Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gemisi, kurtuluş, yardım, yunanistana

Yunanistan'a Yardım - Kurtuluş Gemisi

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yunanistan'a Yardım - Kurtuluş Gemisi




“Tarihte belki de hiçbir vapur, onun kadar umutla beklenmemiş, onun kadar sevinçle karşılanmamıştı Hiçbir vapur, tek bir yolcu taşımadığı halde binlercesini ölümden kurtarmamıştı Tarihte belki de hiçbir vapur, onun kadar çok sevilmemişti Ve yine hiçbir vapur, derinliklerde onun kadar kolay unutulmamıştı


Kurtuluş Gemisi




2 Dünya Savaşında Yunanistan


İkinci Dünya Savası, Avrupa'nın içlerinde bütün şiddeti ile sürerken, Yunanistan ekonomik sıkıntılar içindeydi Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Anadolu topraklarında yaşanan macera, ülkeyi fazlasıyla yıpratmıştı Savaş sonrasında Türkiye ile yapılan mübadele de, ülkedeki dengeleri altüst etmişti

Bu durumda, yaşanan savaşta tarafsız kalmak, Yunanistan için hayati önem taşıyordu Ancak Naziler, Ege ve Akdeniz'de stratejik önemi olan bu küçük ülkenin bağımsız kalmasına, daha fazla izin vermeyecekti 28 Ekim 1940'da Italya, Yunanistan'a bir nota vererek ülkeyi işgal edeceklerini bildirdi Koşulların güçlüğüne rağmen Yunanistan, Arnavutluk sınırında işgale karsı topyekün bir direniş baslattı Mussolini'nin her saldırısı şiddetle geri püskürtülüyor, İtalyan ordusu her geçen gün güç kaybediyordu

Bu durum Hitler'i çileden çıkarmıştı Mussolini ile yaptıkları planlara göre, o ordusunu Rus sınırına yığarken, Yunanistan İtalyanlar tarafından işgal edilecekti Böylece yardım yolları tamamen tıkanan Rusya'ya 1940 baharında saldırı başlayacak ve operasyon kış gelmeden tamamlanacaktı

Hitler, İtalyanların bu başarısızlığına sadece 6 ay dayanabildi 6 Nisan 1941'de iyi donanımlı Alman orduları saldırıya geçti ve sadece 20 gün içinde Yunanistan Naziler tarafından işgal edildi

27 Nisan 1941'de işgal tamamlanmış, Türkiye sınırına yakın bölgeler ve Ege'nin girişinde yer alan Girit Adası, Almanların hakimiyetine girerken; küçük adalar ve anakara, kağıt üzerinde Italyanlara verilmişti Yönetim, General Tsolakoğlu başkanlığında kurulan, kukla bir hükümete bırakılıyordu







Büyük Açlık


Yunanistan'ın Naziler tarafından işgalinin asıl yıpratıcı etkisi, ülkenin yiyecek stoklarının yağmalanması ile başladı Hitler, yüzyıllardır topraklarında yetişen ürünler ihtiyacını karşılamaya yetmediği için gıda ithalatı yapan Yunanistan halkının kısıtlı yiyeceğine, Rusya sınırındaki ordularını beslemek için el koymuştu





Atinalılar, parasını ödeyerek dahi, yiyecek bulmakta zorlanmaya başlamıştı Taşradan Atina'ya yiyecek taşınması, savaş sırasında demiryolları tahrip edildiği için durmuştu Denizden de sevkiyat yapılamıyordu çünkü batırılan gemilerin enkazları tehlike yaratır durumdaydı Ayrıca savaş sırasında dökülen deniz mayınları birçok bölgeye sefer yapmayı olanaksız kılıyordu

Eldeki kısıtlı gıdanın dağıtımı karneye bağlanmıştı Ancak bu karnelerle dağıtılan yiyecek sembolik miktardaydı Normal bir insanin günlük tüketmesi gereken 1200 kalori iken ve asgari yaşam için 900 kalori gerekirken, devlet, karneler karşılığında ayda sadece 300 kalorilik yiyecek tahsis ediyordu Karaborsa yaygınlaşmıştı

