Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
geçmişin, kapı, küçük, tanıkları, tokmakları

Geçmişin Küçük Tanıkları: Kapı Tokmakları

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Geçmişin Küçük Tanıkları: Kapı Tokmakları



Geçmişin Küçük Tanıkları: Kapı Tokmakları




Mimarlık yapısı sadece üstü örtülmüş duvarların hapsettiği barınacak yer değildir Birtakım yollara başvurularak daha hareketli, daha yaşamı güzelleştirecek biçimlere ulaştırılabilir Bunun çeşitli örneklerinden biri de kapı tokmaklarıdır Kapıyı çalıp ziyareti evdekilere haber vermeye, tutup çekerek kapatmaya yarayan halka ve tokmaklar yalnızca fonksiyonlarıyla değil, estetik değerleri bakımından da bir devrin sanat görüşünü, anlayışını dile getiren yapıtlardır

Tokmak adını verdiğimiz aksam belirttiğimiz gibi ses duyurmada kullanılır Tek parçadan oluşan tokmak, köçek adı verilen bağlantı halkası ile kapıya takılır Tokmağın altında ayna dediğimiz süsler bulunmaktadır Bazen de tokmak olduğu gibi takılır Tokmak kolu vurulduğunda ses çıkarılması için alt ucunda yine kanat tahtasına çakılmış bir kabaraya vurulur





Kapı kanatları üzerinde yardımcı unsur olarak görev alan halkalar, yuvarlak bir halka aynasının ortasına çakılır, bunların da tokmak yerine geçen çeşitleri vardır Bu halkalara şakşak veya çekecek de denilmektedir





Tokmaklardaki Figürlerin Kökeni

Kapı tokmaklarının her biri değişik biçimlerde yapılmış olup üzerlerinde kartal, kuş, yılan gibi hayvan motifleri, ejderha, insan ve medusa figürler, stilize edilmiş bitki motifleri ile birlikte geometrik desenler bulunmaktadır



Bu figürler zaman içinde değişime uğramışlar, Müslümanlığın kabulünden sonra hayvan ve insan tasvirleri azalmaya başlamış bir süre sonra da yok olarak yerlerini sade şekillere, halkalara, oval ve yuvarlak formlara bırakmışlardır Bütün bunların rastlantı olmadığı insanların inanışları ve töreleri doğrultusunda geliştiği ortadadır


Türk sanatının geçirdiği evrimleri araştırdığımızda pazarlık, şibe, karakol ve katanda kurganlarından çıkan bulgulardan, Göçer Hunların günlük hayatta kullandıkları eşyaların üzerine resim ve kabartmalar yaptıkları görülmektedir Yaşam şekillerinden dolayı bunlar hayvan ve bitki figürlerinden oluşmaktadır Bunun bir nedeni de batıl inanışlarının olmasındandır Maddi yaşantılarının dışında manevi değerlere bağlanırlar ve bu değerlere ancak sihir ve tılsımla ulaşabileceklerini sanırlardı Kuvvetli bir hayvana ait biçimlendirilmiş nesneyi üzerlerinde veya yakınlarında bulundurmakla o kuvvetin kendilerine geçmesini ümit ediyorlardı O yüzden iç asyalı sanatçı için işlenecek en popüler konu hayvan üslubuydu


Gazneli ve Selçuklu yapılarında tılsımlı olarak kabul edilen, koruyucu özelliği olduğuna inanılan hayvan figürlerinin kullanılmasının nedenlerinden biri de ata kültürlerinin devamıdır






Kapı tokmaklarının tasvirleri ve mitolojik yönünü ele alıp baktığımızda ilginç sembollere rastlıyoruz Örneğin insan için bir duyuru aracı olarak görev alan kapı tokmaklarının üzerindeki figürler her dönemin sanatçıları tarafından inançları, korkuları, ümitleri doğrultusunda sembolik maksatları düşünülerek yapılmıştır


Urartular zamanında yapılan formlarda yılan başları var Urartular, yılan başlarını şeytanın evlerine girmemesi için işlemişlerdir Bunlara Selçuklular döneminde de rastlanmaktadır






Selçuklu hayvan kompozisyonlarının Orta Asya inançlarına bağlı sembolik anlamlar taşıdıkları anlaşılmıştır Aslan, sfenks, kartal, grifon gibi hayvanlar kullanıldıkları yere göre bazen güneş aydınlık, bazen hükümdarlık, bazen de ölüm sonrası yaşam ve cennet sembolü olarak yer almıştır


