|  | Ezel Ve Kurtlar Vadisi Neden Seviliyor? |  | 
|  08-03-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ezel Ve Kurtlar Vadisi Neden Seviliyor?Yeni sezonda Ezel'le birlikte Kurtlar Vadisi de atv ekranlarında  Peki,  Ezel ve Polat Alemdar toplum için ne ifade ediyor ve neden seviliyorlar?  Aktüel dergisi bu sorunun cevabını aradı    Türkiye'de izleyicinin ilgisini çekebilmek, hatta daha da ileri geçip kendine has, milyonları aşan bir hayran kitlesi edinebilmek öyle magazinel tartışmalarda bahsedildiği kadar kolay değil  Bunu başarabilmenin bir formülü yok, hele televizyonda böyle bir "iş" ortaya koymanın yahut bu gibi bir başarı elde etmenin hiçbir şekilde garantisi yok  Zira televizyon izleyicisi için, herhangi bir dizinin kendisini ne kadar ilgilendirdiği, kendisinin ekranda ne derece temsil edildiği ile alakalı biraz da    Yakın dönemde iki dizi bunu başarıyor  Biri  Kurtlar Vadisi, diğeri ise Ezel  Her ikisinin de rey-ting listesindeki  konumu malum  Ancak asıl mesele sadece aldıkları rekor reyting rakamları  değil   Mesele, her ikisinin de kemik bir hayran kitlesi oluşturmuş, neredeyse fanatik bir izleyici kitlesine hitap etmiş olmaları  Mesele, her ikisinin de hayranlarını bağımlı hâle getirmeleri, aynı zamanda da hayranlarına bağımlı olmaları, karşılıklı bir alışverişle ilerliyor olmaları    Karşılıklı gönül ahşverişiyle    Sadakat meselesi Çok izlenen başka dizilerde olmayan ve her iki diziyi de gerçek birer fenomen hâline getiren özellik, hayranlarının yadsınamaz sadakati   Bu sadakatin sebepleri çeşitli  Bunların en önemlisiyse, malum  dizilerin daha evvelden ekranda temsil edilmediğini düşününen izleyici  kitlesine ulaşması, izleyicisini ciddiye alması, izleyicisinden katılım  beklemesi    Her ikisi de alternatif bir adalet sunuyor Beğenelim ya da beğenmeyelim, Yeşilçam'ın geçmişte bir nevi toplumsal vicdan oluşturduğu kesin  Yaşamındaki adaletsizlikleri, tatmin edilmeyen adalet duygusunu, ama kişisel, ama toplumsal adalet için olsun, içinde biriktirdiği her türlü haksızlığı dile getiren, sonra da bu haksızlığı düzelten kahramanları vardı Türk izleyicisinin  Geçmişte bu isimler Cüneyt Arkm'dı, Yılmaz Güney'di, Ayhan Işık, Sadri Alışık'tı, Hülya Koçyiğit yahut Fatma Girik'ti    Gündelik hayatın kendisine adalet vaat etmediğini düşünen izleyici çareyi perdedeki ağabeylerinde, ablalarında buluyordu  Hayatındaki yanlışların  da bir gün düzeleceğini umuyordu onlardan feyz alarak     Yalnız değilsin yeğen! Şimdiyse izleyici kitlesi sinema perdesinin karşısında değil, televizyon karşısında arıyor sarsılan adalet duygusunun merhemini  Sadece toplumsal adalet için değil, kişisel anlamda uğradığı haksızlıklar için de ekrandaki ağabeylerinin kendisiyle birlikte dertlenmesini, benzer dertlere derman ararken görüntülenmesini istirham ediyor  Kocaman bir denizin içinde bir damla olmadığını hissettirecek ufak kelamlar işitmek istiyor  Kurtlar Vadisi, başladığı günden bu yana sürdürdüğü –ve televizyon izleyen herkesin bir şekilde ilgilendiği- tavrım, aslen toplumsal ve siyasal adaleti yerine getirmek üzerine kurmuş durumda  Hikâyenin ana kahramanı Polat Alemdar'ın izleyiciye verdiği güven, gerçek yaşamda yerine gelmeyen adaletin, dizinin dünyasında yerine gelmesi değil sadece  İzleyici, Polat Alemdar'ın ABD'li Aron Feller'i alt etmesiyle gerçek gündemin değişmeyeceğini elbette biliyor  Önemli olansa şu; izleyici yaşananlarda bir "tuhaflık", bir "adaletsizlik" olduğunu söyleyen bir kahraman olmasını, kendisinin bir sözcüsü olmasını istiyor  