Özellikle yoksul mahallelerde açlık öylesine büyüktü ki, halk, at, eşek hatta kedi, köpek eti yiyordu 1941 sonbaharında açlıktan ilk ölümler başladı






''Bugün Yunanistan'da, açlık nedeniyle 2 Dünya Savaşı boyunca ölenlere ilişkin sayılar tartışmalıdır BBC, 500000 kişinin öldüğünü söylerken, Kızıl Haç bu sayıyı 250000 kişi olarak açıklamaktadır Ancak, Yunanlı tarihçiler bu rakamların politik kaygılar taşıdığını belirtmekte ve gerçek ölü sayısının 70000 kişi civarında olduğunu vurgulamaktadır''






Yunanistan’a Yardım


İşgalin başladığı ilk günden itibaren Atina halkının tek umudu, dışarıdan ulaşacak bir yardımdı Bu yardım için düşünülen ilk ülke, o zamanlar tarafsız bir konumda olan komşu Türkiye oldu

Ancak o günlerde Türkiye'de de kıtlık yaşanıyordu Tarımda çalışabilecek nüfusun büyük bölümü savaşın başlarında askere alınmış, yiyecek stokları, olası bir savaş ihtimaline karşı, orduyu beslemek üzere ayrılmış ve seferberlik ilan edilmişti






Buna rağmen Türk basını, komşu ülkede yaşanan büyük açlığa duyarlı davranıyor, gelen haberleri kamuoyuna titizlikle yansıtıyordu Türk halkı da konuya aynı duyarlılıkta yaklaşıyor, kısıtlı imkanlarına rağmen, komşu ülkeye yardım etmek için elinden geleni yapmak istiyordu

Sonunda Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 19 yıl önce topraklarından attığı düşman ordusunun halkına yardım etmek için alınan karara imza attı Yunanistan'a dostluk elini uzatan ilk ülke Türkiye olacak, Kızılay bu işe aracılık edecekti Türk Hükümeti, savaşın sonuna kadar, Yunanistan'a 50000 ton gıdayı göndermeyi taahhüt etmişti




Kampanya, Kızılay tarafından yürütülecekti ancak Gümrük Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinden oluşturulan bir komisyonun, gönderilecek malzemenin içeriğini onaylaması uygun görülmüştü Kampanyaya İngiliz Kızıl haçı ve Amerika'da yaşayan Rumların kurduğu dernekler de maddi destek verecekti

Kısıtlı imkanlara rağmen, kampanya yurt çapında büyük ilgi gördü Yardım yapmak isteyenler bu taleplerini komisyona bildiriyor, onaylanan yardımlar, uluslararası Kızılhaç kurallarına göre paketlenerek yolculuğa hazırlanıyordu

Devletin elinde bu yardımları taşıyabilecek kapasitede bir gemi bulunmadığından, Kızılay, yardımları taşımak için özel sektörün elindeki vapurlar arasından, kış aylarında açık deniz seyrine dayanabilecek durumda olanları tespit etti

Sonunda Tavilzade Biraderler şirketinin elindeki 2400tonluk kuru yük gemisiuygun bulundu 1882 yılı yapımı gemi, ilginç bir rastlantı sonucu 19 yıl önce Yunanistan ile yaşanan savaşla aynı adı taşımaktaydı: Kurtuluş





Kurtuluş Vapuru, dört tarafına Kızılay amblemleri konularak sefere hazırlandı Bu amblemler Kurtuluş'u, seyir esnasında savaş uçakları ve denizaltılar tarafından saldırıya uğramaktan koruyacaktı Kurtuluş Vapuru'nun izleyeceği rotanın belirlenmesi de başka bir sorundu Savaş öncesinde Ege'den geçen ticaret rotalarına, işgal sırasında dökülen mayınlar, seyir için büyük tehlike oluşturuyordu Bu nedenle vapurun her seferi için Yunan, Alman, İtalyan ve İngiliz hükümetleri ile yazışmalar yapılıyor, Kurtuluş'un rotası için onay alınıyordu

