Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kırım, sürgünde, vatan, yeşeren

Sürgünde Yeşeren Vatan: Kırım

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sürgünde Yeşeren Vatan: Kırım



Sürgünde Yeşeren Vatan: Kırım


18 Mayıs 1944 Kırım Türklerine uygulanan topyekün sürgün ve soykırım günüdür

Karadeniz'in kuzeyinde Ukrayna'ya bağlı özerk cumhuriyet olan Kırım'daki gelişmeler; Türkiye'yi çok yakından ilgilendirirdi Kırım Yarımadası tarihi bakımdan, soydaşlarımız açısından, hem de stratejik konumu nedeniyle çok önemlidir

Çünkü Karadenizin güvenliği Kırımdan geçiyordu Akdeniz de Kıbrıs neyse Karadeniz de, Kırım odur Türkiye için Kırım, Ukrayna'ya, Rusya Federasyonuna ve bütün Türk Cumhuriyetleri'ne de açılan bir kapı konumundadır


Kırım Savaşı'nda İstanbul'a Gelen Müttefik Ordu Askerleri




Sovyet hakimiyeti altındaki Kırım Türklerini top yekun imha etmek, milli kültürlerini ortadan kaldırmak kısaca Kırım'ın Ruslaştırılması politikası sonucu Kırım Türkleri'nin 1918-1941 devresinde uğradığı katliamların her biri başlı başına ayrı araştırma konusudur

Sadece imha edilmek istenen fiziki yapı değildi, edebiyat, folklor, milli benlik, milli kültürdü, Slav alfabesine mecbur bırakılıyorlardı

Kısaca katliamlara değinirsek, en vahşi katliama dek geçen süreci daha net görebiliriz


Katliamın ilk perdesi Milli Hükümet Başkanı Çelebi Cihan'ın vahşice katledilmesi ile başlar, kısa zamanda milliyetçi olarak gördükleri aydınların imhası tamamlanmış olur 1920 yılında 60-70 bin Türk kurşuna dizilmiş bir kısmı Sibirya'ya sürülmüştür

Katliamın ikinci perdesinde ise 1921 yılında yaratılan suni kıtlık olmuştur Türkiye’nin buğday yardımları yerine ulaştırılmamış, İtalyan Kızılhaç'ın yardımları ise reddedilmiştir Açlık sonucu ölenlerin yüzde 60 Türk'tür Üçüncü perdesinde ise 1927 yılı sonunda Veli İbrahim'in kurşuna dizilmesi ile onun 724 kişilik kadrosu da sürgüne gönderilmiş, hemen arkasından 3500 kadar Türk aydını da kurşuna dizilmiş, bir kısmı tekrar sürülmüştür

Dördüncü perdesi ise büyük ve orta çiftlik ağaları olarak 40-50 bin Kırımlı Türk köylüsünün Sibirya'ya ve Ural'ların işçi kamplarına sürülmesi ve bir çoğununda ulaşmadan yolda ölmesidir

Beşinci perdesi ise 1929'da Alakat ihtilali ile başlar ve bu ihtilale katılan binlerce Kırım Türkü kurşuna dizilir ve yine sürgün edilirler

Altıncı perdesi ise Sovyet hükümetinin 1930-1933 yılları arasında Ukrayna ve Kırım'a ait buğdayları elinden zorla alarak Avrupa'ya ihraç etmesi sonucu kıtlıktan ölenlerin sayısı yedi milyonu bulmuştur

Yedinci perdesi ise 1931-1936 yılları arasında din adamlarının tasfiyesidir, Sibirya'ya çalışmaya kısacası ölüm kamplarına gönderilmiş bin kadar da camide kapatılmış ve din üzerine baskı uygulanmıştır

Moskova, direnen halk karşında istediği sonuca ulaşamamış yapılan tüm baskı ve katliamlar halkın bütünleşmesine neden olmuştur Kırım Türklerinin tarihlerini unutturmanın mümkün olmadığını milli kültürlerini bu şekilde yıkamayacaklarını anlayınca, top yekun sürgün etme planını devreye sokmuştur Dünyada Kırım Türkleri kadar sürgün edilmiş başka bir millet yoktur

Kırım'da Yaralanan Askerler Florence Nightingale'in
Görev Yaptığı Üsküdar'daki Hastaneye Gelirken




İkinci Dünya Savaşının sürdüğü dönemlerde ise Kırım Türklerinin acıları katlanarak çoğaldı

