![]() |
Osmanlıda Kardeş Katli |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlıda Kardeş KatliYa Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe smanlıda Kardeş Katli[/url] Osmanlı da Kardeş Katli Osmanlı Devletlinde kardeş katli, bazı tarihçiler tarafından vahşet ve saltanat uğruna insan katliamı olarak anlatılmaktadır ![]() Kanunnâmenin ihtilâfa yol açan ve farklı fikirlerin doğmasına sebep olan asıl maddesi, kardeş katli meselesi ile alâkalı şu maddedir: "Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem içün katletmek münâsibdlr ![]() ![]() ![]() Acaba bu maddenin mânâ ve mefhumunun İslâm hukukundaki izahı nasıldır? şayet bu madde sahih ve İslâm Hukukuna uygun ise, Osmanlı tatbikatındaki örnekler, bu kanuna ne derece uygundur? Şer'î hükümlere ters düşen, Osmanlı tatbikatı mıdır yoksa bu kanun maddesi midir? Bütün bu ve benzeri suallerin doğru cevabı nedir? Bütün bu konulan, önemine binâen, ayrı ayrı sorulanın cevaplarında tartışalım ![]() Kardeş katli meselesinin şer'î dayanağı var mıdır? Bu sorunun cevabı, ilgili maddenin de izahı demektir ![]() a) Had suç ve cezalarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b) Şahsa karşı işlenen cinayet suçlarıdır ki, cezaları kısas veya diyettir ![]() ![]() c) Tazir suç ve cezalarıdır ki, biraz önce zikredilen had veya cinayet gruplarına girmeyen (esrar içmek gibi) yahut girdiği halde o cezaların tatbiki için gerekli unsurlara sahip olmayan (üç şahitle İsbat edilen zina suçu gibi) suç ve cezalardır ![]() ![]() Bu kısa mukaddimeden sonra, kardeş katli ve bunu emreden kanun maddesinin tahlilini, yapabiliriz: Her hukuk sisteminde, Osmanlı Hukukunda nizâm-ı âlem yani âlemin nizâmı, günümüzdeki ifadesiyle kamu düzeni ve kamu yararı için vaz'edilen idam cezaları vardır ![]() ![]() ![]() Şimdi bu tür hükümlerin, İslâm hukukunda nasıl yer aldığını ve bu hükümlerin Fâtih'in kanunnâmesindeki hükümle nasıl bağdaştırılabildiğini açıklamaya çalışalım ![]() A) Bağy (Devlete İsyan) Suçunun Tatbiki Sonucu Kardeşlerin Katledilme Meselesi: Kardeş katli meselesinin birinci şer'î dayanağı, her hukuk nizâmında bulunan devlete isyan suçudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte Osmanlı hukukçuları, padişahın meşru emirlerine yapılan her çeşit itaatsizliği, umumi rahatı ve nizâm-ı âlemi ihlal edecek olan her türlü isyanı ve memlekette anarşi çıkarma hareketlerini (fesâd bis-sa'y), bağy suçu kabul etmiş ve buna sebep olanları da bâği olarak vasıflandırmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı tarihindeki kardeş katilleri ve idamların yarıya yakınının, bir had cezası olan bağy suçuna sokulduğunu verilen fetvalardan anlıyoruz ![]() ![]() ![]() "Buğat yani asiler ise, Mülteka ve benzeri fıkıh kitaplarına göre, mevcut hükümete ve Padişaha karşı Müslümanlardan bir veya bir kaç kişi isyan etmeleri ve hükümetin emirlerine itaat etmemelerinden ibarettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Netice olarak bağy suçunu işleyen Padişahın kardeşi de olsa, eğer unsurları tahakkuk etmişse, gereken cezayı vermek, elbette ki şer'îdir ![]() ![]() Osmanlı Devletinde devlete isyan suçunun cezası olarak ortaya çıkan öldürme vak'alarından bazıları şunlardır: Osman Bey'in Amcası Dündar Bey (Olay kesin değildir); I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() B) Siyâseten Katl=Ta'zîr Bil-Katl: Bu konunun girişinde açıkladığımız gibi, bağy suçunun unsurları tahakkuk etmediği takdirde, saltanat aleyhinde olanları, bâği olarak kabul edip idam ettirmek mümkün değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üzülerek ifade edeyim ki, konuyla alakalı fıkhî malumatı, Dede Efetndi'ni âsetname'sinden naklettiğimizden, bazı safdillerin, bu görüşünn Dede Efendi'ye ait olduğu ve onun da böyle bir fetvaya yetkili olmadığı, olsa bile onun fetvasının ne değer ifade edeceği şeklindeki yorumlarına şahit olduk ve üzüldük ![]() ![]() ![]() Önce Hanefi fıkıhçılannın son zamandaki en meşhurlarından oldan Ibn-i Abidin’in izahlarını özetleyerek zikredelim ![]() "Ta'zir, katl ile de olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Delilsiz ve mesnedsiz bazı iddiaların