İlk seferi için 13 Ekim 1941'de, Karaköy rıhtımından yola çıkan Kurtuluş Vapurumürettebatı, durumun dehşetini daha Pire Limanı'na girerken fark etmişti Limanın içi, bombalanma sırasında burada bulunan gemiler batırıldığından bir gemi mezarlığını andırıyordu Kurtuluş, batıkların arasından güçlükle kıyıya yanaştı Vapurun yiyecek getireceği haberini alan binlerce Atinalı, saatlerdir onun gelişini bekliyordu

Yardımlar, Kızılhaç tarafından, hastanelerden başlamak üzere, önceden belirlenmiş listeye göre dağıtıldı Bu çalışmalara refakat eden Alman ve İtalyan askerleri ise, Türk delegeleri ve Kızılhaç görevlilerine nazik davranıyordu

Mürettebat gördüğü manzaradan o kadar etkilenmişti ki dönüş için kumanya olarak ayırdıkları yiyecekleri limana bıraktılar

Kurtuluş Vapuru, Pire Limanı'na her biri diğerinden daha acılı öykülerin yaşandığı üç sefer daha yaptı ve Şubat 1942'ye kadar bu 4 seferde yaklaşık 7100 ton gıdayı Yunan halkına ulaştırdı Bu yardımlar, elbette sorunun çözümü için yeterli değildi Ancak Yunan halkı, efsaneye dönüşen Kurtuluş Vapuru sayesinde, umutla beklemeyi ve gelen yardımları paylaşmayı öğrendi

Kurtuluş Vapuru, 20 Şubat 1942'de saat 915'de Marmara Adası'nın kuzey kayalıklarında, yaklaşık 2000 ton gıda ile sulara gömüldü Kurtuluş'un 36 kişilik mürettebatı kazadan sağ kurtulmayı başardı

Alıntı Yaparak Cevapla

Yunanistan'a Yardım - Kurtuluş Gemisi

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yunanistan'a Yardım - Kurtuluş Gemisi



Barışı Taşıyan Vapur Nasıl Hazırlandı?


Kurtuluş Vapuru ilk kez 2004 yılında TRT 2 de yayınlanan "Tarihte Gezintiler" programında karşımıza çıktı Gazete arşivlerinden hazırlanan 4 dakikalık haberde, 2 Dünya Savaşı sırasında Yunanistan'a gıda yardımını taşırken batan bir Türk vapuru anlatılıyordu Program bittiğinde şaşkına dönmüştüm Yıllardır diplomatik sorunlar yaşadığımız bir halka neden yardım eli uzatmıştık? Vapur neden "Kurtuluş" adını taşıyordu? Böyle bir öykü neden yıllardır gündeme gelmemişti? Kurtuluş Vapuru'nun enkazı neredeydi? Olayın Türk ve Yunanlı tanıkları yaşıyor muydu?

Öyküyü ve sorularımı ekibimle paylaştım Kurtuluş Vapuru'nun öyküsü herkesin büyük ilgisini çekmişti Olay, belgesel yapılmalıydı

İlk aşama gazete arşivlerinde Kurtuluş'un izini bulmaktı Araştırmacılarımızın ilk getirdiği kupürler hayret vericiydi Tüm gazeteler Yunanistan'a yapılan yardım çalışmalarına geniş yer ayırmış, vapurun her seferi, büyük ilgi görmüştü

Ancak araştırmayı derinleştirdiğimizde, döneme ait resmi kayıtların büyük bölümünün imha edildiğini, yardım çalışmalarını organize eden Kızılay'ın arşivlerinde dahi Kurtuluş'a ait belge bulunmadığını tespit ettik

Üstelik batığın bulunduğu yer, hiçbir resmi kaynakta geçmiyor, eldeki Lloyd kaydı gazete arşivlerindeki bilgilerle çelişiyordu Yunanistan'da da durum farklı değildi Kurtuluş Vapuru'nun seferleri sırasında ülke işgal altında olduğundan, döneme ait yazılı kaynaklara ulaşmak mümkün değildi