Bunu kadm karakterlerin çok çok az olduğu, erkeklerin dünyası olarak görülebilecek bir hikâyede izlemekse, elbette erkek izleyicilerin daha fazla talep ettiği bir vaziyet yaratıyor  "Adaletin tesisi" Polat çok yüksek mevkilere girip çıkıyor ve buralarda lafını esirgemeksizin racon kesiyor, Memati antolojilere girecek kelamlar ediyor, Abdülhey kardeşliğin, dostluğun kitabını yazıyor  Erkek izleyicinin mest olması için gereken her şey ekranda vuku buluyor  Bu anlamda Kurtlar Vadisi, özellikle geride bıraktığımız  Kurtlar Vadisi Pusu bir kült dizi statüsüne de erişmiş vaziyette  Kendi izleyici kitlesini çok iyi tanıdığı için, özellikle erkek izleyicinin neleri görmek istediğini ve neleri görmek istemediğini artık yapımcı Pana Film ezbere biliyor  Bu nedenle de makine düzeninde işleyen bir yapıyla, izleyicinin güveni hiçbir zaman sarsılmıyor  Ezel de aslen, adalet duygusu temelinden sarsılan bir ana karaktere sahip  En iyi iki arkadaşı ve sevgilisi bir soygun düzenleyip suçu onun üzerine  atmış   Asıl adı Ömer'ken, hapishanede tanıştığı Ramiz Dayı sayesinde yüz değiştirme ameliyatı olup, yeni kimliğine, intikam almak için yola çıkan Ezel'e dönüşmüş  Hem âşık olduğu kadından hem de arkadaşlarından intikam almak, ipliklerini pazara çıkarmak niyetinde  Yani hedef yine "adaletin  tesisi"! Ama bu kez ihanete uğramış bir aşk ve dostluk ön planda  Bu kez  edebiyattan beslenen karakterler ön planda  Bu kez yakışıklı adamlar,  güzel kadınlar, acı çeken delikanlılar, entrika çeviren ancak sonradan  pişman olmuş kadınlar söz konusu  Silahla değil, lafla ince ince alınan bir intikam söz konusu  Haliyle  kadınların ekran karşısına oturup bu dünyaya kapılıp gitmesi sürpriz  değil  Ezel ve Kurtlar Vadisi temel farklılıkları olan, birini erkeklerin diğeriniyse kadınların (da) takip ettiği iki fenomen  Buna  rağmen benzerlikleri de az değil   Örneğin Ezel'in diziye de adını veren ana karakteri, tıpkı Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar'ı gibi kaybetmeyi sevmeyen bir adam  Her ikisi de ekonomik açıdan yüksek  standartlara sahip   Her ikisi de şahane arabalara biniyor, müthiş evlerde yaşıyorlar  Racon kesmeye başladıklarında tadına doyum olmuyor, izleyiciyi ettikleri  iki kelam ile ekran karşısına kitlemeyi iyi biliyorlar  Her ikisi de yüz değiştirme ameliyatıyla bambaşka kimliklere bürünmüşler  Adeta bir Monte Kristo Kontu gibi intikam meleği sıfatıyla,  bir nevi cezalandırıcı sıfatıyla arz-ı endam etmekte, başta da  belirttiğimiz üzere, izleyicinin kendi hayatında tesis edemediği adalet  duygusunu tesis etmekteler  Ezel de yalnız değil, Polat da  Polat'ın yanında gözüpek bir adamı, bir kardeşi var: Abdül-hey  Bir  diğer benzer kişilikse Memati   Ezel için de aynı şey geçerli  Hele ki sezon finaliyle birlikte, ekip  tümden tamamlanmış gibi  Zira Ezel'de de Abdülhey'le benzer bir  hüviyete sahip olan Tefo karakteri mevcut  Memati'nin Polat için ifade ettiklerini ise, önümüzdeki sezon Ali, Ezel için ifade edecek muhtemelen  Ali, evvelden Ezel'e oyun oynayan  arkadaşlarından biri, şimdiyse onun bir numaralı intikam destekçisi  Aslan Bey ve Ramiz Dayı Aslan Bey ve Ramiz Dayı, Kurtlar Vadisi'ni neden erkeklerin, Ezel'i ise neden kadınların izlediğini anlatan iki karakter  Aslan Bey bir memleket aşığı, Polat'ı yönlendirmeyi başarmış biri  Raconun kralı değilse de, raconun nerede kesileceğini en iyi bilen kişi  (Artık yok kendisi)  Ramiz Dayı ise aşkı için İstanbul'u yakmış, yetmemiş başkalarını da yakmış  Yetmemiş, aşk için yanan bir garip  oğlanı alıp