![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Kaynak:Türkceciler Deyimler Sözlüğü eyimler Sözlüğü-A-[/url] Aba altından değnek göstermek: Sakin ![]() ![]() ![]() ![]() Abacı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abayı yakmak: Gönül verip âşık olmak ![]() ![]() ![]() ![]() Abbas yolcu: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abesle iştigal etmek: Yersiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abuk sabuk konuşmak: Düşünmeden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abur cubur: Yararlı olup olmadığı düşünülmeksizin rast gele yenen ![]() ![]() Aceleye getirmek (dara getirmek): 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Acemi çaylak: Toy ![]() ![]() ![]() Acı çekmek (duymak): 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Acısı içine (yüreğine) çökmek (işlemek): Bir şeyin verdiği acı ![]() ![]() ![]() Acısını çekmek: Yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntüyü yaşamak ![]() ![]() Acısını çıkarmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Acı soğuk: Keskin ![]() ![]() ![]() ![]() Acı söz: İnsanın gönlünü inciten ![]() ![]() Aç acına: Aç olarak ![]() ![]() ![]() Açığa çıkarılmak (alınmak): İşinden çıkarılmak ![]() ![]() ![]() Açığa vurmak: Gizli ![]() ![]() ![]() ![]() Açığı çıkmak: Saklamakla görevli bulunduğu para ![]() ![]() ![]() Açığını bulmak: Herhangi bir işteki eksiği ![]() ![]() ![]() Açık alınla: Başarı ![]() ![]() ![]() ![]() Açık bono vermek: Bir kimseye sınırsız ![]() ![]() Açık fikirli: Olayları ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Açık kalpli (yürekli): Samimî ![]() ![]() ![]() ![]() Açık kapı bırakmak: Gerektiğinde bir konuya yeniden dönebilme imkânı bırakmak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Açık konuşmak: Gerçeği sakınmadan ![]() ![]() ![]() Açık saçık: Göreneğe ![]() ![]() ![]() ![]() Açık seçik: Çok açık ![]() ![]() ![]() ![]() Açıkta kalmak (olmak): 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Açıktan kazanmak: Ortaya hiçbir emek ve sermaye koymadan gelir elde etmek ![]() ![]() ![]() Açık vermek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Açlıktan nefesi kokmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Açmaza düşmek: İçinden çıkılması oldukça güç bir durumda kalmak ![]() ![]() Aç susuz kalmak: Çok yoksul bir duruma düşmek ![]() ![]() ![]() Adama dönmek: Hoşa giden bir duruma gelmek ![]() ![]() ![]() ![]() Adamdan saymak: Değeri olmadığı hâlde bir kimseye kıymet vermek ![]() ![]() Adam etmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adam evladı: İyi bir ailenin iyi yetiştirilmiş; özü ![]() ![]() ![]() Adam içine çıkmak: Topluluğa karışmak ![]() ![]() ![]() ![]() Adam olmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adam (insan) sarrafı: Tecrübesi sayesinde insanların iyisini kötüsünü çabuk anlayacak duruma gelmiş kimse ![]() ![]() ![]() ![]() Adam sen de (adaaaam!): Bir işin önemli olmadığını ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adam sırasına geçmek (girmek): Toplumda kendisine daha önce değer verilmezken ![]() ![]() ![]() ![]() A`dan Z`ye kadar: Bütünüyle ![]() ![]() ![]() Adı batmak: Adı anılmaz olmak ![]() ![]() ![]() ![]() Adı çıkmak: Kötü bir şöhret kazanmak ![]() ![]() ![]() ![]() Adı kalmak: Bir kimse veya şey ortadan kalktıktan ![]() ![]() ![]() Adı karışmak: İyi karşılanmayan bir olayla ilgisinin bulunduğu ![]() ![]() ![]() Adım atmamak: Kesinlikle gitmemek ![]() ![]() ![]() ![]() Adını anmamak: Bir şeyden ![]() ![]() ![]() Adını koymak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adını vermek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aforoz etmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağır aksak: Pek yavaş olarak ![]() ![]() ![]() Ağır basmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Ağır başlı: Ciddî ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağırdan almak: Bir işi yapmakta acele etmemek ![]() ![]() ![]() ![]() Ağır