Ankara, İstanbul ve Atina'da gazete arşivleri, kütüphaneler ve resmi kaynaklar arasında yaklaşık bir yıl süren bu çalışma, Kurtuluş Vapuru hakkındaki detaylı bilgilere ulaşmamızı sağladı

Ancak, batığın bulunduğu yerin tespit edilebilmesi, uzmanlık ve teknoloji gerektiren bir işti Bu konuda Türkiye'nin uluslararası düzeyde en önemli batık araştırmacısı olan Selçuk Kolay'dan yardım istedik Selçuk Kolay, araştırmayı bizzat yönetmeyi ve teknoloji harikası teknesi Bothnia ile Kurtuluş'un yerini tespit etmeyi memnuniyetle kabul etti

Diğer yandan keşif ekibimiz Marmara Adası'ndan iyi haberler getirmişti Adanın yaşlı balıkçıları, Kurtuluş adlı bir geminin kuzey kayalıklarında battığını hatırlıyordu Anlatılanlar, gazete arşivlerindeki batış öyküsünü doğrular nitelikteydi

Sonunda, Bothnia ile bölgeye hareket ettik Marmara Adası'nın kuzeyinde yer alan Saraylar köyündeki balıkçılar, Kurtuluş'un öyküsünü bilmese de enkazının yerini biliyorlardı Ancak adalı balıkçılar, batığın 60'lı yıllarda, hurdacılar tarafından söküme uğradığını da söylüyorlardı

Kurtuluş'un son fotoğrafında görünen kayalıklar, balıkçıların gösterdiği yer ile benzerlik taşıyordu Yan tarama sonar cihazı ile yapılan ölçümler, batığın Kurtuluş olduğunu doğruladı Daha sonra dalış yaparak, batığın görüntülerini günışığına çıkardık

Kurtuluş'un gerçek batış yeri artık tespit edilmişti, ancak vapuru Yunanistan'da hatırlıyorlar mıydı? Olayın canlı tanıklarına ulaşmak ve merak ettiğimiz diğer soruların yanıtlarını bulmak için Pire ve Atina'ya gittik

Atina'da 2 Dünya Savaşı'nı yaşayanların tümü Kurtuluş'u hatırlıyordu Çekimler sırasında bize büyük konukseverlik gösterdiler Röportaj yaptığımız herkes, konuşmasını, Yunanistan ve Türkiye arasındaki gerginliğin anlamsızlığını vurgulayarak bitiriyordu

Tüm çalışma boyunca tek üzüntümüz, öykünün Türkiye'deki kahramanlarının hayata veda etmiş olmasıydı

Tarihçi Georgeos Margaritis'in söyledikleri Kurtuluş efsanesini aydınlatıyordu: "Kurtuluş, Şubat 1942'ye kadar Yunanistan'ın en zor dönemlerinde yaptığı seferlerle Yunan halkı için umudun sembolü oldu O battıktan sonra da Türkiye'den gemiler geldi ancak bütün o gemilerin adı Kurtuluş olarak kaldı







Kurtuluş Derinliklerde




Yunanistan'da görüştüğümüz canlı tanıkların tamamı, Kurtuluş'un Alman mayını ya da denizaltı tarafından batırıldığı kanısındaydı

Ancak bugün talihsiz vapurun derinliklerdeki görüntüleri, saldırı sonucu infilak eden gemilerden daha kötü durumdaydı Batık, 60'lı yıllarda metal bölümlerini yeniden kullanmak isteyen Hurdacılar tarafından dinamitle parçalanmıştı

Sualtında futbol sahası büyüklüğünde alana yayılan enkazın sadece iskelet kısmı ayaktaydı

Yağmalanmış da olsa, Kurtuluş Vapuru'nun batış nedeni ve yeri artık biliniyor Sivil denizcilik tarihinde bu önemli vapur bir daha unutulmayacak



