudi ve Hıristiyanlar) yeni peygamberi kabul edip doğrularken, bir yandan da kendi kitaplarının hükümlerini uygulamalarını vurgular ![]() ![]() ![]() ![]() Buradan şunu anlıyoruz ki, Cenab–ı hakkın Maide 66’de berekete vesile ilan ettiği “kitaplar” bugünkü ehl–i kitabın elinde bulunan “muharref/tahrif edilmiş” kitaplar değildir ![]() İçinde yaşadığımız şu dönemde ve şu keşmekeşlikte, bu ilahî hassasiyeti dikkate almadan bir genelleme yapıp, “kitap ehlinin elindeki kitapların hükümlerini uygulaması” şeklinde bir yaklaşım eğer bir art niyet taşımıyorsa son derece tehlikeli bir yaklaşımdır ![]() Kitab–ı Mukaddes’te geçen bazı ifadelerin Kur’an’daki ifadelere uygun olması, onların hak olabileceğine delil olamaz ![]() Bir lise öğrencisine, her hangi bir sosyal konuda bir kompozisyon yazdıralım ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Sayın Ateş de, diyalog sürecinde her fırsatta servise konan ayetlerden ikisini yazısına aldı ![]() “Şüphe yok ki, iman edenler, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiîler, bunlardan her kim Allah’a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir” (Bakara, 2/62) ![]() “Muhakkak ki inananlar, Yahudiler, Sabiiler ve Hıristiyanlardan kim Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve güzel amel işlerse, onlar için bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır” “Maide 5/69) ![]() Bu ayetlerin iniş sebeplerinin göz önünde bulundurulmasının öneminin yanında başka ayetlerle tezat teşkil etmeyecek şekilde değerlendirilmesinin gerektiğini sayın Ateş’in bilmemesi mümkün değildir ![]() Sıralanışa dikkat! İman edenler ![]() Yahudiler ![]() Hıristiyanlar ![]() Sabiiler ![]() Bu dört sınıftan her kim Allah’a, ahiret gününe iman eder ve “amel–i salih” işlerse ![]() ![]() ![]() Bu ayet ehl–i kitabın hak üzre olduğuna delil olamaz ![]() ![]() Kaldı ki, bu iki iman esasının “mümin olmak için” yeterli olmadığı, diğer iman esaslarına da inanmanın şart olduğunu yine Kur’an bize haber veriyor ![]() Mesela, Hz ![]() ![]() ![]() Bir başka hususu da şudur ![]() “Amel–i salih” kavramının, meal garabeti ile “güzel amel” şeklinde tercüme edilmesi de doğru değildir ![]() Amel–i salih: “Tevhid–i ubudiyet/içine şirk karışmamış, tevhid esasına uygun yapılan ibadettir ![]() Bugünün ehl–i kitabı, ne “tevhid–i rububiyet/Rabbani tevhid”, ne de “tevhid–i ubudiyet/kullukta tevhid” ehlidir ![]() Yani hem ilah anlayışları, hem de ibadet anlayışları şirk üzeredir ![]() Bütün bunların yanında Hac Suresi 17 ![]() ![]() “Şüphesiz o iman edenler, Yahudi olanlar, Sabiîler (yıldıza tapanlar), Hıristiyanlar, ateşe tapanlar ve (Allah’a) eş koşanlar (yok mu?) Allah, kıyamet günü bunların arasını şüphesiz ayıracaktır ![]() ![]() Bakar 62 ![]() ![]() ![]() ![]() Kaldı ki, Bakara 62 ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|