elli: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağır gelmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağır hastalık: Sonu ölümle neticelenebilecek gibi olan tehlikeli hastalık ![]() ![]() Ağır söz: Kişinin gönlünü inciten ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağız aramak (veya yoklamak): Öğrenilmek istenilen şeyi söyletecek yolda dil kullanmak ![]() Ağız (söz) birliği etmek: Daha önce bir konuda anlaşarak aynı şeyi yapmak ya da söylemek ![]() ![]() ![]() Ağızdan laf (söz) çekme(çalmak): Bir kişinin bildiği şeyleri ustalıklı konuşmalarda ona sezdirmeden öğrenmek ![]() ![]() ![]() Ağızda sakız gibi çiğnemek: Bir düşünceyi ![]() ![]() Ağız değiştirmek: Daha önce söylediğinin tersini söylemeye başlamak ![]() ![]() Ağız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağız eğmek: Yalvarmak ![]() ![]() Ağız kalabalığı: Birbirini tutmayan ![]() ![]() ![]() Ağız kalabalığına getirmek: Birini gereksiz sözler söyleyip çok konuşmak yolu ile şaşırtmak ![]() ![]() ![]() Ağız kavafı: Karşısındakini ikna etmek için diller döken ![]() ![]() ![]() ![]() Ağız yapmak: Birini aldatma ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzı açık ayran delisi: Yeni gördüğü her şeye alık alık bakan ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzı (bir karış) açık kalmak: Çok şaşırmak ![]() ![]() ![]() Ağzı kalabalık: Çok ve manasız ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzı kulaklarına varmak: Çok sevinmek ![]() ![]() ![]() Ağzı laf yapmak: Güzel ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzına (veya ağzının içine) bakmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzına baktırmak: Etkili ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzına bir parmak bal çalmak: Amacına ulaşmak için birini tatlı sözlerle bir süre oyalamak ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Ağzına girmek: Dinlenirken konuşana doğru oldukça fazla yaklaşmak ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzına lâyık: Bir yiyeceğin tadı anlatılırken kullanılır ![]() ![]() ![]() Ağzında bakla ıslanmamak: Sır saklamayı becerememek ![]() ![]() Ağzında gevelemek: Açık olarak söylememek ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzından bal akmak: Çok tatlı ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzından çıkanı kulağı işitmemek: Sözlerini tartmadan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzından düşürmemek: Bir kimseden veya bir şeyden her zaman söz etmek ![]() ![]() Ağzından girip burnundan çıkmak: Çeşitli yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek; veya kandırmak ![]() ![]() Ağzından kaçırmak: Söylemek istemediği bir şeyi ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzından laf almak (çekmek): Bir kimseyi değişik yollarla ve ustalıkla konuşturup birtakım gizli şeyleri öğrenmek ![]() ![]() ![]() Ağzından yel alsın: Olumsuz ![]() ![]() ![]() Ağzını açıp gözünü yummak:Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek ![]() ![]() ![]() Ağzını aramak: Karşısındakini kurnazca konuşturarak ağzından söz almak ![]() ![]() ![]() Ağzını bıçak açmamak: Kırgınlıktan ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzını havaya (poyraza) açmak: Umduğunu elde edememek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzını kapamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzının içine bakmak: Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek ![]() ![]() Ağzının kokusunu çekmek: Bir kimsenin dayanılmaz ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzını öpeyim (seveyim): Sevindirici bir söz söyleyene "ne güzel ![]() ![]() Ağzının payını vermek: Sert söz ve davranışlarla karşılık vererek bir kimseyi yaptığına pişman etmek ![]() ![]() Ağzının suyu akmak: Çok beğenip isteyecek duruma gelmek ![]() ![]() ![]() Ağzının tadı kaçmak: Rahatı kaçmak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzının tadını bilmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzı sulanmak: İmrenmek ![]() ![]() Ağzı süt kokmak: Çok genç ![]() ![]() ![]() Ağzı var dili yok: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağzıyla kuş tutsa ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Ah almak: Birinin bedduasını üstüne çekmek ![]() ![]() Ahı çıkmak: Eziyete uğrayan bir kimsenin yaptığı bedduanın etkisini göstermesi ![]() Ahı tutmak: Zulüm görenin bedduasının yerini bulup gerçekleşmesi ![]() ![]() Ahı yerde kalmamak: Yaptığı ilenme (beddua) er geç etkisini göstermek ![]() ![]() ![]() Ahkâm çıkarmak: Kendi düşüncelerine dayanarak birtakım yargılara varmak ![]() ![]() Ahmak ıslatan: İnce ince yağan yağmur ![]() ![]() ![]() Ahret kardeşi: Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik ![]() Ahrette on parmağı yakasında olmak: Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın ![]() ![]() ![]() Akan sular durmak: Artık itiraz edilebilecek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akıl defteri: Hatırlanıp yapılması gereken şeylerin yazıldığı küçük defter ![]() ![]() ![]() Akıl etmek: Herhangi bir önlem ve çareyi zamanında düşünmek ![]() ![]() ![]() Akıl hocası: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akıl kârı olmamak: Akıllı ![]() ![]() Akıl kutusu (kumkuması): Çok zeki ![]() ![]() ![]() ![]() Akıllara durgunluk vermek: Çok şaşılacak bir şey olmak ![]() ![]() ![]() Akıllı uslu: Dengeli ![]() ![]() ![]() ![]() Akıl öğretmek (vermek): Herhangi bir konuda yol gösterip tavsiyede bulunmak ![]() ![]() Akıl sır ermemek: Bir işin gizli yönlerini ![]() ![]() ![]() ![]() Akıntıya kürek çekmek: Olmayacak ![]() ![]() ![]() ![]() Akla karayı seçmek: Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak ![]() ![]() ![]() Aklı almamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklı başına gelmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Aklı başından gitmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklı başında olmamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklı çıkmak: Titizlikle üzerinde durmak ![]() ![]() ![]() ![]() Aklı durmak: Şaşırmak ![]() ![]() ![]() Aklı karışmak: Ne yapacağını bilememek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklı kesmek: Bir şeyin olabileceğine ![]() ![]() ![]() Aklına düşmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Aklına esmek: Daha önce düşünmemiş olduğu şeyi birden yapmaya karar vermek ![]() ![]() ![]() Aklına gelen başına gelmek: Olmasından korktuğu şeyin zarar verici etkisine uğramak ![]() ![]() ![]() Aklına gelmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklına koymak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklına (aklını) takmak: Bir şeyi devamlı olarak düşünmek ![]() ![]() ![]() ![]() Aklına yer etmek: Uygun bulduğu bir düşünce kafasına yerleşmek ![]() ![]() Aklından zoru olmak: Tutarsız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklını almak: Çekiciliği ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklını başına almak (toplamak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklını başından almak: Çok şaşırtmak ![]() ![]() ![]() Aklını (bir şeyle) bozmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklını çalmak (çelmek): 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aklını peynir ekmekle yemek: Akılsızca ![]() ![]() ![]() Ak pak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akşama sabaha: Neredeyse ![]() ![]() ![]() ![]() Akşamdan kavur ![]() ![]() ![]() ![]() Akşamı iple çekmek: Gecenin olmasını sabırsızlıkla beklemek ![]() ![]() ![]() Alacağına şahin ![]() ![]() ![]() ![]() Alacağı olsun: "Günün birinde ondan öcümü alırım" anlamında göz korkutmak için söylenir ![]() Al aşağı etmek: Birini bulunduğu yerden ![]() ![]() ![]() ![]() Al birini vur birine (ötekine): Hepsi aynı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alçak gönüllü olmak: Gurur ve kibre kapılmayıp kendini olduğundan daha aşağı düzeyde sayma ![]() ![]() ![]() Al gülüm ver