aksine, bütün bu cezaaar, ancak mahkeme kararı ve yargılamadan sonra mümkün olduğunu da, hem bütün fıkıh kitapları ve hem de Osmanlı kanunnameleri kaydetmektedirler ![]() İbn-i Abldln'in şu fetvası da bu meseleyi gayet açık bir şekilde vuzuha kavuşturmaktadır: "Soruldu: Fesad çıkaran, jurnalcilik yapan, yeryüzünde fesad için koşuşturan, , insanlar arasında şer ve fitne uyandıran, bâtıl yollarla insanların mallarını zabtetmeye gayret eden insanların canlarına kıyan ve hülasa eliyle ve diliyle Müslümanları her zaman rahatsız edip de bu huyundan da idam dşında hiçbir ceza ile vazgeçmeyen bir adamm hükmü nedir? Cevap: Böyle olduğu kesin ise ve yalan söylemeleri mümkün olmayacak kadarar çok Müslüman da bunu tasdik ediyorsa, katledilir ve şerrini Allah'ın kullarından def’ ettiği için vesile olana sevap va mükafat verilir ![]() İşte bu ve benzeri fıkıh kitaplarındaki şer'î hükümleri nakleden ve kaynakarını da teker teker gösteren Dede Efendi'nin Siyâsetnâme tercümesinden bazı parçalar şöyledir: "Nizâm-ı memleketin bozulmasına sebep olan, fitne ve fesada teşvik edenler, bu şenî' fiilleri bizzat işlemedikleri vakitlerde dahi, katl edilebileceklerine fetva verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() "Nizâm-ı âlem için şer ve fesadını defetmek üzere, ehl-i fesadı darb, te'dîb, nefy, tağrîb, hapis ve hatta katl ve idam tarzında ta'zir yoluyla cezalandırmak meşru ise de, tek kişinin veya yalancıların jurnali ile bu yola girmek caiz değildir ![]() ![]() ![]() Dede Efendi'nin çok zayıf fetvaları da esas alarak, kardeş katlinin smırlarını genişlettiğinin biz de farkındayız ![]() ![]() ![]() Şimdi de aynı mes'eleyi fıkıh kitaplarındaki şartlara göre tannzim eden, Osmanlı Şeyhülislâmlarına ait fetvalardan sadece birini kaydedelim: “Bu mes'ele beyânında Eimme-i Hanefiyeden cevâb ne vechiledir ki; Zeyd'in âdet-i müstemirresi sa’i bil-fesâd olduğu şer'an sabit olub ve ibadullaha mazarratı icabeder mevâdd-ı münkerâtın dahi kendüden sudurı tevâtüren isbât olundukda, Zeyd-i müfsid-i merkumun vech-i arzdan izâlesiyçün katli meşru' mudur? Beyân buyurula ![]() El-Cevâb: Meşrû'dur; emr-i veliyyül-emr munzam ise ![]() Harrereh'ul-Fakîr Hacı Muhammed EI-Müfti Bi Harpud-Ufiye Anhu ![]() Kaynak teşkil eden ibarelerin tercümesi: "Kim bunu âdet haline getirirse, idam edilir ![]() ![]() ![]() ![]() "Gayr-i meşru işlerin katl ve idam cezası ile define, imam (sultan) ve hulefâsı daha evlâdır ![]() ![]() ![]() Bunlara benzer arşivlerimizde çok sayıda fetva vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir kısım tarihçiler, bu uygulamaların devlet siyâseti açısından haklı yönleri bulunduğunu iddia etmektedirler ![]() Konuyu tarih ilmi ve devlet siyâseti açısından değerlendiren bir araştırmacının görüşlerini özetleyerek verip bitirelim: Osmanlı Devleti'ni tehdid eden en büyük tehlike, yabancılara sığınan şehzade veya diğer hanedan mensuplarının, tahtın mirasçısı olduklarını iddia etmeleri ve başta Bizans ve İran olmak üzere, düşman ülkelerin de bu fırsattan yararlanmak arzusudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlıda Kardeş Katli |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlıda Kardeş KatliOsmanlıda kardeş katli devamı ![]() ![]() ![]() Fâtih'in Anadolu birliğini sağlamak gayesiyle Uzun Hasan üzerine giderken, "validem" diye hitâb ettiği bu Akkoyunlu hükümdarının anası Sara Hâtûn a verdiği cevap çok manidardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Netice olarak, "siyâseten katl"i, mahkeme kararı olmadan ve yargılama yapılmadan sırf saltanat ve dünyevi menfaat uğruna Padişahın adam öldürmesi olarak anlayanlar, bu manayı nerden çıkardıklarını isbat etmek zorundadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() •Mücrim olan kimse teftiş olunmadan veyahud üzerine zahir olan şenâyi’ şer'le ve örfle yerine varmadan sancakbeği ve subaşı ve adamları nesne alub salıvermek memnû'dur ![]() ![]() ![]() Fıkıh kitaplarında yapılan bu açık izahlara ve şer'î hükümlere rağmen, bir kısım muhterem insanların "1400 yıllık tarihimizde yazılan fıkıh kitaplarının hiç birinde böyle fetva verilmemiştir" diyebilmeleri, neyin