Selçuklularda insan figürleri cepheden tasvir edilmiştir İnsan figürü Anadolu da rozet şeklinde canlandırılarak ay ve güneşi sembolize eder Aslan; en çok kullanılan motiftir Kuvveti ve kudreti temsil eder Kötülükten ve düşmandan koruyan unsur olarak yapılır Ejder, kuyruklu aslanlar aynı hayvan üzerinde zıt prensibi birleştirir Aslan aydınlık ve güneş, ejder ise ay, yeraltı ve karanlık sembolüdür Selçuklu sanatında çok kullanılan tek ve çift başlı kuş ya da kartalın Şaman dini inanışlarından geldiği bir gerçektir Kartal kudret, kuvvet ve koruyucu ruh olarak kabul edilmiştir Orta Asya inanışlarına göre her insanın kuş şeklinde bir koruyucu ruhu vardır Ejderha çifti karanlık ve kötülükle savaşı sembolize eder Orta çağda ay ve güneş sembolü olarak yer alır İçeriye kötülüğü, düşmanlığın girmesini önlediği düşünülmüştür Aslan ve ejderha kompozisyonlarında zıt güçlerin savaşını sembolize eder




Kapı Tokmakları ile İlgili Sosyal Bulgular






Kapı, tüm dünyada olduğu gibi Anadolu evinde de önemli bir ögedir Ailenin sosyal ve kültürel kimliğini belirler Tokmaklar da aynı şekilde içeride yaşayan topluluğun sosyal durumunu simgeler Zenginin kapı tokmağı kalın, ağır süslüdür, pirinçtendir Fakirin ise ince, basit, demirden ve halkadandır

Kimi, kapıların üzerinde ana tokmakların altında ikinci bir tokmak vardır Kapıdan büyük tokmağın sesi geliyorsa, gelen misafir erkek, küçük tokmağın sesi geliyorsa gelen misafir kadındır Zor durumda kalan birinin kapı halkasını tutması kapıya sığınmak anlamındadır Bektaşilerde kapı üç kere çalınırdı Birincisi Allah, ikincisi Muhammed, üçüncüsü Ali’yi ifade etmekteydi İki kanattaki halkalar birbirine kurdela ile bağlanmışsa evde kimse yok demekti


El formundaki tokmaklarda kimi elde yüzüğün hiç olmaması, kimi elde orta parmakta veya yüzük parmağında yüzüğün olması ev sahibinin bekar, evli ya da dul oluşunu simgeler Eve gelen konuk tanıdıksa kapıdaki halkayı, yabancıysa kapı tokmağını vurmaktadır Böylece ev sahibi evdeki durumu ona göre ayarlar El şeklindeki tokmakların kapıya vuran kısmında iyiliği, bolluğu, sonsuz hayatı simgeleyen nar meyvesi bulunmaktadır Kişinin içeridekilerle ilk teması bu bereket sembolünü tutan ele dokunarak başlar







Kapı halkalarının bir kurdela ile sıkı sıkı bağlanması evde kimsenin olmadığını, gevşek bağlanması evdeki kişinin yakın zamanda döneceğini, sadece bir halka bağlandığı takdirde evde insan olduğunu gösterir






Kapı Tokmaklarının Yapım Teknikleri



Yapım tekniklerini ikiye ayırabiliriz Bunlar dövme ve dökümdür Bu yapılan tokmakların üzerindeki süslemeleri de meydana getirebilmek için Türk maden sanatında kullanılan kazıma, kabartma, telkari, telik işi, kakma ve yaldız gibi süsleme teknikleri kullanılmıştır


1- Dövme Tekniği: Ateşte kızdırılmış olan madenin örste dövülerek çeşitli şekillere dönüştürülmesidir Ustanın tek tek uğraştığında bu yöntemle çalışmak uzun zaman alır



2- Döküm Tekniği: Eritilmiş madeni istenilen biçimlerde hazırlanan kalıplara dökülerek dondurulmasıdır Döküm tekniğinde çok sayıda eser kısa sürede yapılır Tunç dökümden olan kapı tokmaları zengin ve gösterişlidir Üzerlerinde çok fazla oyma bulunduğu gibi, sade olanları da mevcuttur







Tunç dökümle yapılan kapı tokmaklarının en önemlisi Selçuklu dönemine ait olan Güneydoğu Anadolu’daki Cizre Ulu cami kapı tokmaklarıdır Bunlardan biri 1969 yılında çalınmıştır Şu an Kopenhag David Kolleksiyonu’nda bulunmaktadır Tokmak yerinden sökülürken aslan başı şeklindeki parçası kırılmış ve kapının üzerinde kalmıştır Bu nedenle David Kolleksiyonu’ndaki tokmağın aslan başı biçimindeki parçası noksandır Çalınma olayı üzerine sağlam durumdaki ikinci tokmak yerinden sökülerek İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi’ne nakledilmiştir Cizre Ulu cami’ne ait bu tokmakların figürlerindeki ejderler badem gözlü, sivri kulaklı ve kanatlıdır Kanatlarını ısırır biçimde tasvir edilmiş olan ejderlerin pullarla örtülü gövdeleri birer düğüm oluşturmakta, birbirlerine dolanan kuyrukları kartal başlarıyla bitmektedir Boyu 28cm, eni 24cm’ dir