Savaş sonunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB) Devlet Başkanı Stalin Rus olmayan milletlerin sürgün kararını müzakere edilerek karara bağlanmıştır

Stalin Kırım Türkleri'nin savaş sırasında Almanlarla işbirliği yaptığını iddia ederek top yekûn sürgüne gönderilmesini emreder 18 Mayıs 1944 gecesi gelen emir" in ardından 100 binin üzerinde soydaşımız katledilmiştir

Stalin'in emri Kırım Türkleri'ne iletilir 15 dakikada içerisinde, evlerinden hiçbir eşyayı almaksızın, bulundukları şehrin meydanında toplanmaları istenir Evini terk etmek istemeyenler zorla götürülür Direnenler, dipçik darbeleriyle hemen oracıkta öldürülür Sağ kalan Kırım Türkleri hayvan taşınmasında kullanılan tren vagonlarına, âdeta istif eder gibi yerleştirildiler İki ay süren bu zor yolculukta çok sayıda insan öldü Ölüm sebebi susuzluk, hastalık, açlık, havasızlık ve pislikti İlk göç ettirilenler eşler, çocuklar ve yaşlı insanlardı; erkekler savaşa devam ettikleri için onlar daha sonra göce tabi tutulacaklardı Dayanamayıp yolda can verenlerin gömülmesine bile izin yoktu, cesetlerini dışarı çıkartamazlar yaşayanların arasında çürürdü, ancak kısa molalarda demiryolu hattı üzerine bırakırlardı İnsanlar havasızlıktan boğuluyor, birçokları da akıllarını kaybediyordu

Kırım Türkleri Ural, Sibirya, Kazakistan, Özbekistan, Orta Asya'nın binlerce kilometre içlerine naklediliyorlardı Sürgün işlemleri tamamlanınca hayatta kalmayı başarabilenler ulaştıkları yerlerdeki kötü şartlar altındaki hayata dayanamadılar Açlık, sıtma, verem ve diğer hastalıklar sebebiyle ilk altı ay içerisinde de yarısı ölür, kalanların ise bulundukları yerleşim alanının dışına çıkmaları yasaktır İzinsiz çıkanların cezası yirmi beş yıl mahkûmiyetti Eğitim görmeleri engelleniyor, kültürlerini korumalarına izin verilmiyordu Kırım şivesiyle konuşanlar, şarkı-türkü söyleyenler cezalandırılıyordu Adeta açık hava hapishanesi şartlarında yaşamaya mahkûm edilmişlerdi Bütün Türkleri ayrı ayrı yerlere sürerek aralarındaki iletişimi koparıp direnişi kırıp parçalamaktı amaçları

Ruslar Tarafından Terk Edildikten Sonra Siperin Görünümü




1956 yılına kadar bu zor koşullar altında yaşamlarını sürdürerek, ülkenin ahalisi içinde erimeyerek milli benliklerini korumayı bilmişlerdir

Sürgünün ardından Kırım'ın Arabat bölgesinde bir köyde, 150 civarında Türk'ün unutulduğu anlaşıldığında Stalin'den gelen emir şöyleydi "Bunların işini 24 saat içerisinde bitirin !" Emir yerine getirildi: Bebek, ihtiyar ve genç köy halkı, küçücük bir tekneye dolduruldu Tekne, kıyıdan bir-kaç mil açılınca batırıldı Karadeniz'in hırçın dalgaları soydaşlarımıza mezar olmuştu

Kırımlıların dışında aynı akıbete uğrayan diğer milletler şöyledir, Kalmuk, Çeçen-İnguş, Volga-Germen, Kabartay-Balkar, ve Karaçaylılar da sürgüne tabi tutulmuşlardır Sovyet Hükümetleri tarafından Kırım Türkleri ve diğer halkların halen bulundukları yerler, ısrarla gizli tutulmaktadır ve dünya kamuoyundan da büyük bir maharetle de yıllarca gizlenmiştir

5 Eylül 1967 tarihli kararname ile Kırım Türklerinin itibarının iade edilmesine karar verildi Bundan cesaret alan Kırım Türkleri, kitleler halinde vatana döndüler ama bunun aldatmaca olduğunu ve yerleşme izinlerinin olmadığını, görünce tekrar geri dönmek zorunda kaldılar

