|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
yâ muhammed sen olmasaydın kainatı yaratmazdım |
![]() |
"Yâ Muhammed, Sen Olmasaydın Kainatı Yaratmazdım." |
![]() |
![]() |
#1 |
gülgüzeli
![]() |
![]() "Yâ Muhammed, Sen Olmasaydın Kainatı Yaratmazdım.""Sen olmasaydın Yâ Muhammed, Sen olmasaydın kainatı yaratmazdım" Bin dört yüz yıl öncesiydi ![]() bitkilere küsmüş gibiydi ![]() Mekke Sokaklarını ![]() ![]() beni müzeyyen bir şekilde süsleyip, semâya ziyalı bir ışık yaparak, istifadenize sunan Hâlıkımızı niçin tanımaz, görmezsiniz, şükretmezsiniz?” ama cahilolan insanın ne gözünde o hitâbı anlayacak bakış, ne de kalbinde o mânâyı sezecek his kalmıştı ![]() ![]() İşte böyle bir zamandı cahiliyet devri ![]() Derken, bir gece semâvat ve arz büyük bir sarsıntıyla uyandı ![]() Nihayet beklenen an gelmişti ![]() başlamıştı ![]() bununla da “sen olmasaydın Yâ Muhammed, sen olmasaydın kainatı yaratmazdım ![]() mazhar olan, Kainatın Reis’i, Fahr’i, Nur’u Muhammed Mustafa teşrif etmişti ![]() Her şeyi gibi dünyaya gelişi de büyük bir mucize olmuştu ![]() Ve tenindeki gül kokusunu sunmaya başlamıştı daha ilk anda ![]() Evet, harikalar içerisinde gelmişti, öyle bir gelişti ki bu ![]() ![]() ![]() o doğduğunda zuhur eden nur, kıyamete kadar kainatı ışıklandıracaktı ![]() Bin yıldan beri yanan Mecûsilerin ateşini söndüren o “nur” bin üçyüz elli sene sonra dinsizliğin manevî ateşini söndürmüştü ![]() Güneş bile sıcaklığını onun nurundan alıyordu bu zamana kadar ![]() Çocukluğundaki harika halleriyle de insanları şaşkınlık içerisinde bırakıyor, kendisine teveccüh ettiriyordu ![]() sonra da sosyologların psikologların akıllarını hayrette bırakıyor, kendine hayran ettiriyordu o “nur” çocuk ![]() Ve nihayet o an gelmişti ![]() farketme ve Risalet tâcını giymek zamanıydı ![]() Cebrail(as) isimli meleğin kendisini üç defa sıkıştırarak, “oku, Rabb’inin adıyla oku” demesiyle, kendisini, kainatı, Kur’an-Hakîm’i okuması istenmişti daha ilk vahiyle birlikte ![]() O Şefkatli Nebî , o mübarek insan, ürkmüş ve korkmuş bir halde zevcesinin yanına geldi ![]() ![]() Onu bu derece titreten “oku” emri, bizi neden hiç sarsmıyordu? Yoksa önemsiz miydi “ben”i, kainatı, Kur’an-ı Kerîm’i okumak? Zât-ı Zülcelâl, irşad etme vazifesiyle görevlendirdiği sevgilisine önce “oku” demişti, “Alîm” isminin tecellisiyle ona ilminin kapısını açmıştı ![]() Zât-ı Zülcelâl kainat kitabına yazdığı Tekvîni Ayetleri Kur’an-ı Hakîm’inde tercüme etmiş, o Kelâm-ı Ezelîyi de Resûlünün şahsında bütün insanlığa göndermişti ![]() Artık semâvat ve arz Muhammed-ül Emin olan Resûl-ü Ekrem’i miraçtaki Risaletiyle beraber kendi üzerinde taşımaktan son derece mes’ud ve müsterih olup, her daim ona salât ve selâm getirmişlerdi ![]() Çünkü O,Hâlıklarının en sevgilisiydi ![]() akışı daha bir canlı, güneşin ziyası daha bir aydınlıktı ![]() böceklerin mânidar ötüşlerinde, güllerin açılışında onun nurunun tecellisi vardı ![]() Karanlık nura, cehalet ilme, sefalet safahata döndüğü o zaman asr-ı saadetti artık ![]() kalpler, iman hakikatleriyle, “sohbet-i nebevî” ile bir bir açılarak ilim meyvelerini vermeye başlamıştı ![]() sevgili dostu Hz ![]() ![]() sohbet-i Nebevîye mazhar olmak, Sünnet-i Seniyye’ye kemâl-i ittibâ ile olabilirdi ![]() İşte o zaman, her duamızda mânen yanımızda olurdu Resûl-ü Ekrem (asm) ![]() yarımadasından dünyaya, dünyadan kainata ulaşacak kadar etkiliydi ![]() Çünkü O, kainatın “Hakikat Güneşi”ydi ![]() zamanların en Bedîsiydi ![]() Belki bin dört yüz sene geçmişti O En Sevgilinin devri üzerinden, ama Hadisleri, Sünnetleri değişmemişti ![]() “çölde açan bir gül” idi ![]() açan bir kardelen ![]() yerde “Muhammed”di ![]() ![]() Yaşantımızı o nurun ziyasıyla ışıklandırmalıydık ![]() Risâlet gülleriyle süslemeliydik ![]() Çünkü; kalpler ancak onun sohbetiyle aydınlanırdı ![]() _________________
__________________
![]() |
![]() |
![]() |
|