![]() |
İbadetsiz Yaşamanın Mazereti Olmaz.. |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İbadetsiz Yaşamanın Mazereti Olmaz..Allah Resûlü (aleyhissalâtü vesselâm) -mealen- şöyle buyurmuştur: "Cenâb-ı Hak, altmış yıl yaşayacak kadar ömür verdiği kişinin mazeret gösterme imkânını bütün bütün ortadan kaldırmış ve ona bahanelerin ardına sığınma fırsatı bırakmamıştır ![]() Evvela; Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, bu beyanıyla, vasatî ömre işarette bulunmaktadır ![]() Sâniyen; İmam Buhârî Hazretleri bu hadisi naklederken, Fâtır Sûresi'nin 37 ![]() ![]() ![]() "Onlar orada imdad istemek için 'Ey Yüce Rabb'imiz! Ne olur, çıkar bizi buradan, dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızdan başka, güzel ve makbul işler yapalım!' diye feryad ederler ![]() ![]() Abdullah İbni Abbas hazretlerine ve müfessirlerin pek çoğuna göre; bu beyan-ı İlahî, "Biz sizi altmış sene yaşatmadık mı?" demektir ![]() ![]() Bazı âlimler ayette geçen "nezir" (uyarıcı) kelimesini akıl, ihtiyarlık ve yakınların ölümü şeklinde te'vil etmişlerdir ![]() ![]() ![]() Ayrıca, her insanın önüne ömür boyu başka hatırlatıcılar da çıkar; camide imam-vaiz "ölüm var" der, ezan-namaz hesabı akla getirir; eş-dost ebedî beraberlik isteğini izhar eder ve insanın nazarlarını sermedî bir âleme çeker ![]() Dolayısıyla, düşünüp ibret almak ve gerçeği bulmak için bütün bu uyarıcılar birer fırsattır ![]() ![]() ![]() Hepimiz ibret alacak kadar yaşıyoruz Haddizatında, büluğ çağına erdikten sonra ölen her insan için, ibret alacak kadar yaşama süresi gerçekleşmiş demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde büluğu idrak ettikten sonra ölen herkes, düşünüp ne yapacağına karar verecek zamanı bulmuş sayılır ![]() ![]() Evet, onca sene eğitimini, istikbalini, evini barkını, çoluk çocuğunu ve iaşesini düşünen; yaşamanın, kazanmanın, rahat etmenin, caka yapmanın ve çalımın ne olduğunu bilen; dünyevî menfaatleriyle alâkalı iyiyi kötüyü ayırt edebilen ve kafasına koyduğu bir meseleyi senelerce takip edip onu sona erdirebilen; yani yüzlerce, binlerce, milyonlarca hususu düşünüp onlarla ilgili kararlar verebilen bir insanın ulûhiyet hakikatini ve âhiretini de düşünmüş olması gerekmez mi? Dahası, bu kimse, İnsanlığın İftihar Tablosu'nu duymuşsa, Kur'an'dan haberdâr olmuşsa; ölümün keşif kolları sayılan hastalıklarla tanışmışsa ve ihtiyarlık pek çok dille kendisine "yolcusun" demişse, artık onun bütün bütün ahirete teveccüh etmiş, eksiklerini gidermiş ve öteler için zâd ü zahîre hazırlamış olması lazım gelmez mi? İşte, bu hakikate karşı kapalı yaşayan ve ömrünü gafletle tüketen bir insanın acı âkıbetle karşılaşınca pişmanlık duyması, yeniden dünyaya gelmek gibi olmayacak isteklerde bulunması ve dünya hayatındaki hataları için mazeretler döktürmesi ona hiçbir şey kazandırmayacaktır ![]() ![]() Bu açıdan, mealini verdiğim ayet-i kerime ve manası sorulan hadis-i şerif, kendini gaflete salan kimseler için bir tevbîhi de ihtiva etmektedir; bunlar, özellikle belli yaşın üzerindeki kimselere bir ikaz mahiyetindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ÖZETLE 1- Allah Teâlâ, her mahlûka bir hayat süresi tayin etmiştir ![]() ![]() ![]() 2- Her hâdise de insana "sen gidicisin" demektedir ![]() ![]() ![]() ![]() 3- Altmış sene yaşamış bir insan, ahiretini kurtarması için duyup görmesi gereken her şeyle karşılaşmış ve hakikatleri anlaması için gereken vakti fazlasıyla elde etmiş demektir ![]() ZAMAN- KÜRSÜ |
![]() |
![]() |
![]() |
İbadetsiz Yaşamanın Mazereti Olmaz.. |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İbadetsiz Yaşamanın Mazereti Olmaz..Ömrü bir hafta, bir ay ya da bir yıl olan canlılar vardır ![]() ![]() Mevlam demekki biz insanların onun yoluna zor yada geç yaşta yöneldiğimizi bildiğindendir ![]() ![]() İnşaallah diyelim ![]() ![]() Allah cc razı olsun kardeşim ![]() |
![]() |
![]() |
|