verdiği cesarettir; doğrusu biz de tesbit edemedik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kardeş Katli ile ilgili kanun hükmü şer'-i şerife uygun olsa bile tatbikat, nazariyata uygun yürümüş müdür? Bu soruya cevap verebilmek için bazı önemli tatbikat örneklerini incelemek icab etmektedir ![]() ![]() "Hâkimiyetin en esaslı hâssası istiklâldir, İnfirâddır ![]() ![]() ![]() ![]() Şehzade isyanlarının ve şehzadeler arasındaki saltanat mücadelelerinin Osmanlı tarihinde önemli bir yer işgal ettiğini bilmeyen yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() a) Orhan Bey zamanında üç idam hâdisesi yaşanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b) Yıldırım Bâyezid devrinde ilk defa siyâseten katl veya şayet siyâseten katlin şartlan gerçekleşmemişse ki bunu tam olarak bilmiyoruz- o takdirde bir nevi zulüm yaşanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c) Osmanlı Devleti'nin en karışık devresi olan Fetret Devrinde, Mehmed Çelebi, kardeşleri İsa Çelebi ile Musa Çelebî'yi kendisine isyan ettikleri ve hatta saltanat için orduları karşı karşıya geldiği için bağy suçunun had cezası olan idam cezası ile cezalandırmıştır ![]() ![]() ![]() d) Fâtih'in babası II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() e) Yavuz Sultân Selim, iki kardeşini, kendisine isyan ettikleri ve bâğî oldukları için, had cezası olan idam cezasıyla cezalandırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() f) Kanunî Sultân Süleyman, rakipsiz sultan olduğu için, kardeş katli mevzu bahis olmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer bir hazin tablo da Şehzade Bâyezid'in İdamında yaşanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() III ![]() ![]() ![]() ![]() h) I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte görüldüğü gibi tatbikattaki durum farklıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fâtih Sultân Mehmed'in kendi Kanunnâmesinin ilgili maddesini uygulayarak küçük yastaki kardeşi Ahmed'i katlettiği söylenmektedir Bunu nasıl izah ediyorsunuz? Burada meseleye değişik yönlerden bakmak gerekir: Evvela; Bu hadisenin meydana geldiği şüphelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci olarak, Osmanlı kaynaklarının bir kısmında Sultân Murâd'ın İsfendiyar Bey torunu Hatice Hâlime Hâtun'dan doğma Ahmed isimli bir şehzadesi olduğu ve yaşı küçük olan bu şehzadenin II ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncü olarak, II ![]() ![]() ![]() ![]() "Haydi göreyim seni, bu taht benimdür deyü dava eyle ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte böylesine bir dönemde, yaşının ne kadar olduğu belli olmayan ve ama küçük yaşta bulunduğu kesin olan Şehzade Ahmed'i, devlete isyan suçuna teşebbüs etmeden, nizâm-ı âlem için diyerek katletmiş olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Özetleyecek olursak, Fâtih Sultân Mehmed, kendi koyduğu kanunun nizâm-ı âlem için fesada sa'y ihtimalinin bulunması sebebiyle siyâseten kati müessesesini ilk defa kendisi tatbik etmiş ve küçük kardeşi Ahmed'i katl ettirmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1- Konuyla ilgili bazı fetvalar; Nuruosmaniye kütp ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bediüzzaman Said Nursi, Lem'alar, İstanbul 1995, Sözler Yayınevi, sh ![]() 2- Berki, A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * İbn-i Kemal, Tevârih-i Ali Osman, I ![]() ![]() ![]() ![]() 3- “Pala, Namık Kemalin Tarihî Biyografileri, sn ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Prof ![]() ![]() ![]() ![]() Selam ve dua ile ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlıda Kardeş Katli |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlıda Kardeş KatliAllah razı olsun Çok güzel bi konuya değinmişsiniz İnsanlar hep işin kendilerine yarayan yönünü ele alıyorlar Bi insan kendi öz kardeşini katletmek istemez elbette ama eğer bu işin sonucunda devletin ve milletin bekası varsa bunu yapmak zorundadır Cem Sultanı zamanında devleti ikiye bölmek için kullananlara izin mi verilseydi peki tabi ki hayır bu sebepden bazı şeyler istenmesede yapılmak zorundadır |
![]() |
![]() |
|