08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mareşal Fevzi Çakmak (1876 - 1950)
Mareşal Fevzi Çakmak
(1876 - 1950)

1876 yılında İstanbul'da doğdu 1895 yılında Teğmen Rütbesi ile Harp Okulu'nu bitirdikten sonra, aynı yıl girdiği Harp Akademisi'ni 1898 yılında bitirerek Kurmay oldu Bu tarihten itibaren ordunun çeşitli kademelerinde karargah ve birlik komutanlığı görevlerinde bulundu
1914 yılında Tümgeneralliğe yükseldi Çeşitli birliklerde Kolordu Komutanlığı, Anafartalar Grup Komutanlığı ve Ordu Komutanlığı görevlerinde bulundu 6 Ocak 1918 tarihinde Genelkurmay Başkanlığına atandı 28 Temmuz 1918 tarihinde Korgeneralliğe yükseldi 27 Mayıs 1919 tarihine kadar bu görevi yürüttü 1 nci Ordu Müfettişliği'nden sonraki Harbiye Nazırlığı görevinden 21 Nisan 1920 tarihinde istifa ederek Anadolu'ya geçti Milli Müdafaa Vekili ve Heyeti Vekile Reisliği görevine atandı 3 Nisan 1921 tarihinde Orgeneral, 31 Ağustos 1922 tarihinde de Büyük Zafer'in kazanılmasındaki yüksek hizmetlerini takdiren Mareşalliğe terfi ettirildi
12 Temmuz 1922 - 3 Mart 1924 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanlığı Vekilliği, 3 Mart 1924 tarihinden 12 Ocak 1944 tarihine kadar Genelkurmay Başkanlığı yaptı 12 Ocak 1944 tarihinde yaş haddinden emekli oldu

Maddi zevklerin öne çıkarıldığı bir ortamda cumhuriyeti kuran ve yaşadığımız toprakları bize vatan yapan destan kahramanlarından birini,
Mareşal'in aziz naaşı istanbul,teşvikiye den eyüp e değin binlerce omuzların üzerinde taşındı benim kuşağı ulusal savaşımın sevdası,heyecanı ve tutkusuyla büyümüştür şehirleri,gazileriyle bizibiz yapan efsaneleşmiş kahramanlarıyla benliğimizin bütününde yaşarlar bu nedenlede vatan bizim için bir coğrafya toprak parçası,bayrakta bir bez parçası değildir biz onlarla yaşarız biz onlarla varız
O Mareşalki büyük kurtarıcınınen yakın arkadaşlarından biriydi dünya ihtiraslarından uzak bir ahlak ve erdemlikler abidesi olarak yaşadı
23 yıl milli savunma ve Genel Kurmay Başkanı olarak görev yapan ve türkiye nin iki mareşalinden biri olan fevzi çakmak sadece bir asker değildi o inmeyen bir bayrak ve unutulmaz devlet adamıydı binbir yokluğun içinde akılları ve imkanlarının kutsiyetiyle dövüşerek yoku var ettiler mazlum ve mağdur bir ulusla bütünleşerekkan ve can verdiler dağı taşıyla,analar bacılarıyla,erleri erenleriyle bir tek vücut olarak TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ' ni kurdular
Kurtuluş savaşı bir onur savaşıdır sömürgeci güçlere ,Türkiye'yi hazır bir lokma gibi düşünenlere hadlerini bildirme savaşıdır yedi cephede dövüşmüş,zaferler kazanmış bir ulusun yenilmiş ilan edilmesini içlerine sindiremeyen ve geçmişten geleceğe özgür yaşamların savaşıdır türk ün ve türklk'ün varlığını koruma savaşıdır bu nedenledirki kuva-yı milliye yioluşturanlar rastlantıların oluşturduğu kişiler değillerdi herbiri sağlam ve engin kültürün insanlarıdırlar akılları denli iman ve inançlarıyla yıldızları yakalayacak güçteydiler nitekim bu gün anıtkabir i ziyaret edenler Atatürk ün üç bin kitabı notlar alarak okuduğunu görmektedirler onun yanında ömürleri boyunca yer almış olanlarda "Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir" inancı ve ilkesi ile bütünleşmişaynı mayanın insanlarıdırlar
halkından hiç bir şey beklemeden hizmet veren Fevzi Çakmak,yaptıklarını söylemeyen ,anımsatmayan bir yüceliğin örneğidir O,,
Şerefle dolu ömrü ya kafkas cephesindedir ya rumeli de ya balkan savaşları nın zulmeden havasında ya da çanakkalenin şamlı savunmasındadır suriye nin ihanet yüklü gecelerinde türk ün zafer kılıcı ve her aşaması bir destan olan ulusal savaşımızın şanlı komutanıdır tarihi yapanlar ve tarihe yön verenler zihni allak bullak eden büyük olayların yaratıcılarıdır Atatürk ün üstün dehasını kavrayabilmek bireyin çokça nitelikleri bünyesindetaşımasına bağlıdır Mareşal Fevzi Çakmak bu niteliklerin adamı olduğu için Atatürk'ün yanında yer almıştır
Bir vatansever,aynı zamanda bir milliyetseverdir Atatürk ün deyişi ile "övüngen ve bencil olmayan" bir milliyetsever dir hiçbir ulusa düşmanlık beslememiş,hiçbir devletinde türk devlet ne yan bakmasına katlanamamıştır felaketlerimizin içinden bir şerefli ulusal gurur gibi yükselen şerefli tarihimize layık bir savaşımı ölüm pahasına gerçekleştirenlerden biri olararak o, Atatürk ün kendisine "en büyük asker sensin" değerlendirmesini haketmişbir insanın huzuru içinde hakkın rahmetine kavuşmuştur Atatürk 'ün bağ evini saray olarak algılayan alçakgönüllülüğünü ve "servetim ve iftiharım türklük ten başka bir şey değildir" sözünü gönlünde yaşatmışve övgülerin sarhoşluğuna düşmemiştir sade bir yaşamın insanı olarak türklük bilincini ulusal bir kültür olarak cumhuriyetin kimliği yapanların yanında yer almıştır ulusun yalansız ve riyasız sesinintemsilcisi olarak halkına güçlü ve saygın bir türkiye de yaşamasınınolanaklarını sağlayan Atatürk ün devrimleri ile bütünleşmiş onun mutluluğunu yaşamıştır Mareşal Fevzi Çakmak'ı bir nisan ayında kaybettik 12 nisan 1950
ALINTI
|
|
|