ondan intikam meleği yaratmış     Kurtlar Vadisi'nin ilk sezonlarını hatırlayanlar bilir  Selçuk Yöntem'in canlandırdığı  Aslan bey karakteri, bir nevi akıl hocalığı yapıyor, Polat'ın bugünlere  gelmesinde de büyük pay sahibi oluyordu   Aslan Bey, Kurtlar Vadisi'nin hayranlarının gözünde farklı bir yere oturmasını sağlayan aforizmalar üretiyordu  Gerçi Kurtlar Vadisi'nde delikanlılığın ve  aforizmamn sonu yok   Laz Ziya'smdan Kılıç Bey'ine, konsey üyelerinden Güllü Erhan'ına, Abdülhey'inden Memati'sine ve nihayet Polat Alemdar'ına dek herkesin ettiği kelamlar, hayranlarının duvarlarını, çantalarını, defterlerini, internet alemindeki MSN, Facebook iletilerini süslüyor   İzleyicinin diziye katılımı, diziyle kurduğu ilişki, gündelik hayatta biraz da bu yolla kendisini gösteriyor  Kurtlar Vadisi  hayranı erkeklerin "Dostum olmaz, hasmım yaşamaz"ı arabalarının arkasına  yazdırmaması, "Sonunu düşünen kahraman olamaz" diyerek herhangi bir işe  girişmemesi mümkün mü? "Bir ihtimal daha var" Aynı durum Ezel için de geçerli  Ezel'in de tıpkı Polat gibi büyük bir akıl  hocası var: Ramiz Dayı! İstanbul'un en büyük kabadayısı ve en büyük halk  ozanlarından biri belki de Ramiz Dayı  Ezel'e alacağı intikamda yardımcı olan Dayı, bir yandan da romantik aforizmalarıyla izleyicinin ciğerine işlemeyi de beceriyor  Romantik aforizma-larının özellikle kadınları etkilememesi mümkün değil  Ramiz Dayı'nın yıllanmış aşkı ölümle karşı karşıyayken, radyodan  "Bir ihtimal daha var"ı istediği efsane sahneyi düşündüğümüzde; yahut  Ramiz Dayı'nın final bölümünde okuduğu Mevlana'nm "Etme" şiirini    Ezel'e bir keresinde "Öyle bir şey olsun ki bu kadını affedeyim istiyorsun" deyişini hatırladığımızda, kadınların neden ekran karşısında eriyip bittiğinin anlaşılması daha da kolaylaşıyor (Her ne kadar Kenan İmirzalıoğlu faktörünü de unutmamak lazımsa da, Dayı'nın sözlerinin etkisi muhtemelen daha büyük)  Kurtlar Vadisi ve Ezel ara-l sındaki en önemli fark, birinin son derece sert ve politik (Kurtlar Vadisi), diğerininse anlattığı dünyanın sert kurallarına rai men son derece romantik olması     Bu da birini neredeyse sadece erkeklerin, diğeriniyse erkeklerle birlikte kadınların da hayranlıkla izlemesine neden oluyor  Ezel, bunu  belki Kurtlar Vadisi'ne nazaran daha sinemasal bir kurguyla sunuyor ama  Kurtlar Vadisi de özellikle son iki sezonunda, resmen bir kült olmanın  keyfini sürüyor  İzle yicisinin isteklerini gündeminde birinci sıraya koyarak onları mutlaka diziye dâhil ediyor  Tüm bunların sonucunda; Polat X6'ya biniyorsa, biz de binmiş sayılıyoruz     Polat bir mekâna girip racon kesiyorsa, biz de racon kesmiş kadar oluyoruz   Ezel, 250 bin avroluk Mase-ratisi'nden indiğinde, "Daha da çoğunu hak ediyor, sana yapılanın iki katını yapasın" diyoruz, sırtını sıvazlayıp biz de onunla aynı otomobildeymişiz, biz de onunla aynı kumpasları kuruyor-muşuz gibi hissediyoruz     Ramiz Dayı "Etme"yi oku] duğunda, bizler de birilerine bu şiiri okumak, "Etme" demek istiyoruz     Abdülhey vurulduğunda can kardeşimiz vurulmuş gibi acısın hissediyoruz     Eyşan-Ezel aşkının gidişatını izlerken, kendi sevdalarımızı düşünüyoruz    Hem Ezel oluyoruz, hem de Eyşan     Lost'un tüm dünyaya yaptığı etkinin bir benzerini, biz bu dizilerle yaşıyoruz   İşte bu nedenledir ki, ha ikisi dizi de daha uzun süre hayal âlemimizi süsleyecek, en önemlisi gündelik hayatımızda tesis edemediğimiz adalet duygumu zu tatmin edecek gibi görünüyor Hem politik hem de duygusal yaşamımızda    (AKTÜEL) | 
|   | 
|  | 
|  |