gülüm: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Alı al ![]() ![]() ![]() ![]() Alıcı gözüyle bakmak: Çok dikkatli bakmak ![]() ![]() ![]() Alın teri dökmek: Zahmetli iş görüp çok emek vermek ![]() ![]() ![]() Ali Cengiz oyunu: "Kurnazca ![]() ![]() ![]() Ali kıran baş kesen: Çok zorba ![]() ![]() ![]() ![]() Ali`nin külâhını Veli`ye ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allak bullak etmek: Kurulu düzeni bozmak ![]() ![]() ![]() Allayıp pullamak: Kötü görünüşü kapatmak için bir şeyi süslemek ![]() ![]() ![]() Allem etmek ![]() ![]() ![]() Alnı açık yüzü ak (olmak): Herhangi bir ayıbı ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Alnını karışlamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alnının akıyla: Küçümsenecek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alnının ar damarı çatlamak: Utanma ![]() ![]() ![]() ![]() Alnının damarı çatlamak: Başarmak için çok sıkıntı çekmek ![]() ![]() ![]() Alnının kara yazısı: Kötü talih ![]() ![]() ![]() ![]() Al takke ver külâh: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Altı alay ![]() ![]() ![]() ![]() Altı kaval ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Altın babası: Çok zengin ![]() ![]() ![]() ![]() Altın bilezik: Para getiren ![]() ![]() ![]() Altında kalmamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Altından Çapanoğlu çıkmak: Girişilen bir işte başa dert olacak bir durumla ![]() ![]() ![]() Altından girip üstünden çıkmak: Bir serveti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Altından kalkmak: Bir zorluğu yenip işi başarmak ![]() ![]() ![]() Altını çizmek: Bir şeyin (daha çok sözün) önemini belirtmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Altını üstüne getirmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Altın kesmek: Çok fazla miktarda para kazanır olmak ![]() ![]() Altmış altıya bağlamak: O an ki durumu temelli olmayan bir çözümle kurtarmak veya bir işi kesin neticeye vardırmış gibi görünmek ![]() ![]() Altta kalanın canı çıksın: "Herkes başının çaresine baksın ![]() ![]() ![]() Alttan (aşağıdan) almak: Sert konuşan birine karşı yumuşak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alttan güreşmek: Biraz geriden ![]() ![]() ![]() ![]() Alt yanı çıkmaz sokak: Sonuç alınmayacak iş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Amana gelmek: Teslim olmak ![]() ![]() ![]() Aman dedirtmek (amana getirmek): Karşı koyan birini boyun eğmek zorunda bırakmak ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Aman dilemek: Önce direnirken zor karşısında boyun eğip canının bağışlanmasını istemek ![]() ![]() ![]() Aman vermemek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ana baba günü: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ana kuzusu: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anan yahşi ![]() ![]() ![]() Anası ağlamak: Çok eziyet çekmek ![]() ![]() ![]() ![]() Anasından doğduğuna pişman: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anasından doğduğuna pişman etmek: Çok eziyet ederek canından bezdirmek ![]() ![]() ![]() ![]() Anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek: Bir işi yaparken çok sıkıntı çekmek ![]() ![]() ![]() Anasını ağlatmak: Bir kimseye çok eziyet edip sıkıntı çektirmek ![]() ![]() Anasının gözü: Hileci ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anasının nikâhını istemek: Bir şeye değerinden çok para istemek ![]() ![]() ![]() ![]() Anasını sat! (satayım): Önem verme ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anca beraber ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anladımsa Arap olayım: "Hiçbir şey anlamadım" anlamında kullanılır ![]() ![]() Ant içmek (etmek): Yemin etmek ![]() ![]() ![]() ![]() Apar topar: Telâş ve acele ile ![]() ![]() ![]() ![]() Ara (aralarını) bozmak: İki kişi arasındaki iyi ilişkiyi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ara bulmak: Birbirleriyle anlaşamayan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Araları