Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efendinin, germiyani, gülü, sünbül, yakub

Sünbül Efendi'nin Gülü Ya'kûb Germiyânî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sünbül Efendi'nin Gülü Ya'kûb Germiyânî




Sünbül Efendi'nin gülü Ya'kûb Germiyânî



Ya’kûb Germiyânî, büyük velîlerdendir Kütahya civârında Şeyhli köyünde doğdu Doğum târihi bilinmemektedir (H) târihinde İstanbul’da vefât etti Kocamustafapaşa’da bulunan Sünbül Efendi Câmii civârında medfûndur

Ya’kûb Germiyânî, Sünbül Sinân hazretlerinin talebeleri arasına girdi Sünbül Sinân Efendi, Ya’kûb Germiyânî’yi çok sever; “Talebe olunca, Germiyânlı Yâkub Efendi gibi olmak lâzımdır” buyururdu

Sünbül Sinân Efendi vefât edince, Merkez Efendinin sohbetlerine devâm eden Ya’kûb Germiyânî, onun vefâtından sonra, Kocamustafapaşa dergâhında talebeleri yetiştirmeye başladı YÜKSEK HÂLLER SAHİBİYDİ

Ya’kûb Germiyânî hazretleri herkesin anlayamayacağı, ehline mâlûm olan, yüksek hâller ve üstün dereceler sâhibiydi Buyurdu ki: “Dünyâda hiç kimseye hased etmedim Ancak dünyâya gelmeyenlere gıbta ettim Şu üç şeyden dolayı onların hâllerine imrendim Birincisi, bu âlem ayrılık ateşiyle yanma yeridir Dünyâya gelmeyenlerde böyle bir firâk hâli yoktur İkincisi, bize verilen vücûd nîmetinin ve sayısız diğer nîmetlerin şükrünü edâ etmekten âciziz Bizde, bu acziyetten dolayı mahcûbiyet vardır Dünyâya gelmeyenlerde ise, böyle bir mahcûbiyet yoktur Üçüncüsü ise, bizler, kemâl mertebesinde istidâda sâhib olmadığımızdan, hep derd-i hüsrân içinde bulunuruz Bu dert, dünyâ lezzetlerini ve yüzdeki neşe ve sürûru alıp götürür Dünyâya gelmeyenlerin ise, bu lezzet ve neşeden mahrûm olmaları gibi bir durumları yoktur


FEYİZ VE BEREKET KAYNAĞI

Bu mübarek zatın sohbet meclisleri; feyiz, bereket ve nûr kaynağı idi Vefât edinceye kadar buradaki vazîfesine devâm etti

Ya’kûb Germiyânî hazretlerinin ölüm hastalığı sırasında, hastalığın elem ve şiddetinin fazlalığı sebebiyle, gözleri kapalı ve lisânı söylemez oldu İhtiyaç gidermek için kaldırdıklarında, mecbûriyet karşısında, kıbleye karşı durdurdular O, hastalığın şiddetiyle kendisinde değildi Fakat o hâldeyken bile; “Helâda, kırda abdest bozarken, kıbleyi öne ve arkaya getirmemelidir” hükmü icâbı kıbleye karşı abdest bozmadı

Ya’kûb Germiyânî hazretleri senesi Cemâziyelevvel ayında bir akşam üzeri rûhunu teslim etti Vefâtından sonra yerine, oğlu Sinânüddîn Yûsuf geçti Talebelerin yetiştirilmesi, mânevî olarak terbiye edilmesi vazîfesini üzerine aldı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.