Kırım Türkleri'nin millî mücadelesi, kitle hareketine dönüşmüştü Miting ve protesto toplantıları düzenlendi Toplantılara katılanlar ağır şekilde cezalandırıldı 23 Nisan 1978 günü Musa Mahmut isimli bir Türk, soydaşlarına yapılan haksızlığı protesto etmek için kendisini yakarak intihar etti Kırım Türkleri'nin efsaneleşen lideri Abdülcemil Mustafa Kırımoğlu hapse mahkûm edildi Moskova gösterilerinden sonra, SSCB'yi yönetimi, Kırım Türkleri'nin haksız yere suçladıklarını anlamış "vatana ihanet suçlarını" kaldırmıştır

Sovyet hükümetinin Kırım Türklerini vatanlarından uzak tutmak için gösterdikleri gayretlerin hepsi boşa çıkıyordu Onlara sunulan "yeni vatan" seçeneği kabul görmemiş anavatanlarına dönme kararlılığından asla taviz vermemişlerdi 1990 yılının Temmuz ayında Vatana Dönüş'e izin çıktı Kırım Türkleri'nden bir grup, 2-3 ay süren çileli yolculuktan sonra ata yurduna dönmüşlerdir 1944'de ayrılırken üzerlerindeki elbiselerden ve gönüllerindeki vatan aşkından başka hiçbir şeyleri yoktu Dönüşte; ceplerinde diplomaları, altlarında arabaları, cüzdanlarında az veya çokça bir paraları vardı, meslek sahibi olarak dönmüşlerdir 15 dakikada terk ettikleri evlerine Ruslar yerleştirilmişti, hükümet de ev ve toprak vermediği için birçoğu vatana döndükten sonra aylarca naylondan yapılmış çadırlarda yaşadılar İmkânı olanlar kendi evlerini kendileri inşa ettiler

Olmayanlar, zor şartlar altında, fakat vatanda olmanın huzuru içerisinde yaşamaya çalışıyorlardı Sürgünden dönenlerin sayısı 260000 civarındadır Daha bir o kadarı dönüş izni bekliyor ve imkân arıyorlar

SSCB'nin dağılmasından sonra Kırım, Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında çıbanbaşı olmuştur 1774 yılında Osmanlı İmparatorluğu'ndan koparılan Kırım Türkleri, bugün Ukrayna sınırları içinde bağımsızlık mücadelesi devam etmektedir Dönüş yapan Kırım Türklerinin 50-60 bin kadarı Ukrayna vatandaşlığı hakkını elde etmiştir Bugün büyük bir bölümü ise, Özbekistan vatandaşı durumundadırlar Efendi değiştirerek yeni esaret zincirleri takmak değil, milli istikbale kavuşmaktı amaçları İşte bu yüzden son Kırım Türkünün de anayurduna dönmeden, Kırım'ın gelecekteki durumunu belirlemek zor görülüyordu

Kırım Türkleri; büyük önderleri Gaspıralı İsmail Bey'in söylemi ile: "Dilde, fikirde ve işte birlik" sağlayabilirlerse, arzuladıkları çözüme ulaşabilirlerdi

Tarihte olduğu gibi ve halende devam eden Türklere karşı yapılan katliamlar incelendiğinde bütün belgeler karşılaştırıldığında esas katliamlara kimlerin maruz kaldığı çok net görülecektir

Kırım Türkleri dünyada ilk defa Sosyalizm" in kurulmuş olduğu memlekette, bir millet olarak, hor görülüyor, atalarının mezarları yeryüzünden siliniyordu! ve bütün bunlar "halkların kardeşliğin, eşitliğin ve mutluluğun" ilan edilmiş olduğu zamanda yapılıyor olması gerçekten düşündürücüydü

Kırım da, Balkanlar da, Kafkaslar da, Azerbaycan da, Irak da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşanan katliamlar soykırımın hangi çeşidine giriyor?

Bu soykırımlara sahip çıkmak sadece tarihi ve insani bir borç değildir Uluslar arası arenada başvurabileceğimiz karşı koz, dış politikada kullanabileceğimiz stratejik öneme sahip bir olgudur

Kendi gücümüzü kendimize karşı kullanmayıp dünyanın önde gelen gerçek soykırımcılarına karşı kullanabilirsek bu olguyu yakalayabiliriz


Not: Kırım'a MÖ VII yy'da ilk defa yerleşen Türkler Ak Topraklar dedikleri Türkiye'den de beklediği desteği bulamamanın da acısını yaşamaktadırlar

Kırım'da Türk Soykırımı - Dr Necip Hablemitoğlu


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.