|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
evlenmeboşanmanafakamal, hakları, kadın, kanununda, medeni, paylaşımı, türk |
![]() |
Türk Medeni Kanununda Kadın Hakları | Evlenme-Boşanma-Nafaka-Mal Paylaşımı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Medeni Kanununda Kadın Hakları | Evlenme-Boşanma-Nafaka-Mal Paylaşımı![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlilik Yaşı (TMK madde 124) : Erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlenme koşulları (TMK madde 124, 125, 126, 127) : Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez ![]() ![]() ![]() Kişi vesayet altında ise ve vasisi izin vermiyor ise kişi mahkemeye başvurarak izin isteyebilir ![]() ![]() ![]() Akıl hastaları evlenmelerinde tıbbî sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemez (madde 133) ![]() ![]() ![]() ![]() Zorla evlendirme (madde 149, 150, 151) ve zamanında başvuru (madde 152 ) : Hiç kimse zorla evlendirilemez ![]() ![]() ![]() ![]() Bir genç kız zorla evlendirilmiş ise;
![]() Başlık parası yasal değildir ve bu konudaki sözlü anlaşmaların hiç bir geçerliliği yoktur ![]() Çeyiz: Çeyizle ilgili herhangi bir yasal düzenleme yoktur ancak kadın getirdiği eşyayı kanıtlaması halinde ayrılırken bu mallarını geri alabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evlilik öncesinde “mihir” senedi hazırlanmışsa, bu senette belirtilen malların kadına ait olduğu yasalarca da kabul edilmektedir ![]() ![]() ![]() Birbiriyle evlenecek erkek ve kadın, içlerinden birinin oturduğu yer evlendirme memurluğuna birlikte başvururlar (madde 134) ![]() Nikah kıymaya resmi memurlar yetkilidir ![]() ![]() Köylerde evlenme isteği “köy ihtiyar heyetine” bildirilir ve nikah muhtar tarafından kıyılır ![]() Yabancı ülkelerde evlenecek kişilerin her ikisinin de Türkiye vatandaşı olması durumunda, bulunulan ülkenin makamı, memuru veya Türkiye Konsoloslukları yetkilidirler ![]() ![]() Türkiye’de ise bir Türk vatandaşı bir yabancı uyruklu ile yetkili bir Türk makamı, memuru önünde evlenebilir ![]() ![]() ![]() Dini nikah ancak resmi nikah kıyıldıktan sonra kıyılabilir (TMK, madde 143) ![]() ![]() ![]() İmam nikahı kadına yasalar karşısında her hangi bir hak tanımaz ![]() ![]() “Eşler oturacakları konutu beraber seçerler ![]() ![]() ![]() Soyadı: Mayıs 1997’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasaya göre, kadın kocasının soyadının önünde, evlilik öncesi soyadını da kullanabilmektedir ![]() Yeni Kanun Eşler oturacakları konutu beraber seçerler ![]() Eski Kanun Evlilik birliğinin reisi kocadır ![]() Çalışma Çalışma 1990 yılına kadar, yasa (TMK madde 159) evli kadınlara, ev dışında çalışabilmek için kocalarından izin alma zorunluluğu getirmekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() Kasım 2001’de kabul edilen yeni Medeni Kanun’un ilk tasarısında bu kararın iyice somutlaştırılması ve yasada, “Eşlerden her biri, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir” şeklinde bir madde yer alması öngörülmüştü (madde 192) ![]() ![]() Medeni Kanuna göre kadın ve erkek için boşanma nedenleri farklılık göstermez, her iki taraf için de aynıdır ![]() a) Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir (madde 161) : Zina eylemi (sadakatsizlik) nedeniyle geçimsizliğe dayanarak boşanma davası açmak mümkündür ![]() ![]() ![]() Affeden tarafın dava hakkı yoktur ![]() Erkeğin zinasını düzenleyen 441 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b) Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir (madde 162) : Boşanma nedenini öğrendiği tarihten itibaren altı ay ve her durumda, boşanmaya yol açan olayın meydana geldiği günden itibaren beş sene içinde dava açmayan eşin dava hakkı düşer ![]() ![]() ![]() ![]() Bir kimse için yaşamsal tehlike doğuracak nitelikteki eylemler diyebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c) Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir (madde 163): “Küçük düşürücü” suçlar, yüz kızartıcı olan ve olmayan suçları kapsayan geniş bir kavramdır ![]() ![]() ![]() “Haysiyetsiz bir yaşam süren,” örneğin sarhoş gezip olay çıkaran, ya da “küçük düşürücü suçlar” işleyen, örneğin hırsızlık yapan bir kocaya karşı açılan davada, boşanma kararının verilmesi için durumun diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir ![]() Bu gerekçelerle her zaman boşanma davası açılabilir ![]() ![]() d) Eşlerden biri, evlenmenin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmemek için eşini terk ettiği veya haklı bir neden olmaksızın evine dönmediği takdirde, ayrılık en az altı ay sürmüş (dört ay ayrı yaşama, iki ay da ihtardan sonra eve dönmeyi bekleme süresidir) ve devam etmekte ise, terk edilen eş boşanma davası açabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Medeni Kanun’a göre eşler evlerini beraber seçerler, kendilerine yapılacak olan bütün tebligatlar bu adrese yapılır ve hukuken işleyecek süreler bu tarihten itibaren işler ![]() ![]() ![]() e) Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tesbit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açılabilir (madde 165) ![]() f) Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir (madde 166): Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır ![]() ![]() Madde 166 dışında saydıklarımız özel boşanma nedenleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine bu maddeye dayanarak, evliliği bir yıldan fazla sürmüş olan tarafların, her konuda anlaşmaları ve mahkemede hazır bulunmaları halinde, tanık dinlenmesine de gerek olmadan tek celsede boşanmaları mümkündür ![]() Bu maddeye göre; boşanma nedenlerinden herhangi birine dayanarak açılmış olan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçmesi halinde, hangi nedenle olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilir ![]() Kadının boşandığı erkekle tekrar evlenmesi veya evlenmeden bir araya gelmesi konusunda hiç bir kısıtlama yoktur ![]() Ayrılık kararı / Ayrı Yaşama Medeni Kanun madde 170’e göre “Boşanma sebebi ispatlanmış olursa hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir ![]() ![]() Boşanma nedenlerinden birine dayanarak ayrılık kararı için mahkemeye başvurulabilir, bu takdirde yargıç bir yıldan üç yıla kadar ayrılık kararı verebilir ![]() ![]() ![]() Çocuğun velayeti TMK’ya göre ana-baba ayrımı yapılmaksızın her iki tarafa aittir ![]() ![]() ![]() Taraflardan birinin ölümü halinde, velayeti sağ kalan taraf tek başına kullanma hakkına sahiptir ![]() Boşanma durumunda hâkim, hangi tarafın çocuğa daha iyi bakabileceğine inanıyorsa velayeti o tarafa verir ![]() ![]() ![]() ![]() Ana veya babanın yeniden evlenmesi velayetin kaybedilmesini gerektirmez (madde 349) ![]() Boşanma halinde kız çocuğun babaya, erkek çocuğun anneye verileceği gibi yaygın bir inanış vardır, ancak bu sadece bir rivayet olup, hiç bir geçerliliği bulunmamaktadır ![]() ![]() Ayrıca “küçük düşürücü suçlar veya haysiyetsiz yaşam sürme”ye dayalı boşanma davalarında, yargıç kusurlu olduğu kabul edilen tarafa çocuğun velayetini veremez ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Türk Medeni Kanununda Kadın Hakları | Evlenme-Boşanma-Nafaka-Mal Paylaşımı |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Medeni Kanununda Kadın Hakları | Evlenme-Boşanma-Nafaka-Mal Paylaşımı![]() ![]() Mallarda tasarruf yetkisi Madde 199, sırf kadına nafaka veya tazminat ödememek için mevcut mallarını başkalarına devretme yoluna giden, boşanmaya kararlı kocalara karşı bir önlem getirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Mal Rejimi ve Yasal Mal Rejimi Mal Rejimi: Mal rejimi, evlilik süresince malların nasıl tasarruf edileceğini (idare, harcama), ve