açılmak (bozulmak): İyi ilişkileri ![]() ![]() ![]() ![]() Aralarından kara kedi geçmek (veya aralarına kara kedi girmek): İyi anlaşan iki kişinin veya dostun ilişkileri bozulmak ![]() ![]() ![]() Aralarından su sızmamak: Çok iyi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arap saçına dönmek: İşlerin çok karışıp içinden çıkılmaz bir durum alması ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Araya girmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Araya koymak: Bir işte sözü geçen bir kimsenin aracılığına başvurmak ![]() ![]() Arayı yapmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ar damarı çatlamak: Utanç duyulacak şeyleri sıkılmadan yapmak ![]() ![]() ![]() ![]() Arı kovanı gibi işlemek: Girip çıkanı ![]() ![]() ![]() Ârif olan anlasın (anlar): Üstü örtülü olarak söylenen bir sözün ![]() ![]() Arka arkaya vermek: Birbirini korumak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arka (sırt) çevirmek: Birine eskiden duyduğu ilgiyi göstermemek ![]() ![]() ![]() Arka çıkmak: Birilerine karşı ![]() ![]() ![]() ![]() Arkadan söylemek: Bir kimsenin bulunmadığı yerde onun hakkında ileri geri konuşmak ![]() Arkadan vurmak: Kendisine inanan ![]() ![]() ![]() Arka kapıdan çıkmak: Özellikle bir eğitim kurumundan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arkası kesilmek: Tükenmek ![]() ![]() ![]() Arkasına düşmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Arkasında dolaşmak (gezmek): Bir işi sonuca bağlamak için ilgili yerlere giderek görüşme fırsatı aramak ![]() ![]() Arkasını getirememek: Başladığı işi sürdürüp sona erdirememek ![]() ![]() Arkasını sıvamak: İltifat etmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arkasını (birine) vermek: Bir kimsenin himayesinden güç almak ![]() ![]() ![]() Arkası (sırtı) pek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arkası (sırtı) yere gelmemek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Armudun sapı var ![]() ![]() ![]() Armut piş ![]() ![]() ![]() Arpa boyu kadar gitmek: Pek az ilerlemek ![]() ![]() Arpacı kumrusu gibi düşünmek: Derin derin ne yapacağını bilemeden ![]() ![]() Arpalık yapmak: Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak kullanmak ![]() ![]() ![]() Art düşünce (niyet): Açığa vurulandan ayrı ![]() ![]() ![]() ![]() Asıp kesmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Askıda kalmak: Bir engel çıkması dolayısıyla bir işin sonuca varamaması ![]() ![]() ![]() Askıya almak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Askıya çıkarmak: Evlenecek kimselerin nikâhtan önceki durumlarını gösterir belgelerin ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Aslan payı: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslan yürekli: Yılmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslı faslı (astarı) olmamak: Yalan ![]() ![]() ![]() ![]() Astarı yüzünden pahalı olmak: Bir işin ayrıntısına ödenen paranın aslına ödenen paradan fazla olması ![]() ![]() ![]() Astığı astık ![]() ![]() ![]() ![]() Aşağıdan almak: Sert konuşan kimselere karşı yumuşak bir dil kullanmak ![]() ![]() Aşağı kurtarmaz: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşağı tükürsen sakal ![]() ![]() Aşağı yukarı: Yaklaşık olarak ![]() ![]() ![]() ![]() Aşık atmak: Birisiyle yarışmak ![]() ![]() ![]() Ata et ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ateş almak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ateş bacayı sarmak: Bir iş ya da olay önüne geçilemez ![]() ![]() Ateş basmak: Aşırı ölçüde sıkılmak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ateşe atmak: Birini çok tehlikeli bir işe bile bile sokmak ![]() ![]() Ateşe tutmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ateşe vermek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ateşine (nârına) yanmak: Birinin yüzünden büyük haksızlığa uğramak ![]() ![]() ![]() Ateş kesilmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ateşle oynamak: Çok tehlikeli ![]() ![]() Ateş pahasına: Çok pahalı ![]() ![]() Ateş püskürmek: Çok öfkeli olmak ![]() ![]() ![]() Ateşten gömlek: İçinde bulunulan acı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atı alan Üsküdar`ı geçti: "Fırsat kaçtı ![]() ![]() ![]() ![]() Atı eşkin ![]() ![]() ![]() ![]() Atın yüğrükse bin de kaç: İmkânın varsa kendini kurtarmaya bak ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Atıp tutmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() At oynatmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atsan atılmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Attan inip eşeğe binmek: Bulunduğu dereceden ![]() ![]() ![]() ![]() Avaz avaz bağırmak: Olanca gücüyle bağırmak; sesi yettiği kadar ![]() ![]() ![]() Avucunun içine almak: Birini her dediğini yapar duruma getirmek ![]() ![]() ![]() Avucunu yalamak: Umduğunu ele geçirememek ![]() ![]() ![]() ![]() Avuç açmak: Yardım istemek ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağa düşmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağa kalkmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağı (ayakları birbirine) dolaşmak: Yürürken herhangi bir sebepten ötürü ayakları birbirine takılmak ![]() ![]() ![]() Ayağı düşmek: Bir yere uğramak ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağı düze basmak: İşleri iyi gitmek ![]() ![]() ![]() Ayağı ile gelmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağına bağ olmak: Bir işini yapmasına ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağına dolaşmak (veya dolanmak): 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağına gitmek: Büyüklük taslamadan alçak gönüllülük edip birinin yanına varmak ![]() ![]() ![]() Ayağına kapanmak: Kendini küçük düşürerek yalvarıp yakarmak ![]() ![]() ![]() Ayağına (ayaklarına) kara su inmek: Bir yerde ayakta beklemekten veya uzun süre dolaşmaktan çok yorulmak ![]() ![]() Ayağını çekmek: Daha önce gittiği yere artık uğramaz olmak ![]() ![]() ![]() Ayağını denk almak: Birilerinin kendisine karşı yapacakları muhtemel kötülüklere karşı uyanık davranmak ![]() ![]() ![]() Ayağını kaydırmak: Bir yolunu bularak birini bulunduğu işten ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağını kesmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağının altına almak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağının tozuyla: Henüz dinlenmeden ![]() ![]() ![]() Ayağını sürümek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağını yorganına göre uzatmak: Gelirini giderine uydurmak ![]() ![]() ![]() Ayağı (ayakları) suya ermek (değmek): Neden sonra aklı başına gelmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayak altında kalmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-A- |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-A-Ayak atmamak: Bir yere hiç gitmemek ![]() ![]() Ayak diremek: Bir şeyde ısrar etmek ![]() ![]() ![]() ![]() Ayaklar altına almak: Önem verilmesi gereken şeyleri hiçe saymak ![]() ![]() ![]() Ayakları geri geri gitmek: Bir yere istemeye istemeye ![]() ![]() ![]() Ayaklı kütüphane: Çok şey okumuş ![]() ![]() ![]() ![]() Ayakta kalmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayak takımı: İşe yaramaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayak uydurmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayak üstü (üzeri): 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayasofya`da dilenip Sultanahmet`te sadaka (zekât) vermek: Kendisi başkasının yardımı ile geçinirken ![]() ![]() Ayıkla pirincin taşını: Bir işin oldukça karışık ![]() ![]() ![]() ![]() Ayılıp bayılmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayranı kabarmak: Öfkelenmek ![]() ![]() ![]() ![]() Ayvaz kasap hep bir hesap: "Ha öyle ha böyle ![]() ![]() Ayyuka çıkmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aza çoğa bakmamak: Eline geçenle yetinmek ![]() ![]() Azizlik etmek: Şaka ile takılmak ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|