Alıntı Yaparak Cevapla

Yunanistan'a Yardım - Kurtuluş Gemisi

Eski 08-03-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yunanistan'a Yardım - Kurtuluş Gemisi



Çok güzel hazırlanmış içerik olarakda mükemmel bir konu Hele bu günlerde daha da anlamlı

Tairhimizi bile doğru düzgün derleyip hazırlayamamışız
Hep araştırmalarla ,oradan buradan böyle güzel konulara ulaşabiliyoruz

Gazete küpürü de çok güzel konuya destek olmuşTebrikler,ellerine sağlık Lale


Benim anlayamadığım,tarihte herkese yardımlar etmişiz,birtek kendimize hayrımız dokunmamış

Alıntı Yaparak Cevapla

Yunanistan'a Yardım - Kurtuluş Gemisi

Eski 08-03-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yunanistan'a Yardım - Kurtuluş Gemisi



Yine 1941 yılında, Türkiye tarafından, Yunanistan’a yardım malzemesi ulaştırmakla görevlendirilen Kurtuluş Gemisi, bir seferinde buğday, bezelye, pirinç, bulgur, un, süttozu vb gıdalarla yüklenerek, Yunanistan’ın, Pire Limanı’na gitmek üzere törenle uğurlanmıştır O sırada, bu gemide seyahat etmekte olan, gazeteci Feridun DEMOKAN’ın anılarına göre; bu yardımlara Yunanistan milletinin bakışı şöyledir:

“Pire Limanı girişinde Alman askeri tarafından zorla çalıştırılan işçiler, Kurtuluş gemisini görünce, denize doğru atıldılar Türkçe ve Yunanca olarak bizlere hoş geldiniz diye bağırdılar, gemimiz yükleri boşaltıp, İstanbul’a doğru yol almaya başlayınca da bu sefer bizleri unutmayın, yakında yine gelin dediler

Kurtuluş Gemisi, Türkiye-Yunanistan dostluğunun simgesi olmuş ve Türk milletinin iyiniyet, sevgi ve sadakatını temsil etmiş; ancak yine bir Yunanistan seferinden dönerken, 19 Ocak 1942 tarihinde batmıştır Kurtuluş Gemisi batana kadar, toplam 298 ton soğan, 168 ton patates, 528 ton nohut, 393 ton bezelye, 80 ton yumurta vb binlerce ton gıda ve çeşitli yiyecek malzemesini Yunanistan’a ulaştırmayı başarmıştır

Yunanistan Kızılhaçı’nın resmi kayıtlarına göre ise Türk Kızılayı’nın katkılarıyla sayıları 700 bini bulan savaş mağduruna sıcak yemek verilmiş Kurtuluş, onun yerini alan Dumlupınar ve diğer gemiler vasıtasıyla Yunanistan’a gerçekleştirilen deniz seferleri sonucunda toplam 30 bin kutuya yakın gıda malzemesi yardımı yapılmıştır Yunanistan Kızılhaçı’nın Türkiye’ye yaptığı yardımlar ise, Türkiye’nin Yunanistan’a yaptığı yardımlara oranla daha azdır

Sonuç olarak, 1930’lu yıllarda ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından başlatılan “Yurtta Barış, Dünyada Barış” siyaseti bugüne kadar uygulanmıştır Ancak, Türkiye’nin Yunanistan’a yönelik bütün dostluk, iyiniyet ve diyalog girişimleri Yunanistan vatandaşları tarafından dikkate alınsa bile, Yunanistan asıllı siyaset adamları tarafından genellikle ya görmezden gelinmiş ya da reddedilmiştir Yunanistan’a yapılan bu yardımların tarih sayfalarında kalan bir hatıra olmadığını ve Türkiye ve Türk Kızılayı’nın günlük politikalar dışında olduğunu göstermesi bakımından, 1986 ve 1994 yıllarında Yunanistan’da yaşanan deprem felaketleri sebebiyle, Kızılay tarafından direkt olarak Yunanistan’a gönderilen yaklaşık 53 bin ABD Dolarlık mali yardım yaşanan son gelişmedir



♣♣♣

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.