boşanma veya ayrılık durumunda bu malların eşler arasında nasıl paylaşılacağını düzenler ![]() Yasal Mal Rejimi: Yasal mal rejimi, kendiliğinden ve genel olarak geçerli olan mal rejimidir ![]() ![]() Yeni Medeni Kanuna Göre Mal Rejimleri Yeni Medeni Kanunda dört çeşit mal rejimi vardır a) Edinilmiş mallara katılma b) Mal ayrılığı c) Paylaşmalı mal ayrılığı d) Mal ortaklığı ![]() Başka bir mal rejimi seçilmediği takdirde, edinilmiş mallara katılma rejimi kendiliğinden geçerlidir ![]() Diğerleri seçimlik rejimdir ![]() Mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimleri, tarafların noterde yapacakları bir “Mal Rejimi Sözleşmesi” ile seçilebilir ve ortaklığa girecek mallar burada belirlenir ![]() ![]() ![]() Edinilmiş mallara katılma rejimi kendiliğinden geçerli mal rejimi olduğu için, evlilik sırasında herhangi bir sözleşme yapmaya gerek olmaksızın bütün evlilikler için geçerlidir; diğer üç seçenek ile yasaya girmiş olan mal rejimleri ise, eşlerin evllik sırasında veya sonradan seçimi üzerine uygulanabilmektedir ![]() Edinilmiş mallara katılma rejiminde iki çeşit mal vardır ![]() 1 ![]() 2 ![]() Kişisel mallar bölüşülmeyecek, sadece evliliğin başından beri edinilmiş olan mallar boşanma veya ölüm durumunda eşler arasında eşit olarak bölüşülecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bölüşüme Girmeyecek Olan Kişisel Mallar
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca kadın ev dışında çalışmadığı takdirdeki kadınların büyük çoğunluğu evlenmeden önce dışarıda bir işleri olsa bile evlendikten sonra işlerinden ayrılıp bütün vakitlerini evlerine, çocuk ve kocalarının bakımına, temizliğine ve beslenmelerine ayırmaktadırlar ![]() ![]() ![]() Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi tarafların isteği üzerine kurulması gereken seçimlik bir mal rejimidir ![]() ![]() İlk bakışta adil gibi görünen bu rejim, istismara açıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mal ortaklığı rejiminin kabul edilmesi halinde, eşler kişisel sayılan mallar dışında kalan ve mal ortaklığına giren mallara ve gelirlere ortaklaşa sahip olurlar ve hiçbiri hissesine bağımsız olarak tasarruf edemez (harcama yapamaz) ![]() ![]() Eşlerden Birinin:
![]() Yürürlük Yasasının 10 ![]() Eski Medeni Kanun’da kendiliğinden geçerli olan rejim mal ayrılığıydı ![]() ![]() ![]() 1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren yeni Medeni Kanun ile, kadın hareketi çabalarının meyvelerini toplamaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tarihten önce evlenmiş eşler, yasayı evliliklerinin başından itibaren geçerli kılmak için, birlikte notere gidip bu rejime geçmek istediklerini belirten bir sözleşme yapmak zorundalar ![]() ![]() ![]() Sonuç Evlilik içinde, 01 Ocak 2002'den itibaren edinilen mallar eşit paylaşıma tabi ![]() • 31 Aralık 2002’ye kadar sözleşme yapılırsa yeni rejime, yani eşit paylaşıma tabi ![]() ![]() Oysa kadın hareketinin önerdiği ve desteklediği gibi, yeni mal rejimi evlilik tarihinden itibaren geçerli olsaydı, ne böyle bir eşitsizlik, ne de böyle bir kargaşa söz konusu olacaktı ![]() Nafaka: Boşanma durumunda, genel olarak kadının mağduriyetini hafifleteceği varsayılan maddi karşılıklardan en çok bilinen ve uygulananı nafaka ![]() ![]() ![]() Tedbir nafakasının dava sonrasında yoksulluk nafakasına dönüşmesi talep edilebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Velayet kendisine verilmemiş olan taraf, mali gücü oranında, çocuğun geçim ve eğitim-öğrenim masraflarına katılmakla yükümlüdür ![]() ![]() Ayrıca az bilinen bir uygulama daha vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Maddi-manevi tazminat (madde 174): Maddi tazminat talep edebilmek için “mevcut veya beklenen bir yararın boşanma nedeniyle zedelenmiş olması” gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|