|  | Deyimler Sözlüğü-F- |  | 
|  08-02-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Deyimler Sözlüğü-F-Faka basmak: Tuzağa düşmek  aldatılmak  "Beni nasıl faka bastırdılar anlayamadım bir türlü!" eyimler Sözlüğü-F-[/url]Fareler cirit oynamak: Bir yer ıssız olmak  kimseler bulunmamak  "Koca köyde fareler cirit atıyordu  " Farkına varmak: Gözüne çarpmak  orada bulunduğunu anlamak  fark etmek  "O kalabalıkta senin farkına varacaklarını sanmıyorum  " Felce uğramak: 1  Bir işin tamamen bozulması  durup ilerleyemez olması  2  Hastalık sebebiyle organlarının bir kısmı çalışamaz duruma gelmek  kötürüm olmak  "Yaptığımız işin felce uğramasından korkuyorum  " Feleğin çemberinden geçmek: Hayatta çok günler görmüş  acı tatlı olaylar yaşayıp tecrübe kazanmış  olgunlaşmış  "O ihtiyar mı? Feleğin çemberinden geçmiş biridir o  " Fellik fellik aramak: Telâşla  hemen her köşeye bakarak heyecanla aramak  "Bütün her yeri fellik fellik aradım ama bıçağı bulamadım  " Felsefe yapmak: Olayların sebep ve sonuçları üzerine kendince birtakım soyut düşünceler ileri sürmek  Fena etmek: Kötü duruma düşürmek  işini bozmak  zor durumda bırakmak  dövmek  "Biraz daha konuşursan seni fena edeceğim  " Fener alayı: Bayram gecelerinde kalabalık halk topluluklarının  ellerinde fener veya meşalelerle şehri dolaşarak yaptıkları gösteri  Feragat sahibi: Gönlü tok  özveri gösterebilen  fedakârlık yapabilen  Fermanlı deli: Deli olduğu herkesçe bilinen  zır deli  "Halk bu ülkeyi fermanlı delilerin eline bırakmayacaktır  " Ferman dinlememek: Kural  yasa  söz dinlememek; hiçbir yerden buyruk almamak  "Âşığın gönlü ferman dinlemez oldu  " Fesat kumkuması: Tamamiyle kötülük düşünen  insanları birbirine düşürecek işler yapan  ortalığı karıştıran  Fırıldak çevirmek: Düzen kurmak  hileli iş görmek  "Yine ne fırıldak çeviriyorsun sen?" Fırsat düşkünü: Çıkar sağlamak  kötülük yapmak için fırsat kollayan kimse  "Fırsat düşkünü insanlardan nefret ederim  " Fikir almak: Birinin düşüncesinden yararlanmak  "Fikir alınacak insanlar konularında ehil kişiler olmalı  " Fikir vermek: 1  Bir konuda düşüncesini bildirmek  2  Bir konuda yol gösterici bilgi edinmek  "Nasıl yapmalıyım? Bana biraz fikir versenize  " Fikir yürütmek: Bir konu üzerinde kendi düşüncesini söylemek  tahminlerde bulunmak  "Bu konuda fikir yürütmek işime gelmiyor  " Fincancı katırlarını ürkütmek: Zararı dokunacak bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak  "Kaymakamla konuşurken dikkatli ol  fincancı katırlarını ürkütme sakın!" Fink atmak: Hiçbir şeye aldırmadan gönlünce gezip eğlenmek  şurada burada oynayıp zıplamak  Fiskos etmek: Birilerinin bulunduğu bir yerde birkaç kişi gizlice ve alçak sesle konuşmak  "Utanmıyor musunuz bu kadar kişi içinde fiskos etmeye?" Fitil olmak: 1  Çok içip sarhoş olmak  2  Aşırı ölçüde kızmak  "Fitil oluyorum şu adamın hareketlerine!" Fitne sokmak: İnsanları birbirine düşürecek  aralarını bozacak davranışta bulunmak  sözler sarf etmek  Fiyat biçmek: Bir şeyin değerini belirlemek  para karşılığını tespit etmek  "Bu malın fiyatını biçmek o kadar kolay değil  " Fiyatı dondurmak: Fiyatın yükselmesini önlemek  fiyatların olduğu gibi kalmasını sağlamak  "Belediye et fiyatlarını dondurmaya yanaşmıyor  " Fiyat kırmak: Fiyatı birilerinin verdiğinden az vermek  fiyatı düşürmek  "Müteahhitlerden ikisi anlaşarak ihalede fiyat kırma yoluna gittiler  " Fol yok yumurta yok: Ortada (bir konu ile ilgili) hiçbir belirti olmadığı hâlde varmış gibi bir kuşkuya düşmek  "Henüz ortada fol yok yumurta yok  sen adama para ödemeye kalkışıyorsun  " Fora etmek: Açmak  çözmek  "Bütün yelkenleri fora ettik  " Formül bulmak: Bir çözüm  işi çözümleyecek çıkar yol bulmak  "Sabahtan beri bir formül bulmaya çalışıyorum  sense yatıyorsun!" Forsu kalmamak: Sözü geçmez olmak; bir konuda saygınlığı  gücü kalmamak  "Adamları arasında da forsu kalmayacak onun  " Foyası meydana çıkmak: Yalanı  dolanı  hilesi  kötü niteliği  kusuru ortaya çıkmak  "Yakında onun da diğerleri gibi foyası meydana çıkacak  " Fukara babası: Yoksulları koruyup gözeten  onlara yardım elini uzatan  elden geldiğince yardım etmeyi seven kimse  Funda demir etmek: Demir atma komutu vermek  "Körfeze iyice girince kaptan funda demir edin dedi  " Fütur getirmemek: Bezginlik getirmemek  umutsuzluğa düşmemek  "Sakın fütur getirme  göreceksin başaracağız   | 
|   | 
|  | 
|  |