Güneş veya aydınlığın sembolü olan aslan başı ve kartal ile tasvir edilen ejderha figürlerinin zıt bir oluşumu karanlığı ve aydınlığı temsil ettiği düşünülmektedir Ayrı ayrı kudret sembolü olan bu üç hayvanın birlikte kullanılması da kuvveti ve gücü simgelemektedir



Cizre Ulu cami’ne ait tokmakların bir benzeri, Tiflis’te bulunmuş ve halen Batı Berlin Müzesi’nde İslam Eserleri Bölümü’nde sergilenmektedir



Kapı tokmağı yerine geçen şakşak ve çekecekler ayna ya da göbek adı verilen bir parçayla, bu parça üzerine bağlantılı bir halkadan meydana gelmiş süs unsuruna denir Şakşaklar hem kapı tokmağı gibi ses çıkarmada hem de kapı kanatlarını açıp kapatırken kanatları çekmede kullanılır Oldukça kalındır ve ustanın zevkine göre kesilir Toprakta hazırlanmış bir çukura yerleştirilir Çekiçle bombeleştirilir Daha sonra makasla kenarlarına şekil verilir İsteğe göre zımba ile çeşitli yerleri delinerek desen yapılır Bu parça kapıya asılır Ortasına halka takılır Desenler çoğunlukla bitki, hayvan ve yazı unsurlarının stilize edilmeleri ile meydana gelir Anadolu’nun Hitit sanatını hatırlatan desenler de mevcuttur Şakşak çakılmadan önce göbek kısmını kırmızı kadife veya cuha yerleştirilir Her biri teker teker elde edilir





Anadoludaki Kapı Tokmakları





Amasya: Buradaki kapı tokmakları iki kısımda incelenmektedir

1- Figürlü kapı tokmakları: El, ejderha ve aslan başı şeklindedir Demirden ve döküm tekniği ile yapılmışlardır El figürü kapı tokmağı içinde küre bir kısım bulunmaktadır Vurulduğu zaman ses çıkartan kısımdır Follos figürü kapı tokmaları; follosun yüzeyi ince yüzeysel silmeli olup tokmağın kaide kısmı yoktur Başı yuvarlak, boyun kısmı incedir

2- Figürsüz kapı tokmakları: Bunlar genelde ortada ayna ve bunun üzerinde halkadan ibarettir Bunlar genellikle demirdendir

Bursa: Kapı kanatları üzerindeki kapı tokmakları iri halkalar halinde olup ayna kısımları stilize edilmiş, bitki ve çiçek motiflerinden ibarettir

Cumalıkızık: Kapı tokmakları halka formunda olup pirinç ve demir döküm tekniği kullanılmıştır Cumalıkızık’ta üç tip tokmak vardır Birincisi tokmak yerine geçen halkalar, ikincisi ise aynanın ortasına takılan bir halkadan oluşanlan yapıtlardır Bunların motiflerinde Ramile kullanılmaktadır Ajur kesme yöntemiyle şekillendirilmiştir Üçüncüsü ise stilize edilmiş çiçek motiflerinden oluşmuştur Aynanın ortasında hareketli kısım bulunmaktadır

Diyarbakır: En önemlileri stilize edilmiş kuş ve hanımeli şeklinde olanlarıdır Şakşak ve çekçeklere rastlanır Demirden dövme veya dökme olarak yapılmaktadır



İzmir: Buradaki kapı tokmakları çok çeşitlidir Bitki motifleri güvercin, kuş, aslan, deniz kabuğu, balık, insan ve çocuk figürleri bulunmaktadır El figüründe bileklerdeki kıvrımlar çok güçlüdür

Kayseri: Evlerdeki girişler avluya açıldığından tokmakların iyi ses verebilmesi için sağlam malzeme kullanılmıştır Motiflerde aslan, kartal, hanımeli şeklinde olanlarıdır Daha basit olanları da vardır Bunlar demirden yapılmıştır

Kemaliye: Vazolu veya vazosuz çiçekler, yapraklar, çift kulplu geniş ağızlı vazo formları bulunmaktadır

Safranbolu: Tokmaklar genelde oymalı aynanın ortasına bağlanmış bir halkadır Bunun yanında yine haber vermek için de kullanılan kapı madalları son derece zariftir Nazara karşı koruduğuna inanılan “mührü Süleyman” olarak bilinen üst üste konmuş iki eşkenar üçgenin oluşturduğu alt kolla yıldız motifi ile süslenmişlerdir






Kaynak:

Birdevrim 1997 Aydan Birdevrim, Anadolu Kapı Tokmakları ve Bu Formlardan Yola Çıkarak Çağdaş Seramik Öneriler, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Geleneksel Türk El Sanatları Anasanat Dalı, yayımlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul 1997





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.